Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20

İngilizce	Türkçe	Ayrıntılar
anarchy	anarşi
anarchist	anarşist
foxy	anasının gözü
Host	anasistem
aniseed, anise	anason
anatomy	anatomi
Fatherland	anavatan
expat	anavatanından başka bir ülkede yaşayan kimse
maternal	anaya ait
constitution	anayasa
constitutional	anayasal
highway, chaussee, main road, arterial road	anayol
depot, barn	anbar
only, as late as	ancak
salted or pickled anchovy	ançuez
anchovy canapés	ançuezli kanepe
Andean	And
Andean	And Medeniyeti
stupid	andaval
ignorant	andavallı
endiv	andiv
Andorra	Andora
anecdotal	anekdotla ilgili
anemia	Anemi
anemometer	anemometre
to anaesthetize	anestezi yapmak
to anesthetise	anestezik bir ilaç kullanmak
aneurysm	anevrizma
fag	angayra
Anglo-Saxon	Anglo-Sakson
angustra bitter	angustra acısı
twerp	angut
memory, abrupt, memoir	ani
birr	ani bir harekette çıkan bir ses
to bolt out, to beetle off	ani bir şekilde ayrılmak
windshear	ani değişim
blowback	Ani geri tepme
to flung	ani hareket etmek
flurry	ani rüzgar
Bam	ani ses
suddenly, abruptly	aniden
memories	anılar
animation, Animations	animasyon
Animate	Animasyon Ekle
Animated GIF	Animasyon Eklenmiş GIF
Animation speed	Animasyon hızı
After animation	Animasyondan sonra
animated	animasyonlu
animateur	animatör
to remember	anımsamak
reminder	anımsatıcı
don't remind	anımsatma
on the fly	anında
hard stop	anında durdurma
to hard stop	anında durdurmak
bray	anırma
bray	anırtı
to allude to	anıştırmak
monument, memorial tablet	anıt
tomb of Atatürk	anıtkabir
stubble	anız
angina, angor	anjin
Ankara, Angora	Ankara
Ankara Agreement	Ankara Anlaşması
Angora cat	Ankara kedisi
lamb with pilaf	ankara tavası
Angora rabbit	Ankara tavşanı
We reached Ankara.	Ankaraya varmış bulunuyoruz.
poll	anket
context, meaning, purview	anlam
to construe	anlam vermek
comprehension	anlama
to realize, to understand, to try, to perceive, to comprehend, to apprehend, to catch on, to make out, to deduce from	anlamak
to try to understand	anlamaya çalışmak
to connote	anlamına gelmek
meaningful	anlamlı
semantic	anlamsal
null, inane	anlamsız
Ambiguous name	Anlamsız ad
garbage	anlamsız veri
comprehensible, intelligible, understandable, apprehensible, comprehendible	anlaşılabilir
understandability	anlaşılabilirlik
understandably	anlaşılır biçimde
comprehensibility	anlaşılırlık
abstruse	anlaşılması güç
understandable	anlaşılması mümkün
elusive	anlaşılması zor
Delphic	anlaşılmaz bir şekilde kahinsel
gibber	anlaşılmaz konuşmak
abstruseness	anlaşılmazlık
deal, agreement, convention, bargain, handshake, pact	anlaşma
to accord	anlaşmak
contractual	anlaşmalı
confrontation	anlaşmazlık
apple of discord	anlaşmazlık konusu
Agreed!	Anlaştık!
expression, narration	anlatım
narration	anlatma
to relate, to narrate	anlatmak
wit, concept, perceptiveness	anlayış