Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 6
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
My mission is to fetch the "head" of the West. | Benim görevim Batı'nın "Kafasını" getirmekti. Değil mi? | 009 No 1 The End of the Beginning-1 | 2013 | |
I'll report to the commission of investigation | Soruşturma Komisyonu'na rapor edeceğim. | 009 No 1 The End of the Beginning-1 | 2013 | |
but there're still rules. | Ama kurallara göre halen oradasın. | 009 No 1 The End of the Beginning-1 | 2013 | |
At least prepare to be punished. | En azından cezalandırılmaya hazırlan. | 009 No 1 The End of the Beginning-1 | 2013 | |
Bye. | Hoş çakal. | 009 No 1 The End of the Beginning-1 | 2013 | |
And... | Bu arada... | 009 No 1 The End of the Beginning-1 | 2013 | |
it's about Sherry's brother that you took back here. | Sherry'nin kardeşini buraya aldırdım. | 009 No 1 The End of the Beginning-1 | 2013 | |
He's been accepted by the facility and taken good care of. | Ona iyi imkanlar ve bakım için tesis himayesine kabul edildi. | 009 No 1 The End of the Beginning-1 | 2013 | |
To train him as a future spy? | Gelecekteki casus olarak eğitmek için mi? | 009 No 1 The End of the Beginning-1 | 2013 | |
Anything wrong? | Yanlış bir şey mi? | 009 No 1 The End of the Beginning-1 | 2013 | |
No. | Hayır. | 009 No 1 The End of the Beginning-1 | 2013 | |
It has nothing to do with me. | Bunun benimle bir ilgisi yok. | 009 No 1 The End of the Beginning-1 | 2013 | |
She finished the mission as planned | O görev planlandığı gibi tamamlandı. | 009 No 1 The End of the Beginning-1 | 2013 | |
and became a perfect mechanical agent. | Ve mükemmel bir mekanik aracı oldu. | 009 No 1 The End of the Beginning-1 | 2013 | |
Someday she might change the world | Bir gün o dünyayı değiştirebilir! | 009 No 1 The End of the Beginning-1 | 2013 | |
as you planned. | Senin planladığın gibi. | 009 No 1 The End of the Beginning-1 | 2013 | |
Number Zero. | Number Zero. | 009 No 1 The End of the Beginning-1 | 2013 | |
Let's do it again. | Tekrar deneyelim. | 05 mm-1 | 2014 | |
Open wide. | Aç ağzını. | 05 mm-1 | 2014 | |
Very good. That's right... | Çok iyi. İşte böyle. | 05 mm-1 | 2014 | |
I'll put your knees up. | Dizlerini yukarı doğru kaldıracağım. | 05 mm-1 | 2014 | |
Up we go. You can help, too. | Yukarı kaldırıyoruz. Sen de yardım edebilirsin. | 05 mm-1 | 2014 | |
Put your right hand on the rail. Don't let go. | Sağ elini parmaklığa koy. Sakın bırakma! | 05 mm-1 | 2014 | |
Open your eyes. I'll roll you to your right. | Gözlerini aç. Seni sağa doğru çevireceğim. | 05 mm-1 | 2014 | |
Put your feet down. | Ayaklarını yere koy. | 05 mm-1 | 2014 | |
Can you sit up by yourself? 1 | Kendi başına oturabilir misin? 1 | 05 mm-1 | 2014 | |
1,2 and 3. | 1,2 ve 3. | 05 mm-1 | 2014 | |
Good. | Güzel. | 05 mm-1 | 2014 | |
Other hand on the rail. | Diğer elini parmaklığa koy. | 05 mm-1 | 2014 | |
Now stand up. Can you do that? | Şimdi kalk ayağa. Bunu yapabilir misin? | 05 mm-1 | 2014 | |
1, 2, 3! | 1, 2, 3! | 05 mm-1 | 2014 | |
Are you OK? | İyi misin? | 05 mm-1 | 2014 | |
I'll roll this up a bit. | Bunu biraz yukarı çekelim. | 05 mm-1 | 2014 | |
Have you done a pooh? | Kakanı yaptın mı? | 05 mm-1 | 2014 | |
Here we go. | İşte başlıyoruz. | 05 mm-1 | 2014 | |
I'm lowering your pants. | Pijamanı indiriyorum. | 05 mm-1 | 2014 | |
Oh, maybe you have. | Oh, Belki de vardır. | 05 mm-1 | 2014 | |
I'm taking off the diaper. | Bezini çıkarıyorum. | 05 mm-1 | 2014 | |
Hold on, don't let go. | Bekle, sakın bırakma. | 05 mm-1 | 2014 | |
I guess you have. | Sanırım halen var. | 05 mm-1 | 2014 | |
I'll change you now. | Şimdi değiştireceğim. | 05 mm-1 | 2014 | |
Lift your foot up. | Ayağını kaldır. | 05 mm-1 | 2014 | |
Excuse me. | Affedersin. | 05 mm-1 | 2014 | |
It's a urinal now. | Artık bir pisuarımız var. | 05 mm-1 | 2014 | |
That was your favorite glass, Sawa! | Bu favori bardağımdı, Sawa! | 05 mm-1 | 2014 | |
There's no warning. | Herhangi bir tepki vermedi demek. | 05 mm-1 | 2014 | |
Once I had to catch it all with my skirt like this. | Bir keresinde eteğimle hepsini yakalamak zorunda kalmıştım. | 05 mm-1 | 2014 | |
It was my favorite skirt. | Tabi ki en sevdiğim eteğimdi. | 05 mm-1 | 2014 | |
It's better to dress casual. | Bu yüzden gündelik elbise daha iyi. | 05 mm-1 | 2014 | |
It's a sign that he's alive. | Onun yaşıyor olması bir işaret. | 05 mm-1 | 2014 | |
Oh, hi, Makoto. | Oh, Merhaba, Makoto. | 05 mm-1 | 2014 | |
Hi, Honey. | Merhaba, tatlım. | 05 mm-1 | 2014 | |
Can I have a word with you? | Seninle biraz konuşabilir miyiz? | 05 mm-1 | 2014 | |
Sure. | Tabi ki. | 05 mm-1 | 2014 | |
I have a favor to ask. | Senden bir ricam var. | 05 mm-1 | 2014 | |
Can you stay over one night next week? | Önümüzdeki hafta gece kalabilir misin? | 05 mm-1 | 2014 | |
OK...but it's not covered by the plan. | Tamam... ama bu programımı pek kapsamıyor. | 05 mm-1 | 2014 | |
And, uh... | Ve, uh... | 05 mm-1 | 2014 | |
Preferably earlier in the week. | Tercihen hafta başında olabilir. | 05 mm-1 | 2014 | |
I see. I'll check my schedule. | Anladım. Programımı kontrol edeceğim. | 05 mm-1 | 2014 | |
Yukiko! | Yukiko! | 05 mm-1 | 2014 | |
We'll talk later. | Neyse daha sonra konuşuruz. | 05 mm-1 | 2014 | |
You see... | Görüyorsun... | 05 mm-1 | 2014 | |
There's something Dad really wants before he dies. | Ölmeden önce babamın gerçekten istediği bir şey var. | 05 mm-1 | 2014 | |
He cries for it at night and keeps me awake. | Bunun için geceleri ağlıyor ve beni uyutmuyor. | 05 mm-1 | 2014 | |
He knows his time's up. He's in and out of consciousness. | Onun zamanı doldu biliyorsun. Bilinci gidip geliyor artık. | 05 mm-1 | 2014 | |
He can be lucid or delirious. | Bazen durdun veya çılgın olabilir. | 05 mm-1 | 2014 | |
It's like his soul is coming and going from his body. | Onun ruhu geliyor ve bedeninden gidiyor gibi. | 05 mm-1 | 2014 | |
I can't do it for him. | Onun için bunu yapamam. | 05 mm-1 | 2014 | |
But I want to satisfy his last wish. | Ama son arzusunu yerine getirtmek istiyorum. | 05 mm-1 | 2014 | |
Okay. | Evet. | 05 mm-1 | 2014 | |
I know his time is up. | Biliyorum onun zamanı doldu. | 05 mm-1 | 2014 | |
Sawa. | Sawa. | 05 mm-1 | 2014 | |
Can you sleep with him? | Onunla birlikte uyuyabilir misin? | 05 mm-1 | 2014 | |
Huh? | Ne? | 05 mm-1 | 2014 | |
I want you to sleep with my father. | Babamla uyumanı istiyorum. | 05 mm-1 | 2014 | |
I mean, | Demek istediğim, | 05 mm-1 | 2014 | |
I want you to sleep with him in the same bed. | Onunla aynı yatakta uyumanı istiyorum. | 05 mm-1 | 2014 | |
And have sex? | Peki seks var mı? | 05 mm-1 | 2014 | |
Oh, no! | Oh, Tabi ki Hayır! | 05 mm-1 | 2014 | |
He misses his mommy's breasts. | O annesinin göğüslerini özlüyor. | 05 mm-1 | 2014 | |
Old people are like babies. | Yaşlı insanlar bebekler gibidir. | 05 mm-1 | 2014 | |
Please sleep with him. Just one time. | Lütfen onunla birlikte uyu. Sadece bir kez. | 05 mm-1 | 2014 | |
Does it have to be me? | Ben olmak zorunda mıyım? | 05 mm-1 | 2014 | |
This is the last favor I'll ask. I'll pay you well. | Bu isteyeceğim son iyiliktir. Sana ödeme de yaparım. | 05 mm-1 | 2014 | |
Don't worry, he's flaccid. | Merak etme, o fazlasıyla zayıf. | 05 mm-1 | 2014 | |
Don't tell my agency. | Çalıştığım kuruma söylemeyeceksin. | 05 mm-1 | 2014 | |
Certainly. | Kesinlikle. | 05 mm-1 | 2014 | |
Or I will be fired. | Yoksa beni kovarlar. | 05 mm-1 | 2014 | |
Coming! | Geliyorum! | 05 mm-1 | 2014 | |
Hello. Come in. | Merhaba. İçeri gel. | 05 mm-1 | 2014 | |
You're visiting in your private time, | Seni özel günün de çağırdığım. | 05 mm-1 | 2014 | |
so let's disregard the rules and eat together. | O yüzden kuralları göz ardı edelim ve birlikte yemek yiyelim. | 05 mm-1 | 2014 | |
I'll be back soon. | Hemen dönerim. | 05 mm-1 | 2014 | |
Thank you for this. | Bunun için teşekkür ederim. | 05 mm-1 | 2014 | |
Cheers. | Şerefe. | 05 mm-1 | 2014 | |
Go ahead. | Başlayalım! | 05 mm-1 | 2014 | |
Thank you. | Teşekkür ederim. | 05 mm-1 | 2014 | |
I'll do the dishes. | Bulaşıkları ben yıkardım. | 05 mm-1 | 2014 | |
Never mind. You're our guest. | Asla olmaz. Sen misafirsin. | 05 mm-1 | 2014 |