Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 4112
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I was really burnt. Good, | Resmen yanmışım. İyi... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
because I was afraid you were going to come over here | ...çünkü gelip, seni balığa götürmemi isteyeceksin diye korktum. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
If you want to go to a strip club, | Eğer striptiz kulübüne gitmek istersen... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I'd be up for that. No, no. | ...o uyar bak. Yok, hayır. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Here's your blanket. | Battaniyen burada. Tokatlayıp konuşamam. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Someday when you're lying in your bed with it wrapped around you, | Bir gün yatağında, bu battaniyeye sarılmış yatarken... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I want you to think about what could have been. | ...acaba nasıl olabilirdi diye düşünmeni istiyorum. Evet. Tamamen uygunsuz olur. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Just take your stupid blanket. | Al şu aptal battaniyeni. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Whatever I did last night, don't take it seriously. I was crazy. | Dün yaptığım şeyleri ciddiye alma. Deliceydi. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
We all got a little crazy last night. | Dün gece hepimiz biraz deliydik. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I was thinking about what you said, | Söylediklerini düşünüyordum... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
and I may have some anger stuff | ...ve bende çocukluğumdan kalma öfke şeysi olabilir. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Welcome to the club. | Kulübe hoş geldin. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
This is a penny my dad made for me | Bu babamın benim için Carlsbad mağaralarında yaptığı bir kuruş. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
It's actually the last great time I remember us ever having together. | Hatta hatırladığım, en son beraber harika vakit geçirdiğimiz zamandan. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I keep it for good luck. | İyi şans için saklıyorum. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
So it reminds you that, even though you have issues | Yani sana, ailenle sorunların olsa bile... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
with your parents, you can move past them? | ...bunları aşabileceğini mi anımsatıyor? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Thanks. Hope it works. | Teşekkürler. Umarım işe yarar. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Isn't that the coin | Bu yaklaşık 35 yıldır yanında taşıdığın para, değil mi? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Did you mean to give it to her? No. | Ona vermeye niyetli miydin? Hayır. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
How are you feeling? Sad. | Nasıl hissediyorsun? Üzgün. Bu arada "Araç Kulübü" ne üye misin? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Do you want me to take you to carlsbad caverns? | Seni Carlsbad mağaralarına götürmemi ister misin? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Is that a euphemism for something else? | Bu başka bir şey için muadil mi? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Yeah. Then yes. | Evet. O zaman götür. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Then my wife bought a TV recorder | Sonra karım bir TV kayıt cihazı aldı... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
so she could fast forward past the commercials. | ...sırf reklamları ileri sardırıp geçebilmek için. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Well, I like commercials. They tell me what to buy. | İyi ama ben reklamları severim. Bana ne alacağımı söylerler. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I'd tell you to buy another TV, Ed, | Ben olsam başka bir TV almanı söylerdim, Ed... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
but I guess you wouldn't know which one to get | ...ama sanırım reklamları görmediğin için hangisini alacağını bilemezdin. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I don't know what's new, I don't know what's improved, | Hangisi yeni bilmiyorum, hangisi geliştirilmiş bilmiyorum... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I don't know what's for a limited time only... | ...kısıtlı zaman için demek ne demek bilmiyorum. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Your days on this planet. Can we move on? 1 | Bu gezegendeki günlerin demek. Devam edebilir miyiz? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
You don't need the commercials, Ed. | Reklamlara ihtiyacın yok, Ed. Bence bunun altında daha fazlası var. 1 | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
All fascinating stuff. I showed Russell Brand | Etkileyici şeyler var. Bugün 100 parça Russell Brand sıska kotu gösterdim. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
He ends up buying jeggins. | Sonunda yapışan kotlar alacak. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Can I talk now? | Artık konuşabilir miyim? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Hold that thought, Patrick. | Lafını unutma, Patrick. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Ed, what do you think is really underneath your anger? | Ed, öfkenin altında gerçekten ne olduğunu düşünüyorsun? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Yeah, say it. Get it out. | Evet, hadi söyle. Söyle gitsin. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Get mad. Yell. | Sinirlen. Bağır. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Nolan, just because you vicariously enjoy other people's anger | Nolan, dolaylı olarak başkalarının öfkesinden zevk alıyor olman... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
doesn't mean you should prod them. | ...onlarla gurur duyman gerektiği anlamına gelmiyor. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Also, you're not invisible. | Ayrıca, görünmez değilsin. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I think we all know what Ed's really angry about. | Bence hepimiz Ed'in gerçekten neye kızgın olduğunu biliyoruz. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Just get to the brown people, old man. | Kahverengi insanlara gel artık, yaşlı adam. Sorun hep kahverengi insanlardır. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
It's always about the brown people. | Uzman bir bilirkişi olarak bir iş için adayım. Uzman bir bilirkişi olarak bir iş için adayım. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
It's not about the brown people, brown girl. | Kahverengi insanlar sorun değil, kahverengi kız. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I just like commercials. | Sadece reklamları seviyorum. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I've cried twice in the last 20 years. | Son 20 yılda sadece iki kez ağladım. Bir tanesi bir reklam içindi. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
It was the one with those puppies and that Chinese kid. | Hani şu kuklalarla, Çinli çocuğun olduğu olan. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I don't know whether they were trying to sell | Kuklalarımı satmaya çalışıyorlardı yoksa Çinli çocuğumu bilmiyorum. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
But if that one don't get to you, | Ama eğer bu sizi etkilemediyse, o zaman sizler birer robotsunuz demektir. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Hey, he fooled us. He went yellow people. | Bizi kandırdı. Sarı insanlara geçti. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
No, no, no, no. This is good. | Hayır, hayır, hayır, hayır. Böyle iyi. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Ed is finally expressing some vulnerability. | Ed, sonunda biraz hassasiyet gösteriyor. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
It's peppered with racism, | Irkçılıkla harmanlanmış... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
but therapy is a marathon, not a sprint. | ...ama terapi bir maratondur, bir sürat koşusu değil. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Well, either way, some kid from Kenya is going to win it. | Her halükarda, Kenya'dan bir çocuk kazanacak. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Are you done? Good. Fine. My turn. | Bitirdin mi? Güzel. İyi. Sıra bende. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Sorry, Patrick. We're going to have to call it a day. | Üzgünüm, Patrick. Bugünlük burada bitiriyoruz. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Great session, gang. What? | Harika bir seanstı takım. Ne? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Well, we certainly learned | Bugün Ed hakkında bayağı bir şeyler öğrendik, değil mi? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
That's the nature of group. Next time, it will be your turn. | Grubun doğası böyle. Gelecek sefer, senin sıran olacak. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Oh, no, no, no. We don't need to talk about me. | Yok, hayır. Benden bahsetmemize gerek yok. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
After all, there is no I in therapy. | Ne de olsa terapide "Ben" diye bir şey olmaz. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
There's just a Y, as in why do I bother? | Ancak bir "N" olur, o da "Neden umurumda olsun ki?" anlamında olur. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Because of the P, which stands for the progress you're making, | "İ" yüzünden, o da kaydettiğin "İlerleme" yi ifade eder... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
and the H, which stands for, hey, I'll see you next week. | ...ve de "H" yüzünden, ve o da "Hey, gelecek hafta görüşürüz" anlamına gelir. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Hi. Am I allowed to say hi to him? | Selam. Ona selam verme iznim var mı? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
No, no, just ignore me. That's what we're doing today. | Yok, yok, beni görmezden gel. Bugün yaptığımız buydu zaten. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Sorry, Charlie. I should have brought Sam in the back door. | Pardon, Charlie. Sam'i arka kapıdan getirmeliydim. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I forgot you were doing group at your house. | Evinde grup terapisi yaptığını unutmuşum. Aslında normal insanlar gibi gözüküyorlar. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
By the way, you owe me $20. For what? | Bu arada bana 20 dolar borçlusun. Ne için? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
That's your half for the SAT prep books we just bought for Sam. | Sam'e SAT sınavı hazırlığı için aldığımız kitapların ücretinin sana düşen kısmı. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
SAT prep books? Mm hmm. | SAT sınavı hazırlık kitapları mı? Hı hı. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
You're in middle school. You don't take that test for another four years. | Sen ortaokuldasın. Önümüzdeki 4 yıl daha o sınava girmeyeceksin. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
The competition is unreal. | İnanılmaz rekabet var. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I read that Asian Americans | Asya Amerikalıların, nüfusun sadece %5.6'sını oluşturduklarını... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
but they make up 25% | ...ama çocuklarının %25'inin en iyi 10 okula girdiğini okudum. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Do you know how many times more likely they are | Kaç kez benden daha iyi bir okula girme ihtimallerinin olduğunu bilmek ister misin? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
No, but if I were an Asian kid, I could probably figure it out. | Hayır, ama eğer ben bir Asyalı çocuk olsaydım büyük ihtimalle çözerdim. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Look, you want to stand out? | Bak, dikkat çekmek mi istiyorsun? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Get some extracurricular activities. Start a club. | Okul dışı bazı aktiviteler edin. Bir kulüp falan kur. Şey, sanırım kızımızı almaya geldim... Şey, sanırım kızımızı almaya geldim... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Yeah, I was in a club in high school. | Tabi, ben lisedeyken bir kulüpteydim. Bu yüzden ona hapiste öfke terapisi ayarladım. Bu yüzden ona hapiste öfke terapisi ayarladım. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Smoking in the bathroom is not a club. | Tuvalette sigara içmek kulüpten sayılmaz. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
The vice principal said it was a club. | Müdür yardımcısı kulüptür demişti. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
He should know. He was there. | En iyi o bilir. Oradaydı çünkü. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I have an idea. What about a college prep club? | Bir fikrim var. Bir üniversite hazırlık kulübüne ne dersin? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
You and the rest of your nerd army can get together | Sen ve inek ordun bir araya gelebilir ve bütün testler... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
and talk about all the tests, the applications, the personal essays. | ...başvurular, kişisel makaleler hakkında konuşabilirsiniz. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Personal essays? What am I going to write about? | Kişisel makaleler mi? Ne hakkında yazacağım ki? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
The worst thing that has happened to me is your divorce, | Başıma gelen en kötü şey sizin boşanmanız... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
and you guys insist on getting along. | ...ve hâlâ ısrarla iyi geçinmeniz. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Listen, kiddo. | Dinle bak ufaklık. Her şey güzel olacak. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
When the time comes, you're going to be totally prepared to do what you need to do. | Zamanı geldiğinde, yapman gereken şeye tamamen hazırlanmış olacaksın. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
You really think so? Nah. | Gerçekten öyle mi düşünüyorsun? Yok. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
It's just a load of crap my dad laid on me. | Babamın bana söylediği zırvalardan biri işte. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Now I'm passing it on to you. | Şimdide ben sana söylüyorum. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Sam, you forgot a book. Oh, no, no, no, no. | Sam, kitabının birini unuttun. Hayır, yok, yok, yok. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |