• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 182945

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Oh, no. Oh, shoot, you're kidding. That was tonight? Olamaz. Kahretsin, şaka yapıyor olmalısın. Bu gece miydi? Hadi ya! Şaka yapma! Bu akşam mıydı o? Hadi be! Dalga geçiyorsun! Bu gece miydi? Olamaz. Kahretsin, şaka yapıyor olmalısın. Bu gece miydi? Yes Man-1 2008 info-icon
Mm hm. I'm so sorry, man. I totally gapped it. Kusura bakma dostum. Aklımdan çıkıvermiş. Mm hm. Çok üzgünüm. Tamamen unutmuşum. Üzgünüm dostum, tamamen aklımdan çıkmış. Kusura bakma dostum. Aklımdan çıkıvermiş. Yes Man-1 2008 info-icon
Listen, I'll make it up to you. I promise. I swear. Dinle. Bunu telafi edeceğim. Söz. Yemin olsun. Bunu telafi edeceğim. Söz. Yemin ederim. Dinle, sana söz veriyorum. Yemin ederim. Dinle. Bunu telafi edeceğim. Söz. Yemin olsun. Yes Man-1 2008 info-icon
You pick the day. Any day you want, we'll go out, swashbuckle. Günü seç. Ne zaman istersen dışarı çıkarız, kabadayılık yaparız. Sen ne zaman istersen çıkarız, kılıçları tokuştururuz. Günü sen seç. İstediğin zaman dışarı çıkıp Swashbucle yapabiliriz. Günü seç. Ne zaman istersen dışarı çıkarız, kabadayılık yaparız. Yes Man-1 2008 info-icon
What does that even mean? I don't know. Ne anlama geliyor bu? Bilmiyorum. Ne demek o şimdi? Bilmem. O da ne? Ben de bilmiyorum. Ne anlama geliyor bu? Bilmiyorum. Yes Man-1 2008 info-icon
This wasn't drinks at a bar, Carl. This was my engagement party. Barda içki içmeye gitmedik, Carl. Nişan partimden bahsediyoruz. Bu sadece barda içmek değil, Carl. Bu benim nişan partimdi. Barda içki içmek gibi bir şey değildi Carl. Bu benim nişan partimdi. Barda içki içmeye gitmedik, Carl. Nişan partimden bahsediyoruz. Yes Man-1 2008 info-icon
You only get married once. I certainly wouldn't do it again. Yalnızca bir defa evlenirsin. Bir daha asla yapmayacağım kesin. İnsan her zaman evlenmez. Bir daha kesinlikle evlenmem. İnsan ömründe bir kez evlenir. Bir daha yapmayacağıma eminim. Yalnızca bir defa evlenirsin. Bir daha asla yapmayacağım kesin. Yes Man-1 2008 info-icon
I know, Carl. I know that Stephanie left you. Biliyorum, Carl. Stephanie'nin seni terk ettiğini biliyorum. Biliyorum, Carl. Stephanie seni terketti. Biliyorum Carl, Stephanie seni terk etmiş olabilir. Biliyorum, Carl. Stephanie'nin seni terk ettiğini biliyorum. Yes Man-1 2008 info-icon
And I know that you have issues because of it, but this isn't about you. It's about me. Bu konuda sorunların olduğunu biliyorum ama konu sen değilsin. Benim. Bu yüzden sorunların var ama bu seninle ilgili değil. Benimle ilgili. Bu yüzden sorunların olduğunu biliyorum ama bu kez seninle alakası yok, benimle alakalı. Bu konuda sorunların olduğunu biliyorum ama konu sen değilsin. Benim. Yes Man-1 2008 info-icon
When's the last time you did anything fun? You always make excuses. En son ne zaman eğlenceli bir şey yaptın? Bahaneler uydurup duruyorsun. En son ne zaman eğlendin? Hep bahaneler uyduruyorsun. En son ne zaman eğlenceli bir şeyler yaptın? Her zaman bir bahanen var. En son ne zaman eğlenceli bir şey yaptın? Bahaneler uydurup duruyorsun. Yes Man-1 2008 info-icon
"I don't wanna commit. I don't wanna be tied down." "Bağlanmak istemiyorum. Başımı bağlamak istemiyorum." "Söz vermek istemem. Bağlanmak istemiyorum. " "Bu işi üstlenmek istemiyorum." "Sorumluluğa boğulmak istemiyorum." "Bağlanmak istemiyorum. Başımı bağlamak istemiyorum." Yes Man-1 2008 info-icon
I mean, do you even know my fianc�e's last name? Nişanlımın soyadını bile bildiğini sanmıyorum. Nişanlımın soyadını bile bilmiyorsun. Peki, bari nişanlımın soyadını biliyor musun? Nişanlımın soyadını bile bildiğini sanmıyorum. Yes Man-1 2008 info-icon
Yeah. Fisher. Fishman. Evet. Fisher. Fishman. Biliyorum. Fisher. Fishman. Tabii ki. Fisher. Fishman. Evet. Fisher. Fishman. Yes Man-1 2008 info-icon
Wait. Fishwall? Fishwall? Dur. Fishwall. Fishwall mı? Hayır. Fishwall? Fishwall? Bekle, Fishwall? Fishwall mu? Dur. Fishwall. Fishwall mı? Yes Man-1 2008 info-icon
You think her name's Lucy Fishwall? No? That's wrong? Adını Lucy Fishwall mı sanıyorsun? Hayır? Değil. Sence adı Lucy Fishwall mu? Hayır, değil. İsminin Lucy Fishwall olduğunu mu zannediyorsun? Değil mi? Yanlış mı? Adını Lucy Fishwall mı sanıyorsun? Hayır? Değil. Yes Man-1 2008 info-icon
It's Burns. Burns? Burns. Burns mü? Soyadı Burns. Burns? Soyadı Burns. Burns mü? Burns. Burns mü? Yes Man-1 2008 info-icon
It's Lucy Burns, Carl. Lucy Burns, Carl. Adı Lucy Burns, Carl. İsmi Lucy Burns, Carl. Lucy Burns, Carl. Yes Man-1 2008 info-icon
And guess what? She doesn't like my best friend. Bir de ne var, biliyor musun? En iyi arkadaşımdan hoşlanmıyor. Ayrıca benim en iyi dostumdan hoşlanmıyor. Tahmin et bakalım. En iyi arkadaşımdan hoşlanmıyor. Bir de ne var, biliyor musun? En iyi arkadaşımdan hoşlanmıyor. Yes Man-1 2008 info-icon
I keep trying to think of reasons why she should, but you know what? Seni sevmesi için sebep bulmaya çalışıyorum ama biliyor musun? Ben de ona, senden hoşlanması için nedenler bulmaya çalışıyorum. Hoşlanması için nedenler bulmaya çalışıyorum ama, biliyor musun? Seni sevmesi için sebep bulmaya çalışıyorum ama biliyor musun? Yes Man-1 2008 info-icon
I can't think of any. Pete, I... Aklıma gelmiyor. Pete, ben Ama bir tane bile bulamıyorum.. Pete, ben... Aklıma bir tane bile gelmiyor. Pete, ben... Aklıma gelmiyor. Pete, ben Yes Man-1 2008 info-icon
I don't wanna hear another excuse, Carl. You do whatever you want. Başka bir bahane duymak istemiyorum, Carl. Canın ne istiyorsa onu yap. Başka bir bahane duymak istemiyorum, Carl. Ne istersen onu yap. Bahane duymak istemiyorum Carl. Ne istiyorsan onu yap. Başka bir bahane duymak istemiyorum, Carl. Canın ne istiyorsa onu yap. Yes Man-1 2008 info-icon
I'm telling you, you don't change your life, you're gonna end up lonely. Sana bir dost tavsiyesi, eğer hayatını değiştirmezsen, sonun yapayalnız olacak. Hayatını değiştirmezsen sonunda yapayalnız kalacaksın. Sana şunu söyleyeyim; Hayatında bir değişiklik yapmazsan yapayalnız kalacaksın. Sana bir dost tavsiyesi, eğer hayatını değiştirmezsen, sonun yapayalnız olacak. Yes Man-1 2008 info-icon
A lonely guy, Carl. Lonely guy. Yalnız bir adam, Carl. Yalnız bir adam. Yapayalnız bir adam, Carl. Yapayalnız bir adam. Yapayalnız bir adam Carl. Yapayalnız. Yalnız bir adam, Carl. Yalnız bir adam. Yes Man-1 2008 info-icon
Hey, Carl. Selam, Carl. Hey, Carl. Selam Carl. Selam, Carl. Yes Man-1 2008 info-icon
Hey, Rooney, come here for a second. Rooney, bir saniyeliğine buraya gelir misin? Hey, Rooney, buraya baksana. Rooney, bir gelsene buraya. Rooney, bir saniyeliğine buraya gelir misin? Yes Man-1 2008 info-icon
Carl look a little odd to you? Is it me, or does it look like he's kind of dead? Carl sana da tuhaf gelmiyor mu? Bana mı öyle geliyor, yoksa ölü mü? Carl biraz tuhaf görünmüyor mu? Bana mı öyle geliyor yoksa ölmüş mü? Carl biraz garip görünmüyor mu? Ben mi yanlış görüyorum, yoksa ölü gibi mi görünüyor? Carl sana da tuhaf gelmiyor mu? Bana mı öyle geliyor, yoksa ölü mü? Yes Man-1 2008 info-icon
Nope. No more than usual. Hayır. Normalden daha fazla değil. Yok canım. Her zamanki hali. Sorun yok bence. Her zamanki gibi. Hayır. Normalden daha fazla değil. Yes Man-1 2008 info-icon
I don't know. I'm kind of leaning towards thinking he might actually be dead. Bilmiyorum. Gerçekten ölmüş olabileceği düşüncesi daha bir ağır basmaya başladı. Ne bileyim. Bana sanki gerçekten ölmüş gibi geldi. Bilemiyorum. Bana ölüymüş gibi geliyor. Bilmiyorum. Gerçekten ölmüş olabileceği düşüncesi daha bir ağır basmaya başladı. Yes Man-1 2008 info-icon
I guess I never saw him a lot, so it's hard for me to tell the difference. Onu çok sık görmüyordum, bu yüzden farkı anlamam çok zor. Aslında onu pek fazla görmüyorum. Farkı anlamak benim için zor. Onu pek görmediğim için aradaki farkı söylemem zor. Onu çok sık görmüyordum, bu yüzden farkı anlamam çok zor. Yes Man-1 2008 info-icon
Yeah, that's true. Doğru. Evet, haklısın. Evet, haklısın. Doğru. Yes Man-1 2008 info-icon
He never did much. Pek bir şey yapmazdı. Ortalıkta pek görünmezdi. Hiç çabalamadı. Pek bir şey yapmazdı. Yes Man-1 2008 info-icon
Wasn't a good friend. Nope. İyi bir arkadaş da değildi. Hayır. İyi bir dost da değildi. Hayır. İyi bir dost değildi. Bence de. İyi bir arkadaş da değildi. Hayır. Yes Man-1 2008 info-icon
Wasn't a good anything. İyi hiçbir şey değildi. İyi bir tarafı yoktu. Hiçbir şeyde iyi değildi. İyi hiçbir şey değildi. Yes Man-1 2008 info-icon
Are there more beers in the fridge? Sorry, last one. Dolapta başka bira var mı? Kusura bakma, en sonuncusu. Dolapta başka bira var mı? Bu sonuncusuydu. Dolapta başka bira var mı? Üzgünüm, sonuncuydu. Dolapta başka bira var mı? Kusura bakma, en sonuncusu. Yes Man-1 2008 info-icon
Now, that's upsetting. Buna üzüldüm işte. Bu sinir bozucu. İşte bu üzücü. Buna üzüldüm işte. Yes Man-1 2008 info-icon
What was that? O da neydi be? Bu da neydi? O da neydi? O da neydi be? Yes Man-1 2008 info-icon
Welcome to yes. We are about to begin. Evet'e hoş geldiniz. Başlamak üzereyiz. Evete hoşgeldiniz. Başlamak üzereyiz. "Evet"e hoş geldiniz. Başlamak üzereyiz. Evet'e hoş geldiniz. Başlamak üzereyiz. Yes Man-1 2008 info-icon
Please, find a seat. Lütfen yerinize oturun. Lütfen oturun. Lütfen koltuklarınıza geçin. Lütfen yerinize oturun. Yes Man-1 2008 info-icon
Carl? Hey, Carl! Psst! Carl? Carl! Carl? Hey, Carl! Psst! Carl, hey Carl! Baksana! Carl? Carl! Yes Man-1 2008 info-icon
Carl, man, hey. Carl, dostum, selam. Carl, hey. Carl, dostum. Selam. Carl, dostum, selam. Yes Man-1 2008 info-icon
Carl. Hey, Nick. Carl. Selam, Nick. Carl. Hey, Nick. Selam Nick. Carl. Selam, Nick. Yes Man-1 2008 info-icon
You made it, man. Did you wanna... Gelmişsin, dostum. Oturmak ister İşte geldin ahbap. Otursana. Başarmışsın adamım. Yanıma mı...? Gelmişsin, dostum. Oturmak ister Yes Man-1 2008 info-icon
Sure, let me sit down. I knew you'd come. Elbette, dur oturayım. Geleceğini biliyordum. Oturayım. Geleceğini biliyordum. Tabii ki, izin ver de oturayım. Geleceğini biliyordum. Elbette, dur oturayım. Geleceğini biliyordum. Yes Man-1 2008 info-icon
I saw it in your eyes, man. You're gonna love this. Terrence is a genius. Gözlerinden belliydi, dostum. Buna bayılacaksın. Terrence bir dâhidir. Bakışlarından anlamıştım. Buna bayılacaksın. Terrence bir dahidir. Gözlerinde o ateşi görmüştüm. Buna bayılacaksın. Terrence bir dâhi. Gözlerinden belliydi, dostum. Buna bayılacaksın. Terrence bir dâhidir. Yes Man-1 2008 info-icon
He's gonna blow your mind all over the room. He's like a mind grenade. Neye uğradığını şaşıracaksın. Adam tam bir zihin bombası gibi. Aklını paramparça edecek. Adam sanki bir zihin bombası. Aklını odanın her tarafına dağıtacak. Tıpkı bir akıl bombası gibi. Neye uğradığını şaşıracaksın. Adam tam bir zihin bombası gibi. Yes Man-1 2008 info-icon
I'm not sure I want that. Yeah, but you need it. Bunu istediğimi sanmıyorum. Ama buna ihtiyacın var. Bunu istediğimden emin değilim. Evet ama ihtiyacın var. Bunu istediğime emin değilim. Evet ama buna ihtiyacın var. Bunu istediğimi sanmıyorum. Ama buna ihtiyacın var. Yes Man-1 2008 info-icon
You have got to start saying yes, my man, and I mean to everything. Evet demeye başlaman lazım dostum. Hem de her şeye. Evet demeye başlamalısın adamım, hem de herşeye. "Evet" demeye başlamalısın adamım, hem de her şeye. Evet demeye başlaman lazım dostum. Hem de her şeye. Yes Man-1 2008 info-icon
We are all living it. Or are we? Hepimiz yaşıyoruz. Acaba yaşıyor muyuz? Hepimiz onu yaşıyoruz. Yoksa tam tersi mi? Hepimiz onu yaşıyoruz. Yoksa öyle değil mi? Hepimiz yaşıyoruz. Acaba yaşıyor muyuz? Yes Man-1 2008 info-icon
Ooh, heavy. Ağır laf etti. Ooh, derinmiş. Amma da havalı. Ağır laf etti. Yes Man-1 2008 info-icon
Change is generated from consciousness, but where is consciousness generated from? Değişiklik bilinçten gelir. Peki bilinç nereden gelir? Değişim, bilinçten yaratılmıştır, "Değişim" bilinçte oluşturulur. Peki "bilinç" nerede? Değişiklik bilinçten gelir. Peki bilinç nereden gelir? Yes Man-1 2008 info-icon
From the external. Dışarıdan. Dış dünyadan. Dış çevreden. Dışarıdan. Yes Man-1 2008 info-icon
And how do we control the external? With one word. Dışarısını nasıl kontrol ederiz? Tek kelimeyle. Peki dış dünyayı nasıl kontrol ederiz? Tek kelimeyle. Dış çevreyi nasıl kontrol altına alabiliriz? Tek bir kelimeyle. Dışarısını nasıl kontrol ederiz? Tek kelimeyle. Yes Man-1 2008 info-icon
And what is that word? Peki o kelime nedir? O kelime nedir? Peki, o kelime ne? Peki o kelime nedir? Yes Man-1 2008 info-icon
Yes! Jeez. Evet! Tanrım. Evet! EVET! Ha s... Evet! Tanrım. Yes Man-1 2008 info-icon
Yes. Evet. EVET! Evet. Yes Man-1 2008 info-icon
Yes, yes, yes! Yes. Yes! Evet, evet, evet! Evet. Evet! Evet, evet, evet. Evet, evet, evet! Evet, evet. Evet, evet, evet! Evet. Evet! Yes Man-1 2008 info-icon
MAN 3: Yes! NICK: Whoo! Evet! Evet! Whoo! Evet. Evet! Yes Man-1 2008 info-icon
The word is "yes." O kelime "evet. " O kelime "evet" tir. O kelime "Evet"tir. O kelime "evet. " Yes Man-1 2008 info-icon
Yes, yes, yes. Evet, evet, evet. Evet ,evet, evet. Evet, evet, evet. Evet, evet, evet. Yes Man-1 2008 info-icon
Say it a million times. Yes. Bir milyon defa söyleyin. Evet. Bir milyon kez söyleyin. Evet. Milyon kez söyleyin! Evet! Bir milyon defa söyleyin. Evet. Yes Man-1 2008 info-icon
Say it a million more times. Bir milyon defa daha söyleyin. Bir milyon kez daha söyleyin. Milyon kez daha söyleyin. Bir milyon defa daha söyleyin. Yes Man-1 2008 info-icon
And the word you will have said 2 million times is: İki milyon defa söylediğiniz kelime: İki milyon kez söylediğiniz bu kelime nedir? İki milyon kez söylemiş olduğunuz kelime... İki milyon defa söylediğiniz kelime: Yes Man-1 2008 info-icon
Yes! Evet! ...EVET! Evet! Yes Man-1 2008 info-icon
I want you to invite yes into your lives... Hayatınıza "evet'i" davet etmenizi istiyorum.. Eveti hayatınıza davet etmenizi istiyorum. "Evet"i hayatınıza davet etmenizi istiyorum... Hayatınıza "evet'i" davet etmenizi istiyorum.. Yes Man-1 2008 info-icon
...because it will RSVP "yes." ..çünkü cevabı "evet" olacaktır. ...çünkü size evet diyerek karşılık verecek. ...çünkü o bizim için bir RSVP. ..çünkü cevabı "evet" olacaktır. Yes Man-1 2008 info-icon
When you say yes to things, you embrace the possible. Eğer evet demeye başlarsanız, mümkün olanı özümsersiniz. Her şeye evet dediğinizde, mümkün olana kucak açarsınız. Bir şeye "evet" derseniz olasılıklarla kucaklaşırsınız. Eğer evet demeye başlarsanız, mümkün olanı özümsersiniz. Yes Man-1 2008 info-icon
You gobble up all of life's energies, and you excrete the waste. Hayatın tüm enerjilerini yalayıp yutar ve dışkıları da boşaltırsınız. Hayatın bütün enerjisini yalayıp yutarsınız, ve geriye kalanı dışkılarsınız. Hayatın enerjisini yalayıp yutarsınız ve posasını atarsınız. Hayatın tüm enerjilerini yalayıp yutar ve dışkıları da boşaltırsınız. Yes Man-1 2008 info-icon
Before we begin today, I'd like to welcome our new members. Başlamadan önce yeni üyelerimize merhaba diyelim. Başlamadan önce yeni üyelerimize hoşgeldiniz demek istiyorum. Bugün başlamadan önce, yeni üyelerimize "hoş geldiniz" demek istiyorum. Başlamadan önce yeni üyelerimize merhaba diyelim. Yes Man-1 2008 info-icon
Who among you is new? He is. This guy right here. He's new. Kimler yeni? Bu işte. Bu herif yeni. Kimler yeni? Buradaki adam. O yeni. Aranızda kim yeni? Buradaki. Kendisi aramızda yeni. Kimler yeni? Bu işte. Bu herif yeni. Yes Man-1 2008 info-icon
Over here. Please don't. Jesus. Burada. Lütfen yapma. Tanrım. Burada. Lütfen yapma. Hay Allah! Burada. Yapma şunu. Burada. Lütfen yapma. Tanrım. Yes Man-1 2008 info-icon
Come on up, future yes man. That's okay, I'm just auditing. Buraya gel, müstakbel evet diyen adam. Önemli değil. Ben izlemeye geldim. Gel buraya müstakbel Bay Evet. Böyle iyiyim, sadece inceliyorum. Kalk ayağa geleceğin 'Evetçi Adam'ı! Halimden memnunum, sadece denetliyordum. Buraya gel, müstakbel evet diyen adam. Önemli değil. Ben izlemeye geldim. Yes Man-1 2008 info-icon
You can't audit life, my friend. Now get on up here. Hayatı izleyemezsin dostum. Şimdi gel buraya. Hayatı inceleyemezsin arkadaşım. Şimdi gel buraya. Hayatı denetleyemezsin arkadaşım. Şimdi kalk ve gel buraya. Hayatı izleyemezsin dostum. Şimdi gel buraya. Yes Man-1 2008 info-icon
No, thanks. I'm cool. I'm sorry? What was that you said? Hayır, teşekkürler. Ben iyiyim. Efendim? Ne dedin? Hayır, sağ olun. Böyle iyiyim. Ne? Ne dedin sen? Hayır, teşekkürler. Ben böyle iyiyim. Üzgünüm, ne dedin? Hayır, teşekkürler. Ben iyiyim. Efendim? Ne dedin? Yes Man-1 2008 info-icon
I said, I'm cool. Before that. İyiyim dedim. Ondan önce. Böyle iyiyim dedim. Ondan önce. Dedim ki, böyle iyiyim. Ondan önce? İyiyim dedim. Ondan önce. Yes Man-1 2008 info-icon
Thank you. Teşekkürler. Sağ olun. Teşekkürler. Teşekkürler. Yes Man-1 2008 info-icon
Back up just a little bit more. Biraz daha geri gidin. Azıcık daha önce. Azıcık daha geri git. Biraz daha geri gidin. Yes Man-1 2008 info-icon
No. No man. No man. Hayır. Hayır diyen adam. Hayır diyen adam. Hayır. Bay Hayır! Bay Hayır! Hayır. "Hayırcı Adam", "Hayırcı Adam"... Hayır. Hayır diyen adam. Hayır diyen adam. Yes Man-1 2008 info-icon
No man. No man. No man. Hayır diyen adam. Hayır diyen adam. Hayır diyen adam. Bay Hayır! Bay Hayır! Bay Hayır! "Hayırcı Adam", "Hayırcı Adam"... Hayır diyen adam. Hayır diyen adam. Hayır diyen adam. Yes Man-1 2008 info-icon
No man. No man. Hayır diyen adam. Hayır diyen adam. Bay Hayır! Bay Hayır! "Hayırcı Adam", "Hayırcı Adam"... Hayır diyen adam. Hayır diyen adam. Yes Man-1 2008 info-icon
Okay. Tamam. Tamam! Tamam. Yes Man-1 2008 info-icon
If the molehill won't come to Terrence... Eğer köstebek yuvası Terrence'a gelmezse,.. Köstebek Terrence'e gelmezse... Köstebek yuvası Terrence'a gelmezse... Eğer köstebek yuvası Terrence'a gelmezse,.. Yes Man-1 2008 info-icon
...Terrence will come to the molehill. ..Terrence köstebek yuvasına gelir. ...Terrence köstebeğe gelir. ...Terrence köstebek yuvasına gider. ..Terrence köstebek yuvasına gelir. Yes Man-1 2008 info-icon
What's your name? Adın ne? Adın nedir? İsmin ne? Adın ne? Yes Man-1 2008 info-icon
Let me guess, Carl. Dur tahmin edeyim, Carl. Tahmin edeyim, Carl. Tahmin edeyim, Carl. Dur tahmin edeyim, Carl. Yes Man-1 2008 info-icon
Someone talked you into coming here today, didn't they? Bugün buraya gelmen için birisi seni ikna etti, değil mi? Buraya gelmeni birileri söyledi değil mi? Biri sana buradan bahsetti ve buraya geldin, değil mi? Bugün buraya gelmen için birisi seni ikna etti, değil mi? Yes Man-1 2008 info-icon
Yes. Yes! Evet. Evet! Evet Evet! Evet. Evet! Evet. Evet! Yes Man-1 2008 info-icon
And you're not sure about this, are you? Ama emin değilsin, değil mi? Doğru şeyi yaptığından emin değilsin değil mi? Burada olmakta kararlı mısın? Ama emin değilsin, değil mi? Yes Man-1 2008 info-icon
No man. No man. No man. No man. Hayır diyen adam. Hayır diyen adam. Hayır diyen adam. Hayır diyen adam. Bay Hayır! Bay Hayır! Bay Hayır! Bay Hayır! "Hayırcı Adam", "Hayırcı Adam", "Hayırcı Adam", "Hayırcı Adam". Hayır diyen adam. Hayır diyen adam. Hayır diyen adam. Hayır diyen adam. Yes Man-1 2008 info-icon
You're dead, Carl. Öldün, Carl. Sen ölüsün, Carl. Sen bir ölüsün, Carl. Öldün, Carl. Yes Man-1 2008 info-icon
You say no to life, and therefore you're not living. Hayata hayır dedin, demek ki yaşamıyorsun. Hayata hayır diyorsun, ve bu yüzden yaşamıyorsun. Hayata "hayır" diyorsun ve bu yüzden yaşıyor sayılmazsın. Hayata hayır dedin, demek ki yaşamıyorsun. Yes Man-1 2008 info-icon
You make up excuses to the people around you... Etrafındaki insanlara ve kendine bahaneler uyduruyorsun. Çevrendeki insanlara bahaneler uyduruyorsun... Çevrendeki kişilere durmadan bahaneler uyduruyorsun... Etrafındaki insanlara ve kendine bahaneler uyduruyorsun. Yes Man-1 2008 info-icon
...and to yourself. ...ve kendine de. ...kendine de. Yes Man-1 2008 info-icon
You're stuck in the same dead end job. You have been for years. Yıllardır, geleceği olmayan bir işte takılıp kaldın. Yıllardır aynı işte takılıp kalmışsın. Aynı iş ve makamda takılıp kalmışsın ve yıllar olmuş. Yıllardır, geleceği olmayan bir işte takılıp kaldın. Yes Man-1 2008 info-icon
You don't have a girlfriend. You don't have anything close to a girlfriend. Sevgilin yok. Sevgilinin yakınından geçen herhangi bir şey yok. Bir kız arkadaşın yok. Kız arkadaşın olabilecek bir arkadaşın bile yok. Bir sevgilin yok. Sevgiliye yakın bir şeyin bile yok. Sevgilin yok. Sevgilinin yakınından geçen herhangi bir şey yok. Yes Man-1 2008 info-icon
And you lost the love of your life... Hayatının aşkını kaybettin.. Hayatının aşkını kaybetmişsin... Hayatının aşkını kaybettin.. Yes Man-1 2008 info-icon
...because she couldn't be with someone who didn't live theirs. ..çünkü kendi hayatını yaşamayan birisiyle yaşamak istemedi. ...çünkü o kendi hayatını yaşamayan biriyle birlikte olamazdı. ... çünkü, hayatını yaşamayan biriyle geçiremezdi. ..çünkü kendi hayatını yaşamayan birisiyle yaşamak istemedi. Yes Man-1 2008 info-icon
And on most nights you're so bored and filled with ennui... Birçok gece, o kadar bıkkınsın ki,.. Geceleri canın öyle çok sıkılıyor ve hayattan bıkıyorsun ki... Ve çoğu gece o kadar can sıkıntısı çekiyorsun ki... Birçok gece, o kadar bıkkınsın ki,.. Yes Man-1 2008 info-icon
...you can't even summon the enthusiasm necessary to masturbate. ..mastürbasyon yapacak şevki bile bulamıyorsun. ...mastürbasyon yapmak için bile şevkin kalmıyor. ...mastürbasyon için bile şevkin olmuyor. ..mastürbasyon yapacak şevki bile bulamıyorsun. Yes Man-1 2008 info-icon
Am I right, Carl? Yanılıyor muyum, Carl? Haklı mıyım, Carl? Haklı mıyım Carl? Yanılıyor muyum, Carl? Yes Man-1 2008 info-icon
I have had some trouble. Sorunlarım olduğu doğrudur. Bazı sorunlarım oldu. Bazı sorunlarımın olduğu doğru. Sorunlarım olduğu doğrudur. Yes Man-1 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 182940
  • 182941
  • 182942
  • 182943
  • 182944
  • 182945
  • 182946
  • 182947
  • 182948
  • 182949
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim