Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179785
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Yeah? Yeah... | Öyle mi? Öyle... öylemi? evet... Öyle mi? Öyle... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Come on, man... | Haydi, adamım... hadi,dostum... Haydi, adamım... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Get out of here, Dewey. What are y'all doing in here? | Buradan git, Dewey. Hepiniz burada ne yapıyorsunuz? hadi ordan be, Dewey. hepiniz burda napıyorsunuz millet? Buradan git, Dewey. Hepiniz burada ne yapıyorsunuz? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Oh, okay, well... | Peki, güzel... Oh,tamam,peki... Peki, güzel... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
What do I do? Like this. | Ne yapacağım? İşte böyle. ne yapmalıyım? böyle. Ne yapacağım? İşte böyle. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Can I get that for you? Thanks, Dewey. | Taşımamı ister misin? Sağol, Dewey. onu senin için alayım mı? saol, Dewey. Taşımamı ister misin? Sağol, Dewey. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
...and the audiences have been just wonderful, so... | ...seyirciler de tek kelimeyle muhteşemdi. ...ve dinleyiciler o kadar harikalar ki ...seyirciler de tek kelimeyle muhteşemdi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
When you coming home? Soon, baby, real soon. | Eve ne zaman geleceksin? Yakında, bebeğim, çok yakında. ne zaman eve dönüyorsun? yakında,bebeğim,çok yakında. Eve ne zaman geleceksin? Yakında, bebeğim, çok yakında. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
We gotta hit the major markets in the Northeast, Chicago, Detroit... | Kuzeydoğudaki büyük şehirleri sallamalıyız, Chicago, Detroit... kuzeydeki büyük şehirleri vurmalıyız Chicago, Detroit... Kuzeydoğudaki büyük şehirleri sallamalıyız, Chicago, Detroit... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
He's just looking for his drumsticks. Howdy. | Bagetlerini kaybetmiş, onu arıyor. Selam söyle. sadece davulunun sopasını arıyor. Howdy. Bagetlerini kaybetmiş, onu arıyor. Selam söyle. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
I hate going down there. Oh, brother. Can you believe it? | Oraya gitmekten nefret ederim. Buna inanabiliyor musun? oraya gitmekten nefret ediorum. Oh, dostum.buna inanabiliyor musun? Oraya gitmekten nefret ederim. Buna inanabiliyor musun? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Yes, Bert? Hey, Dewey. | Evet, Bert? Hey, Dewey. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
You want a cup of coffee? No, thank you. | Bir fincan kahve ister misin? Hayır, sağol. bir fincan kahve ister misin? hayır,saol. Bir fincan kahve ister misin? Hayır, sağol. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Who's that? That's Bert, my roadie. | O kim? Bert, benim yardımcım. o da kim? Bert, benim eleman. O kim? Bert, benim yardımcım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Hey, Dewey. Yes, Bert? | Hey, Dewey. Evet, Bert? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
I love you. All right. | Seni seviyorum. Tamam. seni seviyorum. tamam Seni seviyorum. Tamam. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
I love you. I love you. | Seni seviyorum. Seni seviyorum. seni seviyorum. seni seviyorum Seni seviyorum. Seni seviyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
You're never gonna make it, okay? Okay, bye. | Bunu bana yapma, tamam mı? Tamam, hoşça kal. bunu asla başaramayacaksın,tamam mı? tamam, bye. Bunu bana yapma, tamam mı? Tamam, hoşça kal. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Pa. Dewey. | Baba. Dewey. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
What happened? I'll tell you what happened. | Ne oldu? Sana ne olduğunu anlatacağım. ne oldu? sana ne olduğunu söyleyim. Ne oldu? Sana ne olduğunu anlatacağım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
You all right, Ma? I'm all right. | İyi misin? Tamam, ben iyiyim. sen iyi misin? bişeyim yok. İyi misin? Tamam, ben iyiyim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Get out of here, Dewey. What are y'all doing in here? | Git buradan, Dewey. Burada ne yapıyorsunuz? çık git burdan, Dewey. hepiniz burda napıyorsunuz? Git buradan, Dewey. Burada ne yapıyorsunuz? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Walk hard, hard, hard Walk... | Zorlu yürüyüş, zorlu yürüyüş, zor, zor. Walk hard, hard, hard Walk... Zorlu yürüyüş, zorlu yürüyüş, zor, zor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
All right. Well... | Tamam. Güzel... tamam. iyi... Tamam. Güzel... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
I mean, if I... | Yani, eğer ben... yani,eğer ben... Yani, eğer ben... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
What is it, Dewey? I don't know. | Ne oldu, Dewey? Bilmiyorum. nedir o, Dewey? bilmiyorum. Ne oldu, Dewey? Bilmiyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
No. No, me neither. | Hayır. Ben de yapmadım. hayır!!! hayır,bende yapmadım. Hayır. Ben de yapmadım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Wouldn't that be terrible? How would you live? | Korkunç olurdu değil mi? Bunu nasıl sorarsın? bu çok kötü bişey olurdu di mi? bununla nasıl yaşabilirdin ki? Korkunç olurdu değil mi? Bunu nasıl sorarsın? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Dewey, I can't. I know. I know. | Dewey, yapamam. Biliyorum. Dewey,yapamam. biliyorum,biliyorum Dewey, yapamam. Biliyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Well, we better get some sleep. Okay. | Güzel, en iyisi uyuyalım. Peki. peki,biraz uyusak iyi olcak. tamam. Güzel, en iyisi uyuyalım. Peki. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Who are you? I'm his wife, that's who I am. | Sen kimsin? Ben onun karısıyım. sende kimsin? ben kim miyim,ben onun karısıyım. Sen kimsin? Ben onun karısıyım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
No, you're not. I'm his... | Hayır, sen değil. Ben onun... hayır, değilsin. ben onun... Hayır, sen değil. Ben onun... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Good Lord, you're already married? I can explain. | Tanrım, sen zaten evli miydin? Açıklayabilirim. aman tanrım, sen zaten evliydin? açıklayabilirim Tanrım, sen zaten evli miydin? Açıklayabilirim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
It's not what it looks like. Children? | Bu göründüğü gibi değil. Çocuklar mı? göründüğü gibi değil. senin çocukların mı var? Bu göründüğü gibi değil. Çocuklar mı? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
I know, I know, and that was wrong, but it's just... | Biliyorum, biliyorum, bu hataydı. Fakat sadece... biliyorum,biliyorum,bu yanlıştı, ben sadece... Biliyorum, biliyorum, bu hataydı. Fakat sadece... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
...and that seemed like a signal, and... | ...ve bu bana bir işaretmiş gibi geldi ve... ...ve bu bana bir sinyal gibi geldi ...ve bu bana bir işaretmiş gibi geldi ve... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Leave me alone, Dewey. I never meant no harm to you. | Beni yalnız bırak, Dewey. Seni hiçbir zaman incitmek istemedim. beni yalnız bırak, Dewey. sana asla zarar vermek istemedim. Beni yalnız bırak, Dewey. Seni hiçbir zaman incitmek istemedim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
What about if you're famous? Is that? | Peki ya çok ünlüysen? Yine öyle mi? peki ya ünlüysen? yinede öyle midir? Peki ya çok ünlüysen? Yine öyle mi? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
What y'all doing in here? We doing pills, uppers and downers. | Burada ne yapıyorsunuz? İlaç alıyoruz. Uyarıcı ve sakinleştirici. hepiniz burda napıyorsunuz? haplanıyoruz,kafayı yükseltiyoruz. Burada ne yapıyorsunuz? İlaç alıyoruz. Uyarıcı ve sakinleştirici. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Well, Dewey, this is my wife. Oh, nice to meet you. | Dewey, bu benim karım. Tanıştığımıza memnun oldum. ee, Dewey, bu benim karım. Oh,memnun oldum Dewey, bu benim karım. Tanıştığımıza memnun oldum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Freeze! Hands above your head. It's not what it looks like. | Kıpırdama! Ellerini yukarı kaldır. Bu, gördüğünüz gibi değil. kımıldama! ellerini kaldır. göründüğü gibi değil. Kıpırdama! Ellerini yukarı kaldır. Bu, gördüğünüz gibi değil. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
I got my whole life ahead of me... | Yaşamım boyunca hep başarılı oldum... daha yaşayacak uzun bir hayat var önümde... Yaşamım boyunca hep başarılı oldum... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
"Rehab"? Rehab. | 'Tedavi' mi? Tedavi. "Rehab"? Rehab. 'Tedavi' mi? Tedavi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Rehab? Oh, rehab. Okay, okay, I gotcha. | Tedavi? Oh, tedavi. Peki, anladım. Rehab? Oh, rehab. tamam,tamam anladım Tedavi? Oh, tedavi. Peki, anladım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
I'm so cold. We need more blankets. | Çok üşüyorum. Biraz daha battaniyeye ihtiyacımız var. çok üşüyorum. daha fazla battaniyeye ihtiyacımız var. Çok üşüyorum. Biraz daha battaniyeye ihtiyacımız var. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
I'm so hot! I think he has too many blankets. | Terliyorum! Sanırım, çok fazla battaniye örtmüş. yanıyorum! sanırım çok fazla battaniye oldu. Terliyorum! Sanırım, çok fazla battaniye örtmüş. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
All right. It's just... It's hard for me to sit around at some birthday party... | Peki. Dünyada bu kadar haksızlık olurken... peki. ben sedece... dünayda bu kadar yanlış şeyler olurken Peki. Dünyada bu kadar haksızlık olurken... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
I know. My daddy was right. | Biliyorum. Babam haklıydı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
I mean, it's 1966, Darlene. And, baby... | Yani, 1966 yılındayız, Darlene. Ve bebeğim... yani artık 1966, Darlene. ve bebeğim Yani, 1966 yılındayız, Darlene. Ve bebeğim... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
...l'm feeling it. | ...bunu hissediyorum. ben bunu hissediyorum ...bunu hissediyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Mr. Cox, why are you going to India? | Bay Cox, neden Hindistan'a gidiyorsunuz? bay Cox,neden hindistana gidiyorsunuz? Bay Cox, neden Hindistan'a gidiyorsunuz? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
And Dewey Cox needs India right now... | Ve Dewey Cox'ın şimdi Hindistan'a ihtiyacı var... ve Dewey Cox'ın tam şuanda hindistana ihtiyacı var Ve Dewey Cox'ın şimdi Hindistan'a ihtiyacı var... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
...and, heck, I reckon India needs Dewey Cox too. | ...ve sanırım Hindistan'ın da Dewey Cox'a ihtiyacı var. ve sanırım hindistanında dewey cox'a ...ve sanırım Hindistan'ın da Dewey Cox'a ihtiyacı var. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Don't you agree, John Lennon? Yes, Dewey Cox. | Öyle değil mi, John Lennon? Evet, Dewey Cox. sen ne dersin, John Lennon? evet, Dewey Cox. Öyle değil mi, John Lennon? Evet, Dewey Cox. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
I like the little one. It's so dark in this tent. | Küçük olanı seviyorum. Bu çadırın içi çok karanlık. bende severim. bu çok kötü bir durum. Küçük olanı seviyorum. Bu çadırın içi çok karanlık. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Reminds me when we, the Beatles, the four Beatles, us... | Bana şeyi hatırlatıyor, Beatles, dört Beatles, biz... bu bana the Beatles ı hatırlattı, Beatles'ın dördünü birden, Bana şeyi hatırlatıyor, Beatles, dört Beatles, biz... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
From Liverpool. Yes, we are from Liverpool. | Liverpool. Evet, Liverpool'dan geldik. Liverpool'dan. evet, biz liverpooll'uyuz. Liverpool. Evet, Liverpool'dan geldik. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Great record. Excellent album. | Çok güzel bir kaset. Harika bir albüm. harika iş. muhteşem albüm. Çok güzel bir kaset. Harika bir albüm. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
We learned a lot from you. Great record. | Sizden çok şeyler öğrendik. Müthiş bir albüm. senden çok şey öğrendik. harika albüm. Sizden çok şeyler öğrendik. Müthiş bir albüm. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
We're big fans of y'all. Huge fans. | Hepimiz size hayranız. Hem de çok. biz sizin hepinizin büyük hayranıyız. büyük hayranlar. Hepimiz size hayranız. Hem de çok. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Do you care to join me? Yeah, let's do that. | Bana katılmak ister misiniz? Evet, katılalım. bana katılır mısınız? evet,hadi yapalım Bana katılmak ister misiniz? Evet, katılalım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Built by scientists, it is. Lysergic. | Bunu bilim adamları yapmış. Kafayı bulduruyor. bilim adamları tarafından icat edildi. Lysergic. Bunu bilim adamları yapmış. Kafayı bulduruyor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
...like we do, because we are the Beatles. | ...bizim açtığımız gibi. Çünkü biz Beatles grubuyuz. ...tıpkı bizim gibi, çünkü biz Beatles'ız. ...bizim açtığımız gibi. Çünkü biz Beatles grubuyuz. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Great sod. No, stop it! | Seni hödük herif. Hayır, kesin şunu! peki sod. hayır,dur! Seni hödük herif. Hayır, kesin şunu! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Beatles. Please stop fighting here in India. | Beatles. Lütfen burada kavga etmeyin. Beatles.lütfen burda hindistanda kavga etmeyi bıraksın Beatles. Lütfen burada kavga etmeyin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Bastard! Cunt! | Piç kurusu! Amcık! piç kurusu! it! Piç kurusu! Amcık! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
I've got 137 musicians waiting on me. | Beni bekleyen 137 müzisyen var. beni bekleyen 137 müzisyen var... Beni bekleyen 137 müzisyen var. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
What did I do? It sounded like velvet pancakes. | Ne yaptım ki? Kadife gözleme sesi gibi bir şeydi. dün ne yaptım ben? kadife pancake sesi gibi birşeydi. Ne yaptım ki? Kadife gözleme sesi gibi bir şeydi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Yeah, right. Okay, everybody, one more time. | Evet, tamam. Pekâlâ, millet, bir kez daha. evet , tamam. tamam,millet,birkez daha. Evet, tamam. Pekâlâ, millet, bir kez daha. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
"Black Sheep," take 112. | 'Yüz Karası', kayıt 112. "kara koyum," kayıt 112. 'Yüz Karası', kayıt 112. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Roam Black sheep, black sheep | Yüz karası, yüz karası. Roam Black sheep, black sheep Yüz karası, yüz karası. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Are we recording this? No. | Bunu kaydedecek miyiz? Hayır. bunu kaydediyor muyuz? hayır. Bunu kaydedecek miyiz? Hayır. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Why shouldn't I keep from cry? | Neden ağlamaktan kaçıyorum? Why shouldn't I keep from cry? Neden ağlamaktan kaçıyorum? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
You're singing about cutting people in half... | İnsanları ikiye bölme hakkında şarkı yapmışsın... insanları ikiye bölmek hakkında şarkılar söylüyorsun... İnsanları ikiye bölme hakkında şarkı yapmışsın... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
And I've had confused feelings about that for 10 years now! | Ve tam 10 yıldır duygularım altüst oldu! ve ben 10 yıldır karmaşık duygular içersindeyim! Ve tam 10 yıldır duygularım altüst oldu! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
You need to take a break. You need to clean yourself up, otherwise... | Ara vermelisin. Kendini arındırmalısın, yoksa... biraz ara vermelisi. kendini arındırmalısın yoksa.. Ara vermelisin. Kendini arındırmalısın, yoksa... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
What did you just put in your mouth? Gum. | O ağzına attığın şey neydi? Sakız. sen ağzına ne koydun az önce? sakız. O ağzına attığın şey neydi? Sakız. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
You ain't chewing no gum. Candy? | Sen sakız çiğnemezsin. Şeker? sen sakız çiğnemezsin. şeker? Sen sakız çiğnemezsin. Şeker? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
What did you put in your mouth? It's PCP. | Ağzındaki şey ne? Sadece PCP. biraz önce ağzına ne koydun? PCP. Ağzındaki şey ne? Sadece PCP. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Oh, you just said! | Söz vermiştin! Oh, biraz önce ne dedin! Söz vermiştin! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Rehab? Rehab. | Tedavi? Tedavi. Rehab? Rehab. Tedavi? Tedavi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
What? You know why Dad liked me better? | Ne? Babamın neden beni çok sevdiğini biliyor musun? ne? babamın neden beni daha çok sevdğini biliyomusun? Ne? Babamın neden beni çok sevdiğini biliyor musun? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
...l'm not gonna point out names right now... | ...adını söylemek istemediğim biri... şimdi adını vermeyeceğim birisi .. ...adını söylemek istemediğim biri... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Nate. I can't even smell, touch, feel. | Nate. Koklayamıyorum, dokunamıyorum, hissedemiyorum. Nate. bende koku alamıyorum, dokunamıyorum,hissedemiyorum. Nate. Koklayamıyorum, dokunamıyorum, hissedemiyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
The television show? I got a call from CBS. | Televizyon şovu mu? CBS kanalından aradılar. televizyon showumu? dün CBS den bir telefon aldım. Televizyon şovu mu? CBS kanalından aradılar. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Walk hard Hard | Zorlu yürüyüş. Zor. Walk hard Hard Zorlu yürüyüş. Zor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Hard Hard | Zor. Zor. Hard Hard Zor. Zor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Walk bold Bold | Cesur yürüyüş. Cesur. Walk bold Bold Cesur yürüyüş. Cesur. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Cheryl, you know, you remind me of a 1977 Corvette. | Cheryl, biliyor musun? Bana 1977 Corvette'i hatırlatıyorsun. Cheryl,biliyor musun bana 1977 Corvette i hatırlatıyorsun. Cheryl, biliyor musun? Bana 1977 Corvette'i hatırlatıyorsun. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
You ready, Dewey? Yes, I'm ready. | Hazır mısın, Dewey? Evet, hazırım. hazır mısın, Dewey? Evet hazırım. Hazır mısın, Dewey? Evet, hazırım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Have sex with anybody you want. Well, can do. | İstediğin kişiyle seviş. Güzel, sevişirim. istediğin biriyle yat. tamam yaparım. İstediğin kişiyle seviş. Güzel, sevişirim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Hey! Dewey! | Hey! Dewey! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Oh, you do that, honey. Yes. | Geçeceksin, tatlım. Evet. Oh,yapacaksın,tatlım. evet. Geçeceksin, tatlım. Evet. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
"It could've been me." | 'Ben olabilirdim.' "ben olabilirdim. " 'Ben olabilirdim.' | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Rocky ro... | Zorlu yü... Rocky ro... Zorlu yü... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
They revealed that the Incredible Hulk has an evil twin. | Incredible Hulk'un şeytani ikiz kardeşini ortaya sürdüler. hulkun şeytani ikiz kardeşini ortaya çıkardılar. Incredible Hulk'un şeytani ikiz kardeşini ortaya sürdüler. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
You're having fun. Yeah. | Çok eğleneceksin. Evet. eğleniyorsun. evet. Çok eğleneceksin. Evet. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Anymore. Oh, I'm not gonna promise that. | Bundan sonra. Oh, buna söz veremem. artık. buna söz veremem Bundan sonra. Oh, buna söz veremem. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
Whatever you're comfortable with. "I don't smoke angel dust anymore. | Sen nasıl rahat edersen. 'Artık melek tozu içmiyorum.' nasıl rahat hissedersen. "artık melek tozu içmiyorum Sen nasıl rahat edersen. 'Artık melek tozu içmiyorum.' | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |
...because I'm hosting one right now. Excuse me? | ...çünkü şu an öyle bir program yapıyorum. Anlayamadım? çünkü şuan bir tanesini ben sunuyorum . anlamadım? ...çünkü şu an öyle bir program yapıyorum. Anlayamadım? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-2 | 2007 | ![]() |