Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179501
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Don't just stare at me, Let me go! | Bakma bana öyle, çöz haydi! Bana öyle bakma, yardım et. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
I'm begging, release me. Hurry! | Yalvarırım, çöz beni. Çabuk! Yalvarırım çöz beni. Acele et! | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Release me. Quickly! | Bırak beni. Çabuk! Çöz beni. Çabuk ol! | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
I will show you an angel. | Sana meleği göstereceğim. Sana bir melek göstereceğim. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
No. Don't. Let me go! | Hayır. Yapma. Bırak gideyim! | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
"Parents might be different... but the heart remains..." | Ana babalar farklı olabilir... ancak kalp hep aynı kalır "Ana baba ayrılabilir... ama kalbi kalır..." | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Is that an angel? | Bu bir melek mi? O bir melek mi? | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Do you want to be an angel? | Sen de melek olmak ister misin? Melek olmak ister misin? | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
I'm not an angel. | Ben melek değilim. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
You liar. Liar! | Seni yalancı. Yalancı! Yalancısın. Yalancı. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Stop! Stop! Stop... | Dur! Dur! Dur yapma... Dur! Dur! Dur... | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Everything was a lie. Even the part about a child. | Her şey bir yalandı. Hatta çocuk konusu da. Söylediğim herşey yalandı. Çocukla ilgili kısım bile. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Stop! | Yapma! Dur! | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Help. I'll do anything. Please, spare me! | İmdat. Her şeyi yaparım. Lütfen, canımı bağışla! Yardım et. Herşeyi yaparım. Lütfen, canımı bağışla. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Please. Anything. | Lütfen. Her şeyi yaparım. Lütfen. Ne olursa. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Out of my way! | Çekil önünden! Çekil oradan! | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
What? If you're going to shoot, then do it. | Ne o? Ateş edeceksen eğer, hiç durma. Ne? Eğer öldüreceksen, öldür. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Please don't kill the others! Just me! | Lütfen diğerlerini öldürme! Sadece beni öldür! Lütfen ötekileri öldürme! Sadece beni! | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Please let this girl go! | Lütfen bırak bu kız gitsin! Lütfen bu kızı bırak! Please let this girl go! | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
I promise before God and before all those here today, | Bugün, Tanrı ve buradakilerin huzurunda söz veriyorum, Önce Tanrı'ya ve sonra da buradaki herkese yemin ederim ki, | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
I will live my life as destined. If this is the end, then so be it. | kaderim neyse onu yaşayacağım. Eğer sonum böyleyse, tamam öyle olsun. Kaderimde ne varsa onu yaşarım. Sonu böyleyse varsın olsun. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
And praise to God who knows everything. | Her şeye kadir Tanrı'ya yalvarıyorum. Ve herşeyi bilen Tanrı'ya yalvarırım. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
I will forgive the poison and the evil. | Zehiri de, kötülüğü de bağışlayacağım. Kötülük ve günahtan sakınırım. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
I will never allow evil to taint my soul. | Kötülüğün ruhumu kirletmesine asla müsade etmeyeceğim. Kötülüğün ruhumu bozmasına asla izin vermedim. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
I will offer myself to the purity of heaven. | Kendimi cennetin saflığına adıyorum. Kendimi cennetin saflığına sunuyorum. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
I will never allow another to change my goal. | Bir daha birinin beni hedefimden saptırmasına asla müsade etmeyeceğim. Başkasının gayemi değiştirmesine izin vermeyeceğim. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
I offer my soul for the happiness of the others... | Ruhumu, başkalarının mutluluğuna vakfediyorum... Ruhumu başkalarının mutluluğu için feda ediyorum... | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Angel whore! | Melek sürtük! Fahişe melek! | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Why have you left me alive? | Neden beni hayatta bıraktın? Beni niçin öldürmedin? | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Why are you looking at me like that? | Neden bana böyle bakıyorsun? Bana niçin öyle bakıyorsun? | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
I asked that question before. | O soruyu önce ben sordum. Bu soruyu daha önce ben sormuştum. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
You asked why we were looking at you? | Sana neden baktığımızı mı sormuştun? Bizim niçin öyle baktığımızı sormuştun. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
That's right. Of course. | Pekâlâ. Elbette. Öyle değil mi? Evet öyle. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
But I don't know the answer. | Ancak, cevabı bilmiyorum. Ama cevabı bilmiyorum. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
I don't know you at all. | Seni de tanımıyorum. Seni hiç tanımıyorum. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
I don't even want to know you. | Hatta tanımak da istemiyorum. Seni tanımak da istemiyorum. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
You know me. | Beni tanıyorsundur. Beni tanıyorsun. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
No I don't. | Hayır tanımıyorum. Hayır, tanımıyorum. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
That way... Tokyo? | Şuralıyım... Tokyo'lu mu? Uzaktan... Tokyo? | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
No. Where? | Hayır. Nereli? Hayır. Neresi? | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
You can hear the waves. | Dalgaların sesini duyabilirsin. Dalgaları duybilirsin. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
I can't hear anything. | Hiç bir şey duyamıyorum. Birşey duyamıyorum. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Yes you can. | Evet, duyabilirsin. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
From past the forest... even further. | Ormanın ötesinden... Hatta daha da öteden. Ormanın ötesinde... Uzakta. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
You think so? | Öyle mi düşünüyorsun? Öyle mi? | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
I came from there. | Oralıyım. Oradan geldim. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
It hurts. It hurts when you do it so hard. | Canım yanıyor. Sert yaptığında canım yanıyor. Acıyor. Sen böyle yapınca acıyor. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Did you really come from near the ocean? | Cidden okyanus kıyısından mısın? Gerçekten buraya Okyanusun yanından mı geldin? | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Like in a fairy tale? | Peri masalındakiler gibi mi? Tıpkı bir peri masalındaki gibi. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Where did you come from before that? | Ondan önce nereliydin? Daha öncesinde neredeydin? | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Look, the blood you spilled. | Döktüğün şu kana bak. Bak, senin döktüğün kan. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
I did that? | Bunu ben mi yaptım? Ben mi yaptım? | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
I'll ask again. Why did you do it? | Tekrar soruyorum. Neden böyle yaptın? Tekrar soruyorum. Bunu niçin yaptın? | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Why have you spilled this blood? | Bu kanı neden döktün? Niçin bu kanı döktün? | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
To decorate you. | Seni süslemek için. Seni etkilemek için. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Why did you use the blood of others to decorate me? | Beni süslemek için neden başkalarının kanını kullandın? Beni etkilemek için niye başkalarının kanını döktün? | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Why didn't you use your own blood? | Neden kendi kanını kullanmadın? Niye kendi kanını akıtmadın? | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
This is your blood. | Bu senin kanın. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
This is the only blood you need to decorate me. | Beni süslemek için sana lazım olan yegâne kan bu. Beni etkilemek için ihtiyacın olan tek kan bu. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
I would've told you before... before you killed so many. | Sana daha önce de söyledim... onca kişiyi öldürmeden önce. Bunu daha önce söyleyebilirdim... Bu kadar kan dökmeden önce. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
I didn't know. Is that why you were looking at me before? | Bilmiyordum. O zaman bana bu yüzden mi bakıyordun? Bilmiyordum. Bu yüzden mi bana öyle bakıyordun? | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
You're so strange. | Çok tuhafsın. Çok garip birisin. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Yeah. I said you knew me. | Evet. Beni tanıdığını söylemiştim. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
But you were waiting for me to decorate you. | Ama, seni süslememi bekliyordun. Ama beni bekliyordun, seni etkilemem için. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Yes, I was waiting. | Evet, bekliyordum. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Do you know the song 'Ocean Traveler'? No. | 'Okyanus Gezgini' şarkısını bilir misin? Hayır. 'Okyanus Gezgini' şarkısını biliyor musun? Hayır. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
I am the ocean traveler. | O 'Okyanus Gezgini' benim. Ben bir okyanus gezginiyim. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
That day the ocean was rough. | O gün dalgalıydı okyanus. "O gün okyanus dalgalıydı. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
Big waves and small waves kidnapping water. | Su kaçırıyordu büyük dalgalarla küçük dalgalar. Büyük dalgalar, küçük dalgaları kovalıyordu. | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
I'm an ocean traveler collecting shells on a mysterious beach. | Gizemli kumsalda kabuk toplayan okyanus gezginiyim. Ben okyanus gezgini, gizemli sahillerde kabuk toplarım | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
An ocean traveler, looking for a true love... | Gerçek aşkı arayan, okyanus gezginiyim... Ben okyanus gezgini, gerçek aşkı ararım... | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
The End | <b>S O N Son | Violated Angels-1 | 1967 | ![]() |
It's been five years. | Beş yıl geçti. | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
The divorce was never finalized. | Boşanmayı hiçbir zaman sonlandıramadık. | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
And I just feel so strange. | Ve çok garip hissediyorum. | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
Why bottle up these ugly emotions? | Neden kötü duyguları içine atıyorsun? | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
Then there's my brother. | O zaman kardeşim vardı. | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
He's so distant. | Kardeşim çok soğuk birisidir. | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
The more I reach out to him, he just pushes me away. | Ben ona yaklaştıkça, o beni kendinden uzaklaştırır. | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
He doesn't give. | Hiçbir şey anlatmaz. | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
Can you understand that, Doctor? | Söylediklerimi anlıyor musunuz doktor? | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
Maybe we can meet later tonight. | Belki bu gece görüşebiliriz. | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
If you're free. | Eğer müsaitsen, tabii ki. | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
He still calls. | Hâlâ arıyor mu? | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
Well, does he? | Babam iyi durumda, değil mi? | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
My interview is tomorrow. | Yarın mülâkatım var. | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
It is just okay | Daha iyi olabilir. | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
The mask, please. | Maske, lütfen. | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
That's more than what we agreed. Now give me the mask. | Burada anlaştığımızdan fazlası var. | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
I will teach you the interactions of numbers and music. | Sana sayıların etkileşimi... | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
Transcode the music carefully. I love you. | Müziği dikkatli bir şekilde kodla. | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
Hello Hanna. | Selam Hanna. Selam Ondrej. | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
A little crude, but it will help me with the Molcik piece. | Biraz kaba ama... | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
You can keep it. | Senin olsun. | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
No. How can you afford to do that? | Hayır. Bunu almaya paran nasıl yetiyor? | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
I can afford it. | Bunu karşılayabilirim. | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
Maybe something at my school. | Belki okulda bir iş. | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
I have an honest job. | Zaten dürüst bir işim var. | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
Thank you, little brother. | Teşekkürler küçük kardeşim. | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |
I hate the music. | Müzikten nefret ediyorum. | Violent Blue-1 | 2011 | ![]() |