Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 140

İngilizce	Türkçe	Ayrıntılar
e-mail type	elektronik posta türü
electronic mail and bulletin boards	elektronik posta ve ilan tahtaları
electronic mail and messaging utilities	elektronik posta ve ileti yardımcıları
electronic counter measures (ecm)	elektronik saldırı
electronic counter measures (ecm)	elektronik saldırı yöntemleri
electronic counter counter measures (eccm)	elektronik savunma yöntemleri
cell values	elektronik tablo
electronic flight instrument system (EFIS)	Elektronik uçuş aleti sistemleri
electronic virus	elektronik virüs
electronic publishing	elektronik yayıncılık
electronic cash register	elektronik yazarkasa
electronically steerable array	elektronik yönlendirilmeli dizilim
charge of an electron, charge of the electron	elektronun yükü
electron volt, electron-volt	elektronvolt
electrooptic	elektrooptik
electrostatic	elektrostatik
electrostatic field	elektrostatik alanı
electrostatic instrument	elektrostatik alet
electrostatic discharge	elektrostatik boşalma
electrostatic lens	elektrostatik mercek
electrostatic focussing	elektrostatik odaklama
electrode	elektrot
choose, employee, crew, element	eleman
Help Wanted	Eleman Aranıyor
element of	elemanı
components	elemanlar (bütünü meydana getiren)
screening	eleme
to eliminate	elemek
bubble sort	elemeli sıralama
dolorous	elemli
to critique	eleştirel bir şekilde uyarmak
review, critique, censure, animadversion	eleştiri
to animadvert	eleştirici bir şey söylemek
censurable	eleştirilebilir
to criticize	eleştirmek
critic	eleştirmen
Hallelujah!	Elhamdülillah!
generous, bounteous, big-hearted	eli açık
Hand winner	Eli kazanan
Bring it on!	Elinden geleni arkana koyma!
bereave	elindenalma
with your hand	elinizle
ellipse, ellipsis	elips
ellipse tool	elips aracı
ellipse border	elips kenarlık
drawellipse	elipsçiz
elliptically polarized wave	eliptik ucaylanmış dalga
elite	elit
manual	elkitabı
to grope	elle aramak
artisanal fishery	elle balıkçılık
cold start	elle başlatma
manual feed	elle besleme
to palpate	elle muayene etmek
tactual	elle tutulur
to pat, to whomp	elle vurmak
cold standby	elle yedekleme
finger food	elle yenen yemek
to handle, to touch	ellemek
hands	eller
fifty	elli
centner	elli kiloluk tartı
fiftieth	ellinci
apple	elma
apple orchard	elma bahçesi
apple tea	elma çayı
sour apple	elma (ekşi)
stewed apple compote	elma kompostosu
apple marmelade	elma marmeladı
apple corer	elma oyacağı
apple puree	elma püresi
cider, cider	elma şarabı
cyder	elma şırası
apple sauce	elma sosu
cider, apple juice	elma suyu
Apples	Elmalar
apple strudel	elmalı ştrudel
apple pie, apple tart	elmalı tart
apple pie	elmalı turta
diamond	elmas
adamantine	elmas gibi sert
diamond arrow	elmas ok
el salvador	elsalvador
handshaking	elsıkışma
Handshake Key	Elsıkışma Anahtarı
Handshake options	Elsıkışma seçenekleri
handsfree	elsiz
handset	eltakımı
elution	elüsyon
farewell	elveda
fit, convenient, favourable	elverişli
to reclaim	elverişli yapmak
Handwriting	Elyazısı
Handwriting Support	Elyazısı Desteği
handwriting recognition	elyazısı tanıma
safety deposit	emanet
to commend, to entrust, to confide, to intrust	emanet etmek
bailee	emanetçi
enamel	emaye
imbecilic	embesilce