Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 294

İngilizce	Türkçe	Ayrıntılar
morphine	morfin
mortuary	morg
cod, cod fish	morina balığı
burbot	morina cinsinden bir balık
uv, ultraviolet	morötesi
walrus	mors
Morse code	mors alfabesi
ident Morse code	mors alfabesindeki kod
to die	mortlamak
one who leads prayers in a Muslim mosque	mortocu
to die	mortoyu çekmek
to slef empower	mostra olmak
to be noticed ( of bad temper)	mostralık
design	motif
motivation	motivasyon
motivator	motive eden şey
to motivate	motive etmek
engine, motor, motorcycle, engines	motor
Vxse	motor arıszasında en iyi tırmanma açısı
engine settings	motor ayarları
motor bike	motor cycle
engine grammar	motor dilbilgisi
deadstick descent and landing without engine power	motor gücü olmadan ve pervane dönmezken alçalma ve iniş yapmak
kiloNewton (kN)	motor itiş gücü birimi
hood	motor kapağı
time between overhauls (TBO)	motor yenileme için tavsiye ettikleri motor ömrü süresi saat
engine upgraded	motor yenilendi
motor boat	motorbot
motor ship	motorlu gemi
motor yacht	motorlu yat
thrust reversers (T/R)	motorun itki gücünü ters çeviren kapaklar
motorcycle, motor cycle	motosiklet
pavement teeth	mozaik dişler
Mozambique	Mozambik
maximum permitted mileage (MPM)	MPM
Add To Mru	MRU'ya Ekle
disable mru	mru'yu devre dışı bırak
enable mru	mru'yu etkinleştir
disable ms-dos prompt	ms-dos komut istemini devreden çıkar
Analyze It with MS Excel	MS Excel ile Çözümle
find msmq queue	msmq sırası bul
About MSN Find	MSN Bul Hakkında
Help MSN	MSN Yardımı
exempt	muaf
exemption	muafiyet
exemptions	muafiyetler
limbo	muallak
professor	muallim
proceeding	muamele
bemusement	muamma
deputy	muavin
inspection, inspect	muayene
titanic	muazzam
exaggerate	mübalağa
blessed	mübarek
usher, macer	mübaşir
conflict	mücadele
to wrestle	mücadele etmek
to campaign	mücadele vermek
jewelry, jewel	mücevher
casket	mücevher kutusu
jewelry	mücevherat
to bejewel	mücevherlerle donatmak
miracle, marvel	mucize
portentous	mucizevi
battered, deep fried patties of grated squash with dill	mücver
to fend	müdafaa etmek
intervention, meddling	müdahale
to intervene	müdahale etmek
claimant	müddei
frist	müddet
administrator	müdür
assistant manager, deputy manager	müdür yardımcısı
directorate	müdürlük
efficacious	müessir
curriculum	müfredat programı
curricular	müfredata ait
chat	muhabbet
budgie, budgerigar	muhabbet kuşu
communication equipment	muhabere teçhizatı
correspondent	muhabir
emigre	muhacir
conservation	muhafaza
conservatism	muhafazakarlık
trial	muhakeme
certain	muhakkak
to contravene	muhalefet yapmak
dissident, opposing	muhalif
milk pudding	muhallebi
cissy	muhallebi çocuğu
pudding shop	muhallebici
dish of crushed walnuts, stale bread, tahini, olive oil, garlic and lemon juice	muhammara
Muhammad, Mohammed	Muhammet
action, war, battle, struggle, scuffle	muharebe
accounting, accounting	muhasebe
accounting unit	muhasebe birimi
book of account	muhasebe defteri
CAO	muhasebe direktörü yada genel müdür yardımcısı
accounting period	muhasebe dönemi
accounting price	muhasebe fiyatı