Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 400

İngilizce	Türkçe	Ayrıntılar
commercially important person	ticari açıdan önemli kişi
commercial servers	ticari ağ dağıtıcılar
commercial servers	ticari ağ hizmet birimleri
commercial servers	ticari ağ sunucular
trade receivable	ticari alacak
financial asset or liability held for trading	ticari amaçla bulundurulan finansal varlık veya borç
trading- financial asset or liability held for trading	ticari amaçla elde tutulan finansal varlık veya borçlar
commercialism	ticari anlayış
trade association	ticari birlik
consumer electronics	ticari elektronik
merchandise, commodity	ticari eşya
merchant navy	ticari filo
trade fair	ticari fuar
commercial enterprise	ticari girişim
trade date	ticari işlem tarihi
business concern	ticari işletme
accounting profit	ticari kar
trade credit	ticari kredi
commercial off-the-shelf	ticari kullanıma hazır
merchandise, commodity	ticari mal
trademark	ticari marka
commercial message	ticari mesaj
commercial issues	ticari mevzular
trade mission	ticari misyon
commercial browsers	ticari olarak satılan (www) inceleyiciler
commercial pilot license (CPL)	ticari pilot lisansı
commercial insurance	ticari sigorta
trade secrets	ticari sırlar
commercial applications	ticari uygulamalar
payload	ticari yük oranı
commercialization	ticarileştirme
Tagged Image File Format file (TIFF)	TIFF
typhoid	tifo
Angora goat	tiftik keçisi
crochet	tığ işi
thigmotaxis	tigmotaksi
teak	tik ağacı
plug, spile	tıkaç
blockage	tıkama
choke-coil	tıkama bobini
chokepoint	tıkama mevzii
to block, to obstruct, to choke, to obturate	tıkamak
jammed, obstructed	tıkanık
blocking	tıkanıklık
blocking	tıkanma
obstruct	tıkanmak
money	tıkır
clack	tıkırtı
compact	tıkız
compact support	tıkız dayanak
compact set	tıkız küme
compaction	tıkızlaştırma
click	tıkla
click	tıklama
to click	tıklamak
clickable images	tıklanabilir resimler
click	tıklat
click to	tıklat ve
click and type	tıklat ve yaz
Action on click	Tıklatılınca Yapılan Eylemler
click	tıklatın
click	tıklatma
click speed	tıklatma hızı
clicklock	tıklatma kilidi
to click	tıklatmak
Action on click	Tıklatmayla komut
pudgy, dumpy, podgy	tıknaz
repulsive, repugnant, loathsome	tiksindirici
disgust, distaste	tiksinme
to revolt, to abominate	tiksinmek
abhorence	tiksinti
tilapia	Tilapia
fox	tilki
vulpine	tilki gibi
amulet	tılsım
bedlam	tımarhane
crocodile, gator	timsah
ting	tın
money	tıngır
to twang, to clang	tıngırdamak
clink	tıngırdatma
to twang	tıngırdatmak
twang	tıngırtı
clank, clangor	tınlama
to ding	tınlatmak
corn meal soup	tıntış çorbası
cast	tip
cork, stopper, bung	tıpa
to bung	tıpalamak
typical	tipik
to toddle	tıpış tıpış yürümek
facsimile (fax)	tıpkıbasım
to fax	tıpkıileti faks göndermek
ugly	tipsiz
type-species	tiptür
juggernaut	tir
rail, banister	tırabzan
emrentence	tırafak
shave	tıraş
to shave	tıraş etmek