Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 41
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
When were you planning to move out? | Ne zaman taşınmayı planlıyorsunuz? | 11 minut-1 | 2015 | |
Can we take a short break now? | Şimdi kısa bir ara verebilir miyiz? | 11 minut-1 | 2015 | |
It's stifling in here. | Burası boğucu. | 11 minut-1 | 2015 | |
The smell is awful. | Kötü kokuyor. | 11 minut-1 | 2015 | |
Mom, come quickly. I want to show you something. | Anne, çabuk gel. Sana bir şey göstermek istiyorum. | 11 minut-1 | 2015 | |
Not now, I'm late. You have to see this, come on. | Şimdi değil, geçiktim. Bunu gördün, hadi. | 11 minut-1 | 2015 | |
It's gone. | Kayboldu. | 11 minut-1 | 2015 | |
It was there a minute ago. | Bir daika önce oradaydı. | 11 minut-1 | 2015 | |
Mom... | Anne... | 11 minut-1 | 2015 | |
If you're watching this, something must have... | Eğer bunu seyrediyorsan, birşey olmuş olabilir... | 11 minut-1 | 2015 | |
In any case, I want you to know that | Bu durum da, Bunu bilmeni istiyorum... | 11 minut-1 | 2015 | |
you know everything anyway. | ...zaten her şeyi biliyorsun. | 11 minut-1 | 2015 | |
11 MINUTES | 11 DAKİKA | 11 minut-1 | 2015 | |
Fuck. | Siktir. | 11 minut-1 | 2015 | |
God damn it. | Kahretsin. | 11 minut-1 | 2015 | |
Pick up the phone. | Telefonunu aç. | 11 minut-1 | 2015 | |
Honey, look, I threw some pills into the champagne. | Tatlım, bak, bazı hapları şampanyanın içine attım. | 11 minut-1 | 2015 | |
So we'd catch up on sleep until tonight. | Yetişiriz bu gece uyuyana kadar. | 11 minut-1 | 2015 | |
You did see me do it, right? | Benim yaptığımı gördün, değil mi? | 11 minut-1 | 2015 | |
Listen... | Dinle... | 11 minut-1 | 2015 | |
Call me back as soon as possible, okay? | Beni geri ara en kısa zamanda, tamam mı? | 11 minut-1 | 2015 | |
Can you guess what the world's longest hot dog is? | Tahmin edebilir misiniz dünyanın en uzun sosislisi ne kadar? | 11 minut-1 | 2015 | |
Half a meter? A meter? | Yarım metre mi? Bir metre mi? | 11 minut-1 | 2015 | |
It was 2.5 meters 15 years ago. | 2.5 metreydi 15 yıl önce. | 11 minut-1 | 2015 | |
How can I help you? | Size nasıl yardımcı olabilirim? | 11 minut-1 | 2015 | |
I have an appointment with Mr. Martin. | Bir randevum var Bay Martinle. | 11 minut-1 | 2015 | |
Your name? | Adınız? | 11 minut-1 | 2015 | |
Hellman. | Hellman. | 11 minut-1 | 2015 | |
I'm already three minutes late. | Şimdiden 3 dakika geçiktim. | 11 minut-1 | 2015 | |
I have a Mrs. Hellman here for 5:00 p.m. | Bayan Hellman var 5:00 randevusu için burada. | 11 minut-1 | 2015 | |
She's my wife. | O benim karım. | 11 minut-1 | 2015 | |
She must've come on time, since she's not here. | O zamanında gelir, çünkü o burada değil. | 11 minut-1 | 2015 | |
I'm her dialogue coach. | Ben onun diyalog koçuyum. | 11 minut-1 | 2015 | |
My wife's English isn't so good. | Benim karımın ingilizcesi iyi değil. | 11 minut-1 | 2015 | |
I'm sorry, Mr. Martin is not picking up. | Üzgünüm, Bay Martin açmıyor. | 11 minut-1 | 2015 | |
Please wait in the lobby. I'll keep trying. | Lütfen lobide bekleyin. Ben aramaya devam edeceğim. | 11 minut-1 | 2015 | |
Thank you. | Sağollasın. | 11 minut-1 | 2015 | |
God bless you. | Tanrı seni korusun. | 11 minut-1 | 2015 | |
God owes me nothing. | Tanrı bana hiç bir şey borçlu değil. | 11 minut-1 | 2015 | |
You sisters have paid for everything. | Rahibeler her şey için bedel ödediniz. | 11 minut-1 | 2015 | |
It's just what people say. | Sadece İnsanlar ne söylerse. 1 | 11 minut-1 | 2015 | |
Here you are, sister, one with just mustard. | Buyur, rahibe, biri sadece hardalı. | 11 minut-1 | 2015 | |
For you, sister, one ketchup and mayo? | Senin için, rahibe, bir ketçap ve mayonezli mi? | 11 minut-1 | 2015 | |
What a great memory. | Ne harika bir hafıza. | 11 minut-1 | 2015 | |
Skills of the trade. | Ticaret yeteneği. | 11 minut-1 | 2015 | |
50/50, or maybe more mayo? | Yarımşar, yada belki daha fazla mayonez? | 11 minut-1 | 2015 | |
A bit more mayonnaise. | Biraz daha mayonez. | 11 minut-1 | 2015 | |
I must admit your hot dogs are extremely impressive. | İtiraf etmeliyim sosliniz gerçekten etkileyici. | 11 minut-1 | 2015 | |
Isn't that right, Sister Theodora? | Doğru değil mi, Rahibe Theodora? | 11 minut-1 | 2015 | |
I do try to satisfy my clients. | Müşterilerimi tatmin etmeyi deniyorum. | 11 minut-1 | 2015 | |
And now, let's turn to more sophisticated orders. | Ve şimdi, daha çok gelişmiş şiparişlere dönelim. | 11 minut-1 | 2015 | |
So if I remember well: a classic, mustard and mayo | Epey hatırlıyorum: bir klasik, hardal ve mayonez | 11 minut-1 | 2015 | |
plus some pickles and onions. | artı biraz turşu ve soğan. | 11 minut-1 | 2015 | |
Yum, yum. | Nefis, nefis. | 11 minut-1 | 2015 | |
Can you guess what the record for the world's | Tahmin edebilir misin dünyanın | 11 minut-1 | 2015 | |
longest hot dog is? | en uzun sosislisi ne kadar? | 11 minut-1 | 2015 | |
And since then, it's been beaten many times. 1 | Çünkü o zamandan beri bir çok kere çiğnedim. | 11 minut-1 | 2015 | |
I'll have the same as Sister Boguslava. | Rahibe Boguslava ya aynısından. | 11 minut-1 | 2015 | |
Excellent choice. | Harika seçim. | 11 minut-1 | 2015 | |
As I'm already packing up and am left with the last | Çoktan paketledim ve elimde kalan son iki sosisliyi, | 11 minut-1 | 2015 | |
two hot dogs, I suggest you take them for free. | Onları bedava almanızı önereceğim. | 11 minut-1 | 2015 | |
Well, don't be shy, Sister Caroline. | Utanma, Rahibe Caroline. | 11 minut-1 | 2015 | |
This is not a sign of gluttony yet. | Bu bir işaret yada açgözlülük değil oysa. | 11 minut-1 | 2015 | |
I do feel tempted. | Cezbedilmiş hissediyorum. | 11 minut-1 | 2015 | |
Wonderful. I'll prepare them both. | Harika. İkisinide hazırlayayım. | 11 minut-1 | 2015 | |
God forbid, only one, please. | Tanrı esirgesin, sadece bir tane, lütfen. | 11 minut-1 | 2015 | |
Okay. | Peki. | 11 minut-1 | 2015 | |
And now an amazing revelation, | Ve şimdi harika keşif, | 11 minut-1 | 2015 | |
the current record is 203.5 meters. | güncel rekor 203.5 metre. | 11 minut-1 | 2015 | |
It's like l don't know, look at this hotel. | Bu aynı bilmiyorum, şu otele bakın. | 11 minut-1 | 2015 | |
It is more than four times its height. | Ondan 4 kat daha yüksek. | 11 minut-1 | 2015 | |
You've certainly enriched our knowledge of hot dogs. | Sizin sosisli bilginiz kesinlikle bizimkinden zengin. | 11 minut-1 | 2015 | |
You must've studied this topic for many years. | Yıllarca bu konu için çalışmış olmalısınız. | 11 minut-1 | 2015 | |
Believe me, I've only been doing this for a month. | İnan bana, sadece bir aydır bu işi yapıyorum. | 11 minut-1 | 2015 | |
Well, God bless. | Pekala, Tanrı sizi korusun. | 11 minut-1 | 2015 | |
All: God bless you. | Hepsi: Tanrı seni korusun. | 11 minut-1 | 2015 | |
They let you out of jail already, professor? | Onlar şimdiden hapisten çıkmana müsade mi etti, profesör? | 11 minut-1 | 2015 | |
Bufon, come. | Bufon, gel. | 11 minut-1 | 2015 | |
Are you sleeping? | Uyuyor musun? | 11 minut-1 | 2015 | |
Sleeping it off? | Uyanamadın mı? | 11 minut-1 | 2015 | |
You win. He's yours. | Sen kazandın. O senin. | 11 minut-1 | 2015 | |
I give him to you. | Onu sana veriyorum. | 11 minut-1 | 2015 | |
That's what all the drama was about, wasn't it? | Tüm bu dram ne hakkındaydı, öyle? | 11 minut-1 | 2015 | |
Mother got really scared. | Annen gerçekten korktu. | 11 minut-1 | 2015 | |
Did she? Yes. | Di mi? Evet. | 11 minut-1 | 2015 | |
Whose mother, yours or mine? | Kimin annesi senin ki mi benim ki mi? | 11 minut-1 | 2015 | |
Maybe I really did want to kill myself. | Belki de kendimi gerçekten öldürmek istedim. | 11 minut-1 | 2015 | |
Only it just somehow went haywire. | Nasılsa sapıtman gitti. | 11 minut-1 | 2015 | |
A fire and razor blades at the same time? | Bir yangın ve ustura bıçağı aynı zamandamıydı? | 11 minut-1 | 2015 | |
Would any sane person believe it? | Her hangi akıllı insan inanır mı? | 11 minut-1 | 2015 | |
Enjoy your meeting with a court psychiatrist. | Mahkeme psikiyatristiyle buluşmanın keyfini çıkar. | 11 minut-1 | 2015 | |
I can handle that. | Üstesinden gelirim. | 11 minut-1 | 2015 | |
I don't doubt it. | Buna şüphem yok. | 11 minut-1 | 2015 | |
To hell with the flat. I didn't like it anyway. | Dairenin canı cehenneme. Sevmiyordum zaten. | 11 minut-1 | 2015 | |
The flat was insured. | Daire sigortalıydı. | 11 minut-1 | 2015 | |
You'll get your money. | Paranı alacaksın. | 11 minut-1 | 2015 | |
Fuck you. | Siktir. | 11 minut-1 | 2015 | |
I hope I never see you again. | Umarım yeniden görüşmeyiz. | 11 minut-1 | 2015 | |
Bufon, come here. | Bufon buraya gel. | 11 minut-1 | 2015 | |
I missed the bus. | Otobüsü kaçırdım. | 11 minut-1 | 2015 |