Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 349

İngilizce	Türkçe	Ayrıntılar
Allow Row to Break Across Pages	Satır Sayfalar Arasında Kesilebilir
cardinality violation (sql)	satır sayısı uyumsuzluğu
delete row, delete rows	satır sil
deletes rows	satır siler
delete rows	satır silme
delete row	satır silmeyi
break, end of row, end of line	satır sonu
end of row mark	satır sonu imi
end lines with	satır sonu karakteri
by row/column	satır/sütun
exclude row/col	satır/sütun dışla
Include Row/Col	Satır/Sütun ıçer
line printer	satır yazıcı
Goto line	Satıra git
by row	satıra göre
fit in line	satıra sığdır
carriage return	satırbaşı
indentation marker	satırbaşı işartleyicisi
At line	Satırda
error in row	satırda hata
distributerow	satırdağıt
IndentLine	SatırGirintisi
exclude row	satırı dışla
error interpreting line	satırı yorumlama hatası
ascender	Satırın tepesine kadar uzantısı olan harf
error in row	satırında hata
by rows	satırlar
Between lines	Satırlar arası
Grand Totals For Rows	Satırlar için Genel Toplam
by rows	satırlara göre
Across in rows	Satırlarda yatay olarak
Format rows	Satırları biçimle
Indent Rows	Satırları Girintili Yaz
AutoFit Rows	Satırları Otomatik Yerleştir
delete rows	satırları sil
empty fields	satırları yazdırma
endofline, endofrow	satırsonu
endoflineextend	satırsonunugenişlet
sale	satış
sales agency agreement	satış acentalığı sözleşmesi
sales slip, sales sheet, sales note	satış belgesi
sales person, commercial traveler	satış elemanı
selling price	satış fiyatı
sales director, sales manager, head of sales	satış müdürü
selling point	satış noktası
point of sale display	satış noktasında sergileme
booths	satış pavyonu (fuarda)
blockbuster	satış rekorları kıran
sales licence	satış ruhsatı
sales contract	satış sözleşmesi
date sold, date of sale	satış tarihi
sales technique	satış tekniği
commercial traveller	satış temsilcisi
sale and leaseback transaction	satış ve geri kiralama işlemi
sales	satışlar
cost of sales' method	satışların maliyeti yöntemi
datesold	satıştarihi
hours (hrs)	satler
to sell, to vend, to dispose of	satmak
castle, chateaux	şato
chateaubriand	şatobrian
bailey	şatonun dış avlusu
chess	satranç
saturation diving	satürasyon dalışı
argument	sav
weir, penstock	savak
stupid	şavalak
savannah	savana
war	savaş
battlefield, battleground	savaş alanı
battle-axe	savaş baltası
atomic warhead	savaş başlığı
combat zone	savaş bölgesi
naval	şavaş gemileriyle ilgili
casemate	savaş gemisinde silahların bulunduğu zırhlı bölüm
battle cry	savaş narası
god of war	savaş tanrısı
battle fatigue	savaş yorgunluğu
combat-ready	savaşa hazır
combatant, belligerent, warrious	savaşçı
warfare	savaşla ilgili
combat	savaşmak
battle-scarred	savaşta yaralanmış
public prosecutor	savcı
alternative hypothesis	savlı hipotez
to get over	savmak
to skid, to be scattered, to be driven away	savrulmak
defensive	savunan
defence, defense, defensive, plea, apologia	savunma
defence advanced research projects agency (darpa)	savunma bakanlığı ıleri araştırma projeleri ajansı
Defense evaluation and research agency (DERA)	savunma değerlendirme ve geliştirme ajansı
bulwark	savunma duvarı
bastion hosts	savunma kalesi ana makineleri
barbacan	savunma yapısının bir parçası olan bir kule
to defend, to plead, to fend	savunmak
advocate, lawyer, counsel, solicitor, barrister, intercessor, barrister-at-law	savunucul
profuse	savurgan
to splurge	savurganlık etmek
count	say
count if …	say eğer…