Search

English Turkish WordTranslations Page 365

English	Turkish	Details
to classify	sınıflamak
classifier	sınıflandırıcı
rating, classification	sınıflandırma
classification performance	sınıflandırma başarımı
to categorize, to assort	sınıflandırmak
classes	sınıflar
enum classes	sınıfları sırala
classid	sınıfno
classless	sınıfsız
Sinic	Sinik
limit, border, boundary, nerve, borderline, verge, ambit, paler, purlieu	sınır
delimiter	sınır belirteci
borderland	sınır bölgesi
to unhinge	sinir bozmak
annoying, irritating	sinir bozucu
blighter	sinir bozucu tip
boundary line	sınır çizgisi
boundary value	sınır değer
boundary value problem	sınır değer sorunu
axon	sinir hücresi uzantısı
axone	sinir hücresinden çıkan liflerden biri
border weight	sınır kalınlığı
boundary condition	sınır koşulu
cross border connection	sınır ötesi bağlantı
cross-border ticketing	sınır-ötesi biletleme
landmark	sınır taşı
Above Limit	Sınır Üstü
transboundary stock	sınıraşan stok
borderlinecolor	sınırçizgisirengi
deportation	sınırdışı etme
to restrain, to restrict, to confine	sınırlamak
delimited	sınırlandırılmış
Import Delimited	Sınırlandırılmış Al
export delimited	sınırlandırılmış ver
delimitation	sınırlandırma
to delimitate, to delimit	sınırlandırmak
delimited identifier (sql)	sınırlanmış tanıtıcı
in range	Sınırlar ıçerisinde
Hide Boundaries	Sınırları gizle
enforce limits	sınırları zorla
delimiter, delimeter	sınırlayıcı
delimiter character	sınırlayıcı karakter
fence templates	sınırlayıcı şablonlar
annoyer	sinirlendiren şey
to irritate, to rile	sinirlendirmek
vexation	sinirlenme
to get nervous	sinirlenmek
nervy	sinirleri bozuk
irritable	sinirli
band-limited	sınırlı bantlı
bounded growth	sınırlı büyüme
bounded growth	sınırlı büyümeli
bounded input bounded output system (bibo system)	sınırlı çıktılı dizge
limited audit	sınırlı denetim
limit order	sınırlı emir
limited function wholesaler	sınırlı fonksiyonlu toptancı
bounded input bounded output system	sınırlı girdili sınırlı çıktılı sistem
limited investigation	sınırlı incelem
hothead	sinirli kimse
standby letters of credit	sınırlı süreli teminat akredifi
crotchetiness, irritability	sinirlilik
You are nervous.	Sinirlisin.
peripheral	sınırsal
neural	sinirsel
unlimited (UNL)	sınırsız
Area integral with no limits	Sınırsız alan integrali
double integral with no limits	sınırsız iki katlı integral
unlimited mileage	sınırsız milaj
schnitzel	şinitzel
to cower	sinmek
synoptic	sinoptik
synoptic scale	sinoptik ölçek
catty, furtive, backstairs, insidious	sinsi
sneaky male, sneak spawner	sinsi erkek
to sneak	sinsi sinsi dolaşmak
slyly	sinsice
slyness, cattiness	sinsilik
bilge water	sintine suyu
syntopic	sintopik
signal	sinyal
Decca hyperbolic area navigation system	sinyal alış verişine göre çalışan seyrüsefer sistemi
blanketing	(sinyal) ezme
blinker	sinyal lambası
drop out	sinyal yitimi
foal	sıpa
order, errand	sipariş
to place order	sipariş etmek
customize your purchase order	sıparış formunu özelleştır
job cost sheet	sipariş maliyet kartı
job order costing system	sipariş maliyet sistemi
lot size	sipariş miktarı
date purchased	sipariş tarihi
job shop production	siparişe göre üretim
bespoken	siparişe güöre hazırlanmış
shield, shade, bulwark	siper
sandbag	siperlik kum torbası
secrecy, glaze, cabala, secret	sır
tightlipped	sır saklayan
secretive	sır vermez
bank, range, que, rank, Array, queue, bench, row, succession, pew	sıra