• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 155470

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
We need to go back up there. Oraya tekrar gitmemiz gerekiyor. Oraya tekrar gitmeliyiz. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
This time, have Dr. Keller accompany you, Bu sefer, Dr. Keller da yanınızda olacak... Bu sefer, Dr. Keller da sizinle gelsin,... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
as well as Major Lorne's team and another unit of Marines. ...Binbaşı Lorne'un takımı ve bir grup daha askerle beraber. ...ayrıca Binbaşı Lorne'un takımı ve başka bir piyade birliği daha. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Are you still not sure if it's a trap? Hâlâ bunun bir tuzak olmadığından emin değil misin? Hala tuzak olmadığından emin değil misin? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Let's just say I've learned to exercise Sadece, Todd'la uğraşırken... Söyle söyleyeyim, Todd ile uğraşırken... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
an abundance of caution when dealing with Todd. ...fazla dikkatli olmak gerektiğini öğrendim diyelim. ...çok dikkatli hareket etmem gerektiğini öğrendim. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
My men have established a perimeter. They'll be checking in every hour. Adamlarım çember oluşturdu. Her saat başı rapor verecekler. Adamlarım bir çember oluşturdular. Saat başı rapor verecekler. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
I know! I know! Power fluctuations. Biliyorum! Biliyorum! Güç dalgalanmaları. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Look, it's like I said, some of the ship's systems are acting up a little. Bak, dediğim gibi, geminin bazı sistemleri garip. Bak, söylediğim gibi, geminin bazı sistemleri biraz garip davranıyor. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Well, get it fixed. Yeah, give me a few minutes. O zaman tamir et. Evet, bana birkaç dakika ver. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Major Lorne, this is Lieutenant Williams. Binbaşı Lorne, ben Teğmen Willams. Binbaşı Lorne, ben Teğmen Williams. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Sir, you wanted us to report anything unusual? Efendim, garip bir şeyi raporlamamızı ister misiniz? Efendim, olağandışı şeyleri rapor etmemizi istemiştiniz? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
That's right, Lieutenant. What do you got? Evet, aynen öyle, Teğmen. Devam et. Evet, doğru, Teğmen. Ne buldun? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Well, Sir, I was standing watch, and I heard a noise, and... Nöbetteydim ve bir ses duydum ve... Efendim, nöbetteydim ve bir ses duydum... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
The wall is melting. Duvar eriyor. ...ve duvar eriyor. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Sorry? Come again? Affedersin? Tekrar söyler misin? Anlamadım? Tekrar söyle? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Wait a minute... I think it stopped. Durun biraz... Sanırım durdu. Bekleyin bir dakika... Sanırım durdu. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Stand by. Beklemede kalın. Bekleyin. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Williams, come in. Williams, cevap ver. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Lieutenant, please respond. Teğmen, cevap ver. Teğmen, lütfen cevap ver. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
That good? O kadar iyi demek. O kadar iyi demek, ha? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
I don't know, I mean, I... Bilmiyorum, ben, ben... Bilmiyorum, yani... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
I guess I'm making progress. Sanırım ilerleme kaydediyorum. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
I found out what was killing them. You did? Onları öldürenin ne olduğunu buldum. Öyle mi? Onları neyin öldürdüğünü buldum. Buldun mu? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
The treatment worked exactly like it was supposed to... Tedavi olması gereken şekilde işlemiş... Tedavi çalışması gerektiği gibi çalıştı. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
It eliminated their feeding hands, it activated their digestive systems, Beslenme ellerini yok etmiş, sindirim sistemlerini harekete geçirmiş... Beslenme ellerini ortadan kaldırdı, sindirim sistemlerini harekete geçirdi,... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
just like it did in the simulation, ...aynı simülasyonlarda olduğu gibi... ...aynı simülasyondaki gibi,... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
but, unfortunately, it also created ...ama, ne yazık ki, ayrıca... ...ama maalesef, aynı zamanda... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
a virulent cancer like disease at the same time that it was weakening ...bağışıklık sistemlerini zayıflatırken... ...bağışıklık sistemlerini zayıflatırken öldürücü kanser benzeri bir... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
their immune systems. That's what killed them. ...öldürücü, kanser benzeri bir hastalık ortaya çıkarmış. Onları öldüren buymuş. ...hastalık yarattı. Onları öldüren şey bu. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Well, is there anything you can do about it? Yapabileceğin bir şey var mı? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
I don't know. Maybe. It's possible. Bilmiyorum. Belki. Bu mümkün. Bilmiyorum. Belki. Mümkün. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
I just feel like I'm in over my head. Kendimi aştığımı hissediyorum. Sadece bu iş benim boyumu aşıyor gibi hissediyorum. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
I look at you, and Colonel Sheppard, the rest of the team... Sana, Yarbay Sheppard'a, takımın geri kalanına bakıyorum... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
You guys are so used to making decisions Sizler binlerin ve hatta milyonların... Sizler binlerce, hatta milyonlarca insanın... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
that affect the lives of thousands, ...hayatlarını etkileyebilecek... ...hayatını etkileyen kararlar... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
and even millions of people. ...kararlar vermeye alışıksınız. ...vermeye çok alışıksınız. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
I'm not so used to having the fate of the galaxy hang in the balance. Galaksinin kaderinin tehlikede olmasına alışık değilim. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Oh, that. You get used to it. Helps to have a massive ego. Oh, o mu? Alışırsın. Devasa bir egon olmasına yardımı oluyor. Ha, o mu? Alışırsın. Egonun büyük olması yardımcı oluyor. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Look, I don't know much about Wraith physiology, Bak, Wraith psikolojisi hakkında pek fazla bilgim yok... Bak, Wraith fizyolojisi hakkında fazla bir şey bilmiyorum,... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
but I know you. ...ama seni tanıyorum. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
And if anyone can make this work, you can. Ve bunu yapabilecek biri varsa, o da sensin. Bunu bir kişi başarabilecekse, o kişi sensin. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Well... This is his last known position. Bu onun en son bilinen yeri. Bu onun bilinen son konumu. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Colonel! We got something over here! Yarbay! Burada bir şey var! Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Hasn't been fired. Ateşlenmemiş. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Should I call up for some more personnel to help track him down? İzini sürmek için daha çok kişiyi çağırayım mı? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
No, I got a better idea. Rodney? Hayır, benim daha iyi bir fikrim var. Rodney? Hayır, daha iyi bir fikrim var. Rodney? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Are the ship's schematics loaded into the life signs detector? Geminin planlarını yaşam sinyali algılayıcısına yükleyebilir misin? Geminin planı yaşam sinyali algılayıcıya yüklü mü? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
I did it when we first got here. Why? Well, we're gonna need 'em. Evet, onu buraya geldiğimizde yaptım zaten. Neden? Çünkü ihtiyacımız olacak. Evet, buraya ilk geldiğimizde yaptım. Neden sordun? Onlara ihtiyacımız olacak. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Anything? No, it's just us. Bir şeyler var mı? Hayır, sadece biz. Bir şey var mı? Hayır, sadece biz. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Ronon, Teyla, anything on your end? Ronon, Teyla, sizin tarafınızda bir şeyler var mı? Ronon, Teyla, sizin orada herhangi bir şey var mı? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
I'm afraid not, Colonel. Korkarım ki hayır, Yarbay. Korkarım hayır, Yarbay. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
All right. Stay in touch. Pekâlâ. Bağlantıda kalın. Pekâlâ. İletişimi koparmayın. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
What the hell is this? Bu da ne be? Bu da ne böyle? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
It's supposed to be an open corridor. Burada açık bir koridor olması gerekiyordu. Burası açık bir koridor olmalıydı. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Let me see. Here. Bir bakayım. İşte. Bir bakayım. Alın. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
This schematic you gave us is a piece of crap. Bize verdiğin plan bir halta yaramaz. Bize verdiğin plan yanlış. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
What are you talking about? A dead end that's not on the map. Ne demek istiyorsun? Haritada olmayan çıkmaz bir yer var. Neden bahsediyorsun? Haritada olmayan bir çıkmaz sokak var. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Look, I'm staring at it right now. Look, I don't know what to tell you. İşte, ona bakıyorum. Bak, ne diyeceğimi bilmiyorum, tamam mı? Bak, şu anda ona bakıyorum. Bak, ne dememi istiyorsun bilmiyorum, tamam mı? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
I pulled that schematic directly from the ship's database. O planları doğruca geminin veritabanından aldım. Planı geminin veritabanından çektim. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Great. We have to double back. Harika. Geri dönmemiz gerekecek. Harika. Şimdi aynı yoldan geri dönmeliyiz. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Colonel Sheppard, this is Teyla, please respond. Yarbay Sheppard, ben Teyla, lütfen cevap verin. Yarbay Sheppard, ben Teyla, lütfen cevap ver. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Go ahead. We found Lieutenant Williams. Devam et. Teğmen Williams'ı bulduk. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
I'm afraid he's dead. Korkarım ki ölmüş. Korkarım ölmüş. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
What happened? He was attacked. Ne olmuş? Saldırıya uğramış. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
I don't know, Bilmiyorum... Bilmiyorum,... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
but whatever it was, it tried to eat him. ...ama her ne idiyse, onu yemeye çalışmış. ...ama her neyse, onu yemeye çalışmış. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
You mean feed on him? Ondan beslenmeye çalışmış mı demek istiyorsun? Ondan beslenmeye mi? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
No. I mean eat him. With teeth, like an animal. Hayır. Yemekten. Dişlerle, hayvan gibi. Hayır. Yemeye çalışmış. Dişleriyle, hayvan gibi. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
All right... Radio back, try to get somebody to pick up the body. Pekâlâ... Telsizle haber ver, birileri gelip cesedi alsın. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
In the meantime, we're gonna have to figure out who the hell... Bu arada, bizde bunu kimin Bu sırada, biz neler olduğunu anlamaya çalışacağız. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Hang on. We got something. Bekle biraz. Bir şey bulduk. Bekleyin. Bir şey bulduk. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Move back to our position. Bizim yerimize geri dönün. Bizim konumumuza dönün. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Another dead end. Başka bir çıkmaz sokak. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Well, this doesn't make any sense. The signal's right on top of us. Bu hiç mantıklı değil. Sinyal tam üstümüzde. Bu çok saçma. Sinyal tam üstümüzde. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Yeah. I think so. What the hell is that? Evet. Sanırım. O da neydi be? Evet. Sanırım. O da neydi öyle? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
A Wraith soldier without the mask. Maskesiz bir Wraith askeri. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
I didn't think they ever took those things off. Onları hiç çıkartmadıklarını sanıyordum. Onları hiç çıkarmadıklarını sanıyordum. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
No feeding hand, remember? How else is he gonna eat? Beslenme elleri yok, hatırladın mı? Başka nasıl yemek yiyecek ki? Beslenme elleri yok, unuttun mu? Başka türlü nasıl yesin? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Oh, great. So now we have to contend with starving Wraith Harika. Şimdi de dişlerini kullanmayı daha yeni öğrenen... Harika. Şimdi de dişlerini kullanmayı yeni öğrenen... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
who are just learning to use their teeth? ...aç Wraith'lerle mi uğraşacağız? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
This is my fault. I'm the one that took away Bu benim suçum. Bildikleri tek beslenme mekanizmasını... Bu benim hatam. Bildikleri tek pratik beslenme... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
the only practical feeding mechanism they ever knew. ...ellerinden alan benim. ...mekanizmasını ortadan kaldıran benim. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
All right, look, I admit that it's a little disturbing, Pekâlâ, bak. Bunun biraz rahatsız edici olduğunu kabul ediyorum... Pekâlâ, bunun biraz rahatsız edici olduğunu kabul ediyorum,... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
but it's not like they were man's best friend before. ...ama daha önceden de insanlığın en iyi arkadaşı değillerdi. ...ama önceden de insanın en iyi dostu sayılmazlardı. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Just a different version of the same thing. Bu sadece aynı şeyin farklı bir şekli. Bu sadece aynı şeyin farklı bir sürümü. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
The question is, how did it get out? The power fluctuations. Soru ise, nasıl çıktı? Güç dalgalanmaları. Soru şu ki, nasıl dışarı çıktılar? Güç dalgalanmaları yüzünden. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
They must be more widespread than I thought. Sandığımdan daha yaygın olmalı. Düşündüğümden daha yaygın olmalı. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
So, there must be a safety protocol of some kind. Yani, bir çeşit güvenlik protokolü falan olmalı. Yani, bir çeşit güvenlik önlemi olmalı. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
When there's an interruption of the power, the pods shut down Güçte bir kesinti olursa, bölmeler kapanıyor... Güçte bir kesinti olursa, kapsüller kapanıyor... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
and release their occupant. But you stabilized it. ...ve otomatik olarak içlerindekini serbest bırakıyorlar. Ama sen onu dengeledin. ...ve içindeki kişiyi otomatik olarak serbest bırakıyor. Ama sen dengeledin. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Right? I mean... All the other pods are fine? Değil mi? Yani... Diğer bölmelerde bir sorun yok değil mi? Değil mi? Yani... Diğer bütün kapsüllerde sorun yok, değil mi? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
They might be. Olabilir. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
I'm... I never actually figured out what was wrong, so... Ben... Aslında neyin yanlış olduğunu hiç bulamadım, yani... Sorunun nerede olduğunu bulamadım, o yüzden... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Is there any way to determine if any of the other pods have been compromised? Diğer bölmelerin açılıp açılmadığını öğrenmenin bir yolu var mı? Diğer kapsüllerden herhangi birinin bozulup bozulmadığını anlamanın yolu var mı? Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Well, I don't know. Maybe. I suppose we could go down and look. Bilmiyorum. Belki. Aşağı gidip bakabiliriz sanırım. Bilmiyorum. Olabilir. Aşağı inip bakabiliriz. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
I got a better idea. Let's get the hell out of here. Daha iyi bir fikrim var. Hadi buradan defolup gidelim. Daha iyi bir fikrim var. Buradan gidelim. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
Except I haven't finished sorting through the relevant data. Ama ben verileri gözden geçirmeyi bitirmedim. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
The IOA... The IOA can sue me. Let's go. Yani, IOA... IOA beni dava edebilir. Hadi gidelim. Yani, IOA... IOA beni dava edebilir. Gidelim. Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
What? I know this is the way, Ne? Yolun bu olduğunu biliyorum... Ne oldu? Yolun buradan olduğunu biliyorum,... Stargate: Atlantis Infection-1 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 155465
  • 155466
  • 155467
  • 155468
  • 155469
  • 155470
  • 155471
  • 155472
  • 155473
  • 155474
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim