Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 280
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
he needs a good home. | ...atın güzel bir eve ihtiyacı var. ...atın güzel bir eve ihtiyacı var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, I'd have to meet Caroline first. | Önce Caroline'le tanışmak isterdim. Önce Caroline'le tanışmak isterdim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Bring her by on Saturday. | Cumartesi onu buraya getir. Cumartesi onu buraya getir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, what an amazing idea. | Max, ne mükemmel bir fikir. Max, ne mükemmel bir fikir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Misty is literally going to die. | Misty kelimenin tam anlamıyla ölecek. Misty kelimenin tam anlamıyla ölecek. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I am so thrilled you have a drinking problem. | İçki sorunun olması beni çok etkiledi. İçki sorunun olması beni çok etkiledi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Did you have to put him in my bedroom? | Onu benim yatak odama koymak zorunda mıydın? Onu benim yatak odama koymak zorunda mıydın? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It was the easiest room to horse proof. | Ata en dayanaklı oda seninkiydi. Ata en dayanaklı oda seninkiydi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You have so little of worth. | Çok az değerli eşyan var. Çok az değerli eşyan var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You can stop googling. I already found | Bakınmaya son verebilirsin. Çoktan onu koymak için... Bakınmaya son verebilirsin. Çoktan onu koymak için... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
a perfectly good place to put him. | ...mükemmel bir yer buldum. ...mükemmel bir yer buldum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You're not still suggesting I give Chestnut to Peach Landis? | Hala "Kestane"yi Peach Landis'e vermemi önermiyorsun değil mi? Hala "Kestane"yi Peach Landis'e vermemi önermiyorsun değil mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, look at me. Look at me in the eyes. | Max, bana bak. Gözlerimin içine bak. Max, bana bak. Gözlerimin içine bak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Are you high? | Kafan iyi mi? Kafan iyi mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, I couldn't find my bedroom stash | Hayır, sen her şeyin yerini değiştirdiğinden beri... Hayır, sen her şeyin yerini değiştirdiğinden beri... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
since you moved everything around. | ...yatak odamdaki zulamı bulamadım. ...yatak odamdaki zulamı bulamadım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Chestnut needs a home with affection | "Kestane"nin sevgi dolu bir eve ihtiyacı var... "Kestane"nin sevgi dolu bir eve ihtiyacı var... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and Peach won't even hug her children. | ...ve Peach kendi çocuklarına bile sarılmıyor. ...ve Peach kendi çocuklarına bile sarılmıyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
She pays you to do that. | Bunu yapman için sana para ödüyor. Bunu yapman için sana para ödüyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's why it's perfect. | İşte bu yüzden mükemmel. İşte bu yüzden mükemmel. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
She'll pay for the fancy stable | O süslü ahırın parasını ödeyecek... O süslü ahırın parasını ödeyecek... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and we'll go and hug Chestnut for her whenever we want. | ...ve ne zaman istersek "Kestane"ye onun için sarılacağız. ...ve ne zaman istersek "Kestane"ye onun için sarılacağız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You just need to go meet her and it's done. | Sadece onunla tanışman gerekiyor ve bu iş tamam. Sadece onunla tanışman gerekiyor ve bu iş tamam. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I have the DNA of a rich girl, | Zengin bir kızın DNA'sına sahibim. Zengin bir kızın DNA'sına sahibim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
even though I'm lying in bed with you in a tenement | Seninle kiralık bir evde yatakta uzanıyor... Seninle kiralık bir evde yatakta uzanıyor... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and I bought my dinner tonight with dimes. | ...ve akşam yemeğim 3 kuruş olsa dahi. ...ve akşam yemeğim 3 kuruş olsa dahi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Chestnut and I are old money. | "Kestane" ve ben eski paralılardanız. "Kestane" ve ben eski paralılardanız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And old money doesn't parade itself around | Ve eski paralılar kameraların önünde gösteriş yapıp... Ve eski paralılar kameraların önünde gösteriş yapıp... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
in front of cameras and beg for attention. | ...dikkat çekmek için yalvarmazlar. ...dikkat çekmek için yalvarmazlar. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hey, you're not the only one with old money. | Hey, eski paralı olan bir tek sen değilsin. Hey, eski paralı olan bir tek sen değilsin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I've had a dollar in my jeans | Kotumda 1 liram vardı. Kotumda 1 liram vardı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I've been carrying around for three weeks. | 3 haftadır yanımda taşıyorum. 3 haftadır yanımda taşıyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You're meeting Peach Saturday, | Peach ile Cumartesi buluşuyorsun... Peach ile Cumartesi buluşuyorsun... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and we're saying good bye to the horse. | ...ve ata güle güle diyoruz. ...ve ata güle güle diyoruz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Why is getting rid of Chestnut so easy for you? | "Kestane"yi başından atmak niye bu kadar kolay senin için? "Kestane"yi başından atmak niye bu kadar kolay senin için? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Didn't you ever have a pet as a child? | Hiç çocukken evcil hayvanın olmadı mı? Hiç çocukken evcil hayvanın olmadı mı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yes, I had a puppy. | Evet, bir yavru köpeğim vardı. Evet, bir yavru köpeğim vardı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And after a week of living with my mom, | Annemle bir hafta yaşadıktan sonra... Annemle bir hafta yaşadıktan sonra... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
he pulled the car over and put us out on the side of the road. | ... köpeğimiz arabayı kenara çekti ve bizi yol kenarına terketti. ... köpeğimiz arabayı kenara çekti ve bizi yol kenarına terketti. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
She got rid of it? | Annen ondan kurtuldu mu yani? Annen ondan kurtuldu mu yani? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Look, pets are not my thing, okay? | Bak, hayvanlar bana göre değil, tamam mı? Bak, hayvanlar bana göre değil, tamam mı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I already have something needy and Fluffy | Benim zaten ilglienmezsem ölecek... Benim zaten ilglienmezsem ölecek... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
that'll die if I don't take care of it... you. | ...muhtaç ve kabarık bir şeyim var. Sen. ...muhtaç ve kabarık bir şeyim var. Sen. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Go, it's your turn to go check on him. | Git, onu kontrol etme sırası sende. Git, onu kontrol etme sırası sende. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, I went the last time and caught him eating my bra. | Hayır, son sefer ben gittim ve onu sütyenimi yerken yakaladım. Hayır, son sefer ben gittim ve onu sütyenimi yerken yakaladım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Don't exaggerate. He only ate half of it. | Abartma. Sadece yarısını yedi. Abartma. Sadece yarısını yedi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, I'm sorry, you're right, I should be more positive. | Ov, üzgünüm, sen haklısın, Daha pozitif olmalıyım. Ov, üzgünüm, sen haklısın, Daha pozitif olmalıyım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
One of my cups is half full. | Bardaklarımdan biri hala yarısına kadar dolu. Bardaklarımdan biri hala yarısına kadar dolu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What's going on in there? | Ne oluyor orada? Ne oluyor orada? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I don't suppose there's any way | Daha önceden şifonyerinin üzerine devasa bir dışkı çıkarmış... Daha önceden şifonyerinin üzerine devasa bir dışkı çıkarmış... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You can't blame Chestnut. He's probably nervous. | "Kestane"yi suçlayamazsın. Gergin olabilir. "Kestane"yi suçlayamazsın. Gergin olabilir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
After wearing your leggings, | Senin tozluklarını giydikten sonra, Senin tozluklarını giydikten sonra, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
he's getting ready for his fame audition. | ...Yok Böyle Ses'e hazırlanıyor. ...Yok Böyle Ses'e hazırlanıyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
He's a maniac, maniac on all fours. | O bir manyak, dört ayak üzerindeki bir manyak. O bir manyak, dört ayak üzerindeki bir manyak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, Max, here's something. | Max, bir şey buldum. Max, bir şey buldum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
The Ivy bridge riding stables in Brooklyn. | Brooklyn'de Ivy Köprüsü Yarış Atı Ahırı. Brooklyn'de Ivy Köprüsü Yarış Atı Ahırı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Only five Miles away. | Sadece 8 km uzaklıkta. Sadece 8 km uzaklıkta. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It says on their website that their horses | Websitelerinde, atlarının reklamlarda... Websitelerinde, atlarının reklamlarda... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
are featured in commercials and films! | ...ve filmlerde oynadığı yazıyor! ...ve filmlerde oynadığı yazıyor! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Can you say Chestnut, star of the war horse sequel? | "Kestane"yi savaş atı serisinin yeni yıldızı olarak düşünebiliyor musun? "Kestane"yi savaş atı serisinin yeni yıldızı olarak düşünebiliyor musun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Did you take the weed from my bedside table? | Yatağımın yanındaki masadan otumu sen mi aldın? Yatağımın yanındaki masadan otumu sen mi aldın? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Look at me. | Bana bak. Bana bak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Look at me in the eyes. | Gözlerimin içine bak. Gözlerimin içine bak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Honestly... a little. | Dürüst olayım...biraz. Dürüst olayım...biraz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Close that and go to sleep. | Şunu kapa ve uyu. Şunu kapa ve uyu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, I'm still reading. | Hayır, hala okuyorum. Hayır, hala okuyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh look at that, I just pulled down your browser history. | Şuna bak, az önce tarayıcı geçmişine ulaştım. Şuna bak, az önce tarayıcı geçmişine ulaştım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Interesting list. | İlginç bir liste. İlginç bir liste. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Kitten plays a keyboard, | Kedi yavrusu klavye çalıyor,... Kedi yavrusu klavye çalıyor,... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
kitten sneezes and farts at the same time? | ...kedi yavrusu aynı anda hapşuruyor ve osuruyor? ...kedi yavrusu aynı anda hapşuruyor ve osuruyor? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Give me that, that's private. | Ver şunu, bunlar kişiye özel bilgiler. Ver şunu, bunlar kişiye özel bilgiler. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Kitten folds a t shirt! | Kedi yavrusu gömlek katlıyor! Kedi yavrusu gömlek katlıyor! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, kitten rings a doorbell. | Oh, kedi yavrusu kapı zili çalıyor. Oh, kedi yavrusu kapı zili çalıyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I thought you said you weren't into pets. | Hayvanların sana göre olmadığını söylemiştin. Hayvanların sana göre olmadığını söylemiştin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm not! | Değil zaten! Değil zaten! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's a kitten ringing a doorbell! | Kapı zili çalan bir kedi bu! Kapı zili çalan bir kedi bu! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
He's trying to get in like people. | İçeriye insanlar gibi girmeye çalışıyor. İçeriye insanlar gibi girmeye çalışıyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You have a secret soft spot for animals. | Senin hayvanlara karşı gizli ve yumuşak bir yanın var. Senin hayvanlara karşı gizli ve yumuşak bir yanın var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, I'm just into freaky kittens. | Hayır, sadece çılgın kedilere ilgiliyim. Hayır, sadece çılgın kedilere ilgiliyim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
There's one who puts on a snakeskin suit | Bir tanesi yılan derisi elbisesini giyip... Bir tanesi yılan derisi elbisesini giyip... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and goes on a business trip. | ...iş gezisine dahi çıkıyor. ...iş gezisine dahi çıkıyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's not soft. That is freaky. | Bu yumuşaklık değil. Bu çılgınlık. Bu yumuşaklık değil. Bu çılgınlık. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Fine, you're telling me to get a reality check about Chestnut. | Peki, "Kestane" hakkındaki gerçekleri görmemi söylüyordun. Peki, "Kestane" hakkındaki gerçekleri görmemi söylüyordun. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
But you need one too. | Ama senin de görmeye ihtiyacın var. Ama senin de görmeye ihtiyacın var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You're gonna miss him when he's gone. | Gittiğinde onu özleyeceksin. Gittiğinde onu özleyeceksin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, are you listening? | Max, beni dinliyor musun? Max, beni dinliyor musun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, don't worry. | Max, endişelenme. Max, endişelenme. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I know it's all gonna work out perfectly | Yarın ahırda her şey... Yarın ahırda her şey... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
at the stables tomorrow. | ...yolunda gidecek. ...yolunda gidecek. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm not worried. | Endişelenmiyorum. Endişelenmiyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
The man's not here yet. | Adam daha gelmemiş. Adam daha gelmemiş. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Damn it, turn us around Max, we have to enter again. | Lanet olsun, bizi döndür Max, tekrar girmeliyiz. Lanet olsun, bizi döndür Max, tekrar girmeliyiz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This is the third time. | Oraya giriyor, beş dakikada duşunu alıyor, Bu üçüncü oluyor. Oraya giriyor, beş dakikada duşunu alıyor, Bu üçüncü oluyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, come on, we borrowed these coats from Oleg | Max, hadi ama, dramatik bir yıldız girişi yapabilmek için... Max, hadi ama, dramatik bir yıldız girişi yapabilmek için... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
to make a dramatic star entrance. | ...Oleg'den bu montları ödünç aldık. ...Oleg'den bu montları ödünç aldık. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
If you want me to fake it again, | Bir kez daha numara yapmamı istiyorsan... Bir kez daha numara yapmamı istiyorsan... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
you have to buy me dinner and call me pretty. | ...bana akşam yemeği ısmarlamalı ve ne kadar güzel olduğumu söylemelisin. ...bana akşam yemeği ısmarlamalı ve ne kadar güzel olduğumu söylemelisin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Fine, then help me down quickly. | İyi, o zaman hemen indir beni. İyi, o zaman hemen indir beni. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I don't wanna be mid dismount when the stable guy walks in. | Ahırın sahibi geldiğinde attan yarı inmiş bir şekilde görünmek istemiyorum. Ahırın sahibi geldiğinde attan yarı inmiş bir şekilde görünmek istemiyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
God, ugh. | Tanrım, ah. Tanrım, ah. | 2 Broke Girls-1 | 2011 |