Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 154893
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
All this does sound familiar clich� even, if you watch enough TV. | Bütün bunlar tanıdık geliyor, hatta klişe, eğer yeterince TV izliyorsan. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
But they all described four green globes buzzing around them like insects. | Fakat hepsi çevrelerinde sinek gibi dolanıpduran dört yeşil küreyi tarif ettiler. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
That's too specific a detail to be a coincidence. | Bu bir tesadüf olmak için çok özel bir detay. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
The being that abducted them I assume they described an Asgard as well. | Onları kaçıran varlık tahmin ediyorum ki aynı zamanda bir Asgard'lıyı da tanımlıyorlar. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Short, big eyes, no hair, weird voice. | Kısa, büyük gözler, saç yok, garip bir ses. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
The Asgard haven't responded to our attempted communications. | Asgard iletişim çabalarımıza cevap vermedi. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
If help is coming, it better arrive soon. | Eğer yardım geliyorsa, çabuk gelse iyi olur. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Oh! Yeah, I'm still a kid. | Oh! Evet, ben hala bir çocuğum. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
But beyond that, I'm doing just peachy, thanks. Why? | Ancak bunun dışında, gayet iyiyim, teşekkürler. Neden? | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Janet just finished going over the genetic team's analysis of your test results. | Janet, genetik takımın yaptığı senin test sonuçlarını incelemeyi bitirdi. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
You're probably not feeling the effects yet, | Belki de henüz etkilerini hissetmiyor olabilirsin,... | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
but something is happening to your body at the cellular level. | ...ancak hücresel düzeyde vücudunda bir şeyler oluyor. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Basically your genetic structure's growing more unstable... | Basit olarak genetik yapın giderek daha kararsız hale geliyor... | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
you're dying. | ...ölüyorsunuz. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Honestly, I feel fine. | Aslında, iyi hissediyorum. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
You'll start to notice symptoms as the condition worsens. | Durum daha kötüleştiğinde belirtileri farketmeye başlayacaksınız. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
How long do I have? It's hard to say. | Ne kadar zamanım kaldı? Bunu söylemek zor. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Say it anyway. | Yinede söyle. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Weeks, days, I don't know. | Haftalar, günler, bilmiyorum. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
You'll notice fatigue first. In the end, your body's vital organs will shut down. | İlk önce bitkinlik hissedeceksiniz. Sonunda, önemli organlarınız çalışmamaya başlayacak. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
It's like something inside you is causing a total system failure. | Bu sanki içinizde bir şey bütünsel bir sistem hatasına neden oluyor gibi bir şey. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
I don't get it. We helped save their skinny asses from the replicators, | Anlamıyorum. Biz onların sıska kıçlarını çoğalıcılardan kurtarmalarına yardım ediyoruz,... | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
and as a thanks they shrink me and leave me to die. | ...ve teşekkür olarak onlar beni küçültüp ölüme terkediyorlar. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
We're exploring every option we have, Colonel. | Elimizdeki tüm seçenekleri araştırıyoruz, Albay. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
We just need you to hang in there. | Yalnızca biraz dayanmanıza ihtiyacımız var. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Thanks for coming. I'm sure it'll help coming from you. | Geldiğin için teşekkürler. Sizden yardım geleceğinden emindim. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
How are Mark and the kids? Good. Great. I'll tell them you said hi. | Mark ve çocuklar nasıl? İyi. Güzel. Selam söylediğini iletirim. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
I'm sorry. Sam told me what was going on, but... | Üzgünüm. Sam bana neler olduğunu anlattı, fakat... | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
What could anyone possibly hope to gain from this? | Kim bundan bir şey elde etmeye çalışmış olabilir ki? | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Can we just, uh... get on with it? | Biz sadece...daha iyi anlaşabilir miyiz? | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
I'm not getting any younger. | Ben artık daha fazla gençleşmiyorum? | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Well, as I told Sam, our options are pretty limited. | Sam'a söylediğim gibi, bizim seçeneklerimiz oldukça sınırlı. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
You came all this way to say goodbye? | Bütün bu yolu hoşçakal demek için mi geldin? | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
At this point, I'm here to recommend we put you in stasis | Bu noktada, senin durumunu anlayana kadar... | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
until we understand your condition. You wanna freeze me. | ...seni derin uykuya sokmayı önermeye geldim. Beni dondurmak istiyorsun. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
We're not talking about cryogenics as we know it here on Earth. | Burada Dünya'da bilinen anlamda değil. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
The risk involved is minimal. | Risk düzeyi çok az. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
I've been down this road with the Tok'ra before. | Tok'ra ile daha önce bu yollardan geçmiştim. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
No offence, Jacob, but the last time you guys helped me out of a "jam", | Alınma, Jacob, ama geçen sefer sizin adamlarınızın yardım ettiği karışıklığın... | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
I ended up rescuing an old girlfriend I'd never met before. | ...sonunda daha önce hiç tanışmadığım bir kız arkadaşımı kurtarmaya gitmiştim. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
We would never subject you to another blending without your permission. | Senin iznin olmadan başka bir birleşmeyi senin için hiç bir zaman düşünmüyoruz. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Good. Cos it's never gonna happen. | İyi. Çünkü bu hiç bir zaman olmayacak. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
No pressure, Jack. But you need to make a decision. | Baskı yapmak istemem, Jack. Ancak bir karar vermek durumundasın. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
We have a team standing by. | Şu anda bekleyen bir takımımız var. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
But if you wait too long, | Ancak eğer çok uzun süre beklersen,... | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
we may not be able to reverse the cellular breakdown. | ...hücresel bozulmayı tersine çevirmeyi başaramayabiliriz. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Colonel, please. | Albay, lütfen. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
It's your choice, Jack. | Bu senin seçimin, Jack. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Can I have five minutes to think about it? You can have ten, Colonel. | Bunun hakkında beş dakika düşünebilir miyim? On dakika da düşünebilirsin, Albay. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Do you think he'll do it? If I have to drag him there myself. | Yapacağını düşünüyor musun? Eğer onu oraya kendim sürüklemem gerekse bile. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
I didn't come all this way to watch him die like this. | Bu kadar yolu onun öylece ölümünü seyretmek için gelmedim. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
We have a security breach, level 25, guest quarters. | Güvenlik kaçağı, seviye 25, konuk odaları. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Security teams have swept the base three times, inside and out. | Güvenlik ekipleri üssü üç kez taradılar, içini ve dışını. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
They've found nothing. I think it's safe to assume he's no longer here. | Hiç bir şey bulamadılar. Sanırım artık onun burada olmadığını varsayabiliriz. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
He knows the SGC as well as anyone. If he wanted a way out, he'd find one. | Yıldız Geçidi Komutanlığı'nı herkes kadar iyi biliyor. Eğer dışarıya çıkmak istediyse, bir çıkış bulmuştur. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
I've notified the authorities. With any luck they'll find him soon. | Yetkili makamları bilgilendirdim. Biraz şansla onu yakında bulacaklardır. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Sir? There's something you all need to see. | Efendim? Hepinizin görmesi gereken bir şey var. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Go on home, kid, before I call the cops. It's a school night, for cryin' out loud. | Polisleri çağırmadan evine git, evlat. Yarın okul günü, tanrı aşkına. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
How about lite beer? | Peki ya light bira? | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Gimme a break. | Bir rahat ver. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Excuse me? Yeah, Harlan Beck. | Afedersin? Evet, Harlan Beck. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
You served in Operation Proven Force out of Incirlik. | İncirlik'teki Kanıtlanmış Güç Operasyonu'nuna katılmıştın. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Yeah, during the Gulf. How'd you know that, kid? | Evet, Körfez Savaşı'nda. Bunu nereden bildin, evlat? | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
What, are you kidding? I ran... | Dalga mı geçiyorsun. Operasyonu ben... | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
I mean, uh... my uncle knew a Lieutenant Beck from the war. | Yani, uh...amcam Teğmen Beck'i savaştan tanır. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Said he was a stand up guy. Flew an AC 130 gunship over Baghdad. | Çok sıkı bir adam olduğunu söylemişti. Bağdat üstünde bir AC 130 helikopteri uçurmuş. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Then your uncle had to be in the Special Ops. | Öyleyse amcan Özel Kuvvetler'den olmalı. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Yeah, he was. Colonel Jack O'Neill? | Evet, öyleydi. Albay Jack O'Neill. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
You're Jack O'Neill's nephew? I didn't know he had a sibling. | Sen Jack O'Neill'ın yeğeni misin? Bir kardeşi olduğunu bilmiyordum. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Well... used to. | ...Vardı. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Uncle Jack's been like a father to me since my folks died. | Bizimkiler öldüğünden beri Jack Amca benim için bir baba gibidir. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
So how's old Jack doin', anyway? | Peki yaşlı Jack nasıl bu aralar? | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
He's fine. He's not that old, either. | İyi. Bu arada o kadar da yaşlı değil. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Well, tell him... tell him Harley said to watch his six. | Peki, söyle ona...Söyle Harley arkanı koruyormuş de. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Hey. Yeah, uh... speaking of six... | Hey, evet, uh..bu arada arkayı korumaktan bahsetmişken... | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Look, seeing as how you know my uncle and all, | Bak, amcamı ne kadar tanıdığına ve herşeye bakarsak,... | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
you think you could do me a little favour? | ...bana bir iyilik yapmayı düşünür müsün? | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Selmak has had a chance to digest some of the DNA test results, | Selmak bazı DNA test sonuçlarını anlayabilmeyi başardı,... | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
and it seems Colonel O'Neill's condition isn't what we thought. | ...ve görünüşe göre Albay O'Neill'ın durumu sandığımız gibi değil. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
He isn't dying? He is, but we think we know the cause. | Ölmüyor mu? Ölüyor, ancak sebebini bildiğimizi düşünüyoruz. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
When we first compared the DNA samples, the match was almost perfect. | DNA örneklerini ilk karşılaştırdığımızda, birbirlerine mükemmel şekilde uymuşlardı. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
You said there was a tiny abnormality. Yes. Selmak thinks he knows why. | Küçük bir anormallik olduğunu söylemiştin. Evet. Selmak bunun nedenini bildiğini düşünüyor. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
This is not Colonel O'Neill. | Bu Albay O'Neill değil. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
But... He's a clone. | Fakat... O bir klon. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
I see. Keep me informed. | Anlıyorum. Beni bilgilendirmeye devam edin. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
No word yet on... | Hala bir haber yok... | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
What exactly do we call him at this point? | Şimdi ona nasıl hitap etmemiz gerekiyor. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Duplicate O'Neill? | Kopya O'Neill? | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Sir, we think we have a clearer idea of what might be going on. | Efendim, neler olduğu hakkında daha açık bir fikrimiz olduğunu düşünüyoruz. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Enlighten me. We know the Asgard clone themselves. | Aydınlatın beni. Asgard'lıların kendilerini klonladıklarını biliyoruz. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
They clone their bodies, then transfer their consciousness from one to the next. | Vücutlarını klonluyorlar, ve bilinçlerini diğer vücuda aktarıyorlar. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
They suffer from grave diseases due to thousands of years of cloning. | Binlerce yıllık klonlamalar sonucunda ölümcül hastalıklarla boğuşuyorlar. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Leading to extinction if they can't solve the problem | Klonlama teknolojilerindeki bu sorunu çözemezlerse... | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
of diminishing returns in their cloning technology. | ...bu onları soylarının tükenişine götürecek. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
What does this have to do with Colonel O'Neill? | Bunların Albay O'Neill ile ne ilgisi var? | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
We had the abductees' DNA that Teal'c and I interviewed | Teal'c ve benim görüştüğüm kaçırılan insanların DNA örneklerini almıştık... | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
scanned for the same abnormalities as Duplicate O'Neill. | ...ve Kopya O'Neill'da olan anormalliklerin olup olmadığını görmek için inceledik. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
As far as we can tell, none of them are clones. | Söyleyebileceğimiz kadarıyla, hiçbiri klon değiller. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
Which means? In all likelihood, the Asgard responsible | Bunun anlamı? Büyük ihtimalle, orijinal insanları alıp... | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |
took the original people and replaced them with duplicates. | ...klonla değiştirmenin sorumlusu Asgard. | Stargate SG-1 Fragile Balance-1 | 2003 | ![]() |