Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 204
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Okay, copy that. | Tamam, anlaşıldı. | 1915-1 | 2015 | |
Yeah, and Lucky, make sure the journalist finds her way out. | Evet, ve Lucky, gazeteciyi def etmenin bir yolunu bul. | 1915-1 | 2015 | |
She's making people nervous. | İnsanları geriyor. | 1915-1 | 2015 | |
Of course. | Tabii ki. | 1915-1 | 2015 | |
To be honest, I don't really get what the controversy is. | Dürüst olmak gerekirse, ortaya attığı tartışmayı anlamadım. | 1915-1 | 2015 | |
The Armenian Genocide was the first race extermination in modern history. | Ermeni Soykırımı, Modern Çağ'daki ilk soykırımdı. | 1915-1 | 2015 | |
Do you know how Hitler encouraged his generals on the eve of the Holocaust? | Hitler'in ve komutasındakilerin Holokost akşamında feyz aldıkları neydi biliyor musun? | 1915-1 | 2015 | |
He said; "Who today speaks of the annihilation of the Armenians?" | Hitler şöyle demişti: "Bugün Ermenilerin imhasını kim konuşuyor?" | 1915-1 | 2015 | |
Can you understand the implication of that statement? | İfadesindeki imayı anlıyor musun? | 1915-1 | 2015 | |
I don't know. Can you? | Bilmiyorum. Biliyor musun? | 1915-1 | 2015 | |
Cambodia. Rwanda. Sudan. | Kamboçya. Ruanda. Sudan. | 1915-1 | 2015 | |
It's even happening right now, right in front of our eyes... | Hâlen olan olaylar, gözlerimizin önünde... | 1915-1 | 2015 | |
over and over and over again... | üst üste, yeni baştan, tekrar... | 1915-1 | 2015 | |
like a nightmare repeating itself all over the world. | Tüm dünyada sanki bir kabus tekerrür ediyor. | 1915-1 | 2015 | |
And our instinct is to look away. | Ve içgüdümüz umursamaz bir hâlde. | 1915-1 | 2015 | |
To deny that anything's happening. We do nothing. | Bu türden olayları reddedip hiçbir şey yapmıyoruz. | 1915-1 | 2015 | |
So now you're doing something... a play. | Şimdi bir şey yapıyorsunuz... Bir oyun. | 1915-1 | 2015 | |
I like to think it raises... | Farkındalığı arttırıcı şeyleri severim... | 1915-1 | 2015 | |
Awareness... right? These are very nice talking points, Mr. West. | Doğru mu? Konuşulan konular çok hoş, Bay West. | 1915-1 | 2015 | |
But it's the victims who are most offended by this play. | Fakat bu oyundan en fazla rencide olanlar kurbanlar. | 1915-1 | 2015 | |
They see it as an insult to their memory. | Hafızalarının aşağılandığını düşünüyorlar. | 1915-1 | 2015 | |
In fact, some of them are protesting outside the theater right now. | Gerçek şu ki, içlerinden bazıları şuan dışarıda tiyatroyu protesto ediyor. | 1915-1 | 2015 | |
They're protesting you. | Onlar sizi protesto ediyorlar. | 1915-1 | 2015 | |
You're running off with a married Armenian woman, Mr. West. | Bay West, evli bir Ermeni kadınla kaçtınız. | 1915-1 | 2015 | |
You are the bad guy. | Siz kötü birisiniz. | 1915-1 | 2015 | |
You will lose everything, Simon. | Herşeyini kaybedeceksin, Simon. | 1915-1 | 2015 | |
Who are you? How did you get this number? | Kimsin? Bu numarayı nereden aldın? | 1915-1 | 2015 | |
Your play is coming to life. | Oyunun gerçeğe dönüyor. | 1915-1 | 2015 | |
What? What did you say? | Ne? Ne dedin sen? | 1915-1 | 2015 | |
The Turk is stealing your wife as we speak. | Konuştuğumuz esnada Türk senin karını elinden alacak.. | 1915-1 | 2015 | |
Hello? Hel... | Alo? Al... | 1915-1 | 2015 | |
Hey man, what the hell! | Adamım, o da neydi! | 1915-1 | 2015 | |
James. I thought it was... | James. Galiba bu... | 1915-1 | 2015 | |
Who? You thought it was who, Simon? What's going on? | Kim? Kim olduğunu sanıyorsun Simon? N'oluyor? | 1915-1 | 2015 | |
James, do you love her? | James, onu seviyor musun? | 1915-1 | 2015 | |
What? No. No. Look, I just came down here to apologize. | Ne? Hayır. Hayır. Bak, ben buraya sadece özür dilemek için geldim. | 1915-1 | 2015 | |
I know I might have a reputation... | Bir itibarım olduğunu biliyorum... | 1915-1 | 2015 | |
I'm talking about the play. In 1915, do you love her? | 1915'teki oyun adına konuşuyorum. Onu seviyor musun? | 1915-1 | 2015 | |
Uh, I guess. | Uh, sanırım. | 1915-1 | 2015 | |
James, when we look into your eyes, we have to see this growing love. | James, gözlerine baktığımızda bir aşkın büyüdüğünü görüyoruz. | 1915-1 | 2015 | |
Beat by beat, your brutality is falling apart. | Gümbür gümbür, öldürücülüğün güç kaybediyor. | 1915-1 | 2015 | |
The Colonel doesn't know it yet, but he's falling in love... | Albay henüz bilmiyor, ama o aşık oluyor... | 1915-1 | 2015 | |
with the enemy's wife. | düşmanının karısına. | 1915-1 | 2015 | |
Keep walking! It's going to be a long walk! | Yürü! uzun bir yürüyüş olacağa benziyor! | 1915-1 | 2015 | |
You're the last one, miss. | Sen sonuncusun, bayan. | 1915-1 | 2015 | |
I just feel I'm forgetting something. | Ben sadece bazı şeyleri unuttuğumu hissediyorum. | 1915-1 | 2015 | |
You'll be back soon. This is only temporary. | Yakında döneceksin. Bu sadece geçici. | 1915-1 | 2015 | |
You keep a clean house. It feels like... home. | Evi temiz tut. Evdeymişsin gibi hisset. | 1915-1 | 2015 | |
Colonel, how will my husband know where we've gone? | Albay, nereye gittiğimizi kocam nasıl bilecek? | 1915-1 | 2015 | |
What is your name, pretty one? | Adın ne güzel şey? | 1915-1 | 2015 | |
Ani. | Ani. | 1915-1 | 2015 | |
You don't have to worry, Ani. | Endişelenme, Ani. | 1915-1 | 2015 | |
You'll be safe. You're in my hands now. | Güvende olacaksın. Artık elime düştün. | 1915-1 | 2015 | |
What happened? Who turned off the lights? | N'oldu? Işıkları kim söndürdü? | 1915-1 | 2015 | |
I had her in my hands... Angela! | Ellerimin arasındaydı... Angela! | 1915-1 | 2015 | |
Well, what happened? | Peki, n'oldu? | 1915-1 | 2015 | |
Lights! | Işıklar yansın! | 1915-1 | 2015 | |
It is night... one hour before the big premiere. | Gece oldu... büyük gösterime bir saat kaldı. | 1915-1 | 2015 | |
You're supposed to be in your room, but I can't find you. | Farzet ki odandasın; fakat seni bulamıyorum. | 1915-1 | 2015 | |
You're at the top of the stairs. You can't hide forever. | Merdivenin başındasın. Sonsuza dek saklanamazsın. | 1915-1 | 2015 | |
You are walking down the stairs. | Merdivenlerden aşağıya doğru iniyorsun. | 1915-1 | 2015 | |
Who's baby is this again? | Bu yine kimin bebeği? | 1915-1 | 2015 | |
Remember, Angela? | Hatırla, Angela. | 1915-1 | 2015 | |
Mommy! | Anneciğim! | 1915-1 | 2015 | |
You have to remember. | Şarkı söylemeyi nasıl yaptığını | 1915-1 | 2015 | |
Remember how you used to sing? | Hatırlamak zorundasın. | 1915-1 | 2015 | |
Face the truth, Angela. You can't hide forever. | Gerçekle yüzleş, Angela. Sonsuza dek saklayamazsın. | 1915-1 | 2015 | |
You're sick, my darling. Your only cure is the truth. | Sen hastasın, sevgilim. Senin için tek çare gerçek. | 1915-1 | 2015 | |
Angela, the denial must end. It must end. | Angela, inkâr sona ermeli. Bitmek zorunda. | 1915-1 | 2015 | |
Remember, Angela, remember. | Hatırla, Angela, hatırla. | 1915-1 | 2015 | |
Remember. Remember. Remember. | Hatırla. Hatırla. Hatırla. | 1915-1 | 2015 | |
Angela, come to me. Up here, Angela. Follow my voice. | Angela, bana gel. Buraya, Angela. Sesimi takip et. | 1915-1 | 2015 | |
Simon! Angela, come back! | Simon! Angela, geri dön! | 1915-1 | 2015 | |
Angela! | Angela! | 1915-1 | 2015 | |
Angela, what happened? | Angela, n'oldu? | 1915-1 | 2015 | |
Angela, talk to me, what happened? | Angela, konuş, n'oldu? | 1915-1 | 2015 | |
You should see your face. | Yüzünün hâlini görmen lâzım. | 1915-1 | 2015 | |
We need to get back into character. Come... | Role bürünmek zorundayız. Gel... | 1915-1 | 2015 | |
Can't you just leave her alone? | Bir kez olsun onu yalnız bırakamaz mısın? | 1915-1 | 2015 | |
It's none of your business, James. | Seni ilgilendirmez, James. | 1915-1 | 2015 | |
Yes, it is our business. | Evet, ilgilendirir. | 1915-1 | 2015 | |
You are destroying her, can't you see? Just let her be Angela! | Onu mahvediyorsun, göremiyor musun? Sadece Angela olarak kalsın! | 1915-1 | 2015 | |
Oh, because you think this is Angela? Well, she's not. | Oh, çünkü Angela'nın böyle olduğunu sanıyorsun? O hâlde, o bu değil. | 1915-1 | 2015 | |
This is an Angela she's invented for herself. | Bu Angela, onun için uydurulan bir şey. | 1915-1 | 2015 | |
You don't understand. You're in denial, too. | Anlamıyorsun. Sen de inkâr ediyorsun. | 1915-1 | 2015 | |
All of you are in denial! | Hepiniz inkârcısınız! | 1915-1 | 2015 | |
The reporter was right. This isn't my cause... | Muhabir haklıydı. Bu benim suçum değil... | 1915-1 | 2015 | |
and this sure as hell isn't my goddamn method. | Cehennemin varlığı kadar eminim ki bu benim lanet yöntemim değil. | 1915-1 | 2015 | |
It is night. One hour before the big premiere. | Gece oldu. Büyük gösterime bir saat kaldı. | 1915-1 | 2015 | |
You're supposed to be in your room, but I can't find you. | Farzet ki odandasın, fakat seni bulamıyorum. | 1915-1 | 2015 | |
You are at the top of the stairs. | Merdivenin başındasın. | 1915-1 | 2015 | |
I don't want to do this. I don't even know what you're talking about. | Bunu yapmak istemiyorum. Neden bahsettiğini bilmiyorum. | 1915-1 | 2015 | |
Angela, just close your eyes and listen to me. | Angela, sadece gözlerini kapat ve beni dinle. | 1915-1 | 2015 | |
This is the lamest story ever. | Bu hikâye oldukça saçma. | 1915-1 | 2015 | |
You couldn't put a cat to sleep with this stupid story. | Bir kediyi bile bu saçma hikâyenin içine yerleştiremezsin. | 1915-1 | 2015 | |
Angela, I don't have time for this. | Angela, Buna zamanım yok. | 1915-1 | 2015 | |
What? | Ne var? | 1915-1 | 2015 | |
It's James. He's leaving. | Benim. James gidiyor. | 1915-1 | 2015 | |
James, what's happening? I'm through. | James, n'oluyor? Gidiyorum. | 1915-1 | 2015 | |
This was never my role to begin with. The damn uniform doesn't even fit. | Hiçbirzaman oynayacağım bir rol değildi. Lanet üniforma bile uygun değildi. | 1915-1 | 2015 |