Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 59
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Oh, screw you. | Siktirin gidin. Kendi başıma giderim. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
| Lazy... forget it. | Tembel tenekeler, boş verin ya. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
| Come on, Cole, let's go. | Hadi Cole, gidelim ya. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
| You're leaving us? | Bizi terk mi ediyorsun? Hayatını onlar için feda mı edeceksin? | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
| Yeah. | Evet, öyle. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
| I don't know what old me taught you, | Eski hâlim size ne öğretmiş, bilmiyorum ama... | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
| but clearly she forgot the most important lesson. | ...en önemli şeyi öğretmeyi unutmuş. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
| Which is? | Neymiş? | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
| Be excellent to each other. | Birbirinize karşı iyi davranın. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
| Come on, guys. | Hadi çocuklar. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
| Turn around! | Arkanı dön! | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
| Take off the mask. Take off the mask. | Maskeni çıkar. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
| Take off the mask! | Çıkar o maskeni! | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
| Well, well. | Kimler gelmiş? | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
| Well, that took you long enough, brother. | Nerede kaldın birader? | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
| Saving your ass takes time. | Kıçını kurtarmak kolay iş değil. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
| Drivers, bring 'em here. | Hepsini getirin. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
| Radio back first sign of trouble. | Ramse'yi öldürecekler. Herkesi. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
| he's yours. | Paradoks saçmalıklarınla ilgilenmiyorum Cole. | 12 Monkeys-1 | 2015 | |
| About how the world ends. | ...bir hikâye anlatmak istiyorum. | 12 Monkeys-4 | 2015 | |
| For you. Oh. | Sana aldım. Olamaz. | 12 Monkeys-4 | 2015 | |
| Well, congrats, Jimbo! | Tebrikler evlat! | 12 Monkeys-4 | 2015 | |
| when everything... stopped. | ...seni dükkanın dışında gördüm. | 12 Monkeys-4 | 2015 | |
| Ticktock, 1 | Tik tak, tik tak, tik tak. | 12 Monkeys-4 | 2015 | |
| Go down the rabbit hole. | Tavşan deliğine git. | 12 Monkeys-4 | 2015 | |
| clear my head. Don't bullshit me, Cole. | Bu, Franklin. Bill Margolis. ...biraz uzaklara gittim. Bana yalan söyleme Cole. | 12 Monkeys-4 | 2015 | |
| 1957 1959 Evim burasıydı. | 12 Monkeys-4 | 2015 | ||
| Leland Frost. | Leland Frost. | 12 Monkeys-4 | 2015 | |
| You know a man named Leland Frost! I need to find him. | Leland Frost isminde birini tanıyorsun! Onu bulmak zorundayım. Leland Frost. | 12 Monkeys-4 | 2015 | |
| Well, I was hoping to see you tonight, but... | Bu akşam görüşürüz diye umuyordum ama... | 12 Monkeys-4 | 2015 | |
| Yes, him. | Evet, ben diyorum, ama ciddiyim. | 12 Monkeys-4 | 2015 | |
| Take a shot. | Bir dene. Buna değer. | 12 Monkeys-4 | 2015 | |
| Scavengers. | Yağmacılar. Haydutlar. | 12 Monkeys-4 | 2015 | |
| Never had a dog before. | Nereye gidiyoruz? Fırtınanın göbeğine. | 12 Monkeys-4 | 2015 | |
| Dad! | Her ne ise, belli ki bir hiç içinmiş. | 12 Monkeys-4 | 2015 | |
| this is a story about how the world ends. | Size Dünya'nın sonuyla ilgili bir hikâye demiştim. | 12 Monkeys-4 | 2015 | |
| One that begins at the end | Sonda başlayan... | 12 Monkeys-4 | 2015 | |
| and ends... | ...ve başlangıçta... | 12 Monkeys-4 | 2015 | |
| at the beginning. | ...sona eren. | 12 Monkeys-4 | 2015 | |
| Give me audio on that, please. | Sesi buraya verin. Sesi bu tarafa verin. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Right turn on Royal. | Royal'a doğru dönelim. Royal yoluna sap. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Can you zoom in? All right. Now pan right. | Yakınlaştırabilir misin? Pekâlâ. Şimdi sağa doğru çevir. Yaklaştırır mısın? Pekâlâ. Şimdi sağa çevir. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Yes, that's affirmative. Male, late 30s. | Evet, olumlu. 30'lu yaşlarda, erkek. Tamam, anlaşıldı. Otuzlu yaşlarda, erkek. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Group of six males, Quadrant 9. Give me the middle one. | Quadrant 9 üzerinde, altı erkekli bir grup mevcut. Bana ortadakini göster. 9. Quadrant'taki altı erkekli grubun ortasındakini göster. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| N.G. Not a match. | Eşleşme bulunamadı. Ağ Geçidi. Eşleşme yok. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Agent 4 86, squawk and ident. Need your position. | Ajan 4 86, ortaya çık ve kendini tanımla, pozisyonunu bilmem gerek. Ajan 4 86, kendini tanımla. Yerini bildirmelisin. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Camera's on Decatur, now online. | Kamera Decatur'da, şu an görüntü alıyoruz. 1 Kamerayı Decatur'a çevir, şimdi kayıtta. 1 | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| I'm heading north on Clinton. 1 | Ben kuzeye Clinton'a yöneliyorum. Clinton'un kuzeyine yöneliyorum. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Let's get a sweep moving southeast on Toulouse. | Toulouse'un güneydoğusunu taramaya devam edelim. Toulouse'un güneydoğusunda izleme başlatın. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Strike that. On Conti 800 block. | Anlaşıldı. Conti Street'in 800 blokluk çevresi. Anlaşıldı. Conti Street'in 800 blokluk çevresi. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| I'm going to change position. | Pozisyonumu değiştiriyorum. Yer değiştiriyorum. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Two out of five, no good. That's no good. | Beş taneden ikisi gitti, çok kötü. Bu hiç iyi değil. Beşte iki, çok kötü. Hiç iyi değil. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Come back around on Exchange and head north. | Exchange'in oraya geri dön ve kuzeye doğru ilerle. Exchange'ye dön ve kuzeye ilerle. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| I'm moving onto Burgundy Street now. | Şu anda Burgundy Street'a doğru gidiyorum. Şimdi Burgundy Street'e yöneliyorum. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| It's got some dropouts on the feed there. | İhtiyaçlarını karşılamak üzere gelmiş birkaç yeniyetme mevcut. Otlanmaya çıkmış bir kaç aylak var. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Possible target heading northeast on Bourbon. | Muhtemel hedef, Bourbon'un kuzeydoğusuna doğru ilerliyor. Şüpheli, Bourbon'un kuzeydoğusuna ilerliyor. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Fifty yards from St. Louis. | St. Louis'den 45 metrelik uzaklıkta. St. Louis'e 45 metre mesafede. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Southwest corner. Target is wearing a red shirt and shoulder bag. | Kuzeybatı köşesinde; hedef, kırmızı tişört giymiş ve sırt çantası taşıyor. Güneybatı köşesinde. Hedefin üzerinde kırmızı bir tişört ve çanta var. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| I see the target. I'm too far out for a facial lock. | Hedefi görüyorum. Yüzünü görebilecek yakınlıkta değilim. Hedefi gördüm. Yüzünü görebilmek için çok uzağım. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| I've got him. Red shirt. | Onu gördüm. Kırmızı tişörtlü. Gördüm onu. Kırmızı tişörtlü. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| No good. Face is turned. | Çok kötü. Yüzü görünmüyor. Hay aksi. Yüzünü çevirdi. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Static camera missed him too. | Sabit kamera da yüzünü yakalayamadı. Kamerada da kaybettik. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Gator's got eyes on him. I'm heading back around the perimeter. | Timsah'ın görüş alanında. Hemen o tarafa dönüyorum. Timsah onu gözlüyor. Ben arka tarafa doğru gidiyorum. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Gator, he's a 120 yards ahead to the left. | Timsah, adam yaklaşık 110 metre önünde, sol tarafta. Timsah, 120 metre mesafede solda. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| I'm right behind him. | Hemen arkasındayım. Peşindeyim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Looks real close. | Çok yakın görünüyor. Çok yakınım. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Can't get a clear shot. | Net bir görüntü yakalayamadım. Net resmini çekemiyorum. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| He's coming up on your left. Suspect in red continuing on Conti Street. | Solundan yaklaşıyor. Kırmızı tişört giymiş, hâlâ Conti Street'da. Solunuzdan ilerliyor. Şüpheli Conti Street'den devam ediyor. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Rabbit got him. Full face. | Tavşan onu yakaladı. Tüm yüzünü. Tavşan hâlletti. Tam yüzünden. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Give me a sec. | Bana müsaade edin. Bana müsaade edin. Bana biraz zaman verin. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Beginning scan. | Tarama başlıyor. Araştırıyor. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Negative. It's not a match. | Olumsuz. Eşleşme sağlanmadı. Olumsuz. Uyuşmuyor. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Okay, Bulldog, take the northwest quad. | Pekâlâ, Buldog, kuzeybatı alanını sen devral. Pekâlâ, Bulldog, kuzeydeki avluda yerini al. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Gator, hold firm, cover that east bank. | Timsah, tetikte bekle, doğu sırasını kolla. Timsah, tetikte ol, köşedeki bankı kolla. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Samuel's in position? | Samuel yerini aldı mı? Samuel yerinde mi? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| We're just waiting on Miles, sir. | Şu anda sadece Miles'ı bekliyoruz, efendim. Miles'i bekliyoruz, efendim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Need a whole new sweep of the area starting in Quad 1. | Alan 1'i kapsayan yeni bir tarama daha yapılması gerekiyor. 1. Bölge'nin her yerinde yeni bir izleme yapılması gerekiyor. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Let's get all bank "A"cameras online. | O sıra üzerinde yayında olan tüm kameralara bir göz atalım. Bank kameralarının hepsinin kaydını başlatın. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Danny? You're not feeding the dog, are you? | Danny, yine köpeği beslemiyorsun, değil mi? Danny? Köpeği beslemiyorsun, değil mi? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| No. I'm looking for my badge. | Hayır. Rozetimi arıyorum. Hayır. Rozetimi arıyorum. Hayır. Rozetimi arıyorum. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| They give you two things when you're a cop a gun and a badge. | Polis olduğunda sana iki şey verirler; biri silah, diğeri de rozet. Polis olduğunda iki şey verirler: Biri silah, diğeri rozet. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| I have one. I can't find my badge. | Ben de bir tanesi mevcut. Rozetimi bulamıyorum. Birini buldum. Rozetimi bulamıyorum. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| It's on the thingy. The thing, the thing? | Zımbırtının üzerinde. Bildiğimiz zımbırtı mı? Şeyin üstünde. "Şey" mi? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| I was just over by the thing. It's not there. | Daha az önce baktım. Orada değil. Az önce "şey"in yanındaydım. Orada değil. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Shortie, remember our plan. You're gonna stay strong, I'm gonna give you food. | Shortie, planımızı sakın unutma. Sen güçlü kalacaksın ben de sana yemek vereceğim. Bacaksız, plânımızı unutma. Sen başı dik duracaksın, ben de yemeğini vereceğim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Just don't tell Mom I gave you that, all right? | Bunu verdiğimi annene sakın söyleme, tamam mı? Bunu verdiğimi anneye söyleme, anlaştık mı? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Daniel Fisher. Hmm? | Daniel Fisher. Daniel Fisher. Hmm? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| I'm tryin' to build the world's most dominant pug. | Burada dünyanın en üstün buldoğunu yetiştirmeye çalışıyorum. Dünyanın en üstün Buldogunu yetiştirmeye çalışıyorum. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| He's going through a bulking phase. Look at him. | Şu anda hantallık evresinden geçiyor. Şuna bir bak. Giderek irileşiyor. Baksana şuna. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Come here, Shortie. Come on. Daddy's bad. | Buraya gel, Shortie. Hadi. Baban çok kötü. Gel bakalım Bacaksız. Hadi. Baban öcü. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Come here. I'll show you the thingy. | Buraya gel. Sana zımbırtıyı göstereyim. Gel buraya. Sana o şeyi göstereyim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| The thing. "It's by the thing. " | "Hepsi zımbırtıdan geliyor zaten." "Şey." "Şeyin yanında." | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| I was just by the thing. It's not there. | Daha az önce zımbırtıya baktım. Orada değil. Az önce "şey"in yanındaydım. Orada değil. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| I was just The thingy. | Biraz önce... İşte zımbırtı. Daha demin... İşte şey. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| This is the thing. Yeah. | Zımbırtı bu muydu yani? Evet. İşte "şey"imiz. Evet. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| I didn't know you meant that thing. Course not. | Bu zımbırtıyı kastettiğini bilmiyordum. Tabii tabii. Bu şeyi kastettiğini anlamamıştım. Tabii değil. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| It's here. You know, I still got, like, 10 minutes. | Sorunum halloldu. Ama bir on dakikam daha var. Buradaymış. Hâlâ 10 dakikam var, anlarsın ya? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Yeah? It only takes you two, honey. Come on. | Öyle mi? İki dakikada bitiyorsun, tatlım. Hadi. Öyle mi? O iş iki dakikanı alıyor canım. Hadi. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| I think it's a strong two. | Ama sağlam bir iki dakika olduğunu sanıyordum. Bence zorlu bir "iki dakika". | 12 Rounds-1 | 2009 | |
| Go to work. Be safe, okay? | Kolay gelsin. Kendine dikkat et, tamam mı? İşine git. Dikkat et, olur mu? | 12 Rounds-1 | 2009 |