Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 450

İngilizce	Türkçe	Ayrıntılar
HSCROLL	YKAYDIR
GridY	YKılavuzu
consumables	yoğaltım
dense, intensive	yoğun
intensive care unit	yoğun bakım ünitesi
high contention	yoğun çekişme
compact disc	yoğun disk
area of intense aerial activity (AIAA)	yoğun hava aktivitesi olan hava sahası
beatification	yoğun mutluluk hissi
high intensity radio transmission area (HIRTA)	yoğun telsiz haberlşme alanı
deep cleaning	yoğun temizlik
compact layout	yoğun yerleşim
condensation	yoğunlaşma
condense	yoğunlaştır
condenser, concentrator	yoğunlaştırıcı
concentrate	yoğunlaştırma
to condense	yoğunlaştırmak
to reduce	yoğunlaştırmak (sosu)
density, intensity, concentration	yoğunluk
density bars	yoğunluk çubukları
densitometer	yoğunlukölçer
compact disk (cd)	yoğunteker
to knead	yoğurmak
to knead	yoğurmak (hamur)
yoghurt	yoğurt
yoghurt soup	yoğurt çorbası
yoghurt and egg samolina pudding	yoğurt tatlısı
concentrated	yoğuşuk
exterminator	yok edici
eradication	yok edim
annihilation	yok ediş
extermination, extirpate	yok etme
to obliterate, to annihilate, to wipe out	yok etmek
to disappear	yok olmak
annihilation	yok oluş
Ignored	Yok Sayıldı
inspection	yoklama
to check, to poll, to ransack	yoklamak
shortage, absence, dearth	yokluk
or	yoksa
else instruction	yoksa yönergesi
Ignore	Yoksay
Ignore (return)	Yoksay (geri dön)
files to ignore	yoksayılacak dosyalar
Ignored	Yoksayıldı
Ignored	yoksayılmış
to ignore	yoksaymak
poor	yoksul
poverty, pauperism	yoksulluk
devoid, bereft	yoksun
to deprive	yoksun bırakmak
bereave	yoksunbırakma
ascent, dip, descent, gradient	Yokuş
downhill	yokuş aşağı
Ascent Masthead	Yokuş Künyesi
Ascent Web Site	Yokuş Web Sitesi
uphill	yokuş yukarı
path, road, way, bus, route	yol
headway	yol alma
all the way	yol boyunca
change path	yol değiştir
Add Route	Yol Ekle
enter path	yol girin
guidance	yol gösterme
to instruct	yol göstermek
waypoint (WP)	yol güzergah noktası
right of way	yol hakkı
Roadmap	Yol haritası
roadside	yol kenarı
rule of the road	yol kuralı
bus number	yol numarası
road warrior	yol savaşçısı
delete route	yol sil
to dismiss	yol vermek
to strike out	yola koyulmak
cause	yolaçmak
passenger	yolcu
liner, cabin cruiser	yolcu gemisi
awning deck	yolcu gemisinin en tepesindeki güverte
no show	yolcu iptal
passenger name record	yolcu isim kaydı (PNR)
sleigh	yolcu kızağı
passenger coupon	yolcu kuponu
passenger mile	yolcu mili
carryall	yolcu taşıma aracı
passenger transport authority	yolcu ulaştırma otoritesi
passenger space ratio	yolcu yeri oranı (PSR)
passengers (pax)	yolcular
journey	yolculuk
fares	yolculuk ücreti
under way	yolda
to fizzle	yolda kalmak
comrade	yoldaş
guideline	yolgösterim
cross-reference	yollama
to send, to expedite, to transmit	yollamak
(woman) of easy virtue	yollu
fare	yolluk
to pluck	yolmak
graft	yolsuzluk