Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183849
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| That's enough, Rajrani. They have left. Yes. | Bu kadar yeter Rajrani. Gittiler. Tamam. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Poor Kunal. | Zavallı Kunal. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| l will always miss Kunal. | Kunal'ı hep özleyeceğim. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| lf you miss him, thats ok! Sir. | Onu özlediyseniz sorun yok efendim. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Sir, what if he comes back? | Efendim, ya geri gelirse? | Zokkomon-1 | 2011 | |
| lmpossible. Jhunjhunmakadstrama... | İmkansız. Jhunjhunmakadstrama. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| ... such a tongue twister. Will he remember our town's name? | Söylemesi bile imkânsız. Kasabamızın ismini nereden hatırlayacak? | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Can he make the long journey and find this place? | O kadar uzun bir yolculuk yapıp, burayı bulabilir mi? | Zokkomon-1 | 2011 | |
| And how long do you think he'll survive on the city's mean streets? | Ayrıca şehrin sokaklarında ne kadar hayatta kalacağını düşünüyorsun? | Zokkomon-1 | 2011 | |
| There must be some confusion, Kunal. No, Kitu Didi. l'm sure. | Bir karışıklık olmuş olmalı, Kunal. Hayır, Kitu Didi. Eminim. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| He deliberately left me behind. | Beni kasten geride bıraktı. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| See, we'll do one thing. | Bak, şimdi ne yapacağız? | Zokkomon-1 | 2011 | |
| l'm taking you back home. l want to find out... | Seni eve geri götüreceğim. Seni arkasında bırakanın... | Zokkomon-1 | 2011 | |
| ... what kind of person would leave you behind? | ...ne çeşit bir insan olduğunu öğrenmek istiyorum. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| But, if they're not happy to see me, can l come back with you? | Ama eğer beni gördüklerine mutlu olmazlarsa, seninle geri gelebilir miyim? | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Kunal, l don't even have a home. | Kunal, benim bir evim bile yok. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Home is where you are. | Ev, senin olduğun yerdir. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Run, Kunal! | Koş, Kunal! | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Taxi... Station... Go! Go! | Taksi! İstasyona. Çabuk! Çabuk! | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Hey... stop! | Hey, durun! | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Come! | Gel bakalım. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Sit down. l'll get us some snacks. | Sen otur, ben atıştıracak bir şeyler alayım. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Please give me a packet of fries. | Lütfen bir paket patates kızartması verir misiniz? | Zokkomon-1 | 2011 | |
| When will you stop doing this, Kitu? | Bundan ne zaman vazgeçeceksin, Kitu? | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Kitu Didi...! | Kitu Didi! | Zokkomon-1 | 2011 | |
| l haven't done anything! | Ben bir şey yapmadım! | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Kunal, don'tjump! Go to your uncle's house. | Kunal, sakın atlama! Amcanın evine git. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| l'll find you there. l promise. | Seni orada bulacağım. Söz veriyorum. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| This girl must have been living in that godown | Bu kız, en az 3 aydır... | Zokkomon-1 | 2011 | |
| ..for at least three months. | ...o antrepoda yaşıyor olmalı. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| You've just discovered it? | Bunu yeni mi fark ettin? | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Since when? Six months, five days. | Ne zamandan beri? Altı ay, beş gün. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| And before that? Five months at the Museum. | Ya daha önce? Müzede 5 ay. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| And before that? Two months in lnorbit Mall. | Ya ondan önce? Inorbit Alışveriş Merkezi'nde iki ay. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Why do you do this, Kitu? This time you'll go in for some time. | Bunu neden yapıyorsun Kitu? Bu sefer, biraz da içeride kalacaksın. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Thank you, Uncle... Bye! | Teşekkürler amca. Güle güle! | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Kunal? | Kunal? | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Babloo! Wait for me, Babloo! | Babloo! Bekle beni, Babloo! | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Ghost! Kunal's ghost! | Hayalet! Kuna'ınl hayaleti! | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Have you gone mad? l swear, there is a ghost out there. | Delirdin mi? Yemin ederim, orada bir hayalet var. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Give him a glass of water. | Ona bir bardak su verin. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Ghost! Kunal's ghost! | Hayalet! Kunal'ın hayaleti! | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Window! Through the window! | Pencere! Pencereden! | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Because he died in an accident his soul is not at rest. | Tren kazasında öldüğünden ruhu huzura kavuşmadı. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| That's why he returned as a ghost. God knows what havoc it will create. | O yüzden bir hayalet olarak geri döndü. Allah bilir neler olacak. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Open the door! Mummy! Papa! | Kapıyı açın! Anne! Baba! | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Come in, you are wet. What happened! | Gir içeri, ıslanmışsın. Ne oldu? | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Papa! Kunal's ghost... l saw Kunal's ghost. | Baba! Kunal'ın hayaleti. Kunal'ın hayaletini gördüm. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Oh God! He's come back! | Aman Tanrım! Geri döndü! | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Now what will we do? What are you searching for? | Şimdi ne yapacağız? Ne arıyorsun? | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Please don't do anything you'll regret later. | Lütfen sonradan pişman olacağın bir şey yapma. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| People think he's a ghost. There's no punishment for killing a ghost! | İnsanlar onun hayalet olduğunu sanıyor. Bir hayaleti öldürmenin cezası yok! | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Deshrajji, did you see Kunal's ghost? | Deshraji, Kunal'ın hayaletini gördünüz mü? | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Get out! Really, l'm a ghost. | Çık dışarı! Gerçekten, ben bir hayaletim. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| l said, Get out! l told you no, l'm a ghost. | Sana "çık dışarı" dedim. Ben de "hayır" dedim, ben bir hayaletim. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Don't come close. Get out! | Yanıma yaklaşma. Çık dışarı. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Stupid boy! There are no ghosts. | Aptal çocuk! Hayalet yoktur. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Please don't throw me out. My uncle wants to kill me. | Lütfen beni dışarı atmayın. Amcam beni öldürmek istiyor. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| So you are Kunal! | Öyleyse sen Kunal'sın. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Please let me stay here tonight. Help me please. | Lütfen bu gece burada kalmama izin verin. Lütfen yardım edin. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Why should l help anyone? | Neden birine yardım edeyim? | Zokkomon-1 | 2011 | |
| You don't need a reason to help someone. | Birine yardım etmek için bir neden gerekmez. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| All folks are warned. | Herkese uyarıdır. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| The ghost of a boy is roaming the town. | Bir çocuğun hayaleti kasabada dolaşmaktadır. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Fools! ldiots! | Aptallar! Beyinsizler! | Zokkomon-1 | 2011 | |
| They will always remain idiots! | Her zaman salak kalacaklar! | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Superstitious! They believe in ghosts and they call me mad! | Batıl inançlılar! Hayaletlere inanıyorlar ve bu beni deli ediyor. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Why is everybody calling me a ghost? You're dead. | Neden herkes bana "hayalet" diyor? Sen ölüsün. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Your uncle has even performed your last rites. | Amcan senin için cenaze töreni bile düzenledi. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| There are two kinds of people in the world! | Bu dünyada iki çeşit insan vardır. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Those who make others fools and those who become fools. | Aptal olanlar ve diğerlerini aptal yerine koyanlar. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Don't follow me. You'll regret it. | Beni takip etme. Pişman olursun. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Leela, l have to leave this place soon. | Leela, buradan hemen çıkmak zorundayım. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| l need to get home. Home! | Eve gitmem gerekiyor. Ev mi? | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Yes, Leela, l have to leave this place by any means possible. | Evet Leela, ne olursa olsun, buradan çıkmak zorundayım. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Kunal must be waiting for me. | Kunal, beni bekliyor olmalı. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Magic... just magic. | Sihir... Saf sihir. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| How dare you! What are you doing here? | Buna nasıl cüret edersin! Burada ne yapıyorsun? | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Magic... Uncle, just magic. | Sihir... Amca, saf sihir. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| l'm not your uncle and this is science, not magic. | Ben senin amcan değilim ve bu da bilim, sihir değil. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Don't call science, magic! | Bilime sihir deme! | Zokkomon-1 | 2011 | |
| l am sorry. But l know this is a laser projection. | Özür dilerim. Ama bunun bir lazer projeksiyonu olduğunu biliyorum. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Laser means: light amplification by stimulated emission of radiation. | Lazerin anlamı şu: Uyarılmış radyasyon emisyonu ile ışık amplifikasyonu. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| There is no place for science in this town. | Bu kasabada bilime yer yok. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Get out of here or you will become just like them. | Git buradan, yoksa sen de onlar gibi olursun. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| But you too live in the same town. | Ama sen de aynı kasabada yaşıyorsun. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| l don't live in the town! l live in this haunted house! | Ben kasabada yaşamıyorum! Bu lanetli evde yaşıyorum. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Don't show your unlucky face again. Go away! | Uğursuz yüzünü tekrar gösterme. Defol. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Why do you think this ghost has come to haunt the town? | Bu hayaletin neden bu kasabaya geldiğini sanıyorsunuz? | Zokkomon-1 | 2011 | |
| To wreak revenge on those that troubled him when he was alive. | Hayattayken ona sıkıntı verenlerden intikam almak için. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| They never forgive. | Onlar asla affetmez. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| This is the revenge of the ghosts. | Bu, hayaletlerin intikamı. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Revenge of the ghosts! | Hayaletlerin intikamı! | Zokkomon-1 | 2011 | |
| l'm leaving. You're going nowhere. | Ayrılıyorum. Hiçbir yere gitmiyorsun. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| l'm leaving. You're not leaving. | Gidiyorum. Gitmiyorsun. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| l have to go. Kitu Didi will come to take me away. | Gitmeliyim. Kitu Didi, beni almaya gelecek. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Kitu Didi! Even in your sleep you were muttering about her. | Kitu Didi! Uykunda bile onu sayıklıyordun. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Nobody is coming here. She will come. She promised. | Kimse buraya gelmiyor. Gelecek. Söz verdi. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| Don't go. l can show you how to get even with your Uncle. | Gitme. Amcanla nasıl hesaplaşacağını gösterebilirim. | Zokkomon-1 | 2011 | |
| l don't want to get even with anybody. | Kimseyle hesaplaşmak istemiyorum. | Zokkomon-1 | 2011 |