English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 179154
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Lenny Sofer. I had a crush on him last year. | Lenny Sofer. Geçen sene ona aşık olmuştum. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 |  |
| I put his picture in my locker. | Dolabıma bir resmini koymuştum. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| I never told him but somebody did. | Resmini dolabıma koyduğumu birisi ona söylemiş. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| He's gone out of his way to be mean to me ever since. | O zamandan beri bana karşı hep kaba davranıyor. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Oh, Veronica, please, don't worry about it. Really, it's not worth it. | Oh, Veronica, lütfen. Merak etmene gerek yok. Gerçekten buna değmez. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Oh, it's so worth it. | Oh, Hem de çok değer. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| You prank call Mandy? What if I did? | Mandy'i arayıp şaka yapan sen misin? Bensem ne olacak? | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Well, I want to congratulate you. Shake your hand. | Seni tebrik etmek istiyorum.El sıkışalım. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Congratulations! You've been named the world's biggest cockroach. | Tebrikler!. Yılın en büyük ibnesi seçildiniz. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| This award is given in recognition of your unparalleled lack of decency and humanity. | Bu ödül size insanlıktan ve incelikten nasibiniz almadığınız için verildi. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Bravo! You're gonna die friendless and alone. | Bravo! Arkadaşsız ve yalnız bir şekilde öleceksiniz. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Hey, everybody knows you're the biggest | Hey, herkes senin en büyük | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Shut up! If I want you to speak, I'll wave a snausage over your nose. | Kapat çeneni. Konuşmanı isteseydim burnunun üstünde küçük bir pipi sallardım. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| If you use Mandy again to try to convince yourself that you're not a loser, | Eğer bir daha Mandy'i rahatsız edersen, | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| I will ruin your life got it? | hayatını karartırım senin anladın mı? | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Okay, geez. | Anladım.Tamam. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| I can't believe that you didn't. | Ben de bunu senin yapmadığına inanamıyorum. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| If you want people to leave you alone, Mandy, or better yet, treat you with respect, | İnsanların seni yalnız bırakmalarını, sana saygılı davranmalarını istiyorsan, | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| demand it. Make them. | bunu onlardan istemelisin. İnsanları buna zorlamalısın. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Hey, buddy, you wanna go outside? | Merhaba dostum, dışarı çıkmak ister misin? | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Hello. Veronica, it's Hans at the pound. | Alo. Veronica, Ben hayvan barınma evinden Hans. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| One of our guys found Chester by the side of the highway on his way in last night. | Dün gece adamlarımızdan birisi Chester'ı otoban kenarında ölü bulmuş. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| He'd been hit by a car. They had to put him down. | Bir araba çarpmış.Orada bırakmışlar hayvanı. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| I found this, | Bunu buldum. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| saved it for you. | size vermek için sakladım. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Backup and I walk by here almost everyday. | Backup ve ben neredeyse her gün burada yürüyoruz. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| This used to be covered with band flyers and surf boards for sale. | Eskiden burası grup ilanları ve satılık sörf ilanları ile doluydu. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Now every inch of space is covered with lost dog notices. | Şimdi ise her tarafı kayıp köpek ilanları ile dolu. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Hi. I was calling about your missing Yorkie? | Merhaba, Kayıp Yorkie'niz için sizi aramıştım. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Oh, you did. Great. | Oh, buldunuz demek harika. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| How did you find him? | Nasıl buldunuz? | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| No, I haven't seen him, just a concerned dog lover. | Hayır hiç görmedim. Sadece düşünceli bir köpek severim. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| How much is the reward? | Ödül ne kadardı? | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Hi, is this Bridget? | Merhaba, Bridget ile mi görüşüyorum? | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Hi, I'm calling about your toy Spaniel, Louie. Is he still missing? | Merhaba, Spaniel'iniz için aramıştım. Köpeğiniz hala kayıp mı acaba? | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| I'll definitely be on the lookout for him. | Kesinlikle arayacağım. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Only the owners who've offered big rewards have gotten their dogs back. | Sadece köpeği için büyük ödül koyan sahipler köpeklerini geri almışlar. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| What happens to the dogs who don't bring a high enough price? | Peki ya yüksek ödül koyulmayan köpeklere ne oldu? | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Do they end up like Chester, just left by the highway somewhere to die? | Sonları Chester gibi mi oldu yoksa sadece otobana bir yerde ölmeleri için mi bırakıldılar? | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| I can't do anything for Mandy but if someone is stealing dogs in Neptune, | Mandy için bir şey yapamıyorum ama Neptune'de birisi köpekleri çalıyorsa, | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| they need to be brought down, hard, | hemen yakalanmaları gerekiyor. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| then beaten with some sort of tyre iron, and dumped into the nearest body of water. | Yakalandıktan sonra eşek sudan gelinceye kadar dövülmeleri gerekiyor. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| What did you say to Duncan? | Duncan'a ne söyledin? | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| I think you know why he left. | Bence neden gittiğini biliyorsun. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| In fact, you're probably the reason he left. | Aslında gitmesinin sebebi sensin. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| What did you say to him, Veronica? | Ona ne söyledin Veronica? | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Let's start with what I didn't tell him. | Ona ne söylemediğimle başlayalım. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| I didn't tell him that his mother threatened to kill me. | Ona annesinin beni öldürmekle tehdit ettiğini söylemedim. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| I didn't tell him that his mother drove my mother out of town. | Ona annesinin benim annemi şehir dışına gönderdiğini söylemedim. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| I know you think I hate you but I don't. | Senden nefret ettiğimi düşünüyorsun fakat etmiyorum. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| I just can't stand to look at you. | Sadece sana bakmaya katlanamıyorum. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Every time I see you, I see everything that's wrong in my life, in my family. | Seni ne zaman görsem, hayatımda ve ailemde nelerin yanlış gittiğini görüyorum. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| I see my husband's infidelity, your mother in his office, in his hotel room. | Kocamın sadakatsizliğini görüyorum. Anneni onun ofisinde otelde görüyorum. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| I see your father trying to destroy us. | Babanın bizi yok etmek istediğini görüyorum. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| What are you doing here? | Burada ne yapıyorsun sen? | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| I� needed to ask your daughter a few questions. | Ben… kızına bir kaç soru sormam gerekiyordu. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| You don't need to ask her anything. You just leave her alone. | Ona bir şey sormak zorunda değilsin. Yalnız bırak kızımı. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| You don't scare me, Keith. | Beni korkutmuyorsun Keith. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| If you were such a great detective, you would have seen | Eğer gerçekten iyi bir dedektif olsaydın, | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| what was going on right underneath your nose. | burnunun ucunda olanları görebilirdin. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| I'll help you find Duncan if you drop the charges against Weevil. | Weevil'a karşı açtığınız davadan vazgeçerseniz Duncan'ı bulmanıza yardımcı olurum. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| You want the intruder caught in Lilly's bedroom released. | Lilly'nin yatak odasında yakalanan hırsızın serbest bırakılmasını mı istiyorsun? | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| I'm sure I should be surprised but I'm not. | Şaşırmam gerekirdi ama hiç şaşırmadım. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Nothing was stolen, nothing was damaged. | Çalınan ya da zarar gören hiç bir şey yok. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| I might have an idea where Duncan went, that's my offer. | Duncan'ın nereye gidebileceğine dair bir fikrim var. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Truth is, I have no idea where Duncan might be but she doesn't know that. | Aslında Duncan'ın nerede olabileceğine dair hiçbir fikrim yoktu ama o bunu bilmiyordu. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| As for the whereabouts of lost dogs, | Kayıp köpeklerin nerede olduklarına gelince, | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| let's see who bites when I increase the reward exponentially. | bakalım ödülü arttırınca kimler buna atlayacaklar. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Is Dad still at dinner? | Babam hala yemekte mi? | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| But he's not far. I'm sure if you really tried you could blow smoke up his ass from here. | Ama uzakta değil. Bence babamın kıçından çıkan dumanı biraz daha iyi koklasan nerede olduğunu bulursun. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Hey Trin, | Hey Trin, | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| if you take your top off before you get on the mechanical bull, you won't fall off. | Üzerindeki şeyleri mekanik boğaya binmeden önce çıkartsaydın düşmezdin bence. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| What happened to you? Nothing. | Ne oldu sana böyle? Hiçbir şey. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Don't you have some homework to do, little brother? | Senin yapacak ev ödevin falan yok mu küçük kardeşim? | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| That wannabe producer boyfriend do this to you? | Bunu sana yapımcı erkek arkadaşın yapmış olamaz mı? | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| What's his name, Dylan? | Neydi adı, Dylan mıydı? | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Dylan what, what's his last name? | Dylan , soyadı neydi? | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| It doesn't matter. It does now! Tell me. | Sorun değil Artık sorun. söyle bana. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| You've made it clear that you have no interest in my problems, Logan. | Benim sorunlarımla ilgilenmeyeceğini daha önce açıklığa kavuşturmuştun Logan. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Don't be wishy washy. | Şimdi öyle istekliymiş tripleri yapma bana. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| It's so unattractive in a guy. | Hiçte çekici birisi değil. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| I walked in on 'em making out on the couch last night. | Dün gece onların kanepelerine doğru yürüdüm. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| She was sittin' on his lap. Hey, hey, hey! | Babanın dizinde oturuyordu. Hey, hey, hey! | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| No discussing parental PDA at lunch! It's your rule! | Hani yemekte anne babamızın ulu orta sevişmelerini konuşmayacaktık. Bu senin kuralındı. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Sorry. I can't be the only one with that image burned in my brain. | Üzgünüm ama kafasında bu resim olup beyni fırlayan tek ben olamazdım. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| I had to share. | Seninle paylaşmam lazımdı. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Yes, this is Bridget. | Evet, ben Bridget. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Yes, the reward is still a thousand dollars. | Evet ödül hala 1000 dolar. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| How 'bout this afternoon. | Bu öğleden sonra nasıl olur? | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Great, um, I'll send my brother to meet you. | Harika, erkek kardeşimi sizinle buluşması için göndereceğim. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Dog Beach, three o'clock. | Köpek plajında, saat 3'te. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Thanks, buh bye. | Teşekkürler, hoşça kalın. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| So I'm your brother? | Demek şimdi kardeşin oldum? | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| I didn't mean brother like, brother. | Kardeş anlamında kardeş demek istemedim. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| I meant brother like... | Demek istedim ki... | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Yeah, I know. And where are you gonna get a thousand bucks? | Evet, biliyorum. Peki 1000 doları nereden bulacaksın bu arada? | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| If you rollin' like that, you really been holding out on a brutha. | Böyle bir şeye bulaşacaksan, benim gibi bir kardeşe ihtiyacın var. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| T�, eh...lost dog. | Tú, eh...kayıp köpek. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Sure did. Hi there Louie. How you doin' boy. | Evet bizim. Merhaba Louie. Nasıl gidiyor oğlum? | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
| Oh yes, I did. | Oh Eve. | Veronica Mars Hot Dogs-1 | 2005 | |
