Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 318

İngilizce	Türkçe	Ayrıntılar
Auto Refresh	Otomatik Yenile
enable automatic refreshing	otomatik yenilemeyi etkinleştir
AutoLayout	Otomatik Yerleşim
Auto Arrange	Otomatik Yerleştir
Auto Repeat	Otomatik Yinele
auto-repeat	otomatik yineleme
automatic starter	otomatik yolverici
automatic direction finder (ADF)	otomatik yön bulucu
automatic bearing measurement	otomatik yön ölçümü
Auto manage	Otomatik yönet
AutoManager	Otomatik Yönetici
Auto-Install	Otomatik Yükle
Automated Install, Auto-Install	Otomatik Yükleme
AutoPlay	Otomatik Yürüt
AutoSchedule	Otomatik Zamanlama
Autostart	OtomatikBaşlat
AutoFormat	OtomatikBiçim
AutoFormat	OtomatikBiçimlendir
AutoMergeField	OtomatikBirleştirAlanı
AutoMergeField	OtomatikBirleştirmeAlanı
Autoexec macros	OtomatikÇalış makroları
Autoexec	Otomatikçalıştır
AutoDial	OtomatikÇevir
AutomaticChange	OtomatikDeğiştir
AutoCorrect, AutoCorr	OTOMATıKDÜZELT
AutoLabel	OtomatikEtiketle
AutoForm	OtomatikForm
AutoExpand	OtomatikGenişlet
AutoScroll	OtomatikKaydır
automated	otomatikleşmiş
Automation	Otomatikleştirme
automate, to automatise, automize	otomatikleştirmek
AutoCenter	OtomatikOrtala
AutoReport	OtomatikRapor
AutoColor	OtomatikRenk
AutoNumber	OtomatikSayı
AutoSwitchAutoTab	OtomatikSekme
AutoKeys	OtomatikTuşlar
AutoResize	OtomatikYenidenBoyutlandır
AutoArrange	OtomatikYerleştir
AutoRepeat	OtomatikYinele
AutoInstall	OtomatikYükle
AutoText	otometin
car, automobile	otomobil
car-transporter	otomobil nakliye aracı
car payment(s)	otomobil ödemeleri
automobilist	otomobil sürücüsü
automobiles	otomobiller
Automotive	Otomotiv
automotive engineer	otomotiv mühendisi
AUTONUM	OTONUM
autonumout	OTONUMANAHAT
AUTONUMLGL	OTONUMYASAL
car park, parking lot	otopark
AP	otopilot
autopsy	otopsi
to autopsy	otopsi yapmak
authoritative, authoritarian	otoriter
authoritarian	otoriter kimse
Autostatic	Otostatik
hitchhike	otostop
to hitchhike	otostop yapmak
autotype	ototopi yöntemiyle basmak
autotrophic, autotroph	ototrof
autotrophic lake	ototrof göl
autotrophy	ototrofi
highway, motorway	otoyol
to recontonster	otsuranmak
chickadee	ötücü kuş
inmate	oturan
reside	oturma
right of abode	oturma izni
parlor, parlour, sitting room	oturma odası
seating plan	oturma planı
domicile, inhabitation	oturma yeri
to sit, to dwell, to settle, to inhabit, to sit around	oturmak
to make someone talk	ötürmek
medley	oturtma
session	oturum
by logon name	oturum açana göre
at logon	Oturum açılırken
error allocating memory to process login script	oturum açma komut dosyası'nı işlemek için bellek ayırma hatası
At logon time	Oturum açma sırasında
to logon, to log in, to log on	oturum açmak
to log out, to log off	oturum kapamak
display logoff	oturum kapatmayı göster
end of session	oturum sonu
end session	oturuma son ver
to adjourn	oturuma son vermek
Force Logoff	Oturumda Çıkmaya Zorla
close session	oturumu kapat
to log out	oturumu kapatmak
Force Logoff	Oturumu Kapatmaya Zorla
display log off	oturumu kapatmayı göster
to chirp, to cheep	ötüşmek
thirty	otuz
thirty second rule	otuz saniye kuralı
plain	ova
ovoid	oval
Implied Oval	Oval Benzeri