• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179496

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
If you must lie to get along, your happiness won't last İlişki yalan üzerine kuruluysa, asla mutlu olamıyorsun. Vinterland-1 2007 info-icon
Go home, my dear Evine git, iki gözüm. Vinterland-1 2007 info-icon
Renas needs you. Renas'ın sana ihtiyacı var. Vinterland-1 2007 info-icon
Go home to your husband It's the best thing you can do Evine, kocanın yanına git. Yapabileceğin en iyi şey bu. Vinterland-1 2007 info-icon
Without you, he is nothing. Sensiz, o bir hiç. Vinterland-1 2007 info-icon
Go home, God bless you Evine git, Allah'a emanet ol. Vinterland-1 2007 info-icon
I came back to talk with you Seninle konuşmaya geldim. Vinterland-1 2007 info-icon
Then go ahead and talk. Come on, come inside. Peki, buyur konuşalım. Hadi, içeri gel. Vinterland-1 2007 info-icon
No, not as long as you're angry. What are you talking about? Hayır, kızgınlığın geçmeden olmaz. Vinterland-1 2007 info-icon
I don't want to live like this! I'd rather be divorced! Böyle yaşamak istemiyorum! Boşanmayı tercih ederim! Vinterland-1 2007 info-icon
I could have sent you back the first night İlk gece Kürdistan'a geri göndermeliydim seni. Vinterland-1 2007 info-icon
Come home Don't touch me! Eve gel. Bana dokunma! Vinterland-1 2007 info-icon
Come back! Don't go. Geri dön! Gitme! Vinterland-1 2007 info-icon
Fermesl Fermes, stopp running! Fermes! Fermes, koşma! Vinterland-1 2007 info-icon
Get up. Go away. Kalk. Çek git. Vinterland-1 2007 info-icon
Fermes, come on. Let's go. Fermes, hadi gidelim. Vinterland-1 2007 info-icon
Let's go. No. Hadi gidelim. Hayır. Vinterland-1 2007 info-icon
You don't want to talk You lied to me, to the whole family. Konuşmak istemiyorsun. Bana yalan söyledin, tüm ailen de. Vinterland-1 2007 info-icon
You lied as well, have you forgotten? Sen de yalan söyledin, unuttun mu? Vinterland-1 2007 info-icon
Renas We didn't send these pictures. Renas, o resimleri biz yollamadık. Vinterland-1 2007 info-icon
It's not our fault. Bizim kabahatimiz değildi. Vinterland-1 2007 info-icon
Fermes, our families are far away . It's you and me now . Fermes, ailelerimiz çok uzaklarda. Artık ikimiz varız. Vinterland-1 2007 info-icon
Give me your hand and let's go Ver elini, hadi gidelim. Vinterland-1 2007 info-icon
I won't send you back Seni geri göndermeyeceğim. Vinterland-1 2007 info-icon
Come on, darling. Hadi gel, sevgilim. Vinterland-1 2007 info-icon
Hello? Father in law, is that you? Alo? Kayınbaba, sen misin? Vinterland-1 2007 info-icon
Why says l've mentioned the money to anyone? Niye herkese benim parayı konu ettiğimi söylüyorsun? Vinterland-1 2007 info-icon
Stop calling us We've had enough! Bizi arama artık. Bıktık usandık. Vinterland-1 2007 info-icon
What's the matter, Renas? It's your father Ne oldu, Renas? Babandı. Vinterland-1 2007 info-icon
It's either mother, father or uncle Ya annem, ya baban ya da amcam. Vinterland-1 2007 info-icon
The whole lot! Hepsi! Vinterland-1 2007 info-icon
They were on sale. Onlar satıldı. Vinyan-1 2008 info-icon
The old ones might be too small now. Eskisi şimdi çok küçük olabilir. Eskileri iyice küçülmüştü. Eskileri iyice küçülmüştü. Vinyan-1 2008 info-icon
Paul, hi. Hi, Paul. Paul,selam. Merhaba, Paul. Merhaba Paul. Selam Paul. Merhaba Paul. Selam Paul. Vinyan-1 2008 info-icon
Come in, friends, come in. How are you doing? İçeri gelin, arkadaşlar, içeri gelin. Nasılsınız? Gelin arkadaşlar, içeri geçin. Nasılsın? Gelin arkadaşlar, içeri geçin. Nasılsın? Vinyan-1 2008 info-icon
Wow! I'm sorry, friends, Wow! Üzgünüm,arkadaşlar, Kusura bakmayın arkadaşlar. Kusura bakmayın arkadaşlar. Vinyan-1 2008 info-icon
I will have to introduce you... What've you been doing? Sizinle tanışmalıyım ... Ne yapıyorsunuz? Sizi bağışçılarımızdan bazılarıyla... Nasıl gidiyor? Sizi bağışçılarımızdan bazılarıyla... Nasıl gidiyor? Vinyan-1 2008 info-icon
...to some of our donors. My God, you look beautiful. ...biraz bağış. Tanrım, Çok iyi görünüyorsun. ...tanıştırayım. Harika görünüyorsun. ...tanıştırayım. Harika görünüyorsun. Vinyan-1 2008 info-icon
Of course. We want that money, we want that money. Elbette. Bu parayı istiyoruz, bu parayı istiyoruz. Tabi ki. O parayı istiyoruz, parayı istiyoruz. Tabi ki. O parayı istiyoruz, parayı istiyoruz. Vinyan-1 2008 info-icon
Andreas, may I introduce you to Jeanne and Paul Bellmer? Andreas,size Jeanne ve Paul Bellmer'ı tanıştırabilirmiyim? Andreas, seni Jeanne ve Paul Bellmer ile tanıştırayım. Andreas, seni Jeanne ve Paul Bellmer ile tanıştırayım. Vinyan-1 2008 info-icon
Hi, nice to meet you. Hello. Merhaba, tanıştığımıza memnun oldum. Merhaba. Selam, tanıştığımıza memnun oldum. Selam. Selam, tanıştığımıza memnun oldum. Selam. Vinyan-1 2008 info-icon
Paul is a volunteer on the orphanage project. Paul,bir yetimhane projesinde gönüllü. Paul yetimhane projesinde gönüllü. Paul yetimhane projesinde gönüllü. Vinyan-1 2008 info-icon
Volunteer? You look a bit too old to be an idealist, Paul. Gönüllü mü? Oldukça idealist birisi görünüyorsun,Paul. Gönüllü mü? İdealist olmak için biraz yaşlı görünüyorsun. Gönüllü mü? İdealist olmak için biraz yaşlı görünüyorsun. Vinyan-1 2008 info-icon
No. He's the architect, Andreas. Charming. Hayır.O bir mimar, Andreas. Etkileyici. Hayır. Kendisi mimardır, Andreas. Harika. Hayır. Kendisi mimardır, Andreas. Harika. Vinyan-1 2008 info-icon
The architect. Mimar. Mimardır. Mimardır. Vinyan-1 2008 info-icon
What brings you two to Phuket? Sizi Phuket'a getiren nedir? Sizi Phuket'e getiren nedir? Sizi Phuket'e getiren nedir? Vinyan-1 2008 info-icon
We came for a Christmas holiday and... Biz Noel tatili için geldik ve... Aslında Noel tatili için gelmiştik ama.. Aslında Noel tatili için gelmiştik ama.. Vinyan-1 2008 info-icon
We just decided to stay. Kalmaya karar verdik. Vinyan-1 2008 info-icon
You work for Matty? Yeah, that's right. Matty'e mi çalışıyorsun? Evet,aynen. Matty için mi çalışıyorsun? Evet. Matty için mi çalışıyorsun? Evet. Vinyan-1 2008 info-icon
Fresh meat. Taze et. Taze etsin yani. Taze etsin yani. Vinyan-1 2008 info-icon
Don't mind me, I'm straight out of the jungle. Bana aldırış etme, Ben ormanın dışındaki düzlükteyim. Bana aldırma, çok açık sözlüyümdür. Bana aldırma, çok açık sözlüyümdür. Vinyan-1 2008 info-icon
I work up on the Andaman coast, I've forgotten small talk. Ben Andaman limanında çalışıyorum, Kendimi tantmayı unuttum. Kendimi tanıtmayı unuttum, Andaman sahilinde çalışıyorum. Kendimi tanıtmayı unuttum, Andaman sahilinde çalışıyorum. Vinyan-1 2008 info-icon
Kimberly Park. Paul Bellmer. Kimberly Park. Paul Bellmer. Vinyan-1 2008 info-icon
Very nice to meet you, Paul Bellmer. Tanıştığımıza memnun oldum, Paul Bellmer. Tanıştığıma memnun oldum Paul Bellmer. Tanıştığıma memnun oldum Paul Bellmer. Vinyan-1 2008 info-icon
Maybe they'll say, "Why don't you sleep?" Belki de onlar, "Niçin uyumuyorsun?" diyorlardır. "Neden uyumuyorsun?" diye sorabilirler. "Neden uyumuyorsun?" diye sorabilirler. Vinyan-1 2008 info-icon
I have to go back. Ben geri dönmeliyim. Geri dönmeliyim. Geri dönmeliyim. Vinyan-1 2008 info-icon
You can't stay awake like that. Böyle uyanık kalmazsın. Uyanık kalamazsın. Uyanık kalamazsın. Vinyan-1 2008 info-icon
It's late, late, late, late. Try to close your eyes. Geç,geç,geç,geç oldu. Gözlerini kapamaya çalış. Çok geç oldu, çok geç. Gözlerini kapamaya çalış. Çok geç oldu, çok geç. Gözlerini kapamaya çalış. Vinyan-1 2008 info-icon
Do you want me to sing a song? Bana bir şarkı söylemek istermisin? Ninni söylememi ister misin? Ninni söylememi ister misin? Vinyan-1 2008 info-icon
No, you don't want me to sing a song? Hayır, Sen bana bir şarkı söylemek istemezmisin? Söylememi istemiyor musun? Söylememi istemiyor musun? Vinyan-1 2008 info-icon
Close your eyes now. Şimdi kapa gözlerini. Hadi gözlerini kapat. Hadi gözlerini kapat. Vinyan-1 2008 info-icon
Okay, close. Tamam,kapat. Kapat. Kapat. Vinyan-1 2008 info-icon
He couldn't sleep. O uyuyamadı. Uyumuyor. Uyumuyor. Vinyan-1 2008 info-icon
So that's what we've been doing with your donations. İşte bağışlarınızla bunları yapıyoruz. İşte bağışlarınız sayesinde yaptıklarımız. İşte bağışlarınız sayesinde yaptıklarımız. Vinyan-1 2008 info-icon
Good, huh? Thank you, thank you. İyi,ha? Teşekkürler,teşekkürler. Güzel, değil mi? Teşekkürler, teşekkürler. Güzel, değil mi? Teşekkürler, teşekkürler. Vinyan-1 2008 info-icon
What follows is what we want you guys to spend your money on next. Gelecekte paranızı neye harcayacağınızı izleyin beyler. Şimdi, sizden sıradaki bağışı nereye yapmanızı istediğimize geliyoruz. Şimdi, sizden sıradaki bağışı nereye yapmanızı istediğimize geliyoruz. Vinyan-1 2008 info-icon
This is footage of Kim's stuff from Burma. Bu,Burma'dan ''Kim'' e ait bir video kaset. Burma'dan Kim'e ait bir video. Burma'dan Kim'e ait bir video. Vinyan-1 2008 info-icon
It's raw material, it's very hard. Getting the aid there is an emergency, okay? İşlenmemiş malzeme, oldukça çetin. Orada yardım gerektiren acil bir durum var. Durum hassas ve çok zor. Önceliğimiz oraya yardım götürmek. Durum hassas ve çok zor. Önceliğimiz oraya yardım götürmek. Vinyan-1 2008 info-icon
This is South Tanintharyi division. Bu Güney Tanintharyi bölgesi. Burası Güney Tanintharyi bölgesi. Burası Güney Tanintharyi bölgesi. Vinyan-1 2008 info-icon
There are a lot of Moken and Salone natives in the islands there. Oradaki adada birçok Moken ve Salone yerlisi var. Birçok Moken ve Salone yerlisi civardaki adalarda yaşıyor. Birçok Moken ve Salone yerlisi civardaki adalarda yaşıyor. Vinyan-1 2008 info-icon
Sea gypsies. Deniz Çingeneleri. Vinyan-1 2008 info-icon
How did you manage to get into Burma? I thought the border was totally closed. Burma'ya gitmeyi nası düşünüyorsunuz? Sınır tamamiyle kapalı sanıyordum. Burma'ya ulaşmayı nasıl planlıyorsun? Sınırların kapalı olduğunu sanıyordum. Burma'ya ulaşmayı nasıl planlıyorsun? Sınırların kapalı olduğunu sanıyordum. Vinyan-1 2008 info-icon
I had to get in with the help of the Triad. I took one of Thaksin Gao's boats. Triad'ın yardımını almak zorundayım. Thaksin Gao'nun botlarından bir tane tuttum. Triad'ın yardımlarıyla. Thaksin Gao'nun botlarından birini tuttum. Triad'ın yardımlarıyla. Thaksin Gao'nun botlarından birini tuttum. Vinyan-1 2008 info-icon
He's been bringing girls from the region to his bars for so long, O epeydir barlarının olduğu bölgeye kızlar getiriyor, Uzun zamandır bölgedeki kadınları kendi barlarına getiriyor. Uzun zamandır bölgedeki kadınları kendi barlarına getiriyor. Vinyan-1 2008 info-icon
he knows everyone, including the military. O herkesi tanıyor,askeriye dahil. Ordu dahil heryerde tanıdıklar var. Ordu dâhil her yerde tanıdıklar var. Vinyan-1 2008 info-icon
Believe me, it's the only safe way into Burma. İnana bana, Burma'ya gitmenin en güvenli yolu bu. Burma'ya güvenli bir şekilde girmenin tek yolu bu. Burma'ya güvenli bir şekilde girmenin tek yolu bu. Vinyan-1 2008 info-icon
Now, back to the village. Şimdi,köye dönelim. Köye dönersek. Köye dönersek. Vinyan-1 2008 info-icon
Up to this point, they've been completely left on their own. Şu noktaya değinelim, Onlar kendi kendilerine ayrıldı. Şimdiye kadar kendi kaderleriyle baş başa bırakıldılar. Şimdiye kadar kendi kaderleriyle baş başa bırakıldılar. Vinyan-1 2008 info-icon
They have received no medication, no food, no shelters. Tıbbi yardım,yiyecek yardımı almadılar ve barınacak yerleri de yok. Hiçbir sağlık yardımı almadılar. Ne yemekleri ne barınakları var. Hiçbir sağlık yardımı almadılar. Ne yemekleri ne barınakları var. Vinyan-1 2008 info-icon
Nothing. Stop. Stop the tape. Hiçbirşey. Durdur.Kaseti durdur. Hiçbir.. Kasedi durdurun. Hiçbir.. Kaseti durdurun. Vinyan-1 2008 info-icon
Could you give me the remote, please? Benim için tekrar oynatabilirmisin lütfen? Kumandayı alabilir miyim? Kumandayı alabilir miyim? Vinyan-1 2008 info-icon
Darling. Excuse me. Darling? What are you doing? Sevgilim. Afedersiniz. Sevgilim? Ne yapıyorsun? Afedersiniz. Sevgilim? Ne yapıyorsun? Affedersiniz. Sevgilim? Ne yapıyorsun? Vinyan-1 2008 info-icon
Jeanne? Paul. Jeanne? Paul. Vinyan-1 2008 info-icon
Yeah, darling. It's Joshua. Evet, sevgilim. Joshua. Evet hayatım. Bu Joshua. Evet hayatım. Bu Joshua. Vinyan-1 2008 info-icon
It's him. O. Bu o. Bu o. Vinyan-1 2008 info-icon
You know as well as I do there is no way Josh is on that DVD. Şu dvd'de,Josh bence yok gibi. Videodakinin Josh olmadığını sende en az benim kadar iyi biliyorsun. Videodakinin Josh olmadığını sende en az benim kadar iyi biliyorsun. Vinyan-1 2008 info-icon
She seems pretty sure about it. O bu konuda olduça emin görünüyor. O bu konuda oldukça emin görünüyor. O bu konuda oldukça emin görünüyor. Vinyan-1 2008 info-icon
Maybe you should take her and see a doctor. Belki de onu alıp bir doktora göstermelisin. Beli bir doktora götürmelisin. Beli bir doktora götürmelisin. Vinyan-1 2008 info-icon
Do you mind if I take this? Bunu yapmamı önemsiyormusun? Bunu almamın bir sakıncası var mı? Bunu almamın bir sakıncası var mı? Vinyan-1 2008 info-icon
You take care of her, Paul. Yeah. Ona dikkat et, Paul. Evet. Ona iyi bak Paul. Tamam. Ona iyi bak Paul. Tamam. Vinyan-1 2008 info-icon
Come on, darling. Hadi,sevgilim. Hadi sevgilim. Hadi sevgilim. Vinyan-1 2008 info-icon
Yes, Paul, everything. Evet, Paul, herşey. Evet Paul, herşeyiyle. Evet Paul, her şeyiyle. Vinyan-1 2008 info-icon
The way he moved, his hair, you know. Hareketleri, saçları,bilirsin işte. Hareketleri, saçı, bilirsin işte. Hareketleri, saçı, bilirsin işte. Vinyan-1 2008 info-icon
He was even wearing that Şu kırmızı Manchester United.. Manchester United forması... Manchester United forması... Vinyan-1 2008 info-icon
red Manchester United top, you know. Come on, ...tişörtü bile üzerindeydi. Hadii, ...bile üzerindeydi. Hadi ama... ...bile üzerindeydi. Hadi ama... Vinyan-1 2008 info-icon
there's a lot of fucking Manchester United tops in the world, darling. dünyada şu lanet Manchester United tişörtünden çok fazla var, sevgilim. ...dünyada milyonlarca Machester United forması var sevgilim. ...dünyada milyonlarca Manchester United forması var sevgilim. Vinyan-1 2008 info-icon
You heard the stories, right? Yeah. Şu hikayeleri duymuşsundur değil mi? Evet. Söylentileri biliyorsun, değil mi? Evet. Söylentileri biliyorsun, değil mi? Evet. Vinyan-1 2008 info-icon
That Swedish boy that was taken Şu isveçli çocuk... İsveçli çocuk güpegündüz... İsveçli çocuk güpegündüz... Vinyan-1 2008 info-icon
from the hospital in broad daylight. Oh, Christ, but this is... ...güpegündüz hastaneden götürlmüştü. Oh,Tanrım,ama bu... ...hastaneden kaçırılmış. Tanrı aşkına, bu tamamen.. ...hastaneden kaçırılmış. Tanrı aşkına, bu tamamen.. Vinyan-1 2008 info-icon
But we know that there's a... They're rumors, darling. Fakat biliyoruz ki bunlar... Bunlar söylenti,sevgilim. Ama biliyoruz ki.. Bunlar sadece söylenti. Ama biliyoruz ki.. Bunlar sadece söylenti. Vinyan-1 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 179491
  • 179492
  • 179493
  • 179494
  • 179495
  • 179496
  • 179497
  • 179498
  • 179499
  • 179500
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim