Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 36

İngilizce	Türkçe	Ayrıntılar
discrimination, segregation	ayrım
gap analysis	ayrım çözümleme
to discriminate	ayrım yapmak
discrimination	ayrımcılık
anti-discrimination	ayrımcılık karşıtı
differential	ayrımsal
differential pulse code modulation (dpcm)	ayrımsal darbe kod kiplenimi
differential gain	ayrımsal kazanç
differential encoding	ayrımsal kodlama
differential measurement	ayrımsal ölçme
differential signalling	ayrımsal sinyalleşme
differential transformer	ayrımsal trafo
differential echo suppressor	ayrımsal yankı bastırma
discrimination	ayrımsama
discrimination threshold	ayrımsama eşik değeri
discrimination	ayrımsama gücü
discrimination threshold	ayrımsanır eşik değeri
particular, detail	ayrıntı
detail data	ayrıntı alanı
Hide Detail	Ayrıntı Gizle
Doppler VHF Omnidirectional Range (DVOR)	ayrıntı içi VOR a bakınız
detail record	ayrıntı kaydı
detail records	ayrıntı kayıtlar
fill specification grid from table	ayrıntı kılavuzlarını tablodan doldur
detail report	ayrıntı raporu
drill out	ayrıntıdan çık
details	ayrıntılar
detail section	ayrıntılar kısmı
Get Details	Ayrıntıları Al
Hide Details	Ayrıntıları Gizle
choose details	ayrıntıları seç
detailed	ayrıntılı
fine print	ayrıntılı bilgi
detailed list	ayrıntılı liste
detailed items	ayrıntılı öğeler
detailline	ayrıntısatırı
drill into	ayrıntıya git
disjoint sets	ayrışık kümeler
decomposition	ayrışım
differentiation	ayrışma
decomposition	ayrıştırma
to parse, to decouple	ayrıştırmak
edge	ayrıt
edge field	ayrıt alanı
edge linking	ayrıt bağlama
edge image	ayrıt imgesi
edge operator	ayrıt işleci
edge detection	ayrıt sezimi
edge discontinuity	ayrıt süreksizliği
edge intensity	ayrıt yeğinliği
aerodrome	ayrodrom
airfoil, aerofoil	ayrofoil
aerostat	ayrostat
string beans	ayşekadın
string/green bean	ayşekadın (fasulye)
quince	ayva
quince in thin syrup	ayva kompostosu
oven baked quince in thick syrup	ayva tatlısı
to be in hot water	ayvayı yemek
toper, sot, drunkard	ayyaş
a little, scrimpy	az
under-reporting	az bildirim
beaut	az bulunur şey
few cloud (FEW)	az bulutlu
poor	az fena
underdeveloped	az gelişmiş
less developed countries	az gelişmiş ülke
rare	az pişmiş (et)
coffee with a little sugar	az şekerli kahve
concisely	az ve öz
shallow fry	az yağda kızarmak
low fat diet	az yağlı diyet
Azow Sea	Azak Denizi
descending	azalan
descending order	azalan sıra
descending	azalan sırada
decrement	azalım miktarı
wane	azalış
decline, declination, drawdown	azalma
fade effect	azalma efekti
decrement	azalma miktarı
decrement count	azalma sayımı
to diminish, to abate, to drop off	azalmak
attenuate	azalmış
decrease, fade	azalt
fader	azaltıcı
dimmable	azaltılabilir
deflated	azaltılmış
decrement, assuagement	azaltma
decrement	azaltma miktarı
to reduce, to alleviate, to decrease, to lessen, to assuage, to derogate, to attenuate	azaltmak
reduce	azaltmak (sosu)
utmost	azami
maximum price	azami fiyat
maximum landing weight (MLW)	azami iniş ağırlığı bir uçağın
high water	azami kabarma
high water mark	azami kabarma göstergesi
maximum take-off weight (MTOW)	azami kalkış ağırlığı
rebuke, censure	azar
gradually	azar azar