Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 9144
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Hey, you know, I'd seen you before. | Seni daha önce görmüştüm ya. | Brand New U-1 | 2015 |  |
| I've, uh... I've also been dreaming about you. | Ayrıca... Seninle ilgili rüyalar görüyordum. | Brand New U-1 | 2015 | |
| I dreamt I was looking for you, and... I was... You needed me. | Rüyamda seni arıyordum, ve bana ihtiyacın vardı. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Yeah. And I reached this door and, um... | Evet. Sonra bu kapıya uzandım ve... | Brand New U-1 | 2015 | |
| And you, uh... I was convinced you were behind me. | ...ve sen... benim arkamda olduğuna ikna olmuştum. | Brand New U-1 | 2015 | |
| So, uh... | O yüzden... | Brand New U-1 | 2015 | |
| Thank you, uh... Thanks for coming. | Sağ ol. Geldiğin için teşekkür ederim | Brand New U-1 | 2015 | |
| Sorry. | Üzgünüm. Sadece... | Brand New U-1 | 2015 | |
| This is weird. | Bu garip. Bakabilir miyim? | Brand New U-1 | 2015 | |
| It's a photo of me with an old boyfriend. | Benim, eski bir sevgilimle fotoğrafım. | Brand New U-1 | 2015 | |
| I think I remember that day, it was his birthday. | Bu günü hatırlıyorum sanırım. Doğum günüydü. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Scratched out face, that's me. | Yüzü kazınmış olan benim. | Brand New U-1 | 2015 | |
| No, no, I know who this is and it's not you. | Hayır, hayır, onu tanıyorum ve sen değilsin. | Brand New U-1 | 2015 | |
| I share that memory. | O anıyı paylaşıyorum. | Brand New U-1 | 2015 | |
| That's, uh... That's me. | Bu... Bu benim. | Brand New U-1 | 2015 | |
| No, no, I know who this is and it wasn't you. | Hayır, hayır, onu tanıyorum ve sen değildin. | Brand New U-1 | 2015 | |
| I have had a life before you. | Senden önce bir hayatım oldu. | Brand New U-1 | 2015 | |
| I'm, uh... Sticking this photograph together because... | Ben... Bu fotoğrafı bir araya getiriyorum çünkü... | Brand New U-1 | 2015 | |
| Well, because... Because... | Çünkü... Çünkü... | Brand New U-1 | 2015 | |
| Doors opening. | Kapılar açılıyor. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Merry Christmas, kids! | Mutlu Noeller, çocuklar! | Brand New U-1 | 2015 | |
| Nice to see a couple of happy lovebirds at Christmas. | Noel’de mutlu bir çift kumru görmek güzel. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Your, uh, quarrel, you get over that? | Tartışmayı atlattınız mı? Anlamadım? | Brand New U-1 | 2015 | |
| Not good to let a photograph come between you. | Aranıza bir fotoğrafın girmesine izin vermek iyi değildir. | Brand New U-1 | 2015 | |
| I mean, you're in enough trouble as it is. | Yani, başınız yeterince belada zaten. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Third floor. | Üçüncü kat. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Hand over the image. | Resmi ver. | Brand New U-1 | 2015 | |
| What were you told? What? Nothing. To bring nothing. | Sana ne söylenmişti? Ne? Hiçbir şey. Hiçbir şey getirmemen. | Brand New U-1 | 2015 | |
| What do you think nothing means? | Hiçbir şey ne demek? | Brand New U-1 | 2015 | |
| Photographs? Memories? Obsessions? | Fotoğraflar? Anılar? Takıntılar? | Brand New U-1 | 2015 | |
| Let's not get into a conflict, okay? | Bir mücadeleye girişmeyelim, tamam mı? | Brand New U-1 | 2015 | |
| She doesn't feel like we shared history, | Geçmişi paylaşmışız gibi hissetmiyor... | Brand New U-1 | 2015 | |
| she still doesn't feel like that, so it's not a problem. | ...hala böyle hissetmiyor, yani bu bir sorun değil. | Brand New U-1 | 2015 | |
| We don't agree. No, we don't agree. | Katılmıyoruz. Hayır, biz katılmıyoruz. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Oh, my God, this is not real, this cannot be happening. | Tanrım, bu gerçek değil, bu gerçek olamaz. | Brand New U-1 | 2015 | |
| You're looking in the wrong direction. Always makes life difficult. | Yanlış yöne bakıyorsun. Bu hayatı hep daha zor yapar. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Stop the car and let her out. | Arabayı durdur ve kız gitsin. | Brand New U-1 | 2015 | |
| This is between you and me, please, just let her go. | Bu seninle benim aramda, lütfen, kızı bırak. | Brand New U-1 | 2015 | |
| I'm sorry, Slater, but she's with me now. | Üzgünüm, Slater. Ama kız şu an benimle. Ne? Hayır! | Brand New U-1 | 2015 | |
| You'll get used to it, you need to move on. | Buna alışacaksın, devam etmen gerek. Hayır, Slater. | Brand New U-1 | 2015 | |
| This has nothing to do with her. | Bununla onunla bir alakası yok. Gayet de var! | Brand New U-1 | 2015 | |
| No! What? | Hayır! Ne? Lütfen, bırak kızı. | Brand New U-1 | 2015 | |
| We're calling in the loan on your current life. | Mevcut hayatındaki kirayı tahsil ediyoruz. | Brand New U-1 | 2015 | |
| You can move on. Do the whole thing again, but do it right. | Devam edebilirsin. Her şeyi yeniden yap, ama doğru yap. | Brand New U-1 | 2015 | |
| This time you're gonna have to eliminate the life donor yourself. | Bu sefer hayat donörünün kendini elemen gerek. | Brand New U-1 | 2015 | |
| I'm not gonna kill anyone, all right? | Kimseyi öldürmeyeceğim, tamam mı? | Brand New U-1 | 2015 | |
| What? There'll be a body. | Ne? Bir ceset olacak. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Your options are not what they were. | Seçeneklerin eskisi gibi değil. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Dump him in a reservoir, shove him in a freezer. | Onu bir su deposuna at, dondurucuya at. | Brand New U-1 | 2015 | |
| You're not the first person to have these problems, you know? | Bu sorunları olan ilk insan sen değilsin. | Brand New U-1 | 2015 | |
| People cope. | İnsanlar çare bulur. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Yeah, people cope, we just do the best we can. | Evet, insanlar çare bulur. Biz elimizden geleni yapıyoruz. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Let me out of the car! Get the fuck down! | Bırakın beni! Otur lan! | Brand New U-1 | 2015 | |
| Hey, hey, hey! At me! At me! | Bana bak, bana bak! | Brand New U-1 | 2015 | |
| It's time to step up to the line. | Çizgiyi geçme vakti. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Prove that all that help you've been getting is worth it. | Aldığın yardımların boşa gitmediğini kanıtla. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Slater, please don't let them take me. | Slater, lütfen beni almalarına izin verme. | Brand New U-1 | 2015 | |
| You're not gonna do that. | Bunu yapmayacaksın. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Get out of the fucking car. | İn şu lanet arabadan. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Get out the fucking car now! | İn şu lanet arabadan hemen! | Brand New U-1 | 2015 | |
| Get out the car. | İn şu arabadan. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Hello, you are speaking to Janet. | Alo, Janet ile konuşuyorsunuz. | Brand New U-1 | 2015 | |
| I need to ask you some security questions. | Birkaç tane güvenlik sorusu sormam gerek. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Please answer "yes" or "no". | Lütfen evet ya da hayır diye cevap verin. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Someone has it in for me. | Biri bana diş biledi. Evet. | Brand New U-1 | 2015 | |
| I've not lived the right kind of life. | Doğru hayatı yaşamadım. | Brand New U-1 | 2015 | |
| I wake up fresh and rested most mornings. | Çoğu sabah taze ve dinlenmiş olarak uyanıyorum. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Me. I'm liked by most people who know me. | Ben. Tanıdığım insanların çoğu benden hoşlanıyor. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Hello, Slater. | Merhaba, Slater. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Listen, there's been a mistake, okay? A fucking mistake. | Dinle, bir hata oldu, tamam mı? Lanet bir hata. | Brand New U-1 | 2015 | |
| You must sort out the user problems, whatever they might be, | Sorunların her neyse, şu andaki seviyede kullanıcı sorunlarını... | Brand New U-1 | 2015 | |
| at your current level, and within that level alone. | ...çözmelisin, ve bu seviyede tek başınasın. | Brand New U-1 | 2015 | |
| You need to fix this! | Bunu düzeltmeniz gerek! | Brand New U-1 | 2015 | |
| I want to repeat that. You must sort out | Bunu tekrar etmek istiyorum. Sorunların her neyse, şu andaki... | Brand New U-1 | 2015 | |
| the user problems, whatever they might be, | ...seviyede kullanıcı sorunlarını çözmelisin... | Brand New U-1 | 2015 | |
| at your current level, and within that level alone. | ...ve bu seviyede tek başınasın. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Backwards flow in the system could cause errors. | Sistemde geri gelme, hatalara sebep olabilir. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Backwards flow? What the fuck are you... What errors are you... | Geri gelme mi? Sen neden... Ne hatasından... | Brand New U-1 | 2015 | |
| What the fuck are you talking about? | Neden bahsediyorsun lan sen? | Brand New U-1 | 2015 | |
| Abuse or profanity will result in your call being terminated, Slater. | Suiistimal veya küfür, çağrının sonlandırılmasıyla sonuçlanır, Slater. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Okay, I want to talk to your boss. | Tamam, patronunla konuşmak istiyorum. | Brand New U-1 | 2015 | |
| I want to talk to your fucking boss, I wanna make my point | Siktiğim patronunla konuşmak, amacımı dile getirmek... | Brand New U-1 | 2015 | |
| and I want to be heard! ...calling, sir. | ...ve dinlenmek istiyorum! ...aranıyor, efendim. | Brand New U-1 | 2015 | |
| What the fuck is your name? Tell me your name. | Senin adın ne lan? Adını söyle bana. | Brand New U-1 | 2015 | |
| My name's Janet. You can call back and ask for me any time. | Benim adım Janet. Beni her an arayabilirsiniz. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Okay, Janet. | Tamam, Janet. Evet, Slater? | Brand New U-1 | 2015 | |
| What's your family name, Janet? | Soyadın ne, Janet? | Brand New U-1 | 2015 | |
| My family name is Phone 068. | Soyadım, Telefon 068. | Brand New U-1 | 2015 | |
| 068? What the fuck is that supposed to mean? | 068 mi? Bu da ne demek lan? | Brand New U-1 | 2015 | |
| Unfortunately, this call will be terminated due to user profanity. | Ne yazık ki bu konuşma, kullanıcı küfründen dolayı sonlandırılacaktır. | Brand New U-1 | 2015 | |
| This is the Janet phone, so you see... | Ben Janet telefon, gördüğün gibi... | Brand New U-1 | 2015 | |
| ...you will always be able to contact me when you need support. | ...ne zaman desteğe ihtiyacın olursa beni arayabileceksin. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Okay. Fuck you! Goodbye, Slater. | Tamam. Amına koyayım senin! Güle güle, Slater. | Brand New U-1 | 2015 | |
| You need to make a life space adjustment. | Bir hayat alanı ayarlaması yapman gerek. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Now, Slater, are you listening? | Hemen Slater, beni dinliyor musun? | Brand New U-1 | 2015 | |
| There's a car waiting on level two. | İkinci katta bekleyen bir araba var. | Brand New U-1 | 2015 | |
| There's a car waiting on level two. You need to go. | İkinci katta bekleyen bir araba var. Gitmen gerek. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Brand New U. Brand New U. | Yepyeni Sen. Yepyeni Sen. | Brand New U-1 | 2015 | |
| Congratulations on your new life space. | Yeni hayat alanına geçtiğiniz için tebrikler. | Brand New U-1 | 2015 | |
| The boarding pass is in your glove compartment, | Biniş kartınız, yeni hayat alanınızda ihtiyacınız olacak her şey ile... | Brand New U-1 | 2015 | |
