Search

English Turkish WordTranslations Page 307

English	Turkish	Details
to die, to expire, to perish, to conk, to decease, to pass away, to cash in one's chips, to buy the farm	ölmek
goner	ölmek üzere kimse
evergreen	ölmeyen
happened	olmuş
decedent	ölmüş kişi
even if	olsa bile
at best, at the most	olsa olsa
contingence	olsılık
fishing rod	olta kamışı
angler	oltacı
to be mistaken	oltayı yutmak
ex	ölü
dead band	ölü bölge
internment	ölü gömme-yemeği
dead zone, dead band	ölü kuşak
dead room	ölü oda
dead time	ölü süre
funeral pyre	ölü yakılan odun yığını
swell	ölüdalga
swell	ölüdeniz
hopper, raceway, rabbet, nervure	Oluk
to cavern out	oluk açar gibi oymak
to chamfer	oluk açmak
channeling	oluklanım
death, doom, demise, decease, exitus	ölüm
capital punishment	ölüm cezası
to bereft	ölüm dolayısıyla yoksun bırakmak
obituary	ölüm ilanı
cause of death	ölüm nedeni
deathrate	ölüm oranı
banshee, banshie	ölüm perisi
mortality risk	ölüm riski
murderous	ölüm saçan
hereafter	ölüm sonrası yaşam
date of death	ölüm tarihi
death benefit	ölüm yardımı
deadly, fatal	ölümcül
fatal error	ölümcül hata
doomed	ölüme mahkum
fatality	ölümle sonuçlanan kaza
positive, mortal	olumlu
Acknowledge (ASCII character) (ACK)	olumlu alındı karakteri
eternal, negative, immortal	olumsuz
adverse event	olumsuz gelişme
unfavorable audit report	olumsuz rapor
unfavorable variance	olumsuz sapma
to negate	olumsuzlamak
difficulty, trouble, complication	olumsuzluk
yes	olur
feasible region	olurlu bölge
feasible solution	olurlu çözüm
feasibility	olurluk
feasibility study	olurluk çalışması
feasibility study, business case	olurluk incelemesi
business case	olurluk önerisi
to occur, to be formed	oluşmak
composed	oluşmuş
Form, build, create a, Generate	oluştur
created, created by	oluşturan
by jim horne	oluşturan jim horne
by creator	oluşturana göre
building	oluşturma
compose led	oluşturma işığı
build request	oluşturma ısteği
creation time	oluşturma saati
create page	oluşturma sayfası
created, create date, created date	oluşturma tarihi
by created	oluşturma tarihine göre
create in	oluşturma yeri
Before Render	Oluşturmadan Önce
After Render	Oluşturmadan Sonra
to create, to generate, to make up	oluşturmak
creator, builder	oluşturucu
choose builder	oluşturucu seç
create a new drive named	oluşturulacak sürücünün adı
create in	oluşturulacak yer
creating	oluşturulan
created object	oluşturulan nesne
created	oluşturuldu
date created	oluşturulduğu tarih
created	oluşturulma
created at	oluşturulma saati
created, date created	oluşturulma tarihi
creation time	oluşturulma zamanı
by creation	oluşturulmaya göre
files created	oluşturulmuş dosyalar
creating	oluşturulurken
creating	oluşturuluyor
creates	oluşturur
build	oluşturuyor
composition	oluşum
origination costs	oluşum maliyetleri
end after	oluşum sayısı
to cremate	(ölüyü)yakmak
umber	ombra boyası
omelette	omlet
omelette	omlet -ti
Age, lifespan, lifetime	omur
life sentence	ömür boyu hapis
mid-life update (MLU)	ömür ortalarında servisi