Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 61
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
All units, we're at black. F.B.I. Requests assistance. | Tüm birlikler, cinayet ihbarı alındı. FBI yardımımızı istiyor. Tüm birimler, zor durumdayız. FBI yardım istiyor. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Sending target information. | Hedef bilgileri gönderiliyor. Hedef bilgisi gönderiliyor. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Eight male suspects, three vehicles heading to Lake Pontchartrain Causeway. | Sekiz erkek şüpheli, Pontchartrain Causeway Gölü'ne doğru ilerliyor. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Sounds like the feds dropped the ball again. Surprised? | Fedareller topu tekrar bize atmış gibi görünüyor. Çok mu şaşırdın? Federaller gene tökezledi gibi geliyor. Şaşırdın mı? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Someone broke into the safe house. They tookJoshua and killed our agents. | Birileri güvenli eve sızmış. Joshua'yı alıp ajanlarımızı öldürmüşler. Biri gizli eve zorla girmiş. Joshua'yı alıp ajanlarımızı öldürmüş. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
He did it again. How do you want to proceed with the convoy? | Tekrar yaptı işte. Konvoyu nasıl ilerletmek istersiniz? Gene yapacağını yaptı. Konvoyu aşmayı nasıl hesaplıyorsun? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Well, take 'em! | Hepsini yakalayın! Hepsini engelleyin! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Take 'em. | Hepsini yakalayın. Engelleyin. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I threw in an extra five percent, for treating my brother and I so well. | Kardeşim ve bana gösterilen iyi muamele için fazladan %5 daha ekledim. Kardeşimi ve beni tehditten ötürü yüzde beş fazladan ilave ettim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Was it any trouble getting him out? For me? | Onu çıkarmak sorun olur mu? Benim için mi? Kurtarman soruna yol açtı mı? Benim için mi? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Nah. For the two guards I had to kill, maybe. | Hayır. Öldürmem gereken iki koruma için belki öyle olmuştur. Yok. İki gardiyanı öldürmekten başka, belki. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
And he's waiting at the airfield? Yeah, he's there right now. | Yani havaalanında bizi mi bekliyor? Evet, şu anda orada. Havaalanında mı bekliyor? Evet, şu anda orada. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Why don't you give him a call? | Neden onu bir aramıyorsun? Bir telefon etsene. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You know what the funny thing is, Sam? | Tuhaf olan ne biliyor musun, Sam? Komik olan ne biliyor musun, Sam? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
If I hadn't have found out the F.B.I. Was holding your brother... | FBI'ın beni yakalamak için seninle pazarlık yapmak adına... Beni FBI'ya yakalatma karşılığında... | 12 Rounds-1 | 2009 | |
as a bargaining chip to catch me... | ...kardeşini ellerinde tuttuğunu öğrenmiş olmasaydım... ...kardeşini ortaya koyduğunu öğrenmeseydim... | 12 Rounds-1 | 2009 | |
you'd have gone along with this whole double cross without so much as a consideration. | ...bu durumun üstünde hiç düşünmeden bana kazık atardın. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
And I'd be out of my hard earned cash. | Ben de kazandığım nakit paradan olurdum. Ve ben de terimi döktüğüm paramdan olacaktım. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
The F.B.I. Would probably have me in custody... | FBI da muhtemelen beni göz altına alır ve... FBI muhtemelen beni tutuklayacak,... | 12 Rounds-1 | 2009 | |
and you and your douche bag brother... | ...senle o dangalak kardeşin de... ...sen ve dallama kardeşin de Fransa'nın güneyinde bir yerlerde... | 12 Rounds-1 | 2009 | |
would be holding hands somewhere in the south of France. | ...Fransa'nın güneyinde bir yerlerde el ele tutuşuyor olurdunuz. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Yeah? Hello. | Efendim? Merhaba. Evet? Efendim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I'm sorry. Joshua can't come to the phone right now, but thanks for the ride. | Üzgünüm. Joshua şu anda telefona... Üzgünüm. Joshua şu an telefona gelemiyor, aradığınız için teşekkürler. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Oldest trick in the book, Sam. | Kitaptaki en eski hiledir, Sam. En eski numaralardan, Sam. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Turn their heads with one hand... | Tek elinle kafasını,... Bir elinle kafalarını çevirir... | 12 Rounds-1 | 2009 | |
quietly slip out the back with the other. | ...diğer elinle de sessizce arkaya doğru çevirirsin. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Later. | Görüşürüz. Görüşürüz. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Right on time, baby. Aren't I always? | Tam zamanında, bebeğim. Her zaman öyle değil miyim? Zamanlaman harika, bebeğim. Hep öyle değil miyim? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Show me. | Hadi göster bana. Göstersene. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
We can finally afford that pony that you've always wanted. | En sonunda şu çok istediğin midillinin parasını karşılayabileceğiz. Şu hep istediğin midilliyi artık alabiliriz. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I'll drive. | Arabayı ben kullanırım. Ben sürerim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Whoo! Right. | Whoo! Pekâlâ. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
F.B.I. Update. Suspects in custody, but Miles Jackson is still at large. | FBI'nın güncellemelerine göre, Miles Jackson dışındaki tüm şüpheliler yakalandı. FBI'dan duyuru. Şüpheliler göz altında, fakat Miles Jackson hâlen kaçak. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Looking for gray van, Louisiana plates:: Alpha Golf November 803. | Gri bir karavan arıyoruz, A G N 803, Louisiana plakası taşıyor. Gri renkli kamyonet, Louisiana plâkalı: Alfa Golf Nisan 803. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Stand by. Unit 14 en route for Lower Nine. | Beklemede kalın. 14. Birlik Lower Ninth'da seyir halinde. Beklemede kalın. 14. birim Lower Nine yolunda. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Whoa! | Hoppa! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Uh, my bad. | Hay aksi. Ah, benim hatam. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I didn't even see that guy. | Geldiğini görmedim. Adamı görmedim bile. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Turn around. | Geri dön. Geri dön. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Turn What are you talkin' about? Danny, we're at black. We gotta get over there. | Döneyim mi, ne diyorsun sen? Danny, cinayet ihbarı aldık. Oraya gitmeliyiz. Dön... Ne diyorsun sen? Danny, görevdeyiz. Oraya ulaşmamız gerek. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
We gotta stop that car. That's the girl the girl in the car. | O arabayı durdurmalıyız. Bu kız, o arabadaki kızla aynı kişi. O arabayı durdurmalıyız. Aradığımız kız o arabanın içinde. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Oh, Jesus. All right. | Tanrım. Pekâlâ. Tanrım. Tamam. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Headquarters to 5 21. | Merkezden 5 21'e. Merkezden 5 21'e. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Pull over, please. | Aracı kenara çekin, lütfen. Aracı kenara çekin lütfen. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Come on. You heard Dispatch. We're lookin' for an Irish dude in a gray van. | Hadi ama. Gelen raporu sen de duydun. Gri karavanlı bir İrlandalıyı arıyoruz. Yapma, Dispatch'i duydun, gri kamyonet içinde İrlandalı bir serseri arıyoruz. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You think this is a good idea? Just ask her the questions. | Sence bu iyi bir fikir mi? Ona soruları yönelt yeter. İyi bir fikir gibi mi sence? Sadece rutin soruları sor. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Such a waste of time. | Zaman kaybından başka bir şey değil. Amma da zaman kaybı. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
License and registration, ma'am. | Ehliyet ve ruhsat, hanımefendi. Ehliyet ve ruhsat, bayan. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Evening, Officer. What'd I What seems to be the problem? | İyi akşamlar, memur bey. Ne yapmış olabilirim ki? İyi akşamlar memur bey. Nasıl yard ... Sorun nedir? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Evening. License and registration, please. Yeah, of course. | İyi akşamlar. Ehliyet ve ruhsat, lütfen. Evet, tabii ki. İyi akşamlar. Ehliyet ve ruhsat lütfen. Tabii, elbette. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Hope I'm not in any sort of trouble. | Umarım başımı belaya sokmamışımdır. Umarım hiçbir sorun yoktur. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
How does everything look? | Bir sorun gözüküyor mu? Ne durumdalar? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Oh, outstanding. | Her şey yolunda. Ah, şahane. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
But tell me, what's a pretty lady like you doin' drivin' all by herself... | Ama söylesinize bana, sizin gibi tatlı bir bayanın tek başına... Söyler misiniz, sizin gibi hoş bir hanımefendi böyle bir başına... | 12 Rounds-1 | 2009 | |
through a neighborhood like this? | ...böyle bir mahallede ne işi var? ...arabayla mahallede ne yapıyor? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Sometimes I like to be alone. Sometimes I don't. | Bazen yalnız takılmak hoşuma gider. Bazen de gitmez. Bazen yalnız kalmak isterim. Bazen de istemem. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Uh, give me a second. Yeah. No problem. | Bana biraz müsaade edin. Tabii. Ne demek. Bir saniye. Tabii. Önemli değil. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Dude, do you wanna see her face? | Ahbap, hatunun yüzünü görmek ister misin? Ahbap, yüzünü görmek ister misin? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Here. Thank you, ma'am. Thank you. | Buyrun. Sağ olun, hanımefendi. Siz sağ olun. Buyurun. Teşekkür ederim, bayan. Ben teşekkür ederim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Listen... | Dinle... Dinleyin... | 12 Rounds-1 | 2009 | |
here's my card, you know, for those times when you don't. | ...bu benim kartım, bilirsin işte yalnız kalmak istemediğin anlar için. ...işte kartım, anlarsınız ya, yalnız kalmak istemediğiniz anlar için. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Ask her to open the trunk. | Ona bagajı açmasını söyle. Bagajı açmasını söyle. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Come on. I'm working my shit over here. What are you doing? Ask her. | Hadi ama. Buradaki işimi bitirdim. Hâlâ ne istiyorsun? Açmasını söyle. Yapma. Kıçımı yırtıyorum burada. Ne yapıyorsun? Söyle. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I'm gonna need you to pop your trunk. | Bagajınızı açmanızı istemek zorundayım. Bagajınızı açmanızı isteyeceğim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Gun! Shit! | Silah! Kahretsin! Silah! Lânet olsun! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
This just got interesting. I got this. | Durum ilginçleşmeye başlıyor. Hoşuma gitti. İşler kızışıyor. Tuttum bu işi. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
10 13! Officer down. You all right, man? | Tüm birimlere! Memur yaralandı. İyi misin dostum? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Oh, yeah. Where'd he get you? | Evet. Nerenden vuruldun? Ah, evet. Nerenden vurdu? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
He shot me in my ass. In your ass? | Beni kıçımdan vurdu. Kıçından mı? Kıçımdan vurdu. Kıçından mı? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Shut up. Keep pressure on it. Three minutes to E.M.S. | Kapa çeneni. Üstüne bastırmaya... Kapa çeneni. Oraya baskı yap. Yardım ekibi üç dakikaya burada. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Hey.! Hang on! | Sıkı dur! Hey! Tutun! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
No, Danny. I know that look.! | Hayır, Danny. O bakışı biliyorum! Yapma, Danny. Bu bakışı bilirim! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You wait for backup. Don't be a cowboy.! Danny.! | Desteğin gelmesini bekle. Kahraman olmaya çalışma! Danny! Destek ekibini bekle. Kahramanlık taslama! Danny! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
There's one on foot. Left or right? | Bir tanesi yaya olarak geliyor. Solda mı, sağda mı? Peşimizde biri var. Sol da mı sağ da mı? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I don't know, baby. You watch that side, I'll watch this side. | Bilmiyorum, bebeğim. Sen o tarafı kolla, ben de bu tarafı. Bilmiyorum bebeğim. Sen o tarafa, ben de bu tarafa bakayım. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Pursuit on foot. | Yaya olarak takipteyim. Peşlerinden koşuyorum. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Parallel to Duquense. Suspect's in a gold BMW. | Duquense'e paralel. Şüpheli altın rengi bir BMW kullanıyor. Duquense'nin yanından. Şüpheli altın bir BMW. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
There he is. | İşte orada. İşte burada. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Where do I go? What do I do? Left on Saint Claude, right on Montmartre. | Ne tarafa gideyim? Ne yapayım? Saint Claude'den sola. Montmartre'den sağa. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
We cross the bridge. We get on the jet. | Köprüyü geçip, jete bineceğiz. Köprüyü geçer, jete ulaşırız. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
We never see the New Orleans Police Department again. I promise. | Bir daha da New Orleans Polisi'yle karşılaşmayacağız. Söz veriyorum. Bir daha New Orleans Polisi'yle karşılaşmayacağız. Söz. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Police business. | Polis meselesi. Polis icraati. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Okay. Keep goin'. | Pekâlâ. Devam et. Tamam. Sürmeye devam et. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
This guy's really starting to annoy me. | Bu herif cidden canımı sıkmaya başladı. Bu herif gerçekten kızdırmaya başladı. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You got him? Where'd he go? | Hadi ama, hakladın mı onu? Nereye gitti bu? Vurabildin mi? Nereye gitti? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You see him? | Onu görüyor musun? Görebiliyor musun? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Move! | Çekilin! Çekilin! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Damn! | Kahretsin! Hay aksi! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Down, boy! Down! | Çekil, oğlum! Çekil! Sakin ol oğlum! Sakin ol! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Officer Fisher, still on foot pursuit. | Ben memur Fisher, yaya olarak takibe devam ediyorum. Ben memur Fisher, hâlen koşarak peşlerindeyim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Subject's headed towards the marina. | Şüpheli, yat limanına doğru yöneldi. Şüpheli limana doğru yol aldı. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
It's, like, two blocks to the bridge. Home free. | Köprüye iki blok kaldı. Sonra özgürüz. Köprüye neredeyse iki sokak var. Bu iş tamam. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Erica.! | Erica! Erica! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Move, move, move! Freeze.! | Kaç, kaç, kaç! Olduğun yerde kal! Kıpırda, kıpırda, kıpırda! Olduğun yerde kal! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Hands in the air now! Miles? | Hemen ellerini havaya kaldır! Miles. Eller havaya! Miles? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Now! Run.! | Hemen! Koş! Derhal! Kaç! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Erica! | Erica! Erica! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Whoa! Whoa! Whoa, whoa, whoa, whoa, whoa, whoa, whoa! | Hoop! Hoop! Hoop, hop, hop. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Stay in the vehicle. Stay in the vehicle.! | Aracın içinde kal. Aracın içinde kal. Arabada kal! Arabada kal! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Hands up, now.! | Hemen ellerini havaya kaldır! Eller yukayı, derhal! | 12 Rounds-1 | 2009 |