• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 160666

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
I guess we all have a soft spot for the little guy, Charlie. Sanırım hepimiz bir küçük adam için hafif kabahatler yaparız. Evet. Tamam, hadi onu içeri getirelim. Hepimizin bir zaafı var, Seninki de küçük teneke adam, Charlie. The Black Hole-1 1979 info-icon
Yeah. All right, let's bring her in. Evet. Pekala, onun içine girelim. Tamam. Evet. Tamam, hadi onu içeri getirelim. The Black Hole-1 1979 info-icon
Okay. Tamam. Bingo. Tamam. The Black Hole-1 1979 info-icon
Bingo. Bingo. Burda yerçekimi var. Bingo. The Black Hole-1 1979 info-icon
We have gravity. Yerçekimimiz var. Güzel iş, Vincent. Burda yerçekimi var. The Black Hole-1 1979 info-icon
Nice work, Vincent. İyi iş, Vincent. Kızartma tavasından dışarı, düşmek gibi bir şeydi. Güzel iş, Vincent. The Black Hole-1 1979 info-icon
Out of the frying pan; hopefully, not into the fire. Kızartma tavasının dışı; Umut ederim, kızgın değildir. İyi misin, Vincent ? Birkaç çekiç darbesi ve cila yeter,teşekkür ederim. Kızartma tavasından dışarı, düşmek gibi bir şeydi. The Black Hole-1 1979 info-icon
Are you all right, Vincent? Nothing a hammer and a little metal polish can't fix. Thank you. Herşey yolunda mı, Vincent? Bir çekiç ve az bir metal parlatıcısıyla halledilemeyecek birşey değil, teşekkürler. Onlara gitmemizi istiyor gibiler. İyi misin, Vincent ? Birkaç çekiç darbesi ve cila yeter,teşekkür ederim. The Black Hole-1 1979 info-icon
Looks like we'll have to go to them. Görünüşe bakılırsa içeri girmek zorundayız. Charlie, gemide benimle kalsın. Ama benim herkese ihtiyacım var ... Onlara gitmemizi istiyor gibiler. The Black Hole-1 1979 info-icon
Charlie, you'll stay with the Palomino. But you need everyone that's got... Charlie, Palomino'da kalıyorsun. Ama herkese ihityacın ola... Charlie. Endişelenmeyin Bay Pizer. Charlie, gemide benimle kalsın. Ama benim herkese ihtiyacım var ... The Black Hole-1 1979 info-icon
Charlie. Don't worry, Mr Pizer. Charlie. Üzülmeyin, bay Pizer. Belki onlarında hizmetime ihtiyaçları vardır. Charlie. Endişelenmeyin Bay Pizer. The Black Hole-1 1979 info-icon
They also serve who only stand and wait. Onlar yalnızca durup bekleyenlere hizmet ederler. Vincent, programında bir hata oluştu mu? Belki onlarında hizmetime ihtiyaçları vardır. The Black Hole-1 1979 info-icon
Vincent, were you programmed to bug me? Vincent, bana sululuk için mi programlandın? Hayır, efendim, gayet iyiyim. Vincent, programında bir hata oluştu mu? The Black Hole-1 1979 info-icon
No, sir, to educate you. Hayır, efendim, sizi eğitmek için. Bu görevi kabul ederken bir teneke adama bu kadar bağlanacağımı düşünmemiştim. Hayır, efendim, gayet iyiyim. The Black Hole-1 1979 info-icon
When I volunteered for this mission, I never thought I'd end up playing straight man to a tin can. Bu göreve gönüllü olduğumda, çöp tenekesinden bir adamla uğraşacağımı hiç düşünmemiştim. Burası uzun yıllardır kullanılmıyor gibi görünüyor. Bu görevi kabul ederken bir teneke adama bu kadar bağlanacağımı düşünmemiştim. The Black Hole-1 1979 info-icon
This place looks as if it hasn't been used for years. Bu yer yıllarca kullanılmamış gibi duruyor. Çok ürkütücü. Sanki birileri bizi izliyor gibi hissediyorum. Burası uzun yıllardır kullanılmıyor gibi görünüyor. The Black Hole-1 1979 info-icon
It's eerie. I feel like a thousand eyes are watching us. Ürkütücü. Binlerce gözün bizi izlediği hissine kapılıyorum. Vincent! Çok ürkütücü. Sanki birileri bizi izliyor gibi hissediyorum. The Black Hole-1 1979 info-icon
Vincent! Vincent! Charlie, beni duyuyor musun? Vincent, iyi misin? Vincent! The Black Hole-1 1979 info-icon
Charlie, do you read me? Vincent, are you all right? Charlie, duyuyor musun? Vincent, iyimisin? Lazer silahım saldırı sonucu yok edildi. Yaralanan olmadı. Sen pozisyonunu koru. Charlie, beni duyuyor musun? Vincent, iyi misin? The Black Hole-1 1979 info-icon
Weapons destroyed by laser fire. No injuries. Hold your position. Silahlar lazer ışını ile yok edildiler. Yaralı yok. Konumunuzu koruyun. Vincent. Lazer silahım saldırı sonucu yok edildi. Yaralanan olmadı. Sen pozisyonunu koru. The Black Hole-1 1979 info-icon
Vincent. Vincent. İyi olduğuna emin misin? Düştüm ama iyi durumdayım,Dr Kate. Vincent. The Black Hole-1 1979 info-icon
Are you sure you're all right? Down, but never for the full count, Dr Kate. İyi olduğuna emin misin? Düştüm, ama asla ona kadar saydırmam, Dr Kate. Dost oldukları teorisi çöktü. Hadi ama Harry. İsteselerdi bizi öldürürlerdi. İyi olduğuna emin misin? Düştüm ama iyi durumdayım,Dr Kate. The Black Hole-1 1979 info-icon
So much for the friendship theory. Come on, Harry. They could have killed us if they'd wanted to. Dostluk kavramı için çok fazla. Yapma, Harry. İsteselerdi bizi öldürebilirlerdi. Yaa, tabii. Dost oldukları teorisi çöktü. Hadi ama Harry. İsteselerdi bizi öldürürlerdi. The Black Hole-1 1979 info-icon
Yeah, sure. Evet, elbette. Dışarı da yolculuk yapmayı sevmiyorum Kaptan. Yaa, tabii. The Black Hole-1 1979 info-icon
I don't like it when somebody else pulls the strings, Captain. Birileri yönlendirip çektiği zaman bundan hoşlanmam, kaptan. Ben de Vincent . Kontrol kulesinde kimin olduğunu merak ediyorum. Dışarı da yolculuk yapmayı sevmiyorum Kaptan. The Black Hole-1 1979 info-icon
Neither do I, Vincent. Whoever's up in that control tower is calling the shots right now. Bende, Vincent. O yukarda ki kontrol kulesindeki her kimse hemen şimdi bizi vurabilir. Kim ya da ne dersek daha doğru olur, kaptan. Ben de Vincent . Kontrol kulesinde kimin olduğunu merak ediyorum. The Black Hole-1 1979 info-icon
Whoever or whatever, Captain. Her kim yada herneyse, kaptan. Bekle, Kate. Umutlanmak istemiyorum ama elimde değil. Kim ya da ne dersek daha doğru olur, kaptan. The Black Hole-1 1979 info-icon
Easy, Kate. I know I shouldn't get my hopes up, but it's hard not to. Yavaş, Kate. Biliyorum umutlanmamalıyım, ama bu kolay değil. Anlıyorum. Bekle, Kate. Umutlanmak istemiyorum ama elimde değil. The Black Hole-1 1979 info-icon
I know. Biliyorum. Ben çok endişeleniyorum, bu gizemli durumdan. Anlıyorum. The Black Hole-1 1979 info-icon
I don't mind telling you, I'm a little concerned. Size söylemeye önemsememiştim, Endişeliyim ki. Benimle aynı üretim bazı robotlar Kara Delik Projesinde görevlendirilmişti ... Ben çok endişeleniyorum, bu gizemli durumdan. The Black Hole-1 1979 info-icon
Some of my brother robots were assigned to Project Black Hole... Benim bazı robot kardeşlerim Kara Delik Projesi'nde Uzay sondalarından... ESP mesajları göndermek için programlanmışlardı. Benimle aynı üretim bazı robotlar Kara Delik Projesinde görevlendirilmişti ... The Black Hole-1 1979 info-icon
programmed to send ESP messages back from space probes. geriye ESP iletilerini yollamak için programlanıp seçildiler. Bence uzaydaki en önemli deneylerden biri bu. ESP mesajları göndermek için programlanmışlardı. The Black Hole-1 1979 info-icon
Oh, a grand experiment, the scientists thought. Oh, bilim adamlarının büyük bir deneyi. Ama aynı zamanda eski bir hikaye, Vincent. Bence uzaydaki en önemli deneylerden biri bu. The Black Hole-1 1979 info-icon
Also ancient history, Vincent. Ayrıca eski tarih, Vincent. Benim için değil, Bay Booth. Hiç bu kadar yaklaşmamıştım. Ama aynı zamanda eski bir hikaye, Vincent. The Black Hole-1 1979 info-icon
Not to me, Mr Booth. Not this close. Benim için değil, bay Booth. Bu kapalı değil. Dilerim içeride ki ısı beni eritmez. Benim için değil, Bay Booth. Hiç bu kadar yaklaşmamıştım. The Black Hole-1 1979 info-icon
The heat in there melts types like me rather quickly. Oradaki ısı benim gibi modelleri hemen eritirdi. Merhaba? Ben Kate McCrae. Dilerim içeride ki ısı beni eritmez. The Black Hole-1 1979 info-icon
Hello? I'm Kate McCrae. Merhaba? Ben Kate McCrae. Frank McCrae gemide mi? Merhaba? Ben Kate McCrae. The Black Hole-1 1979 info-icon
Is Officer Frank McCrae aboard? Subay Frank McCrae gemide mi? Onlar bir çeşit robota benziyor Dr.Kate. Frank McCrae gemide mi? The Black Hole-1 1979 info-icon
They appear to be some sort of robot, Dr Kate. Bir tür robot gibi görünüyorlar, Dr Kate. Buraya bakın. Onlar bir çeşit robota benziyor Dr.Kate. The Black Hole-1 1979 info-icon
Look over here. Şuraya bakın. İnanılmaz. Buraya bakın. The Black Hole-1 1979 info-icon
Incredible. İnanılmaz. Sanırım Vergi verenlerin paraları boşa gitmemiş. İnanılmaz. The Black Hole-1 1979 info-icon
It oughta be. Sure cost the taxpayers enough. Vergi ödeyenler karşılığını bolca almışlar, bu açık. Kate. Sanırım Vergi verenlerin paraları boşa gitmemiş. The Black Hole-1 1979 info-icon
Kate. Kate. Burada bizden başka kimse yok. Kate. The Black Hole-1 1979 info-icon
There's someone else with us. Bizimle başka biri daha var. Kendinizi tanıtın. Burada bizden başka kimse yok. The Black Hole-1 1979 info-icon
Identify yourself. Kendini tanımla. Senin tipin ve modelin nedir? Kendinizi tanıtın. The Black Hole-1 1979 info-icon
What is your type and model? Tipin ve modelin ne? Bu bir canavar. Hareket etmeyin. Senin tipin ve modelin nedir? The Black Hole-1 1979 info-icon
A mystery monster. Don't move. Gizemli bir dev. Kıpırdama. Charlie, beni duyuyor musun? Charlie Pizer. Charlie, cevap ver. Bu bir canavar. Hareket etmeyin. The Black Hole-1 1979 info-icon
Charlie, do you read me? Charlie Pizer. Come in, Charlie. Charlie, duyuyor musun? Charlie Pizer. Cevap ver, Charlie. Harry bu hikaye de bir gariplik var, Charlie, beni duyuyor musun? Charlie Pizer. Charlie, cevap ver. The Black Hole-1 1979 info-icon
This is the story to end all stories, Harry. Bu bütün hikayelerin sonuncusudur, Harry. Bu robotları ve bilgisayarı kim yönetiyor? Harry bu hikaye de bir gariplik var, The Black Hole-1 1979 info-icon
A ship of robots and computers with this thing in charge? Bu şeylerle yüklü bilgisayarlar ve robotlardan bir gemideyiz mi? Bu doğru değil, Dr Durant. Bu robotları ve bilgisayarı kim yönetiyor? The Black Hole-1 1979 info-icon
Not quite, Dr Durant. Tam değil, Dr Durant. Maximilian ve robotlarım bu gemiyi yönetmekte ki en önemli yardımcım. Bu doğru değil, Dr Durant. The Black Hole-1 1979 info-icon
Maximilian and my robots only run this ship the way I wish it run. Maximilian ve robotlarım bu gemiyi sadece gitmesini istediğim yöne götürürler. Adımı nereden biliyorsunuz? Maximilian ve robotlarım bu gemiyi yönetmekte ki en önemli yardımcım. The Black Hole-1 1979 info-icon
How do you know my name? İsmimi nasıl bildiniz? Görüş açımıza girdiğinizden beri sensörlerimiz sizi takip ediyorlardı. Adımı nereden biliyorsunuz? The Black Hole-1 1979 info-icon
You were monitored ever since our sensors first detected you. Algılayıcılarımız sizi tespit ettiklerinden beri izleniyordunuz. Tamam artık, Maximilian. Sakin ol. Görüş açımıza girdiğinizden beri sensörlerimiz sizi takip ediyorlardı. The Black Hole-1 1979 info-icon
Now, now, Maximilian. Calm down. Tamam, Maximilian. Sakinleş. Küçük insanları rahat bırak. Tamam artık, Maximilian. Sakin ol. The Black Hole-1 1979 info-icon
Don't pick on small people. Ufaklıklara sataşma. Çok değişik bir robot. Bizim ki zararsızdır. Küçük insanları rahat bırak. The Black Hole-1 1979 info-icon
Such a nice little robot. He's harmless. Ne küçük şirin bir robot. Zararsız. Doktor McCrae, Şöyle buyurun. Çok değişik bir robot. Bizim ki zararsızdır. The Black Hole-1 1979 info-icon
Miss McCrae, you might come closer. Bayan McCrae, yaklaşabilirsiniz. Cygnus gemisine hoşgeldiniz. Doktor McCrae, Şöyle buyurun. The Black Hole-1 1979 info-icon
Welcome aboard the Cygnus. Cygnus'a hoşgeldiniz. Hans Reinhardt. Cygnus gemisine hoşgeldiniz. The Black Hole-1 1979 info-icon
Hans Reinhardt. Hans Reinhardt. Bu olamaz. Hans Reinhardt. The Black Hole-1 1979 info-icon
It can't be. Olamaz. Doktor her zaman insanları şaşırtacak bir şeyler bulur. Bu olamaz. The Black Hole-1 1979 info-icon
You always did have a flair for theatrical entrances, Doctor. Tiyatrosal bir giriş için hep yetenekliydiniz, doktor. Dr. Reinhardt. Doktor her zaman insanları şaşırtacak bir şeyler bulur. The Black Hole-1 1979 info-icon
Dr Reinhardt. Dr Reinhardt. Babam, nerede? Dr. Reinhardt. The Black Hole-1 1979 info-icon
My father, where is he? Babam, nerede? Sevgili çocuğum, Umutlarını kırdığım için üzgünüm ... Babam, nerede? The Black Hole-1 1979 info-icon
My dear child, I'm sorry to dash your hopes... Sevgili küçüğüm umutlarını kırdığım için üzgünüm.... ama baban şu an bizimle değil. Sevgili çocuğum, Umutlarını kırdığım için üzgünüm ... The Black Hole-1 1979 info-icon
but your father's not with us any more. fakat baban artık bizimle olamayacak. O öldü. ama baban şu an bizimle değil. The Black Hole-1 1979 info-icon
He's dead. O öldü. Gurur duyulacak bir insandı. O öldü. The Black Hole-1 1979 info-icon
A man to be proud of. Onurlu bir adamdı. Ölümü,bana bir dost kaybettirdi. Gurur duyulacak bir insandı. The Black Hole-1 1979 info-icon
A grave personal loss to me. Kaybettiğim önemli bir kişi. O güvenilir ve sadık bir dosttu. Ölümü,bana bir dost kaybettirdi. The Black Hole-1 1979 info-icon
He was a trusted and loyal friend. O güvenilir ve sadık bir arkadaştı. Ve kızı burada. O güvenilir ve sadık bir dosttu. The Black Hole-1 1979 info-icon
And you are his daughter. Ve sen onun kızısın. Babanla gözlere sahipsin. Ve kızı burada. The Black Hole-1 1979 info-icon
Yes. The same eyes. Evet. Aynı gözler. Aynı gözler. Babanla gözlere sahipsin. The Black Hole-1 1979 info-icon
The same eyes. Aynı gözler. Ya mürettebatın geri kalanı? Aynı gözler. The Black Hole-1 1979 info-icon
And the rest of the crew? Mürettebatın geri kalanı nerede? Onlar geri çağrıldı. Geri mi çağrıldılar? Ya mürettebatın geri kalanı? The Black Hole-1 1979 info-icon
They didn't make it back? They did not. Geri dönmediler mi? Dönmediler. İyi bir ekibin var. Onlar geri çağrıldı. Geri mi çağrıldılar? The Black Hole-1 1979 info-icon
Pity, for such a good crew. Böyle iyi bir mürettebat için yazık. Doktor,görevde ne oldu ki geri çağırıldılar? İyi bir ekibin var. The Black Hole-1 1979 info-icon
What happened when your mission was recalled, Doctor? Ne olmuştu, niye çağrılmıştınız, doktor? Bu röportaj devam edecek mi Bay Booth? Doktor,görevde ne oldu ki geri çağırıldılar? The Black Hole-1 1979 info-icon
Is this going to be an interview, Mr Booth? Bu bir görüşme mi olacak, bay Booth? Öncelikle biraz dinlenin... Bu röportaj devam edecek mi Bay Booth? The Black Hole-1 1979 info-icon
I haven't had that for a long time, but if you want to... Çok uzun zaman oldu ama istiyorsanız... Daha sonra sorularınıza cevap vereceğim. Öncelikle biraz dinlenin... The Black Hole-1 1979 info-icon
I will answer. Yanıtlayacağım. Korkmanıza gerek yok, Kimse size zarar vermeyecek. Daha sonra sorularınıza cevap vereceğim. The Black Hole-1 1979 info-icon
Now, don't be frightened. Nobody's going to harm you. Şimdi, korkmayın. Kimse size zarar vermeyecek. Gemimiz Cygnus meteorlarla dolu bir bölgeyle karşılaştı ... Korkmanıza gerek yok, Kimse size zarar vermeyecek. The Black Hole-1 1979 info-icon
The Cygnus encountered a field of meteorites... Cygnus bir gök taşı alanıyla karşılaştı... Ana ve yardımcı iletişim sistemleri ... Gemimiz Cygnus meteorlarla dolu bir bölgeyle karşılaştı ... The Black Hole-1 1979 info-icon
and was disabled... ana ve yedek... Devre dışı bırakıldı. Ana ve yardımcı iletişim sistemleri ... The Black Hole-1 1979 info-icon
our main and auxiliary communication systems smashed. iletişim sistemlerimiz çarpışmanın etkisiyle devre dışı kaldı. Biz başıboş bir durumda kaldık. Bende mürettebata gemiyi terk etmelerin söyledim... Devre dışı bırakıldı. The Black Hole-1 1979 info-icon
We were adrift. I told the crew to abandon ship... Sürükleniyorduk. Tayfaya, emredildiği gibi... Yedek gemiyle eve döndüler. Biz başıboş bir durumda kaldık. Bende mürettebata gemiyi terk etmelerin söyledim... The Black Hole-1 1979 info-icon
to return home as ordered. eve dönmek için gemiyi terk etmelerini söyledim. Belki de benim bu yaptığıma "teatral jest," dersiniz Bay Booth ... Yedek gemiyle eve döndüler. The Black Hole-1 1979 info-icon
Perhaps it was another of what you term my "theatrical gestures," Mr Booth... Belki de diğer bir deyişle "tiyatrosal jest" ile bay Booth... ama ben gemide kalmayı seçtim. Belki de benim bu yaptığıma "teatral jest," dersiniz Bay Booth ... The Black Hole-1 1979 info-icon
but I chose to remain aboard. ama ben gemide kalmayı seçtim. Sevgili baban,gemide benimle kalmasıyı tercih etti. ama ben gemide kalmayı seçtim. The Black Hole-1 1979 info-icon
Your dear father chose to remain with me. Sevgili babanda benimle kalmayı seçti. Biz diğerlerine ne olduğunu hiç bilemedik. Sevgili baban,gemide benimle kalmasıyı tercih etti. The Black Hole-1 1979 info-icon
We never knew what happened to the others. Diğerlerine ne olduğunu asla bilemedik. 20 yıldır burada yalnız mı yaşadınız? Biz diğerlerine ne olduğunu hiç bilemedik. The Black Hole-1 1979 info-icon
You've lived out here for 20 years? Alone? 20 yıldır burada yaşadınız ha? Tek başına mı? Yirmi yıl ha? 20 yıldır burada yalnız mı yaşadınız? The Black Hole-1 1979 info-icon
Twenty years? 20 yıl mı? Dünya yılıyla 20 yıl, ama ... Yirmi yıl ha? The Black Hole-1 1979 info-icon
Twenty Earth years, but... Yirmi dünya yılı, ama... Ben burada boş durmadım ve çalıştım. Dünya yılıyla 20 yıl, ama ... The Black Hole-1 1979 info-icon
I didn't live exactly alone. Tam olarak yalnız değildim. Kendime yeni bir tür arkadaş yarattım. Ben burada boş durmadım ve çalıştım. The Black Hole-1 1979 info-icon
I've created companions of a sort. Bir çeşit arkadaş yarattım. Onlar biraz ortaçağı anımsatıyorlar ... Kendime yeni bir tür arkadaş yarattım. The Black Hole-1 1979 info-icon
They look a bit medieval... Orta çağdakileri andıra bilirler... ama ben romantik biriyim. Onlar biraz ortaçağı anımsatıyorlar ... The Black Hole-1 1979 info-icon
but I'm a romantic. fakat ben bir duygusalım. Ah, Bay Pizer! İçeri gelin bize katılın. ama ben romantik biriyim. The Black Hole-1 1979 info-icon
Ah, Mr Pizer! Come in. Join us. Ah, bay Pizer! Gelin. Bize katılın. Teşekkür ederim. Kızak takımıyla tanıştınız mı? Ah, Bay Pizer! İçeri gelin bize katılın. The Black Hole-1 1979 info-icon
Thank you. Have you met the goon squad? Teşekkürler. Gardiyan ekiple tanışmış mıydınız? "Kızak takımı." Güzel. Ben Hans Reinhardt . Teşekkür ederim. Kızak takımıyla tanıştınız mı? The Black Hole-1 1979 info-icon
"Goon squad." Nice. I'm Hans Reinhardt. "Gardiyan ekip." Hoş. Ben Hans Reinhardt. Bu küçük olay için beni affedin ama kendi güvenliğiniz için silahsız getirildiniz. "Kızak takımı." Güzel. Ben Hans Reinhardt . The Black Hole-1 1979 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 160661
  • 160662
  • 160663
  • 160664
  • 160665
  • 160666
  • 160667
  • 160668
  • 160669
  • 160670
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim