Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179497
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Yeah, but listen to me. You can't... | Evet,ama beni dinle. You can't... Evet ama dinle beni. Böyle bir şeye.. Evet ama dinle beni. Böyle bir şeye.. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Okay, we know that there's a trade in white children, right? | Pekala, Beyaz çocuk ticareti yapıldığını biliyoruz değil mi? Beyaz çocukların ticaretinin yapıldığını biliyoruz, değil mi? Beyaz çocukların ticaretinin yapıldığını biliyoruz, değil mi? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. Right. | Evet. Doğru. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
No, we don't know that there's a trade in white children. | Hayır, Beyaz çocuk ticareti yapıldığı hakkında bilgimiz yok. Hayır, beyaz çocuk ticareti yapıldığını falan bilmiyoruz. Hayır, beyaz çocuk ticareti yapıldığını falan bilmiyoruz. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
But we... We guess there's one. No! I'm just... | Fakat biz... Olduğunu düşünüyoruz. Hayır! Ben yalnızca... Ama olduğunu tahmin ediyoruz. Hayır! Ben sadece.. Ama olduğunu tahmin ediyoruz. Hayır! Ben sadece.. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Kim said it. I'm not sure! | Kim söyledi. Emin değilim! Bunu Kim söyledi. Emin değilim! Bunu Kim söyledi. Emin değilim! | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
What about if Josh was taken from... I'm not sure! | Josh kaçırılmış olsa... Emin değilim! Ya Josh'ta kaçırılmışsa.. Emin değilim! Ya Josh'ta kaçırılmışsa.. Emin değilim! | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
All right, okay. | Pekala,tamam. Pekala, tamam. Pekâlâ, tamam. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
I know it was him and I know he's alive. | Oydu biliyorum ve o yaşıyor. Onun olduğundan eminim ve o hala hayatta. Onun olduğundan eminim ve o hala hayatta. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Well, I'm not so sure, darling. | Pekala,Ben hiç değilim sevgilim. Ben pek böyle düşünmüyorum hayatım. Ben pek böyle düşünmüyorum hayatım. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Then maybe I know him better than you do. | Ben onu senden daha iyi tanıyorumdur belki de. Onu senden daha iyi tanıyorumdur belki de. Onu senden daha iyi tanıyorumdur belki de. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
No, you can't say that. Yes, I can. | Hayır,bunu söyleyemezsin. Evet,söyleyebilirim. Hayır, böyle bir şey söyleyemezsin. Evet, söylerim. Hayır, böyle bir şey söyleyemezsin. Evet, söylerim. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
You can't fucking say that to me, darling! Yes, I can. | Şu lanet olası sohbeti kes artık,sevgilim! Evet,Kesmeyeceğim. Bana böyle bir şey söyleyemezsin sevgilim! Söylerim. Bana böyle bir şey söyleyemezsin sevgilim! Söylerim. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
We're both really tired. | Gerçekten yorgunuz. İkimizde çok yorgunuz. İkimizde çok yorgunuz. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Okay, it's been six months, and maybe it's time we started to adjust to something. | Pekala, Altı ay oldu, ve belki de birşeyler ayarlamaya başlamanın zamanıdır. 6 ay oldu ve artık bazı şeyleri halletmenin zamanı gelmiştir. 6 ay oldu ve artık bazı şeyleri halletmenin zamanı gelmiştir. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
To what? | Neye? Neyi? Neyi? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
We need help, we need to look after ourselves. | Yardıma ihtiyacımız var, Birbirimizin ilgisine ihtiyacımız var. Yardıma ihtiyacımız var, kendimize dikkat etmeliyiz. Yardıma ihtiyacımız var, kendimize dikkat etmeliyiz. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
And not just physically. | Ve sadece fiziksel olarak değil. Sadece fiziksel olarak değil. Sadece fiziksel olarak değil. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, but what are you... Mentally, too. | Evet,ama sen ne... Zihinsel olarak da. Evet, ama sen.. Ruhsal olarakta. Evet, ama sen.. Ruhsal olarak da. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, okay. What are you saying? Are you saying I'm mad | Evet,tamam. Ne diyorsun? Ben delirdim... Sen neyden bahsediyorsun? Çocuğumu bulmak istememden dolayı... Sen neyden bahsediyorsun? Çocuğumu bulmak istememden dolayı... | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
because I want to find out where my son is? | ...çünkü çocuğu bulmak istiyorum. Bunu mu diyorsun? ...kafayı sıyırdığımımı düşünüyorsun. ...kafayı sıyırdığımı mı düşünüyorsun. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
No, I'm not saying you're mad, but maybe you need to talk to someone. | Hayır,Sen bir delisin demiyorum, ama birisiyle konuşmaya ihtiyacın var. Hayır delirdiğini düşünmüyorum ama belki de birileriyle konuşmalısın. Hayır delirdiğini düşünmüyorum ama belki de birileriyle konuşmalısın. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Stop. Stop the cab. What are you doing? | Durdur.Taksiyi durdur. Ne yapıyorsun? Durun. Arabayı durdurun. Ne yapıyorsun? Durun. Arabayı durdurun. Ne yapıyorsun? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Stop the cab. | Taksiyi durdur. Arabayı durdur. Arabayı durdur. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Thaksin Gao? | Thaksin Gao? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Thaksin Gao? You know? No? | Thaksin Gao? Tanıyormusun? Hayır mı? Thaksin Gao? Tanıyor musunuz? Hayır mı? Thaksin Gao? Tanıyor musunuz? Hayır mı? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
I don't want anything. | Hiçbirşey istemiyorum. Hiçbir şey istemiyorum. Hiçbir şey istemiyorum. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Hello. Welcome. | Merhaba.Hoşgeldin. Merhaba. Hoşgeldiniz. Merhaba. Hoş geldiniz. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Bye bye. | Hoşçakal. Güle güle. Güle güle. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Hello, madam. Hello. | Merhaba,bayan.Merhaba. Merhaba hanfendi. Merhaba. Merhaba hanımefendi. Merhaba. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Thaksin Gao? Thaksin Gao. | Thaksin Gao? Thaksin Gao. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
His name is... | Onun ismi... Adı.. Adı.. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
What? In black? | Ne? Siyah mı? Ne? Siyahlı olan mı? Ne? Siyahlı olan mı? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, black. The man in black? | Evet,siyah. Siyahlı adam mı? Evet, siyahlı. Siyah giyinmiş adam mı? Evet, siyahlı. Siyah giyinmiş adam mı? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. Yeah, thank you. | Evet. Evet, teşekkürler. Evet. Peki, teşekkürler. Evet. Peki, teşekkürler. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Bacara, Bacara. Bacara? | Bacara, Bacara. Bacara? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Bacara. That's what you said? | Bacara. That's what you said? Bacara. Bunu mu diyorsun? Bacara. Bunu mu diyorsun? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Bacara. You don't know? You don't know? | Bacara. Tanıyormusun? Tanıyormusun? Bacara. Bilmiyor musunuz? Bilmiyor musunuz? Bacara. Bilmiyor musunuz? Bilmiyor musunuz? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Bacara. You know Bacara? It's a bar? | Bacara. Bacara'yı tanıyormusun? O bir bar'mı? Bacara. Bacara'yı biliyor musunuz? Disko mu? Bacara. Bacara'yı biliyor musunuz? Disko mu? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
There? Yeah. | Orada mı? Evet. Orada mı? Evet. Orada mı? Evet. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Thaksin Gao. Do you know? | Thaksin Gao. Tanıyormusun? Thaksin Gao. Tanıyor musunuz? Thaksin Gao. Tanıyor musunuz? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Do you know Thaksin Gao? | Thaksin Gao'yu tanıyormusun? Thaksin Gao'yu tanıyor musun? Thaksin Gao'yu tanıyor musun? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Thaksin Gao? You know him? | Thaksin Gao? Onu tanıyormusun? Thaksin Gao'yu tanıyor musun? Thaksin Gao'yu tanıyor musun? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
What the fuck do you think you're doing? You cannot do this. | Sen ne yaptığını sanıyorsun? Bunu yapamazsın. Sen ne yaptığını sanıyorsun? Böyle bir şey yapamazsın. Sen ne yaptığını sanıyorsun? Böyle bir şey yapamazsın. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Leave me alone, Paul. | Beni yalnız bırak, Paul. Bırak beni Paul. Bırak beni Paul. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
You cannot do this, Jeanne. | Bunu yapamazsın, Jeanne. Buna devam edemezsin Jeanne. Buna devam edemezsin Jeanne. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
I've been going fucking crazy looking for you. You cannot do this. | Seni ararken deliye döndüm. Bunu yapamazsın. Kafayı yemiş bir şekilde seni arıyordum. Bunu yapamazsın. Kafayı yemiş bir şekilde seni arıyordum. Bunu yapamazsın. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
He's alive, I know it. | O hayatta,biliyorum. Yaşıyor, biliyorum. Yaşıyor, biliyorum. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
You want to find Thaksin Gao? | Thaksin Gao'yu mu bulmak istiyorsun? Thaksin Gao'yu mu bulmak istiyorsunuz? Thaksin Gao'yu mu bulmak istiyorsunuz? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Come. | Gel. Gelin. Gelin. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
You like? You like? | Beğendin mi? Beğendin mi? Beğendiniz mi? Hoşunuza gitti mi? Beğendiniz mi? Hoşunuza gitti mi? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Okay, okay. | Tamam,tamam. Tamam, tamam. Tamam, tamam. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Looking for Thaksin Gao? | Thaksin Gao'yu mu arıyorsunuz? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Thaksin Gao? Yeah, we're looking for him. Yeah. | Thaksin Gao? Evet, Onu arıyoruz.Evet. Thaksin Gao, evet, onu arıyoruz. Thaksin Gao, evet, onu arıyoruz. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Thaksin Gao. | Thaksin Gao. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
We're trying to get to Burma. | Burma'ya gitmeye çalışıyoruz. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Someone told us that Thaksin Gao could help us get there. Is that right? | Birisi bize oraya gidebilmemizde Thaksin Gao'nun yardımcı olabileceğini söyledi.Bu doğru mu? Thaksin Gao'nun bu konuda bize yardım edebileceğini söylediler. Bu doğru mu? Thaksin Gao'nun bu konuda bize yardım edebileceğini söylediler. Bu doğru mu? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
We lost our son in the tsunami | Oğlumuzu tsunami'de kaybettik... Tsunami felaketinde oğlumuzu kaybettik. Tsunami felaketinde oğlumuzu kaybettik. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
and we think he might have been kidnapped and taken to the north. | ...ve kaçırılıp,kuzeye doğru götürülmüş olabileceğini düşünüyoruz. Onun kaçırılıp kuzey bölgesine götürüldüğünü düşünüyoruz. Onun kaçırılıp kuzey bölgesine götürüldüğünü düşünüyoruz. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Look, is Thaksin Gao here? If he's not, where is he? | Bak,Thaksin Gao burda mı? Eğer değilse,nerede? Thaksin Gao burada mı? Eğer değilse nerede? Thaksin Gao burada mı? Eğer değilse nerede? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
What's your name, dude? | Senin adın ne,ahbap? Adın ne dostum? Adın ne dostum? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
What's my name? Bellmer, Paul Bellmer. Why? | Benim adım ne? Bellmer, Paul Bellmer. Niye? Adım mı? Bellmer, Paul Bellmer. Ne oldu? Adım mı? Bellmer, Paul Bellmer. Ne oldu? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Bellmer, Paul Bellmer. Don't worry about Thaksin Gao. | Bellmer, Paul Bellmer. Thaksin Gao için endişelenme. Bellmer, Paul Bellmer. Thaksin Gao'yu boşver. Bellmer, Paul Bellmer. Thaksin Gao'yu boş ver. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
If you want to find your son, I fix it. | Eğer oğlunuzu bulmak istiyorsanız, ben hallederim. Eğer oğlunuzu bulmak istiyorsanız bu konuyu halledebilirim. Eğer oğlunuzu bulmak istiyorsanız bu konuyu halledebilirim. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
You'll fix it? | Sen halledermisin? Halletmek mi? Halletmek mi? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Really good price. | Gerçekten bir paraya hallederim. İyi bir fiyat karşılığında tabi ki. İyi bir fiyat karşılığında tabi ki. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, how much? One and a half million. | Evet,Ne kadar? Bir buçuk milyon. Peki, ne kadar? 1.5 milyon. Peki, ne kadar? 1.5 milyon. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Do we even have that sort of money? | O kadar paramız var mı? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
It's not really about that. | Aslında tam olarak değil. Asıl konu bu değil. Asıl konu bu değil. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Do you trust him? | Ona güveniyormusun? Ona güveniyor musun? Ona güveniyor musun? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Not really. No? | Tam olarak değil. Hayır mı? Pek sayılmaz. Hayır mı? Pek sayılmaz. Hayır mı? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
If there's even the slightest chance that Josh is alive, | Josh'ın hayatta olduğuna dair en ufak bir şansımız bile varsa, Josh'un hayatta olmasına dair en ufak bir ihtimal bile varsa... Josh'un hayatta olmasına dair en ufak bir ihtimal bile varsa... | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
we've got to take it, haven't we? | ..bunu denemeliyiz,değil mi? ...bunu denemeliyiz, değil mi? ...bunu denemeliyiz, değil mi? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
How can we not? | Nasıl denemeyiz? Nasıl olurda denemeyiz ki? Nasıl olurda denemeyiz ki? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
We just got to be careful. | Dikkatli olmalıyız. Ama çok dikkatli olmalıyız. Ama çok dikkatli olmalıyız. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Your eyes, Paul. | Gözlerin, Paul. Gözlerin Paul. Gözlerin Paul. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Sometimes you look just like him. | Bazen onun gibi bakıyorsun. Bazen tıpkı onun gibi bakıyorsun. Bazen tıpkı onun gibi bakıyorsun. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Jesus. Come on. | Tanrım.Hadi. Tanrım. Hadi. Tanrım. Hadi. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
It's all there. | Hepsi orada. Tamamı orada. Tamamı orada. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
I trust you, dude. | Sana güveniyorum,ahbap. Sana güveniyorum dostum. Sana güveniyorum dostum. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
So what's the plan? To Ranong first, then what? | Peki plan nedir? Önce Ranong'a, Sonra ne? Peki plan nedir? Önce Ranong'a, daha sonra? Peki plan nedir? Önce Ranong'a, daha sonra? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
To Ranong first, then what? The boat? | Önce Ranong'a, sonra ne? Bot mu? Önce Ranong'a, peki sonra? Bota mı bineceğiz? Önce Ranong'a, peki sonra? Bota mı bineceğiz? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Don't worry, Bellmer Paul, everything is good. | Endişelenme Bellmer Paul, herşey yolunda. Merak etme Bellmer Paul. Her şey yolunda. Merak etme Bellmer Paul. Her şey yolunda. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
You pay me to fix your problem. I fix your problem. | Bana sorununuzu çözmem için ödeme yaptınız. Sorununuzu çözeyeceğim. Bana sorununuzu halletmem için ödeme yaptınız. Ben de halledeceğim. Bana sorununuzu halletmem için ödeme yaptınız. Ben de halledeceğim. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Just sit back and watch Boomsong. | Sadece geriye yaslan ve Boomsong'ı seyret. Arkanıza yaslanın ve Boomsong'un keyfini çıkarın. Arkanıza yaslanın ve Boomsong'un keyfini çıkarın. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Passport. | Pasaport. Pasaportlar. Pasaportlar. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
What for? Custom. | Ne için? Gümrük. Niye? Gümrük için. Niye? Gümrük için. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Fucking customs. | Lanet olası gümrük. Lanet olası gümrükler. Lanet olası gümrükler. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Hey, excuse me. Is there a problem? Who's that guy? | Hey,Afedersiniz.Bir sorun mu var? Bu adam kim? Afedersiniz, bir sorun mu var? Bu da kim? Affedersiniz, bir sorun mu var? Bu da kim? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Five thousand more. | Beş binden fazla. 5 bin daha. 5 bin daha. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
What do you mean? For them. | Ne demek istiyorsun? Onlar için. Nasıl yani? Onlar için. Nasıl yani? Onlar için. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
No. I paid you upfront. It covers all expenses. | Hayır.Sana açık ödeme yaptım. Tüm giderleri kapsıyor. Olmaz. Tüm ödemeyi yaptım. Tüm giderler dahil. Olmaz. Tüm ödemeyi yaptım. Tüm giderler dâhil. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
No. That's my expen', this your expen'. | No. O benim içindi,bu sizin için. Hayır. O benim içindi. Bu sizin için. Hayır. O benim içindi. Bu sizin için. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Listen, mate, I didn't come up river on a fucking banana boat. | Dinle,dostum,nehri lanet bir muz boat'la geçmedim. Bak dostum, ben nehri boktan bir muz botla geçmedim. Bak dostum, ben nehri boktan bir muz botla geçmedim. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Do not fuck with me. | Benimle oynama. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
You want to go to Burma? | Burma'ya gitmek istiyormusunuz? Burma'ya gitmek istiyor musun? Burma'ya gitmek istiyor musun? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, we want to go, yeah. | Evet,istiyoruz,evet. Evet istiyoruz. Evet istiyoruz. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
Or you wanna sit here one week, wait for your visa? | Burada bir hafta vizen için oturup beklemek mi istiyorsun? Vizeniz için burada bir hafta beklemek mi istiyorsunuz? Vizeniz için burada bir hafta beklemek mi istiyorsunuz? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
What? Sorry, mate? | Ne? Afedersin,dostum? Ne? Anlayamadım dostum? Ne? Anlayamadım dostum? | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |
He didn't say anything, he didn't say anything. | Hiçbirşey demedi, hiçbirşey demedi. Hiçbir şey demedi, bir şey demedi. Hiçbir şey demedi, bir şey demedi. | Vinyan-1 | 2008 | ![]() |