Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 93
İngilizce | Türkçe | |
child, boy, infant, lad, nipper, laddie, bairn | çocuk | |
children names | çocuk adları | |
babysitter | çocuk bakıcısı | |
amah | çocuk bakıcısı kadın | |
child birth | çocuk doğumu | |
childbirth | çocuk dogurma | |
miscarriage | çocuk düşürme | |
to miscarry | çocuk düşürmek | |
polio, infantile paralysis | çocuk felci | |
boyishly | çocuk gibi | |
child abuse | çocuk istismarı | |
crib | çocuk karyolası | |
juvenile court | çocuk mahkemesi | |
nursery | çocuk odası | |
child's play! | çocuk oyuncağı! | |
child's play | çocuk oyunu | |
bringing up | çocuk yetiştirme | |
childrennames | çocukadları | |
childish, boylike | çocukça | |
children | çocuklar | |
children | çocukları | |
children names | çocukların adı | |
childhood | çocukluk | |
calf love, puppy love | çocukluk aşkı | |
childlike | çocuksu | |
code(bytes) | code(bayt) | |
rack railway | cog railway | |
reproduction, multiplication | çoğalma | |
to accrue | çoğalmak | |
duplicate, Increase | çoğalt | |
duplicator | çoğaltıcı | |
replication, duplication, aggrandizement | çoğaltma | |
duplicate control | çoğaltma denetimi | |
to duplicate, to reproduce | çoğaltmak | |
geographical | coğrafi | |
geographic domain names | coğrafi alan adları | |
geographic locations | coğrafi bölgeler | |
geographical position | coğrafi konum | |
geographical numbering | coğrafi numaralandırma | |
body of water | coğrafi olarak yaka | |
geographical segments | coğrafik bölümler | |
Geography | Coğrafya | |
often | çoğu kez | |
extremely | coğuca | |
plural | çoğul | |
multiple personality | çoğul kişilik | |
to demultiplex | çoğullama çözmek | |
plurality | çoğulluk | |
life | çoğulu | |
majority | çoğunluk | |
bandwagon effect | çoğunluk etkisi | |
majority rule | çoğunluk kuralı | |
majority interest | çoğunluk payı | |
largely | çoğunlukla | |
burst | çoğuşma | |
burst mode | çoğuşma kipi | |
burst communication, burst mode communication | çoğuşmalı iletişim | |
so | çok | |
exigent | çok acele | |
too hot | çok acı | |
agonizing, agonising | çok acı veren | |
extra light | çok açık | |
all-purpose flour | çok amaçlı un | |
shame on you! | Çok ayıp! | |
very little | çok az | |
to admire | çok beğenmek | |
Huge, extra large | çok büyük | |
colossus | çok büyük heykel | |
busy bee | çok çalışan ve meşgul kimse | |
cram | çok çalışma | |
yummy | çok çekici | |
outrageous | çok çirkin | |
multilingual | çok dilli | |
knocker | çok eleştiren | |
primaeval | çok eski | |
hustler | çok faal kimse | |
too much | çok fazla | |
extra sharp | çok fazla keskin | |
outrageous | çok fena | |
multi function display (MFD) | çok fonksiyonlu gösterge | |
soon, before long | çok geçmeden | |
beautiful, very nice | çok güzel | |
You are very pretty. | Çok güzelsin. | |
very light aircraft (VLA) | çok hafif uçak | |
Hair, extra light | çok ınce | |
itch | çok isteme | |
to yearn, to long for | çok istemek | |
GoodGood | Çok iyi | |
jam-packed | çok kalabalık | |
very thick | çok kalın | |
Bad, very bad, atrocious | çok kötü | |
extra dark, extra bold | çok koyu | |
fraction | çok küçük miktar | |
multiuser | çok kullanıcılı | |
Allow Multi-User Editing | Çok-Kullanıcılı Düzenlemeye ızin Ver | |
to parch | çok kurumak (kavrularak) | |
overwhelming | çok kuvvetli | |
ambrosian | çok lezzetli | |
slew, slue | çok miktar | |
jubilant | çok mutlu |