Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 130

İngilizce	Türkçe	Ayrıntılar
enable on stop	durunca etkinleştir
pose, posture, poise	duruş
trial	duruşma
courtroom	duruşma salonu
honest, frank, righteous, aboveboard	dürüst
above board, aboveboard	dürüstçe
honesty	dürüstlük
druse	dürzi
dream, shower	duş
to shower	duş almak
dreamwork	düş çalışması
to dream	düş görmek
shower gel	duş jeli
disappointed, chagrined	düş kırıklığına uğramış
disappointing	düş kırıklığına uğratan
duchess	düşes
vertical, portrait, perpendicular	düşey
vertical redundancy check	düşey hata denetimi
fan	düşgün
to dote	düşgün olmak
indulge	düşgünlük
freak	düşkün
indulgence	düşkünlük
dreams, fantasies	düşler
painter of fantasies	düşler ressamı
enemy, foe, antagonist, adversary, foeman	düşman
antagonistic, hostile	düşmanca
bad blood, animus, animosity	düşmanlık
drop, tumble	düşme
dropout color	düşme rengi
to drop, to fall, to plonk, to droop, to deduct, to tumble	düşmek
fictional	düşsel
down	düştü
head pressure differential	düşü
low	düşük
enable low battery warning	düşük akü uyarısını etkinleştir
drop photo	düşük foto
low frequency (LF)	düşük frekans
low cost	düşük tarife
low density	düşük yoğunluklu
thought	düşünce
train of thought	düşünce akışı
freedom of thought	düşünce özgürlüğü
hypothetical	düşüncel
ideal transformer	düşüncel değiştirici
ideal diode	düşüncel diyod
ideal inductor	düşüncel irgiteç
ideal capacitor	düşüncel sığaç
ideal filter	düşüncel süzgeç
ideal transformer	düşüncel trafo
ideal attenuator	düşüncel zayıflatıcı
concerned, thoughtful, pensive, ruminative	düşünceli
rash, inconsiderate	düşüncesiz
daredevil	düşüncesiz kimse
offhanded	düşüncesizce yapılmış
levity	düşüncesizlik
to meditate	düşünceye dalmak
contemplative	düşünceye dalmış
to preoccupy	düşündürmek
thought-provoking	düşündürücü
lightly, rashly	düşünmeden
offhand	düşünmeden yapılmış
to consider, to think, to reflect, to contemplate, to speculate, to conceive, to deliberate, to opine	düşünmek
to block out	düşünmemeye çalışmak
challenging	düşünmeye yönelten
ideal value	düşünsel değer
intellectualization	düşünselleştirme
advisedly	düşünüp taşınarak
cogitation	düşünüp taşınma
to ponder	düşünüp taşınmak
I'm thinking	Düşünüyorum
drop	düşür
gradation	Düşürme
to undermine, abort, to spill	düşürmek
abortus	düşürülen çocuk
degraded	düşürülmüş
drop, downfall, drawdown	düşüş
declines/sec	düşüş/sn
to flop	düşüvermek
mulberry	dut
blotto	dut gibi
duty-free allowance	duty-free limiti
duty-free units	duty-free üniteleri
veil	duvak
wall	duvar
browsing for wallpaper	duvar kağıdı için gözatılıyor
mason	duvarcı
copestone	duvarın yada binanın üstünü şekillendiren taş
Format Walls	Duvarları Biçimle
Format Walls	Duvarları Biçimlendir
detector	duyarga
sensitive	duyarlı
critical data	duyarlı veri
precision	duyarlık
low sensitive costs	duyarlılığı düşük
sensitivity	duyarlılık
sensitivity analysis	duyarlılık analizi
insensible	duyarsız
Did you hear	duydun mu
feeling, emotion	duygu