Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 175

İngilizce	Türkçe	Ayrıntılar
to dress up	giyinmek
appareled	giyinmiş
to put on	giymek
clothing	giysi
clothes	giysiler
appareled	giysisi güzel ve uyumlu olan
confidentiality	gizdeşlik
mystery, cabala, cabbala	gizem
mysterious, mystic, mystical	gizemli
mystery tour	gizemli tur
Hide	Gizle
camouflage	gizleme
to hide, to conceal, to camouflage	gizlemek
Allow Hiding	Gizlemeye ızin Ver
Hide items	Gizlenecek öğeler
hideout	gizlenme yeri
to skulk	gizlenmek
hidden	gizlenmiş
BCC	Gizli
BCC: (Name)	Gizli: (Adı)
BCC: (Address)	Gizli: (Adres)
Bcc Field	Gizli Alanı
Hidden fields	Gizli alanlar
to anagrammatize	gizli anlamı bulmak için düzensiz bir şekilde harleri okumak
conspiracy	gizli anlaşma
HiddenFlags	Gizli Bayraklar
BCC	Gizli Bilgi
camarilla	gizli danışmanlar grubu
eavesdropping	gizli dinleme
Hidden files, Hidden fields	Gizli dosyalar
Hidden Message	Gizli ıleti
liaison	gizli ilişki
Hidden Stations	Gizli ıstasyonlar
Hidden Italics	Gizli ıtalik
Hidden Bold	Gizli Kalın
back door	gizli kapı
Hidden Records	Gizli Kayıtlar
Hidden Folders	Gizli Klasörler
hidden file	gizli kütük
Bcc Box	Gizli Kutusu
hidden text, blind text	gizli metin
display hidden text	gizli metni görüntüle
Hidden Objects	Gizli Nesneler
Hidden Objects	Gizli nesneleri
backstage	gizli olarak
Hidden Window	Gizli Pencere
cc mail tools	gizli posta araçları
Hidden Count	Gizli Sayısı
Hidden Tab	Gizli Sekme
Go to hidden slide	Gizli slayda git
Hidden Slides, Hidden Slide	Gizli Slayt
Hidden Slides	Gizli Slayt Sayısı
Hidden Slides	Gizli Slaytlar
Hidden columns	Gizli sütunlar
sibling species	gizli türler
BCC: (Type)	Gizli: (Türü)
secretly	gizlice
cabal	gizlice çalışan küçük bir grup entrikacı
to skulk	gizlice dolaşmak
infiltrate	gizlice girmek
to sneak up	gizlice yanaşmak
stealthy	gizlice yapılan
compromising emanations	gizliliği bozan elektromanyetik yayılım
privacy, secrecy, latency, stealth	gizlilik
GUI Setup	GKA kurulum
GUI Word Processing	GKA'lı Sözcük ışlemci
glyph	glif
dextrose	glikoz
globalization	globalleşme
gluten	glüten
GMT Standard Time	GMT Standart Saati
GMT Daylight Time	GMT Yaz Saati
GNGuinea	GNGine
hub, belly, core, tummy, abdomen, navel, bay window, bellybutton, omphalos	göbek
belly button, umbilicus	göbek deliği
iceberg lettuce, head lettuce	göbek salata
hub and spoke	göbek ve ispit
to belly out	göbeklemek
bellying	göbekleyen
bellied, barrigón	göbekli
bullet tuna	gobene
bullet tuna	gobone
migration	göç
nomadic	göçebe
to cede	göçermek
to migrate, to emigrate, to dent, to fall in	göçmek
immigrant, emigrant, emigre	göçmen
wafers	gofret
corsage	göğse takılan çiçek buketi
chest, breast, bosom, pectoral, thorax	göğüs
chest pain	göğüs ağrısı
angina pectoris	göğüs anjini
thoracic surgery	göğüs cerrahisi
pectoral ring	göğüs halkası
pectoral girdle	göğüs kuşağı
breastwork	göğüs siperi
titty	göğüs ucu
pectoral fin, pinna pectoralis	göğüs yüzgeci
heaven, vault	gök
astronomers	gök bilimci