Search
English Turkish Sentence Translations Page 269
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Goodbye. Go organize. | Görüşürüz. Git, organize et. Görüşürüz. Git, organize et. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, I said you have to wait | Hayır. Kapıyı açıp içerisinin güvenli olduğunu... Hayır. Kapıyı açıp içerisinin güvenli olduğunu... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
until I open the door and check out if it's safe. | ...gördükten sonra gidebilirsin dedim. ...gördükten sonra gidebilirsin dedim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's my day off. You're the one with the job. | Bugün benim boş günüm. İşi olan sensin. Bugün benim boş günüm. İşi olan sensin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And you're the one who freaked me out so much | Ve sen de yabancı birinin dairesine gitmemin Ve sen de yabancı birinin dairesine gitmemin | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
about going into a stranger's apartment. | korkutucu olduğuna ikna edensin. korkutucu olduğuna ikna edensin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What did I say that was so bad? | Bu kadar kötü olan ne söyledim ki? Bu kadar kötü olan ne söyledim ki? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You told me he'd cut off my face | Benim yüzümü kesip parti... Benim yüzümü kesip parti... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and wear it as a party hat. | şapkası niyetine giyeceğini söyledin. şapkası niyetine giyeceğini söyledin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I said... "probably." | "Muhtemelen" demiştim. "Muhtemelen" demiştim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Probably cut off your face. | Muhtemelen yüzünü keser. Muhtemelen yüzünü keser. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Nothing bad is gonna happen to you, okay? | Başına kötü bir şey gelmeyecek tamam mı? Başına kötü bir şey gelmeyecek tamam mı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's a safe enough looking building, right? | "Yeteri kadar güvenli" görünen bir bina değil mi? "Yeteri kadar güvenli" görünen bir bina değil mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Look, they have those hallway trash chutes. | Bak, koridorda çöp kanalı var. Bak, koridorda çöp kanalı var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's probably how he'll get rid of your faceless body! | Yüzü olmayan bedeninden muhtemelen böyle kurtulacak! Yüzü olmayan bedeninden muhtemelen böyle kurtulacak! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You're right. I'm fine. Go. | Haklısın. İyiyim ben. Sen git. Haklısın. İyiyim ben. Sen git. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Caroline's second job. So proud. | Caroline'ın ikinci işi. Gurur duyuyorum. Caroline'ın ikinci işi. Gurur duyuyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Call me if you freak out or anything. | Korkarsan falan ara beni. Korkarsan falan ara beni. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
How am I gonna call you without a face? | Yüzüm yokken seni nasıl arayacağım ki? Yüzüm yokken seni nasıl arayacağım ki? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm fine. I'm not gonna call you. | İyiyim. Seni aramayacağım. İyiyim. Seni aramayacağım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hello, it's caroline, the professional organizer. | Merhaba, ben Caroline, profesyonel organizatör. Merhaba, ben Caroline, profesyonel organizatör. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hello? Someone called for an organizer? | Merhaba? Birisi organizatör aradı mı? Merhaba? Birisi organizatör aradı mı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hello? | Hello? Hello? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, no. Oh, hell no. | Oh, hayır. Hayatta olmaz. Oh, hayır. Hayatta olmaz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, come back! | Max, geri gel! Max, geri gel! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hurry up. This is so exciting! | Çabuk ol. Bu çok heyecanlı! Çabuk ol. Bu çok heyecanlı! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What are you talking about? | Neden bahsediyorsun? Neden bahsediyorsun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm not going back in there. | Oraya geri dönmeyeceğim. Oraya geri dönmeyeceğim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
He's a hoarder. A hoarder. | Adam istifçi. İstifçi. Adam istifçi. İstifçi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's a bad reality show. | Bu çok kötü bir reality show. Bu çok kötü bir reality show. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hey, that is a great reality show. | Hey bu muhteşem bir reality show. Hey bu muhteşem bir reality show. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
but it's not good reality reality. | Fakat güzel bir reality gerçeği değil. Fakat güzel bir reality gerçeği değil. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
The only thing I love more than hoarders | İstifçilerden daha çok sevdiğim tek şey, İstifçilerden daha çok sevdiğim tek şey, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
are people who are too fat to fit through doors. | kapıdan geçemeyen şişman insanlardır. kapıdan geçemeyen şişman insanlardır. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Tell me the hoarder has to grease his sides | Bir istifçinin kapıdan geçebilmesi için Bir istifçinin kapıdan geçebilmesi için | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
to get through the door. | kapının iki tarafını da yağlaması gerektiğini söyle. kapının iki tarafını da yağlaması gerektiğini söyle. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Are you kidding me? | Dalgamı geçiyorsun? Dalgamı geçiyorsun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
They should charge admission for this. | Bunun için giriş ücreti almaları gerek. Bunun için giriş ücreti almaları gerek. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's hoarders 3d The experience. | Bu üç boyutlu istifçi tecrübesi. Bu üç boyutlu istifçi tecrübesi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's like going to an imax. | İmax'e gitmek gibi bir şey. İmax'e gitmek gibi bir şey. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's my max! | Bu benim Max'im! Bu benim Max'im! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Save yourself. Go on without me. | Kurtar kendini. Bensiz git. Kurtar kendini. Bensiz git. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What is that pile over there? | Oradaki yığın ne öyle? Oradaki yığın ne öyle? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's hard to tell what is what. | Neyin ne olduğunu söylemek zor. Neyin ne olduğunu söylemek zor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's either a An old shag carpet | Ya tüylü halı ya da ölü kukla yığını. Ya tüylü halı ya da ölü kukla yığını. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No way. Let's get out of here. | Olamaz. Hadi gidelim buradan. Olamaz. Hadi gidelim buradan. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We still have our faces. Why would we leave? | Hala yüzlerimiz duruyor. Neden gidelim ki? Hala yüzlerimiz duruyor. Neden gidelim ki? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And besides, you need this money. | Ve ayrıca bu paraya ihtiyacın var. Ve ayrıca bu paraya ihtiyacın var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Look around. | Etrafına bak. Etrafına bak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
There might be stuff here they don't want | Onların istemeyip, bizim e Bay'de satabileceğimiz bir şey olabilir. Onların istemeyip, bizim e Bay'de satabileceğimiz bir şey olabilir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Look. You know someone's gonna want a fish tank | İşte aradığımız. Kendi işiyle uğraşan, akıllı birine benziyor. Bak. Oyuncak bebek kafalarıyla dolu akvaryum İşte aradığımız. Kendi işiyle uğraşan, akıllı birine benziyor. Bak. Oyuncak bebek kafalarıyla dolu akvaryum | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
full of doll heads. | isteyen birini tanıyor musun? isteyen birini tanıyor musun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yeah, someone with a fish tank full of doll bodies. | Evet, bir akvaryum dolusu oyuncak bebek bedeni olan biri. Evet, bir akvaryum dolusu oyuncak bebek bedeni olan biri. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Last year I owned a yacht named the caroliner, | Geçen sene adı Caroliner olan bir yatım vardı, Geçen sene adı Caroliner olan bir yatım vardı, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and now I'm considering selling doll heads on ebay. | ve şimdi e Bay'de oyuncak kafası satmayı düşünüyorum. ve şimdi e Bay'de oyuncak kafası satmayı düşünüyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'll be organizing that thought in a file in my head | Bu düşünceyi kafamda "asla açma"... Bu düşünceyi kafamda "asla açma"... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
labeled "don't open ever." | klasörüne koydum. klasörüne koydum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
There's a heavy clown presence in this room. | Bu odada ağır bir palyaço varlığı var. Bu odada ağır bir palyaço varlığı var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's unsettling, and I'm obsessed with it. | Selam Max! Selam Toby. Bu çok rahatsız edici ve ben de buna takıntılıyım. Selam Max! Selam Toby. Bu çok rahatsız edici ve ben de buna takıntılıyım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I want both more and less of the clowns. | Hem daha çok hem de daha az palyaço istiyorum. Hem daha çok hem de daha az palyaço istiyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Um, hello? Anyone here? | Merhaba? Kimse var mı? Merhaba? Kimse var mı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, hey, i'm over here. | Merhaba. Bu taraftayım. Merhaba. Bu taraftayım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm sorry. Where? | Özür dilerim. Neredesiniz? Özür dilerim. Neredesiniz? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
By the papers. | Kağıtların orada. Kağıtların orada. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Which papers? | Hangi kağıtlar? Hangi kağıtlar? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
The papers near the papers. | Kağıtların yanındaki kağıtlar. Kağıtların yanındaki kağıtlar. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, my god. I love this! | Aman Allah'ım. Sevdim bunu! Aman Allah'ım. Sevdim bunu! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Um, hi. Caroline? We spoke yesterday. | Merhaba. Ben Caroline? Dün konuşmuştuk. Merhaba. Ben Caroline? Dün konuşmuştuk. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
There's a lot more to organize here | Burada sizin telefonda... Burada sizin telefonda... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
than you led me to believe on the phone, | ima ettiğinizden daha fazla düzenlenecek eşya var, ima ettiğinizden daha fazla düzenlenecek eşya var, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
so we're gonna have to renegotiate our price. | o yüzden fiyatımızı tekrar konuşmamız lazım. o yüzden fiyatımızı tekrar konuşmamız lazım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Not that bad? | O kadar kötü değil mi? O kadar kötü değil mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I was hired to organized some papers, | Bazı kağıtları düzenlemem için tutuldum, Bazı kağıtları düzenlemem için tutuldum, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
not clean up katrina. | Katrina'yı temizlemek için değil. Katrina'yı temizlemek için değil. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What's he look like? | Nasıl biri? Nasıl biri? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Please tell me he needs to be buried in a piano box. | Piyano kutusuna gömülen biri olduğunu söyle. Piyano kutusuna gömülen biri olduğunu söyle. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I don't know. I can't see him through the truck. | Bilmiyorum. Kamyonun içinden göremiyorum onu. Bilmiyorum. Kamyonun içinden göremiyorum onu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's an rv, and it's a collectible. | Rv kamyonu ve de koleksiyon parçası. Rv kamyonu ve de koleksiyon parçası. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's where I keep my raisins. | Kuru üzümlerimi orada saklıyorum. Kuru üzümlerimi orada saklıyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So how much more, then? | Daha fazla istiyorsunuz o zaman? Daha fazla istiyorsunuz o zaman? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Um, a hundred a day. For both of us. | Günde yüz lira. İkimiz için de. Günde yüz lira. İkimiz için de. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And we get to keep the horse head made out of soda cans. | Ve bu kola kutusundan yapılan at kafasını da istiyoruz. Ve bu kola kutusundan yapılan at kafasını da istiyoruz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Why would we want that? | Neden onu isteyelim ki? Neden onu isteyelim ki? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We don't. It's for chestnut. | İstemiyoruz. Chestnut için. İstemiyoruz. Chestnut için. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Every horse wants a friend made out of cans. | Her at, tenekeden bir arkadaş ister. Her at, tenekeden bir arkadaş ister. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You got a deal. | Tamamdır. Tamamdır. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Okay. We'll get to work then. | Tamam. İşe başlayalım öyleyse. Tamam. İşe başlayalım öyleyse. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Okay. Let's not get overwhelmed. | Pekala. Fazla abartmayalım. Pekala. Fazla abartmayalım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We'll take it one step at a time. | Adım adım halledelim. Adım adım halledelim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Let's start small. | Ufak şeylerle başlayalım. Ufak şeylerle başlayalım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Happy birthday to me. | Mutlu yıllar bana. Mutlu yıllar bana. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Whoo, max. Well, look at you. | Şuna bak. Şuna bak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Starting the night at the end of the night. | Gecenin sonunda geceye başlıyor. Gecenin sonunda geceye başlıyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This is the first time I've seen you | Bu seni hapishane... Bu seni hapishane... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
out of the prison uniform. | üniforması giymezken ilk kez görüşüm. üniforması giymezken ilk kez görüşüm. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You look beautiful. | Güzel gözüküyorsun. Güzel gözüküyorsun. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, earl, let's get married. | Earl, hadi evlenelim. Earl, hadi evlenelim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What are you staring at? It's just clothes. | Neye bakıyorsunuz? Bunlar sadece kıyafet. Neye bakıyorsunuz? Bunlar sadece kıyafet. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, you look like a lady. | Max hanımefendi gibi gözüküyorsun. Max hanımefendi gibi gözüküyorsun. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Tonight when I dream of having sex with you, | Bu gece seninle seks yapmayı düşlüyorum, Bu gece seninle seks yapmayı düşlüyorum, | 2 Broke Girls-1 | 2011 |