Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183941
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
You heard her, Ramon: Be positive. Open the door. | Onu duydun, Ramon: Olumlu düşün. Kapıyı aç. | Zusje-1 | 1995 | |
Fake filmmaker. | Sahte film yapımcısı. | Zusje-1 | 1995 | |
Jan de Bont wanna be, open up. | Jan de Bont özentisi, aç şunu. | Zusje-1 | 1995 | |
Damn. What the hell happened? What has that son of a bitch done? | Kahretsin. Ne oldu? Şu orospu çocuğu me yaptı? | Zusje-1 | 1995 | |
l finally got us an appointment, and l was the only one there. | Sonunda bizim için bir randevu aldım, ve oradaki tek kişi bendim. | Zusje-1 | 1995 | |
You said you were excited, but... | Bunun için hevesli olduğunu söylemiştin, ama... | Zusje-1 | 1995 | |
What's he doing here? l broke up with Ramon. | Onun burada ne işi var? Ramon'dan ayrıldım. | Zusje-1 | 1995 | |
Why? He cheated on me. | Neden? Beni aldattı. | Zusje-1 | 1995 | |
Some tart with a strange hairdo. Like cotton candy. | Tuhaf saçlı bir kevaşeyle. Pamuk helva gibiydi. | Zusje-1 | 1995 | |
l just don't get it. | Anlamıyorum. | Zusje-1 | 1995 | |
l know Ramon. I�ve never seen him so happy. | Ramon'u bilirim. Onu hiç bu kadar mutlu görmemiştim. | Zusje-1 | 1995 | |
He loves you. He'll do anything for you. | Seni seviyor. Senin için her şeyi yapar. | Zusje-1 | 1995 | |
l noticed last night. He'll do anything for me. Look. | Geçen gece farkettim. Benim için her şeyi yapar. Bak. | Zusje-1 | 1995 | |
That's how much he loves me. | İşte beni bu kadar seviyor. | Zusje-1 | 1995 | |
Don't you see he's a prick? | Hıyarın teki olduğunu görmüyor musun? | Zusje-1 | 1995 | |
Ramon wouldn't do such things. | Ramon öyle şeyler yapmaz. | Zusje-1 | 1995 | |
Whose friend are you, lngeborg? Not yours. | Sen kimin arkadaşısın, Ingeborg? Senin değil. | Zusje-1 | 1995 | |
l can't understand why you let him in again. That's stupid. Why is he here? | Onu neden tekrar içeri aldığını anlamıyorum. Bu aptalca. Neden burada? | Zusje-1 | 1995 | |
We're family. Stop moaning. | O aileden. Dırdırı kes. | Zusje-1 | 1995 | |
This boy is not good for you. Are you? | Bu çocuk senin için uygun değil. Ya sen uygun musun? | Zusje-1 | 1995 | |
Okay. Should l leave? Please do. | Tamam. Gitmeli miyim? Lütfen. | Zusje-1 | 1995 | |
Goodbye, lngeborg. Bye, lngeborg.. | Hoşça kal, Ingeborg. Hoşça kal, Ingeborg.. | Zusje-1 | 1995 | |
I�ll see you later. When you've come to your senses, or so. | Sonra görüşürüz. Aklın başına geldiğinde falan. | Zusje-1 | 1995 | |
Do you remember how much? A little more. | Ne kadar olduğunu hatırlıyor musun? Biraz daha. | Zusje-1 | 1995 | |
How many cubes of sugar? Three, four? Five. | Kaç şeker? Üç, dört? Beş. | Zusje-1 | 1995 | |
No, three. | Hayır, üç. | Zusje-1 | 1995 | |
I�m afraid Victor isn't very talkative. | Korkarım Victor pek konuşkan değil. | Zusje-1 | 1995 | |
Small children really believe everything. What do you mean? | Küçük çocuklar gerçekten her şeye inanıyor. Ne demek istiyorsun? | Zusje-1 | 1995 | |
We thought this drink could make us understand animals. | Bu içeceğin hayvanları anlamamızı sağlayacağını düşündük. | Zusje-1 | 1995 | |
Both of us talked to Baloo. | İkimiz de Baloo ile konuştuk. | Zusje-1 | 1995 | |
And l remember what he said. Do you? What did he say? | Ve ne dediğini hatırlıyorum. Öyle mi? Ne demişti? | Zusje-1 | 1995 | |
He said he had to go away for a while, but that l shouldn't miss him... | Bir süre için gitmek zorunda olduğunu, ama onu özlemememi... | Zusje-1 | 1995 | |
...because he would certainly come back, whatever people might say. | ...çünkü insanlar ne derse dedin kesinlikle geri döneceğini söyledi. | Zusje-1 | 1995 | |
Who are you talking about? Does that matter? | Kimden bahsediyorsun? Farkeder mi? | Zusje-1 | 1995 | |
Martijn, do something. | Martijn, bir şey yap. | Zusje-1 | 1995 | |
Tell him it's no use. | Ona bunun işe yaramayacağını söyle. | Zusje-1 | 1995 | |
Shit. | Hay! | Zusje-1 | 1995 | |
Martijn... | Martijn... | Zusje-1 | 1995 | |
We have to talk. All those films you make. | Konuşmamız lazım. Yaptığın tüm şu filmler. | Zusje-1 | 1995 | |
Do you show them to your sister? Maybe. That depends on the subject. | Onları kızkardeşine gösteriyor musun? Bazen. Konuya bağlı. | Zusje-1 | 1995 | |
The past few days... What are you doing? | Son bir kaç gündür... Ne yapıyorsun? | Zusje-1 | 1995 | |
Tijn, shut up. | Tijn, kapa çeneni. | Zusje-1 | 1995 | |
It hurts. The past few days I�ve been thinking that... | Canım yanıyor. Bir kaç gündür bunu düşünüyordum... | Zusje-1 | 1995 | |
I�m sorry, but this is bullshit. | Özür dilerim, ama bu saçmalık. | Zusje-1 | 1995 | |
Fuck, l was just getting the hang of it. You have to write it down first. | Lanet, tam da iyi olmaya başlamıştım. Öncelikle yazmalısın. | Zusje-1 | 1995 | |
Ready? Go ahead. | Hazır mısın? Başla. | Zusje-1 | 1995 | |
Dear Daan. | Sevgili Daan. | Zusje-1 | 1995 | |
Under the circumstances l find it very difficult... | Bu koşullar altında çok zor... | Zusje-1 | 1995 | |
It really hurts. | Gerçekten acı veriyor. | Zusje-1 | 1995 | |
I�m sorry l was so aggressive, okay? | Çok agresiftim, özür dilerim, tamam mı? | Zusje-1 | 1995 | |
You seem to think that I�ve been seeing someone else. | Galiba başkasıya birlikte olduğumu düşünüyorsun. | Zusje-1 | 1995 | |
l don't mean to be offensive, but that is absolutely ridiculous. | Kaba olmak istemem, ama bu tamamen saçma. | Zusje-1 | 1995 | |
When l have a great girl like you, why would l want someone else? | Senin gibi harika bir kızla birlikteyken, neden başka birini isteyeyim ki? | Zusje-1 | 1995 | |
l love you, baby. I�m not seeing anyone else. | Seni seviyorum, bebeğim. Hayatımda başka biri yok. | Zusje-1 | 1995 | |
l am no one else. | Ben diğerlerine benzemem. | Zusje-1 | 1995 | |
I�m Ramon. | Benim adım Ramon. | Zusje-1 | 1995 | |
Your wretched little thing. | Seni zavallı küçük şey. | Zusje-1 | 1995 | |
Daan, please call me. | Daan, lütfen beni ara. | Zusje-1 | 1995 | |
Please call me. | Lütfen ara. | Zusje-1 | 1995 | |
Please show it to her. | Lütfen bunu ona izlet. | Zusje-1 | 1995 | |
You bet, sucker. | Emin ol, sersem. | Zusje-1 | 1995 | |
Where were you? How did it go? | Neredeydin? Nasıl geçti? | Zusje-1 | 1995 | |
He won't be bothering us for a while. What did you tell him? | Bizi bir süre rahatsız etmeyecek. Ona ne söyledin? | Zusje-1 | 1995 | |
The truth. You? | Gerçeği. Sen? | Zusje-1 | 1995 | |
What was all that fuss about? l had to give you this. | Nedir bu tantana? Sana bunu vermem lazım. | Zusje-1 | 1995 | |
A poem. By Ramon. | Bir şiir. Ramon'dan. | Zusje-1 | 1995 | |
Dear Daan, under the circumstances l find it very difficult... | Sevgili Daan, bu koşullar altında çok zor... | Zusje-1 | 1995 | |
What a load of crap. He loves you. Don't mock him. | Bir yığın zırva. Seni seviyor. Alay etme. | Zusje-1 | 1995 | |
What did l do, Daan, to deserve this cruel fate? | Bu zalim kaderi haketmek için ne yaptım, Daan? | Zusje-1 | 1995 | |
It is sad. It�s terrible. | Çok hüzünlü. Rezalet. | Zusje-1 | 1995 | |
Our Ramon. | Bizim Ramon. | Zusje-1 | 1995 | |
Alone. All alone. | Yalnız. Yapayalnız. | Zusje-1 | 1995 | |
Lonely. Standing outside. | Yalnız. Dışarıda bırakılmış. | Zusje-1 | 1995 | |
Peek a boo. | Böh. | Zusje-1 | 1995 | |
You can't be my little sister. | Sen benim kızkardeşim olamazsın. | Zusje-1 | 1995 | |
They must've adopted you. | Seni evlat edinmiş olmalılar. | Zusje-1 | 1995 | |
Would you have liked that? | Bu hoşuna mı giderdi? | Zusje-1 | 1995 | |
happy birthday, dear Daantje happy birthday to you | mutlu yıllar, sevgili Daantje mutlu yıllar sana | Zusje-1 | 1995 | |
Tijn. | Tijn. | Zusje-1 | 1995 | |
Why do you always have to ruin everything? | Neden her zaman, her şeyi mahvetmek zorundasın? | Zusje-1 | 1995 | |
l have to know what l did. Damn, Martijn. Stop it. | Ne yaptığımı bilmem lazım. Kahretsin, Martijn. Kes şunu. | Zusje-1 | 1995 | |
l have to know. Why? Aren't we happy now? | Bilmeliyim. Neden? Şu an mutlu değil miyiz? | Zusje-1 | 1995 | |
Daantje, please. | Daantje, lütfen. | Zusje-1 | 1995 | |
Tijn, why are you here? | Tijn, neden buradasın? | Zusje-1 | 1995 | |
Why are you here? Tell me where l am. | Neden buradasın? Bana nerede olduğumu söyle. | Zusje-1 | 1995 | |
Don't be silly. Why did you wake me up so early? | Aptal olma. Neden beni bu kadar erken kaldırdın? | Zusje-1 | 1995 | |
l didn't wake you up. You woke me up. | Seni uyandırmadım. Sen beni uyandırdın. | Zusje-1 | 1995 | |
ln my room? So we're in your room. | Benim odamda mı? Yani senin odandayız. | Zusje-1 | 1995 | |
Yes. And you are going to lie in bed with me. | Evet. Ve sen yatakta benimle uzanacaksın. | Zusje-1 | 1995 | |
Do you want me to? | Bunu yapmamı mı istiyorsun? | Zusje-1 | 1995 | |
No. l think it's scary. So why did you ask me? | Hayır. Bence bu korkunç. Öyleyse neden sordun? | Zusje-1 | 1995 | |
Is that what they made you believe? They didn't make me believe anything. | Sana telkin ettikleri şey bu mu? Bana hiçbir şey telkin etmiyorlar. | Zusje-1 | 1995 | |
But you are the boss, little sister. Aren't you? | Ama patron sensin, kız kardeşim. Değil mi? | Zusje-1 | 1995 | |
I�m not. You are. You always do what you want. How could l be the boss? | Ben değilim. Sensin. Sen hep ne istersen yaptın. Ben nasıl patron olabilirim ki? | Zusje-1 | 1995 | |
It was you, Daantje. Stop deceiving yourself. | O sendin, Daantje. Kendini kandırmaktan vazgeç. | Zusje-1 | 1995 | |
l didn't want anything. You wanted to know. | Hiçbir şey istemedim. Bilmek istedin. | Zusje-1 | 1995 | |
l don't want anything. Stop denying it. | Hiçbir şey istemiyorum. İnkar etme. | Zusje-1 | 1995 | |
Don't you know what I�m talking about? No. Cut it out. | Neden bahsettiğimi bilmiyor musun? Hayır. Kes şunu. | Zusje-1 | 1995 | |
Do you want me to show you? Do you? | Sana göstermemi ister misin? Ha? | Zusje-1 | 1995 | |
You don't have to show me anything. l won't react anyway. | Bana bir şey göstermek zorunda değilsin. Ne de olsa tepki vermeyeceğim. | Zusje-1 | 1995 |