• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 8972

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
They are Fast Forward Politics followed by It's All Relative, Hızlı Yükselen Siyasetçiler, Hepsi Birbiriyle İlgili... Boulevard-1 2014 info-icon
South America, and Famous Lovers. ...Güney Amerika ve Ünlü Çiftler. Ünlü Çiftler'e 1,000 basıyorum Brad. Boulevard-1 2014 info-icon
All right, spoken like a true teacher. Pekâlâ, işin ustası gibi konuştun. Boulevard-1 2014 info-icon
One of TV's most unusual romances Dizilerin en alışılmadık aşklarından The Muppet Show'dan iki karakter var. Boulevard-1 2014 info-icon
one is a pretty porker named Miss Piggy. Birisi epeyce kilolu olan Miss Piggy iken... Boulevard-1 2014 info-icon
For $1,000, name her amorous amphibian. ...amfibi aşığının adını söyleyerek 1,000 $ kazanacaksın. Boulevard-1 2014 info-icon
I need to talk to you. Kermit the Frog. Seninle konuşmam gerek. Seninle konuşmalıyım. Kurbağa Kermit. Boulevard-1 2014 info-icon
You're right, and you have $1,000. Bildin ve 1,000$ kazandın. Boulevard-1 2014 info-icon
I need to talk to you about something, Dad, okay? Seninle bir şey konuşmam gerek, baba, tamam mı? Seninle bir konudan konuşmam gerek baba. Boulevard-1 2014 info-icon
And I need you to listen Ve dinlemene ihtiyacım var... Dinlemeni istiyorum. Boulevard-1 2014 info-icon
'cause I know somewhere in there, you can hear me. İçinde bir yerde beni duyabildiğini biliyorum. Boulevard-1 2014 info-icon
I wanna talk about that time we went to the beach. Sahile gittiğimiz zaman hakkında konuşmak istiyorum. Plaja gittiğimiz zamandan bahsedeceğim. Boulevard-1 2014 info-icon
Summer of 1965, I think it was. 1965 yazıydı, sanırım. 1965 yazıydı sanırım. Boulevard-1 2014 info-icon
We checked into this little motel. O küçük motele kaydımızı yaptırmıştık Küçük bir motele yerleşmiştik. Boulevard-1 2014 info-icon
12 years old. 12 yaşında. 12 yaşımdaydım. Sen, ben ve annem. Boulevard-1 2014 info-icon
You, me and Mom. Sen, ben ve Annem. Boulevard-1 2014 info-icon
If you had any idea what a journey that was. Benim için nasıl bir yolculuk olduğunu bir bilsen. Boulevard-1 2014 info-icon
Still sticks with me to this day. O gün hala aklımda. Aklıma kazındı. Ne saçma. Boulevard-1 2014 info-icon
Ridiculous. Çok saçma. Boulevard-1 2014 info-icon
Something happened that summer, Dad. O yaz bir şey oldu baba. Boulevard-1 2014 info-icon
At first, I couldn't figure it out. I didn't want to. İlk başta, anlayamadım. Anlamak istemedim. Başta anlayamadım. Anlamak istemedim... Boulevard-1 2014 info-icon
But I knew. Ama biliyordum. ...ama biliyordum. Boulevard-1 2014 info-icon
I knew that all the wishing and praying in the world Dünyadaki tüm, duaların ve dileklerin... Ne kadar dua etsem de eşcinsel olduğum gerçeğinin değişmeyeceğini biliyordum. Boulevard-1 2014 info-icon
couldn't change the fact that I was gay. ...gey olduğum gerçeğini değiştiremeyeceğini biliyordum. Boulevard-1 2014 info-icon
I didn't do anything about it. Bu konuda hiç bir şey yapmadım. Bu konuda bir şey yapmadım. Boulevard-1 2014 info-icon
I didn't tell you... Ne sana söyledim... Ne sana, ne anneme, hiç kimseye söylemedim. Boulevard-1 2014 info-icon
or Mom or anyone. ...ne anneme, ne de kimseye... Boulevard-1 2014 info-icon
It was my secret. Bu benim sırrımdı. Benim sırrımdı. Boulevard-1 2014 info-icon
And suddenly I'm 60 years old. Ve şimdi 60 yaşındayım. Bir bakmışım 60 yaşımdayım. Boulevard-1 2014 info-icon
It's like I'm still there, like nothing happened. Hala oradayım, bir şey olmamış gibi. Sanki hâlâ oradayım, hiçbir şey olmamış gibi. Boulevard-1 2014 info-icon
Like I'm still waiting for something I felt was promised to me that day, Hala bana söz verilen bir şeyi bekliyormuş gibi hissediyorum... O gün bana vaat edildiğini hissettiğim bir şeyi bekliyor gibiyim. Boulevard-1 2014 info-icon
something that never came, and I'm angry about it. ...hala da gelmedi ve bu konuda kızgınım. Hiç gelmemiş bir şeyi ve buna çok kızgınım. Boulevard-1 2014 info-icon
And I'm still sitting on that beach, and I'm still 12 years old, Ve hala o sahilde oturuyorum, hala 12 yaşındayım... Hâlâ o plajda oturuyorum, hâlâ 12 yaşımdayım... Boulevard-1 2014 info-icon
and nothing's changed, and I'm still sorry about it. ...ve değişen bir şey yok, hala buna üzülüyorum. ...ve hiçbir şey değişmedi. Hâlâ üzülüyorum buna. Boulevard-1 2014 info-icon
That was some summer, Dad? O sıradan bir yazdı, değil mi, baba? Güzel bir yazdı değil mi baba? Boulevard-1 2014 info-icon
Okay. Tamam. Öyle olsun. Boulevard-1 2014 info-icon
Hey, you. Merhaba. Merhaba. Boulevard-1 2014 info-icon
I was just checking on you. Sadece seni kontrol ediyordum. Sana bir bakayım dedim. Boulevard-1 2014 info-icon
Go back to sleep, okay? Uyumaya devam et, tamam mı? Uyumana dön. Gitme, ne olur. Boulevard-1 2014 info-icon
Stay here, please. Burada kal, lütfen. Boulevard-1 2014 info-icon
Hey, I was thinking. Düşünüyordum. Düşünüyordum da. Şu gemi gezisini düşünüyordum. Boulevard-1 2014 info-icon
I was thinking about the cruise, you know? Deniz yolculuğu hakkında düşünüyordum. Boulevard-1 2014 info-icon
And I was wondering what month do you think Ve hangi ayda gitsek daha iyi olur... Hangi ay gidelim sence? Boulevard-1 2014 info-icon
would be good for us? ...merak ediyordum. Boulevard-1 2014 info-icon
Do we really wanna go on a cruise? Gerçekten gitmek istiyor muyuz? Gerçekten bir gemi gezisine çıkmak istiyor muyuz ki? Boulevard-1 2014 info-icon
Yeah, I thought... Evet, düşündüm ki... Evet, düşündüm de... Sonra konuşuruz. Boulevard-1 2014 info-icon
Hey, we'll talk about it. Bunu sonra konuşuruz. Boulevard-1 2014 info-icon
Nolan... Nolan... Nolan, bu gece benimle kal. Boulevard-1 2014 info-icon
stay here with me tonight. ...bu gece benimle kal. Boulevard-1 2014 info-icon
Please? Lütfen. Lütfen. Bu gecelik. Boulevard-1 2014 info-icon
Just for tonight. Sadece bir gece. Boulevard-1 2014 info-icon
Okay. Okay? Tamam. Tamam mı? Tamam. Tamam mı? Boulevard-1 2014 info-icon
Who is it? O kim. Kim o? Boulevard-1 2014 info-icon
What do you mean? Ne demek istiyorsun. Nasıl yani? Boulevard-1 2014 info-icon
It's just someone I talk to. Sadece konuştuğum biri. Konuştuğum biri sadece. Boulevard-1 2014 info-icon
You could talk to me. Benimle konuşabilirsin. Benimle de konuşabilirsin. Boulevard-1 2014 info-icon
We have separate beds, Ayrı yataklarımız var... Yataklarımız ayrı, hayatlarımız ayrı, odalarımız ayrı. Boulevard-1 2014 info-icon
separate lives, separate rooms. ...ayrı hayatlarımız, ayrı odalarımız... Boulevard-1 2014 info-icon
I don't know how much more separate we could be. Daha ne kadar ayrı olabiliriz bilmiyorum. Daha ne kadar ayrılabiliriz bilemiyorum. Boulevard-1 2014 info-icon
I should go wash up. Gidip bir duş almalıyım. Ben temizleneyim. Boulevard-1 2014 info-icon
I love you, Nolan. Seni seviyorum, Nolan. Seni seviyorum Nolan. Boulevard-1 2014 info-icon
Joy? Joy? Joy. Boulevard-1 2014 info-icon
Joy? Joy? Joy. Joy. Boulevard-1 2014 info-icon
Hey, Joy? Hey, Joy? Boulevard-1 2014 info-icon
Joy? Joy? Joy. Merhaba. Merhaba. Boulevard-1 2014 info-icon
Where are you going? Nereye gidiyorsun? Nereye böyle? Boulevard-1 2014 info-icon
The ESL conference, remember? Cat, of course, is an hour early. ESL konferans, unuttun mu? Cat, işte. 1 saat erkenci. İkinci Dil Olarak İngilizce konferansı vardı ya? Cat, bir saat erken geldi. Boulevard-1 2014 info-icon
As always. Her zaman olduğu gibi. Her zamanki gibi. Boulevard-1 2014 info-icon
Early bird gets the free donuts and coffee. Erken giden bedava çörek ve kahve alır. Boulevard-1 2014 info-icon
Hey, Nolan, long time, no see. Selam, Nolan, uzun zaman oldu. Selam Nolan, görüşmeyeli uzun zaman oldu. Boulevard-1 2014 info-icon
Hey, Cat. Good to see you. Selam, Cat. Seni görmek güzel. Selam Cat. Seni görmek güzel. Eşini ödünç verdiğin için sağ ol. Boulevard-1 2014 info-icon
And thanks for letting me borrow your wife here. Ve karını ödünç verdiğin için teşekkürler. Boulevard-1 2014 info-icon
I put the number where we're gonna be right there, Gittiğimiz yerin numarasını yazdım... Gideceğimiz yerin numarasını yazdım. Bana ihtiyacın olursa ara. Boulevard-1 2014 info-icon
so call if you need me. ...bir şey olursa ararsın. Boulevard-1 2014 info-icon
Otherwise, we're good to go. Öyleyse, gitmeye hazırız. Başka bir şey yoksa gidebiliriz. Boulevard-1 2014 info-icon
Same place? Savannah Stud Farm? Aynı yer mi? Savannah Stud Farm? Aynı yer mi? Savannah Harası mı? Boulevard-1 2014 info-icon
You told him. Ona söylemişsin. Ona söylemişsin. Öptüm Nolan. Dışarıda olacağım. Boulevard-1 2014 info-icon
Bye bye, Nolan. I'll be outside. Güle güle, Nolan. Dışarıdayım. Boulevard-1 2014 info-icon
Okay. So call me if you wanna talk. Tamam. Konuşmak istersen ara. Tamam. Konuşmak istersen ara. Pazar öğleden sonra döneceğiz. Boulevard-1 2014 info-icon
We'll be back Sunday afternoon. Pazar, öğleden sonra döneriz. Boulevard-1 2014 info-icon
And, the cruise sent a DVD. Ve gezi acentesi, bir DVD yolladı. Ha bir de gemi gezisi şirketi DVD yolladı. Boulevard-1 2014 info-icon
If you wanna take a look at it, I put it by the TV. Bakmak istersen, televizyonun yanında. Bakmak istersen televizyonun yanına koydum. Boulevard-1 2014 info-icon
Of course. Okay. Elbette. Tamam. Elbette. Tamam. Boulevard-1 2014 info-icon
Bye, Nolan. Hoşçakal, Nolan. Hoşça kal Nolan. Boulevard-1 2014 info-icon
...celebrate life the Old World Mediterranean way. Hayatınızı Eski Dünya Akdeniz şeklinde kutlayın. Boulevard-1 2014 info-icon
Spend your days visiting the ancient islands, Günlerinizi, beyaz kumlarda gezerek ve antik adaları... Günlerinizi eski adaları gezerek, beyaz kumda yürüyerek... Boulevard-1 2014 info-icon
walking around the white sands, ...seyrederek geçirin... Boulevard-1 2014 info-icon
or shopping at local markets. ...veya yöresel çarşılarda alış veriş yaparak. ...veya yerel marketlerde alışveriş yaparak geçirin. Boulevard-1 2014 info-icon
You can simply lounge on one of our seven decks, Yedi güvertemizdeki havuzların birinde... Yedi güvertemizde, üç yüzme havuzumuzda... Boulevard-1 2014 info-icon
three swimming pools... ...rahatça uzanabilirsiniz... Boulevard-1 2014 info-icon
Nolan, what the hell? Nolan, ne yapıyorsun? Nolan, ne oluyor? Boulevard-1 2014 info-icon
God, you're kidding. Our lunch? Yok artık. Yemeği mi diyorsun? Boulevard-1 2014 info-icon
I'm so sorry. Üzgünüm. Çok üzgünüm. Boulevard-1 2014 info-icon
Beaumont's got me prepping for this promotion, Beaumont beni terfi için hazırlıyor ve şu anda karman çormanım. Beaumont terfi için hazırlanmamı istedi. Boulevard-1 2014 info-icon
and I've been all over the place. Bir sürü yer gezdim. Boulevard-1 2014 info-icon
What's going on? I'm sorry. Neler oluyor? Özür dilerim. Neler oluyor? Üzgünüm. Boulevard-1 2014 info-icon
Sorry, so... but what's happening? Ben de... ama, ne oluyor? Üzgünsün de ne oluyor? Anlayamıyorum da. Boulevard-1 2014 info-icon
'Cause I can't tell, you know. Yani... Yani, siyah bir gözle geliyorsun ve tartışmak istemiyorsun. Boulevard-1 2014 info-icon
I mean, you had the black eye that you didn't want to discuss. Gözün morarıyor, konuşmak istemiyorsun. Boulevard-1 2014 info-icon
You asked me to get a job for a friend of a relative Benden bir akrabana iş bulmamı istiyorsun... Bir yakınının arkadaşına iş bulmamı istiyorsun, çocuk gelmiyor. Boulevard-1 2014 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 8967
  • 8968
  • 8969
  • 8970
  • 8971
  • 8972
  • 8973
  • 8974
  • 8975
  • 8976
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim