Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183468
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
and accused of drunken driving and assault and battery. | ve sarhoş araba kullanmak ve saldırı ve darp ile suçlandığını söylemeli. | Z-1 | 1969 | ![]() |
And wilful flight. | Ve kasıtlı firar ile. | Z-1 | 1969 | ![]() |
Naturally! | Doğal olarak! | Z-1 | 1969 | ![]() |
And the man who took him to the clinic? | Ve onu kliniğe götüren adam? | Z-1 | 1969 | ![]() |
He just died. | Yeni öldü. | Z-1 | 1969 | ![]() |
That doesn't change the statement. | Bu demeci değiştirmez. | Z-1 | 1969 | ![]() |
Instead of "assault and battery", | "Saldırı ve darp" yerine, | Z-1 | 1969 | ![]() |
say "manslaughter". | "katil" deyin. | Z-1 | 1969 | ![]() |
Go away, Shoula. | Git buradan, Shoula. | Z-1 | 1969 | ![]() |
I'll wait for you. | Sizi bekleyeceğim. | Z-1 | 1969 | ![]() |
An admirer of your husband. A reporter. | Kocanızın bir hayranı. Bir muhabir. | Z-1 | 1969 | ![]() |
No photos! | Resim yok! | Z-1 | 1969 | ![]() |
Only a few questions! The public has a right to know! | Sadece birkaç soru! Halkın bilme hakkı var! | Z-1 | 1969 | ![]() |
Was it an accident? Or not at all? | Bir kaza mıydı? Yoksa değil mi? | Z-1 | 1969 | ![]() |
Yesterday his life was threatened. Did you know? | Dün tehdit edildi. Biliyor muydunuz? | Z-1 | 1969 | ![]() |
You expected it? | Bekliyor muydunuz? | Z-1 | 1969 | ![]() |
You said So they finally did it.! | Dediniz ki "Demek sonunda yaptılar!" | Z-1 | 1969 | ![]() |
To the hospital director | Hastane müdürüne | Z-1 | 1969 | ![]() |
you said So they finally did it.! Who're they? | dediniz ki "Demek sonunda yaptılar!" Onlar kim? | Z-1 | 1969 | ![]() |
The culprits have been arrested. You thought of them? | Zanlılar tutuklandı. Onları düşündünüz mü? | Z-1 | 1969 | ![]() |
They know already? | Öğrenmişler mi? | Z-1 | 1969 | ![]() |
Yes, and it's only beginning! | Evet, ve bu sadece başlangıç! | Z-1 | 1969 | ![]() |
Unmask the killers! | Katillerin maskesini indirin! | Z-1 | 1969 | ![]() |
The police is an accomplice! | Polis suç ortağı! | Z-1 | 1969 | ![]() |
Wait, I don't understand! The fall didn't kill him? | Durun, anlamıyorum! Düşüş onu öldürmedi mi? | Z-2 | 1969 | ![]() |
Not at all. The skull fracture | Hiç değil. Kafatası kırığı | Z-2 | 1969 | ![]() |
was due to a blow struck on the head. | kafaya vurulan bir darbe nedeniyle oldu. | Z-2 | 1969 | ![]() |
That's our conclusion. The fall caused minor bruises. | Vardığımız sonuç bu. Düşüş küçük yaralara neden oldu. | Z-2 | 1969 | ![]() |
A blow? You mean by the truck? | Bir darbe? Yani kamyonet mi diyorsunuz? | Z-2 | 1969 | ![]() |
The truck hit his body. It wasn't serious. | Kamyonet gövdeye çarptı. Ciddi değildi. | Z-2 | 1969 | ![]() |
The death blow hit his skull | Öldürücü darbe kafatasına geldi | Z-2 | 1969 | ![]() |
and was made by an instrument | ve bir alet neden oldu | Z-2 | 1969 | ![]() |
such as a club, an iron bar or a gun butt. | sopa gibi, bir demir çubuk veya silah kabzası. | Z-2 | 1969 | ![]() |
But no one's mentioned a weapon. | Ama kimse silahtan bahsetmedi. | Z-2 | 1969 | ![]() |
Continue, Doctor. | Devam edin, Doktor. | Z-2 | 1969 | ![]() |
The skull fracture can only be due to a weapon that struck from above. | Kafatası kırığı sadece üstten vurulan bir darbe nedeniyle olabilir. | Z-2 | 1969 | ![]() |
That's the sole condition that causes symmetrical lesions on the brain | Beyinde alt bölgede ve yaranın karşısındaki | Z-2 | 1969 | ![]() |
touching the subjacent area and the area opposite the wound. | simetrik lezyonlara neden olan tek sebep bu olabilir. | Z-2 | 1969 | ![]() |
An autopsy showed the lesions, | Bir otopsi lezyonları gösterdi, | Z-2 | 1969 | ![]() |
the right cerebral hemorrhage | sağ beyin zarı kanaması | Z-2 | 1969 | ![]() |
and the fracture of the left temple. | ve sol şakak kırığı. | Z-2 | 1969 | ![]() |
In the case of a shock | Sokak gibi sert biz yüzeye düşme sonucu şok durumunda, | Z-2 | 1969 | ![]() |
such lesions couldn't exist. | bu lezyonlar olamazdı. | Z-2 | 1969 | ![]() |
Mr Deputy, he was still alive! | Bay Temsilci, hala hayatta idi! | Z-2 | 1969 | ![]() |
We needed an autopsy. | Bir otopsi lazımdı. | Z-2 | 1969 | ![]() |
Time for other tests would've shown the same facts. | Diğer testler de ayni gerçekleri gösterecekti. | Z-2 | 1969 | ![]() |
Another hypothesis is if the truck dragged him, | Diğer bir varsayım, eğer kamyonet onu sürüklediyse, | Z-2 | 1969 | ![]() |
his skull could've hit the curb. | kafası kaldırıma çarpmış olabilirdi. | Z-2 | 1969 | ![]() |
It's a fact that he was hit in the middle of the street. | Sokağın ortasında çarpıldığı bir gerçek. | Z-2 | 1969 | ![]() |
Then a fall couldn't cause such lesions. | O zaman bir düşme bu lezyonlara neden olamazdı. | Z-2 | 1969 | ![]() |
A phone? Next door. | Telefon? Yan odada. | Z-2 | 1969 | ![]() |
Yago was driving. | Yago sürüyordu. | Z-2 | 1969 | ![]() |
The 2nd man was drunk and couldn't have been so precise. | İkinci kişi sarhoştu ve bu kadar isabetli olamazdı. | Z-2 | 1969 | ![]() |
A demonstrator. | Bir gösterici. | Z-2 | 1969 | ![]() |
Their story's odd. | Hikayeleri tuhaf. | Z-2 | 1969 | ![]() |
Know them well? Very well! | Onları iyi tanıyor muydunuz? Çok iyi! | Z-2 | 1969 | ![]() |
Political? | Siyasi mi? | Z-2 | 1969 | ![]() |
Communists? Not if they work here! | Komünistler mi? Burada çalışıyorlarsa değil! | Z-2 | 1969 | ![]() |
The opposition? | Muhalefet? | Z-2 | 1969 | ![]() |
One never knows. | Asla bilemezsiniz. | Z-2 | 1969 | ![]() |
The General, please. | General, lütfen. | Z-2 | 1969 | ![]() |
I wanted to see you to clarify a few points. | Birkaç noktayı aydınlatmak için sizi görmek istedim. | Z-2 | 1969 | ![]() |
It all seems clear enough to me! | Bana yeterince açık görünüyor! | Z-2 | 1969 | ![]() |
A new fact has come up. | Yeni bir gerçek ortaya çıktı. | Z-2 | 1969 | ![]() |
It's stuffy in here! | Burası fazla sıkışık! | Z-2 | 1969 | ![]() |
You saw the accident? | Kazayı gördünüz mü? | Z-2 | 1969 | ![]() |
How did it happen? | Nasıl odu? | Z-2 | 1969 | ![]() |
In what respect? | Ne bakımdan? | Z-2 | 1969 | ![]() |
When the truck arrived, what happened? | Kamyonet geldiğinde, ne oldu? | Z-2 | 1969 | ![]() |
The Col. And I were there | Albay ve ben oradaydık | Z-2 | 1969 | ![]() |
when he walked out waving to the crowd. | çıkıp kalabalığı selamladığında. | Z-2 | 1969 | ![]() |
They didn't applaud him either! | Onu alkışlamadılar da! | Z-2 | 1969 | ![]() |
He didn't see the truck zigzagging toward him | Zikzak çizerek ona gelen kamyoneti görmedi | Z-2 | 1969 | ![]() |
and he was hit! | ve çarpıldı! | Z-2 | 1969 | ![]() |
The Col. 's men ran after the truck. 2 men drew their guns | Albayın adamları kamyoneti kovaladı. İki kişi silahlarını çekti | Z-2 | 1969 | ![]() |
but, due to the crowd, they didn't fire. | ancak kalabalık nedeniyle ateş etmediler. | Z-2 | 1969 | ![]() |
The truck zigzagged | Kamyonet zikzak çizdi | Z-2 | 1969 | ![]() |
and finally got away! | ve sonunda uzaklaştı! | Z-2 | 1969 | ![]() |
The police cleared the square | Polis alanı boşalttı | Z-2 | 1969 | ![]() |
and helped put the victim into a VW to go to the hospital. | ve hastaneye gitmesi için kurbanı bir VW'ye yerleştirmeye yardım etti. | Z-2 | 1969 | ![]() |
No trace of the VW driver? | VW sürücüsünden bir iz yok mu? | Z-2 | 1969 | ![]() |
Not yet but he must be a friend of theirs. | Henüz yok ama onların bir dostları olmalı. | Z-2 | 1969 | ![]() |
He helped them at once. | Onlara hemen yardım etti. | Z-2 | 1969 | ![]() |
When the victim was run over, could his head | Kurban ezildiği zaman, kafası | Z-2 | 1969 | ![]() |
have hit the curb? | kaldırıma çarpmış olabilir mi? | Z-2 | 1969 | ![]() |
No, it occurred in the square! | Hayır, meydanda oldu! | Z-2 | 1969 | ![]() |
You're sure? Positive! | Emin misiniz? Kesinlikle! | Z-2 | 1969 | ![]() |
But what's this new fact? | Ancak yeni gerçek ne? | Z-2 | 1969 | ![]() |
The autopsy says he was killed by a club. | Otopsiye göre bir sopayla öldürülmüş. | Z-2 | 1969 | ![]() |
A club? Why did the doctors do an autopsy? | Bir sopa? Doktorlar neden otopsi yapmışlar? | Z-2 | 1969 | ![]() |
It's the legal procedure. | Yasal süreç bu. | Z-2 | 1969 | ![]() |
Yesterday it was all settled! Now you'll foul us up... | Dün tümüyle halledilmişti! Şimdi başımıza iş açacaksınız... | Z-2 | 1969 | ![]() |
A new witness. He claims he has proof | Yeni bir tanık. Kanıtı olduğunu öne sürüyor | Z-2 | 1969 | ![]() |
the senator was assassinated. | senatörün öldürüldüğü hakkında. | Z-2 | 1969 | ![]() |
He'll be here today at 2 p.m. | Saat 2'de burada olacak. | Z-2 | 1969 | ![]() |
There you are! An assassination! Soon they'll say it was a plot! | Alın size! Bir suikast! Yakında bir komplo var diyecekler! | Z-2 | 1969 | ![]() |
I saw him! He's drunk! | Onu gördüm! O sarhoş! | Z-2 | 1969 | ![]() |
He nearly fell in front of the truck! | Kamyonetin önünde neredeyse düşüyordu! | Z-2 | 1969 | ![]() |
What happened? You saw it? | Ne oldu? Gördünüz mü? | Z-2 | 1969 | ![]() |
Yes, he slipped and fell. | Evet, kaydı ve düştü. | Z-2 | 1969 | ![]() |