Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 68
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
All teams, hold on my mark. | Tüm takımlar, işaretimi bekleyin. Bütün ekipler, işaretimi bekleyin. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Sir, that's a 75 yard shot through a moving bus window. | Efendim, hareketli otobüsün camından 75 metrelik bir atış olacak. Efendim, otobüs penceresine 70 metrelik bir atış mesafesi var. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
One sniper's gotta break the glass, another one's gotta get the hit. | Nişancılardan biri camı kıracak, diğeri ise atışı yapacak. Nişancının biri camı kırmak, diğeri de ateş etmek zorunda. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You sure this is how you wanna do this? Team Delta, prepare for visual. | Bunu bu şekilde yapmak istediğinize... İstediğiniz yöntemin bu olduğundan emin misiniz? Delta Ekibi, görüşe hazırlanın. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Teams Bravo and Charlie, hold for extract once shots are fired. | Bravo ve Charlie takımları ilk atış yapılana kadar beklemede kalın. Bravo ve Charlie Ekipleri, ateş etmeden önce kimi vuracağınızı ayırt edin. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
This is Delta 1. We have confirmed subject, but no clear shot. | Delta 1 konuşuyor. Hedefi doğruladık fakat açık görüş yok. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
No clear shot. Female hostage is in and out of the target line. | Açık görüş yok. Kadın rehine, hedefi engelliyor. Net görüş yok. Kadın rehine hedefin çok yakınında. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Don't wanna take it? Fine. | Almak istemiyor musun? Tamam. İstemiyorsan öyle olsun. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Well, here's something that you will want clue to Round 8. | Burada almak isteyeceğin bir şey var, 8.raunt için ipucu. Buyur, 8. turun ipucunu istersin, diye. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Sniper Team 1,you have the green light. | Keskin nişancı takımı 1, atış için izin verildi. Nişancı Ekibi 1, iş sizindir. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I repeat. You have the green light. Take him out. | Tekrar ediyorum. Atış için izin verildi. İndirin onu. Tekrar ediyorum, iş sizindir. İndirin. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You know you're gonna kill that girl. I'm gonna kill Miles. | Kızı öldüreceğini biliyorsun. Ben Miles'ı öldüreceğim. Kızı öldüreceğini biliyorsun. Ben Miles'i öldüreceğim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
On my mark. | İşaretimle birlikte. İşaretimi bekleyin. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Go. Get down! | Ateş. Yere yatın! Ateş. Yere yat! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Target is not down. | Hedef vurulamadı. <İ>Hedef yerde değil. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Move.! | Yürüyün! Çekil! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Officer Fisher, I didn't know you cared. | Memur Fisher, umurunda olduğumu bilmiyordum. Memur Fisher, beni düşündüğünü bilmiyordum. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Come on. | Hadi. Hadi. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
What the hell happened? | Neler oldu öyle? Ne oldu böyle? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
And get me a 20 on Miles. Somebody get me a 20 on Miles. | Miles'ı haklayın. Biri Miles'ı haklasın. Miles'in yerini bildirin. Biri bana Miles'in yerini bildirsin. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Negative. Lost him in the crowd. | Olumsuz. Kalabalığa karıştı. Olumsuz. Kalabalığa karıştı. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I need you to stop everything getting on the 10 and the 90. | 10.caddeden 90.caddeye kadar her şeyi durdurun. 10 ve 90'ıncı yoldan geçen her şeyi durdurmanızı istiyorum. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Hear me. The 10 needs to stop traffic. | Duydun mu beni? 10.caddede trafik duracak. Beni duydun. 10. yol trafiğe kapanacak. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Clear! | Temiz! Temiz! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Listen here. Ready to do this? | Beni dinle. Buna hazır mısın? Dinleyin. Buna hazır mısınız? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You could've killed her.! You knew she was there and you took the shot.! | Karımı öldürebilirdin. Orada olduğunu bile bile ateş ettirdin. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Listen to me, you little shit! We had him! This was over! No.! | Beni dinle, seni küçük pislik! Onu yakalasaydık, bu iş bitmişti! Hayır! Beni dinle bok herif! Onu yakalamıştık. Bu iş bitmişti! Hayır! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You shoot Miles, everybody on that bus is dead! | Miles'ı vursaydınız, otobüsteki herkes ölecekti! Miles'i vursaydın, otobüsteki herkes ölmüştü. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You didn't know that, did you, you prick.! | Bunu bilmiyordun, değil mi, pis herif? Bunu bilmiyordun, değil mi, pezevenk! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
She had a bomb on her chest. | Göğsüne bomba yerleştirilmişti. Göğsünde bomba vardı. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You shoot Miles, everybody dies. | Miles'ı vursaydın, herkes ölecekti. Miles'i vurursan, herkes ölür. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You got a little somethin' right there. | Şuranda bir şeyler var. Şuranda bir şey var. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You heard him. Back 'em up. | Onu duydunuz. Geri çekiliyoruz. Duydunuz. Geri çekin. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Any witnesses see him get off the bus? | Otobüsten çıktığını gören var mı? Bütün tanıklar otobüsten çıktığını görmüş mü? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You okay, Danny? You all right? | Sen iyi misin, Danny? İyi misin? İyi misin, Danny? Bir şeyin yok ya? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I had her in my arms, man. | Kollarımın arasındaydı, adamım. Kollarımdaydı dostum. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I told her I was gonna save her, and I let her go. | Ona, onu kurtaracağımı söyledim ve gitmesine izin verdim. Ona kurtaracağımı söylemiştim, şimdi gitmesine göz yumdum. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
There was nothing you could do, bro. | Yapabileceğin bir şey yoktu, kardeşim. Yapabileceğin bir şey yoktu, birader. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Molly's gonna die. It's my fault. | Molly ölecek ve bu benim hatam. Molly ölecek. Bu da benim hatam. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
She's not gonna die, Danny. You gotta stop blaming yourself. | Ölmeyecek, Danny. Kendini suçlamaya bir son ver. Ölmeyecek, Danny. Kendini suçlamayı bırak. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I can't. You know why? | Yapamam. Neden biliyor musun? Yapamıyorum. Neden mi? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Because Miles is punishing Molly for something I did. | Miles benim yaptığım bir şey yüzünden Molly'i cezalandırıyor. Miles yaptığım bir şeyden ötürü Molly'yi cezalandırıyor. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Danny, you were doing your job. I don't care! | Danny sen işini yapıyordun. Umrumda değil! Danny, işini yapıyordun. Umrumda değil! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Miles doesn't care. | Miles'ın umrunda değil! Miles de umursamıyor. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
It's me and him an eye for an eye. | Bu benimle onun arasında, göze göz dişe diş. O ve ben... Göze göz, dişe diş. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Danny. I was three feet I was three feet away. | Danny. 1 metre yakınındaydım. 1 metrelik mesafedeydim. Danny. Üç adım... Üç adım ötedeydim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
And I couldn't make a move. | Ama hiçbir şey yapamadım. Karşılık veremedim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Stop. Just stop it, man. You won the round. | Dur. Kes artık şunu, adamım. Raundu sen kazandın. Kes. Kes şunu dostum. Turu sen kazandın. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Most importantly, you bought us some time. And now I got a name. | En önemlisi, bize zaman kazandırdın. Elimde bir isim var. Önemli olan, bize zaman kazandırdın. Elimde yeni bir isim var. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Remember the convict who wanted to cut a deal? Yeah. | Anlaşmayı bozan mahkûmu hatırlıyor musun? Evet. Anlaşmayı bozmak isteyen mahkûmu hatırladın mı? Evet. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
He said Miles played chess every day in the prison yard with a guy named Anthony Deluso. | Miles'ın, bahçede her gün Anthony Deluso adında biriyle satranç oynadığını söyledi. Miles, hapisteyken avluda Anthony Deluso adlı adamla hergün satranç oynarmış. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Best part? Deluso got paroled three weeks before the prison break, and he's in town. | En iyi kısmı ise, Deluso firardan 3 hafta önce şartlı tahliye olmuş ve şu an şehirde. En iyi kısmı da Deluso üç hafta şartlı tahliye edilmiş, şimdi şehirde. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Jansen's on his way to get the address from his P.O. Right now. | Jansen, gözlemcisinden adresini almak üzere yola çıktı bile. Jansen yerel Polis'ten adresini almaya gitti. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
What the hell you doin' here? I knew my boy needed me. | Peki sen burada ne arıyorsun? Ortağımın bana ihtiyacı vardır dedim. Sen burada ne yapıyorsun? Adamımın bana ihtiyacı olduğunu bilmiştim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Wait, wait. Here we go. | Bekle, bekle. Başlıyoruz. Bekle, bekle. İşte arıyor. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Go for Hank. Yeah. | Ben, Hank. Evet. Ben Hank. Evet. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Okay, tell Phelps I'll meet him there in 10 minutes. | Tamam, Phelps'e 10 dakika içinde orada olacağımı söyle. Phelps'le 10 dakika içinde orada buluşacağımı söyle. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Bingo. 212 Perdido. You got him. | Tamamdır. Buldun mu? 212 Perdido. Yırttık. 212 Perdido caddesi. Buldun. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
We're finally gettin' ahead of this son of a bitch. I told you. | En sonunda aşağılık herifin bir adım önüne geçeceğiz. Sana söylemiştim. Bu şerefsize sonunda ulaşacağız. Sana demiştim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I told you I wasn't gonna let you down. | Seni yarı yolda bırakmayacağımı söylemiştim. Seni yarı yolda bırakmam demiştim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
All right, bro. Hank. | Pekâlâ, kardeşim. Hank. Tamam birader. Hank. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Yo. Be careful. | Efendim? Dikkatli ol. Söyle. Dikkatli ol. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
When am I not? | Ne zaman olmadım ki? Hep olurum. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You know you can't do this alone. All right? | Bunu tek başına yapamayacağını biliyorsun, değil mi? Bunu tek başına yapamayacağını biliyorsun. Tamam mı? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Listen to me, Danny. I'm not gonna ask you to stop. | Beni dinle, Danny. Seni durdurmak niyetinde değilim. Dinle, Danny, durmanı istemeyeceğim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I'm just gonna ask you to let me help you. | İzin ver yardım edeyim. Yardım etmeme müsaade et. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
We do this together, we can both get what we want. | Bunu birlikte halledelim, ikimiz de istediğimizi alalım. Beraber yaparsak her ikimiz de istediğimizi alırız. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Round 8. | 8.Raunt. 8. tur. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
There's five numbers inside this envelope. Let me help you. | Zarfın içinde 5 numara var. Bırak yardım edeyim. Zarfın içinde beş tane numara var. Bırak yardım edeyim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Choose wisely, and the number you dial... | Arayacağın numarayı akıllıca seçersen... Adam akıllı seçersen, çevireceğin numara turu kazanır. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
will win the round without further action. | ...raundu kılını kıpırdatmadan kazanmış olacaksın. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Choose poorly, and the number you dial... | Kötü seçim yapıp, yanlış numarayı ararsan... Berbat seçim yapıp, yanlış numarayı ararsan... | 12 Rounds-1 | 2009 | |
will arm one of four devices scattered throughout the city. | ...şehrin herhangi bir yerindeki dört yüklü araçtan biri aktif olacak. ...şehrin etrafındaki dört düzeneği etkili hâle getirirsin. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You now have 60 seconds. If you refuse to dial in that allotted time... | Şimdi 60 saniyen var. Belirlenmiş vakitte aramayı reddedersen... Şimdi 60 saniyen var. Bu zaman zarfı içinde anlaşmayı kabul etmezsen,... | 12 Rounds-1 | 2009 | |
all four will be activated and you'll have yourself quite an adventure. | ...dört aracın hepsi aktif hâle geçer ve kendini ufak bir maceranın içinde bulursun. ...dördü de etkinleşecek ve kendini muammanın içine atacaksın. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Good luck. Let's run these through the local directory. | İyi şanslar. Yerel dizinli numarayla başlayalım. İyi şanslar. Şunları rehberde kontrol edelim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
No directory. They're devices, not locations. | Dizin falan yok. Onlar araç, mekân değil. Rehber yok. Bunlar cihaz, yer değil. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
That doesn't make any sense. It's gotta be a code then. | Bunun hiçbir anlamı yok. Öyleyse bir kod olmalı. Bunun bir anlamı yok. O zaman bir kod olabilir. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Okay, let's try it. | Pekâlâ, hadi deneyelim. Peki, deneyelim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Text. They're text messages. The first one's city hall. | Mesaj. Bunlar mesaj. Birincisi belediye binası. Mesaj. Bunlar kısa mesaj. İlk yer belediye binası. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
All right. | Pekâlâ. Tamam. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Second one is the convention center. | İkincisi kongre merkezi. İkinci yer kongre merkezi. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Danny, we got less than 10 seconds. We got three numbers left. | Danny, 10 saniyeden az süremiz kaldı. 3 numara kaldı. Danny, 10 saniyeden az vaktimiz var. Üç numara kaldı. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You gotta pick one. | Birini seçmelisin. Birini aramalısın. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Sorry, Danny, you lose. And now Round 9 is gonna be so much fun. | Üzgünüm, Danny, kaybettin. Ve şimdi 9.raunt daha da zevkli olacak. Üzgünüm, Danny, kaybettin. 9. tur daha da eğlenceli olacak. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Very shortly, Streetcar 907 will enter the downtown area on Canal Street. | Kısa bir süre sonra, 907 nolu tramvay Canal Street'ten aşağıya doğru yönelecek. Kısa süre sonra, 907 no'lu tramvay... | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You'vejust disarmed the brakes and the communication radio. | Az önce frenlerini ve iletişim telsizini devre dışı bıraktın. Frenleriniz ve iletişim telsiziniz etkisiz hâle geldi. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Your task is simply stop the streetcar... | Görevin, hat sonundaki ve üzerindeki... Görevin, önüne gelen her şeyi param parça edip yolun sonuna gelmeden... | 12 Rounds-1 | 2009 | |
before it smashes through the end of the line... | ...her şeyi ezip geçmeden önce... | 12 Rounds-1 | 2009 | |
and everything else in its path. | ...tramvayı durdurmak. ...tramvayı yavaşça durdurmak. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Let's take that one. Come on. Let's go. | Hadi şuna binelim. Hadi. Gidelim. Şuradan gidelim. Hadi. Gİdelim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
This is Special Agent Ray Santiago of the F.B.I. I have an emergency. | Ben, FBI'dan Özel Ajan Ray Santiago, acil bir durum söz konusu. Ben FBI'dan Özel Ajan Ray Santiago. Acil durum var. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Streetcar 907 has lost its brakes and is speeding toward the riverfront. | 907 nolu tramvayın frenleri boşaldı ve nehire doğru hızlanarak ilerliyor. 907 no'lu tramvay'ın frenleri tutmuyor ve nehre doğru hızlanıyor. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Keep following the 10. We'll intersect them at Canal. Yeah. | 10.caddeyi takip et. Canal'da önlerini kesmiş oluruz. Tamam. 10. yolu takip etmeye devam edin. Canal'da karşılarız. Evet. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
No, this is not a prank phone call. | Hayır, bu sahte bir ihbar değil. Hayır, şaka ettiğim yok. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
My name is Special Agent Ray Santiago of the F.B.I. | Ben, FBI'dan Özel Ajan Ray Santiago. Adım Özel Ajan Ray Santiago, FBI. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I need to talk to somebody that can help | Yardım edebilecek birileriyle konuşmam lazım... Yardımı dokunabilecek biriyle konuşmam... | 12 Rounds-1 | 2009 | |
She put me on hold. | Beni beklemeye aldı. Beni bekletiyor. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Come on, come on. Pick up the phone. | Hadi, hadi. Açın şu telefonu. Hadi, hadi. Aç telefonu. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
They're playing Barry Manilow. | Barry Manilow şarkısı çalıyorlar. Telefon şakası yapıyorlar herhalde. | 12 Rounds-1 | 2009 |