Search
English Turkish Sentence Translations Page 182060
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| MY MISTRESS? | Metresim mi? | Wonderful World-3 | 2009 | |
| THERE IS NO TIME FOR ANYTHING ELSE. | Bir şeyler yaşayabilmek için zaman kalmadı. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| I HAVE TWO WEEKS LEFT ON MY VISA. | İki haftalık vizem kaldı. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| TO STAY HERE, I WOULD NEED GREEN CARD. | Burada kalabilmem için yeşil kart gerekiyor. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| BUT YOU WE DO NOT KNOW EACH OTHER ENOUGH. | Ama... Birbirimizi yeterince tanımıyoruz. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| IT IS IMPOSSIBLE. | Bu imkânsız. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| WE ARE LIKE DIFFERENT SPECIES. | Biz de tıpkı farklı türler gibiyiz. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| WE ARE LIKE LION AND HIPPO TRYING TO MATE. | Arkadaş olmaya çalışan kedi ve fare gibiyiz. Arkadaş olmaya çalışan aslan ve suaygırı gibiyiz. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| WHICH ONE IS THE HIPPO? | Hangimiz kedi? Hangimiz suaygırı? | Wonderful World-3 | 2009 | |
| DO I LOOK LIKE A HIPPO? | Kediymiş gibi mi görünüyorum? Suaygırı gibi mi görünüyorum? | Wonderful World-3 | 2009 | |
| SO YOU DON'T THINK THERE'S ANY HOPE FOR US AT ALL? | Yani ikimiz adına hiç mi şans yok? | Wonderful World-3 | 2009 | |
| I SEE SOMETHING I LIKE AND I MUST HAVE IT. | Hoşuma giden bir şey görürsem elde etmem gerekir. Hoşlandığım bir şey görüyorum ve sahip olmalıyım. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| THERE'S NOTHING BAD ABOUT YOU. | Kötü olabileceğin bir şey yok. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| WHAT PART DON'T I KNOW? | Hangi bölümü bilmiyorum? | Wonderful World-3 | 2009 | |
| RIGHT HERE... | Tam şurası... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| I KNOW IT A LITTLE. | Orayı biraz biliyorum. Orasından biraz bilgim var. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| GET TO KNOW IT BETTER. | Daha yakından bil. Daha fazlasını öğren. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| HOW COME YOU QUIT SINGING FOR CHILDREN, BEN? | Çocuk şarkıcılığını neden bıraktın, Ben? | Wonderful World-3 | 2009 | |
| THE RECORD COMPANY SAID | Plak şirketi... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| THAT THEY'D PRODUCE AN ACOUSTIC SOLO ALBUM | ...ulusal çocuk turnuvasına gidersem... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| IF I WENT ON A NATIONAL CHILDREN'S TOUR. | ...bir akustik solo albüm yapacaklarını söylemişlerdi. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| AND THE RECORD COMPANY WENT BACK ON ITS WORD? | Peki plak şirketi sözünü yerine getirdi mi? | Wonderful World-3 | 2009 | |
| NO, THEY PRODUCED IT, BUT THEY DUMPED IT. | Albümü çıkardılar ama gerisingeri çöpe attılar. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| THEY DIDN'T PROMOTE IT. | Tanıtımını yapmadılar. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| THEY DIDN'T ADVERTISE. | Reklamını yapmadılar. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| THEY SAID IT WASN'T ACCESSIBLE. | Tutacak bir albüm değil dediler. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| YEAH. BOTTOM LINE. | Evet. Sonuçta. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| YOU HAVE C.D.? | CD'si var mı? | Wonderful World-3 | 2009 | |
| THE ONE THE RECORD COMPANY DID NOT WANT TO PROMOTE? | Dağıtmadığı bir tane yok mu? Tanıtmadığı bir tanesi yok mu? | Wonderful World-3 | 2009 | |
| I WOULD LIKE TO HEAR IT. | Seve seve isterim. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| YOU'RE PROBABLY ONE OF 10 PEOPLE WHO'S HEARD THIS. | Muhtemelen bunu dinleyen on kişiden birisindir. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| IT IS MAYBE TOO QUIET FOR THE WORLD. | Belki de dünya için fazla hareketsiz. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| Bailiff: ALL RISE. | Herkes ayağa kalksın. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| YOU GUYS MULTIPLY LIKE AMOEBAS. | Karınca gibi çoğalmışsınız. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| HOW COULD THE TOW TRUCK DRIVER KNOW | Araba çekici şoför nereden bilsin Bay Singer'in... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| THAT TOWING MR. SINGER'S CAR WOULD LEAD TO MR. NIDIA'S | ...arabasıyla Bay Nidia'yı... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| MR. N'DIYAE GOING INTO A DIABETIC COMA? | ...Bay N'diyae'yi komadan yetiştirmesi gerektiğini? | Wonderful World-3 | 2009 | |
| I MEAN, IS HE A DOCTOR? | Yani, bir doktor mu ki o? | Wonderful World-3 | 2009 | |
| IS HE A TRAINED NURSE? | Eğitimli hasta bakıcı mı? | Wonderful World-3 | 2009 | |
| THE FACT IS, BEN SINGER WAS PARKED ILLEGALLY | Gerçek şu ki, Ben Singer yasadışı park etmiş... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| AND THE TOW TRUCK DRIVER SIMPLY DID HIS JOB. | ...ve çekici şoförü de işini yapmıştır. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| YOUR HONOR, THIS IS A NO BRAINER. | Sayın yargıç, düşünmeye gerek olmayan bir durum. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| I KNOW I'M JUST A A JOKE TO YOU, | Size... Size şaka gibi geldiğimi biliyorum... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| AND YOU ONLY DECIDED TO HEAR MY CASE BECAUSE YOU WERE AMUSED. | ...ve davama bakmaya karar verdiniz çünkü eğlendiniz. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| SOME CRACKPOT ACTING AS HIS OWN ATTORNEY | Bazı tipler görev ahlâkına aykırılık iddiasıyla... Bazı tipler devlette ayrımcılık iddiasıyla... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| ACCUSING THE CITY OF DEPRAVED INDIFFERENCE. | ...avukatının ağzıyla hareket ediyor. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| IT'S THE ROOM WITH VAN GOGH'S "IRISES." | "Van Gogh'un İrisleri" nin olduğu odadır. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| WHY? BECAUSE SOMEONE BOUGHT THE PAINTING FOR $54 MILLION. | Neden mi? Çünkü biri resmi 54 milyon dolara satın aldı. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| THERE'S A REVERENTIAL SILENCE IN THE IRIS ROOM. | İris odasında saygıdeğer bir huzur vardır. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| MIGHT AS WELL BE LOOKING AT A FRAMED PILE OF CASH. | ...resme sadece parasal değeriyle bakıyor olabilirler. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| NEWSPAPERS PUBLISH MOVIE GROSSES. | Gazetelerde film afişleri yer alıyor. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| IF A MOVIE EARNS OVER $100 MILLION, | Eğer bir film 100 milyonun üzerinde kazanmışsa... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| WE ASSUME IT MUST BE GOOD. | ...demek ki iyi filmmiş deriz. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| IF A PAINTING OR A C.D. DOESN'T SELL, THROW IT OUT. | Bir resim veya CD satılmazsa çöpe atıyoruz. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| AS IT WINDS INTO THE VALLEY FROM THE HILLS, | ...tepeden vadiye esen rüzgâr gibi,... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| AND EVERY YEAR FOUR OR FIVE MOTORISTS ARE KILLED ON THIS SPOT. | ...ve her yıl dört ya da beş sürücü bu noktada öldürülüyor. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| THE CITY CONDUCTED A COST AND EFFECT STUDY, | Devlet Harca ve Sonuçlandır adlı çalışma yaptı... Devlet Harca ve Sonuçlandır çalışması yaptı... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| AND THE STUDY CONCLUDED THAT THE COST IN TERMS OF HUMAN LIFE | ...ama otobanın tadilatı hayatî şartların maliyetine... ...ve insan hayatına dayanarak yapılan bu çalışma... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| WAS NOT EQUAL TO THE COST OF REBUILDING THE HIGHWAY. | ...eşit olmadığı yönünde sonuçlandı. ...yolun yeniden yapılmasıyla eşitlenmeyeceği sonucuna vardı. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| AND SO THIS DEADLY SPOT ON THE HIGHWAY REMAINS, | Nitekim yoldaki ölüm noktası tamamlanamadı... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| AND IN FIVE YEARS 20 MORE PEOPLE WILL DIE. | ...ve beş yıl içinde 20 kişi daha hayatını kaybedecek. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| WELL, IF THIS ISN'T DEPRAVED INDIFFERENCE, | Şayet bu görev ahlâkına aykırılık değilse... Şayet bu ahlâk dışı ayrım değilse... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| I DON'T KNOW WHAT IS. | ...kim bilir nedir artık. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| HE WORKED AS A GUARD AT AN OUTLET STORE IN CARSON. | Carson'da bir mağazada güvenlikçi olarak çalıştı. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| HE'S A GREAT CHESS PLAYER. HE'S MY FRIEND... | Muhteşem satranç oyuncusudur. Arkadaşımdır... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| WELL, WHAT KIND OF A WORLD DO WE LIVE IN THAT HIS LIFE | Ne tür bir dünyada yaşıyoruz,... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| IS WORTH LESS THAN THIS NOBODY'S ABILITY TO GET QUICKLY | ...bu değersiz adam çabucak park yeri bulabilsin diye mi,... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| INTO A PARKING SPACE | ...yoksa araba çekicisi cebini doldursun diye mi,... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| CAN HAVE A BEACH HOUSE IN MIAMI? | ...Miami'de birer yazlık alabilsin diye mi? | Wonderful World-3 | 2009 | |
| IS THAT REALLY THE KIND OF WORLD WE WANT TO LIVE IN? | Yaşamak istediğimiz dünya gerçekten böyle mi? | Wonderful World-3 | 2009 | |
| MY SYMPATHY IS WITH MR. N'DIYAE | Gönlüm Bay N'Diyae'den yana... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| AND I WISH HIM A SPEEDY RECOVERY. | ...ve ona sağlık diliyorum. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| A TOW TRUCK DRIVER IS NOT | Bir çekici şoförü... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| A TRAINED MEDICAL DIAGNOSTICIAN | ...tıp eğitimi görmüş uzman değildir... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| AND SHOULD NOT BE EXPECTED TO BEHAVE LIKE ONE. | ...ve öyleymiş gibi davranmasını isteyemeyiz. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| BOTTOM LINE | Sonuçta;... Sonuçta... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| YOU WERE PARKED IN THE WRONG PLACE AT THE WRONG TIME. | ...yanlış zamanda yanlış yere park ettiniz. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| I RULE IN FAVOR OF THE DEFENSE. | Karar savunma lehine verilmiştir. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| I HOPE THE WESTERN WORLD SURVIVES. | Umarım batı dünyasında bunlar olmaz. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| CAN'T WE JUST AGREE TO DISAGREE? | Aykırı görüşü kabul edemez miyiz? | Wonderful World-3 | 2009 | |
| Khadi: I THINK WE MADE A CONNECTION, YES. | Sanırım aramızda bir şeyler var, evet. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| Ibou: DO YOU THINK HE WILL MARRY YOU? | Seninle evleneceğini düşünüyor musun? | Wonderful World-3 | 2009 | |
| YES, I THINK HE WILL MARRY ME. | Evet, galiba evlenecek. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| YOU GET GREEN CARD, THERE IS MORE OPPORTUNITY FOR YOU. | Yeşil kartın olursa, karşına daha çok fırsat çıkar. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| THAT IS ALL GOOD, KHADI. | Hepsi güzeldir, Khadi. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| ARE YOU FEELING OKAY? HMM? | İyi hissediyor musun? | Wonderful World-3 | 2009 | |
| OKAY, SIR, WE'RE GONNA GET YOU UP IN THE WHEELCHAIR NOW. | Şimdi sizi tekerlekli sandalyeye geçireceğiz. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| DID YOU REALLY THINK THAT YOU'D GET AWAY WITH IT? | Bu şekilde yırtabileceğini mi sandın? Böyle yaparak kurtulabileceğini mi sandın? | Wonderful World-3 | 2009 | |
| WHAT ARE YOU TALKING ABOUT, BEN? | Neden bahsediyorsun, Ben? | Wonderful World-3 | 2009 | |
| DID YOU REALLY THINK THAT I WAS GONNA WALK DOWN THE AISLE WITH YOU | Hazır elin de cebimdeyken seninle nikah masasına mı... Hazır elin de cebimdeyken koridorda seninle... | Wonderful World-3 | 2009 | |
| WHILE YOU WERE PICKING MY FUCKING POCKET? | ...oturacağımı sanıyordun? ...beraber mi yürüyeceğimi sandın? | Wonderful World-3 | 2009 | |
| THE WHOLE TIME, YOU'RE NOTHING BUT A CON ARTIST. | Onca zaman, sahte rol kesmek haricinde bir hiçmişsin. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| I I DO NOT KNOW WHY YOU ARE SAYING THESE THINGS. | Bunları söylemenin sebebini hiç anlamıyorum. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| DON'T GIVE ME THAT INNOCENCE CRAP. | Bana masum ayağı yapma. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| THE WHOLE TIME YOU'VE BEEN PLAYING ME. | Baştan beri benimle oynadın. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| YOU'VE BEEN PROSTITUTING YOURSELF FOR AN AMERICAN CITIZENSHIP. | Sırf Amerikan vatandaşlığı için kendini sattın. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| IT'S THE LAST TIME WE TOUCH. | Birbirimize olan son temastı. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| IT'S GOOD TO SEE YOU BACK IN THE LAND OF THE LIVING. | Yaşanası ülkede seni tekrar görmek güzel. | Wonderful World-3 | 2009 | |
| EH, MAYBE I GO BACK INTO COMA, EH? | Eh, belki tekrar komaya girerim, ha? | Wonderful World-3 | 2009 | |
| KHADI WENT BACK TO DAKAR. | Khadi Dakar'a geri döndü. | Wonderful World-3 | 2009 |