Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7813
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
This stupid chart! | Bu aptal çizelgeler yüzünden! Neredeyiz ya şimdi? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Oh, Jesus Christ. Oh, shit. | Aman Tanrım! Sıçtık! | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Are we in the shallows? | Sığ yerlerde miyiz? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Shallows is bottomed out. | Sığ derinliği olmayan yerlerdir. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
We can go back and around. | Geri dönüp etrafından dönebiliriz. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
How long will that take? Eight hours. | Ne kadar vaktimizi alır? 8 saat. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Eight hours? No, we need to go up. | 8 saat mi? Olmaz, yukarıya gitmeliyiz. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
We need to go up, skip. | Yukarıya gitmeliyiz Kaptan. Bu nedir? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Canyon. | Vadi. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Can Baba get us through that? | Baba bizi içinden geçirebilir mi? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Robinson, it's 100 meters wide, maybe less. | Robinson, orası 100 metrelik bir genişlik. Belki de daha az. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
How long to go through it? | Buradan geçmek ne kadar sürer? 1 saat 40 dakika. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
But we cannot go through that. | Ama geçemeyiz içinden. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Yes, we can. | Evet, geçebiliriz. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
We go through. | İçinden geçeceğiz. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
No. | Olmaz. Ne? Ne dedin sen? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
No. What did you fucking say? 1 | Olmaz. Ne dedin lan sen? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
You're gonna kill us all. | Hepimizi öldüreceksin. Altın, aklını çelmiş durumda. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Are you disobeying my orders? | Emirlerime karşı mı geliyorsun? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Are you, Fraser? | Karşı mı geliyorsun Fraser? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
That's your gold, that is. | Oradaki sizin altınınız. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Two hours away from being rich. | Zengin olmaktan iki saat uzaktasınız. Riske atmaya değmez mi yani bu? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Get back to your posts. | Görevinizin başına dönün. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Go back to your fucking posts. | Görevinizin başına dönün lan. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Are we going up? | Yukarı çıkacak mıyız? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Half ahead. Two knots. | Yarım yol ileri, 2 deniz mili. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Mass 110 meters starboard. Clear to port. | Sancak tarafı, 110 metre açıkta kümelenme var. İskele tarafı açık. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Come left two degrees. | Sola 2 derece yapın. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Revs three knots. | Hız, 3 deniz mili. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
We're in. | Vadiye girmişiz. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Steady. Just hold her steady. | Sabit tutun. Kızımızı sabit tutun. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Fraser, listen to me. | Fraser, beni dinle. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Look, this is gonna kill us and you know it. | Yaptığı hepimizi öldürtecek iyi biliyorsun. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Look, it takes nine people to sail this thing, right? | Bu şeyi yüzdürmek için 9 kişi gerekiyor değil mi? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Nine. | 9 kişi. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
If we lost someone, we'd have to go up. | Eğer bir kişi eksilirse yukarı çıkmak zorunda kalırız. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Kill Zaytsev. | Zaytsev'i öldür. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
We can't run the engines without him. | Onsuz motoru çalıştıramayız ama sen herkesi kurtarabilirsin. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Reynolds, Fraser needs more oil. | Reynolds, Fraser biraz daha yağ istiyor. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Get that oil for Fraser, quick as you can. | Hemen Fraser'a yağ götür. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Mass 40 meters starboard, 60 meters port. | Sancak tarafında 40, iskele tarafında 60 metre ileride kümelenme. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Rising slightly below. | Hemen altımızda da var. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Trim 80 gallons | 80 galon trim. Önden kıç tarafa doğru. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
80 gallons. | 80 galon ayarlandı. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Fraser, he has lost his mind. We need to go up. | Fraser, Kaptan aklını kaçırdı. Yukarı çıkmamız gerekiyor. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Think about Peters. | Peters'ı düşün. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
It doesn't need to happen to anyone else. | Başka birinin daha başına aynısı gelmek zorunda değil. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Fuck that! | Sokarım böyle işe! | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Fuck you, you fucker! | Sokayım senin yaptığın işe! | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Reynolds. | Reynolds. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
We're okay. We're in one piece. But, Jesus Christ, Robinson. | Bir şeyimiz yok. Tek parçayız. Az daha gidiyorduk Robinson. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
How long before we're through? We're not gonna fucking make this. | Geçip gitmemize ne kadar var daha? Başaramayacağız lan. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Not you. | Sana demedim. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Morozov, how long? | Morozov, ne kadar kaldı? 20, 30 dakika bir şey. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
We need to come starboard two degrees. | Sancak tarafına 2 derece yapmalıymışız. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Christ. Jesus fucking Christ. | Yeter amına koyayım! Ye ter! | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
The pressure gauge. | Basınç ölçer. Basınç. Buradaki bak. Yükselmeye başladı. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
See? See that? | Gördün mü? Gördün mü? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Zaytsev. Zaytsev. | Zaytsev. Zaytsev. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
What happened? | Ne oldu? İtiş gücümüz azalıyor. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
What was that? | Ne oldu şimdi? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
All systems... | Bütün sistemlerin hepsi... | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Zaytsev's dead. | Zaytsev öldü. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
He smashed his head on the engine when we hit something and he went flying. | Kayalara çarptığımızda düşüp, kafasını motora kaptırdı. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
And his head, his... | Kafası resmen... | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
What have you done? | Ne yaptınız? Ne demek yani? Bir şey yapmadık biz. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
What the fuck have you done? We didn't do anything. | Ne yaptınız lan? Biz bir şey yapmadık. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
It was an accident. | Kazara oldu. Fraser, Zaytsev'i sen mi öldürdün? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
What are you talking about? It was a fucking accident. | Ne diyorsunuz yahu? Kazara oldu. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Sweet Jesus, we're fucked. You killed fucking Zaytsev? | Aman Tanrım, siki tuttuk resmen. Zaytsev'i mi öldürdün sen? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
What the fuck does it matter? What? | Ne fark eder ki lan? Ne dedin? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Robinson, we have to go up. Take us up. | Robinson, yukarı gitmemiz gerekiyor. Bizi yukarı götür. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
You did this. You killed him, Daniels. | Sen yaptın bunu. Onu sen öldürdün Daniels. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
You bastards always do this. | Sizin gibi adi herifler hep bunu yapıyor. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
You think you can take everything from us. | Bizden her şeyi alabileceğini mi sanıyorsun? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Robinson, you've lost your mind, okay? | Robinson, aklını kaçırmışsın sen. O soktuğumunun aklını kaçırmışsın. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
He wants that gold so bad, he'll kill every single one of us on this boat to get it. | Altını o kadar çok istiyor ki, elde etmek için denizaltındaki herkesi öldürebilir. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
You gonna kill me? You wanna kill me, go ahead. | Öldürecek misin beni? Öldürmek mi istiyorsun? Durma hadi. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
If you kill me, you kill everyone on this boat. | Beni öldürürsen, denizaltındaki herkesi de öldürmüş olursun. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Back to your posts, everyone. Robinson, it's over. | Herkes görevinin başına dönsün. Robinson, bitti artık. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
I'll tell you when it's fucking over! | Bittiği zaman söylerim lan ben sana. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Robinson, it's the truth. | Robinson, gerçek bu. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Five... | 5... | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Take us up. | Bizi yukarı götür. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Four... Robinson, take us up. | 4... Robinson, bizi yukarı götür. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Three... We need him, Robinson. | 3... Ona ihtiyacımız var Robinson. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
We lose another man, we can't even go up. | Başka birini daha kaybedersek yukarı bile çıkamayız. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Two... | 2... | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
He's right. He's right, Robinson. Yeah. | Doğru söylüyor. Doğruyu söylüyor Robinson. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
We just wanna live now. | Yaşamak istiyoruz artık. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Can we just live? | Yaşayamaz mıyız? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Robinson, what's happening? We're going down. | Robinson, neler oluyor? Batıyoruz. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Oh, you fuck. We're going down. | Lanet olsun! Batıyoruz. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
I told you we wouldn't make it. | Başaramayacağımızı söylemiştim. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
We're going. Robinson. | Başaracağız. Robinson. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Hold on, boy! Robinson. | Sıkı tutun evlat. Robinson. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Hold on, boy. I'm trying. | Sıkı tutun evlat. Uğraşıyorum. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Oh, shit. | Lanet olsun! Öyle kal evlat. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Where's the bottom? | Dibi nerede buranın? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Jesus. | Aman Tanrım! | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |