Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 35

İngilizce	Türkçe	Ayrıntılar
dispersive medium	ayırgan ortam
dispersion curve	ayırganlık eğrisi
delimiter, spreader, disconnector, separator	ayırıcı
discriminatory analysis	ayırıcı çözümleme
characteristic	ayırıcı özellik
separator trawl	ayırıcı trol
dividers, delimiters	ayırıcılar
booked	ayırılmış
allocation, dispersion, deracination, sequestration	ayırma
Add Reservation	Ayırma Ekle
riffle	ayırma ızgarası
blocking capacitor	ayırma sığacı
to allocate, allocate, to separate, to assign, to reserve, to distinguish, to discriminate, to detach, to sever, to clove, to assort, to sequester, to detache, to sort out	ayırmak
to break off	ayırmak veya ayrılmak
Allocations, Allocs	Ayırmalar
characteristic	ayırt edici özellik
distinctive ringing	ayırt edici zil
indistinguishable	ayırt edilemez
to distinguish, to discern	ayırt etmek
discriminator	ayırtaç
discriminator	ayırtaç devresi
discriminant function	ayırtaç işlevi
disjunction (or operation)	ayırtım
allocate	ayırtmak
moonlight	ayışığı
traverse	aykırı
conflict	aykırılık
ornate wrasse	aykuyruk
corona	ayla
idle, hobo	aylak
idle time	aylak süre
dawdle	aylaklık
to arse around	aylaklık etmek
fill months	ayları doldur
monthly	aylık
Amount per month	Aylık Miktar
mirror, disc, looking glass, smooth water	ayna
Image Mirror	Ayna Tersi
glassy	aynalı
commode	aynalı dolap
brown ray	aynalıvatoz
bull	aynasız
exactly	aynen
same, identical, alike, homo	aynı
at one time, at a time, at the same time	aynı anda
concurrency (sql)	aynı anda kullanım
fellow subsidiary	aynı daldaki bağlı ortaklık
to catch up with	aynı düzeye gelmek
Full Page of the Same Label	Aynı Etiketten Tam Sayfa
to differ	aynı fikirde olmamak
cognate	aynı kökten
confrere	aynı kurumda çalışan kimse
allophones	aynı olgunun çeşitli akustik farklılıktaki formlarınban herhangibiri
zero index carrier return	aynı satırda satırbaşı
continuous	aynı sayfa
vice versa	aynı şekilde
apposition	aynı şeyi açıklayan iki kelimenin yan yana konması
cognate	aynı soydan
converger	aynı yöne yönelme
the same	aynısı
parenthesis, spreader	ayraç
spreader bar	ayraç kolu
bra-ket (-ket)	ayraç (sağ)
bra-ket (bra)	ayraç (sol)
bracket style	ayraç stili
delimiters	ayraçlar
buttermilk	ayran
bumpkin	ayran ağızlı
distinct, apart, detached, seperate, asunder	ayrı
respective	ayrı ayrı
separately identifiable	ayrı olarak tanımlanabilir
error creating unique tmp file	ayrı tmp dosyası yaratma hatası
also	ayrıca
nonprivileged	ayrıcalığı olmayan
privilege, concession, concessional	ayrıcalık
cliquish	ayrıcalık gözeten
Get Privileges	Ayrıcalıkları ildir
discrete, parted	ayrık
discrete fourier series	ayrık fourier dizisi
discrete fourier transform	ayrık fourier dönüşümü
discrete representation	ayrık gösterim
discrete event digital simulation	ayrık olaylı sayısal benzetim
discrete sample space	ayrık örneklem uzayı
discrete series	ayrık seri
straddling stock	ayrık stok
discrete data	ayrık veri
crackpot	ayrıksı kimse
detach	ayrıl
allocatable resource	ayrılabilir kaynak
detachable keyboard	ayrılabilir klavye
separable assets	ayrılabilir maddi duran varlıklar
buffer space	ayrılacak arabellek alanı
bytes served	ayrılan bayt
Allocated	Ayrıldı
faction, discrepancy	ayrılık
break up, break-up	ayrılma
to leave, to part, to desist, to furcate, to break up	ayrılmak
inseparable	ayrılmaz
dedicated, detached, asunder	ayrılmış
exploded pie	ayrılmış dilim