Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1739
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Froggy? | Froggy? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| "Jack Sprat could eat no fat his wife could eat no lean..." | Jack Sprat yese de şişmanlamaz, karısı yer ve zayıflayamaz. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| No! No! Froggy! | Hayır, hayır, Froggy! | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I'll be right back. | Hemen döneceğim. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| What's happening? I don't know. | Neler oluyor? Bilmiyorum. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Where's Froggy? Froggy! | Froggy nerede? Froggy! | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I'm so sorry, children. | Çocuklar, çok üzgünüm. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| We're not going to be able to continue with our show. | Gösterimize devam edemeyeceğiz. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Why? Why? | Neden? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Someone's taken Froggy Doo. | Biri Froggy Doo'yu çalmış. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| What? Froggy? Elliott, Elliott, Froggy, do something! | Ne? Froggy! Elliott, Elliott, Froggy, bir şey yap! | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| It's okay. It's okay. | Tamam, bir şey yok. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| It'll be all right. | Her şey düzelecek. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Froggy. | Froggy. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Anyone with information concerning the whereabouts | Çalınan Froggy Doo kuklasının nerede olduğu konusunda bilgisi olanlar... | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Check every bush. | Bütün çalıları kontrol edin. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Froggy Doo is green, so he's going to blend in real well. | Froggy Doo yeşil renkte bu yüzden gözden kaçabilir. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| We've closed off all bridge access in and out of town. | Kasabaya tüm giriş ve çıkış yollarını kapattık. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| What's with the roadblock? What's going on? | Bu barikat neden? Neler oluyor? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| All because of a puppet? | Hepsi bir kukla için mi? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Anyone with information concerning Froggy Doo, | Froggy Doo konusunda bilgisi olanlar... | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| please contact your local police station. | ...lütfen karakola haber versinler. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Calm down! Everybody, just calm down. | Sakin olun! Herkes sakin olsun. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Sheriff, we want results. Things like this aren't supposed to happen in our town. | Şerif, olayın çözülmesini istiyoruz. Kasabamızda böyle şeyler olmazdı. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Darn it, Clovie, we ain't equipped to handle something this big. | Kahretsin Clovie, böyle bir olayla başa çıkacak donanımımız yok. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Sheriff! Sheriff! | Şerif! Şerif! | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Rocky! Binky & Buster are on. Why don't you give them a try? | Rocky! Binky & Buster başladı. Neden gelip seyretmiyorsun? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I hate Binky & Buster! | Binky & Buster'dan nefret ediyorum! | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I want Froggy Doo! | Froggy Doo'yu istiyorum! | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Elliott, why don't you take your brother on a bike ride? | Elliott, neden kardeşini bisikletle gezdirmiyorsun? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Great idea, Mom. | Harika fikir anne. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Superstar Froggy Doo was stolen during a live appearance | Süperstar Froggy Doo dün öğleden sonra... | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| here in Peaks View yesterday afternoon. | ...Peaks View'deki canlı gösteri sırasında çalındı. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Police have no suspects. | Polis bir şüpheli bulamadı. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| In a prepared statement, | Rakipleri Binky & Buster verdikleri demeçte... | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Jeez. They act like it's the Lindbergh baby. | Tanrım. Sanki çocuk kaçırılmış gibi davranıyorlar. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| The Hardy Boys. I'm a Trixie Belden fan, myself. | "Sıkı Çocuklar" Ben de Trixie Belden hayranıyım. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Okay. Well, nice talking to you. | Peki, seninle konuşmak güzeldi. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Hey, Elliott. I bet you can find him. | Hey, Elliott. Eminim sen onu bulabilirsin. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Find who? Froggy Doo. | Kimi? Froggy Doo. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| It's just a stupid puppet. You're a stupid puppet. | Sadece aptal bir kukla. Aptal kukla sensin. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Shut up, tard o. You're a tard o. | Kapa çeneni uyuşuk. Uyuşuk sensin. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| And I've just been informed the reward is now up to $700, | Aldığım bilgiye göre, eyaletin dört bir yanından gelen... | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| with new donations coming in from all across the state. | ...bağışlar sayesinde ödül 700 dolara çıkmış. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| $700. | 700 dolar. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| This report is coming to you from KULR Channel 8 | Peaks View, Montana'dan... | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Come on, Kurt. You know what this town would do to me | Haydi ama Kurt. Mutlu Herb saatini dolduramazsam... | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| if I messed with Happy Herb's time slot. | ...bu kasaba bana neler yapar biliyorsun. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Mr. Bublin. And what do you want? | Bay Bublin. Ne istiyorsun? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| We're here to see Happy Herb. He's not here. | Mutlu Herb ile görüşmeye geldik. Burada değil. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| See, I told you he lived in the pumpkin patch. | Sana onun bir balkabağı tarlasında yaşadığını söylemiştim. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| No, Herb lives in a house like everyone else. | Hayır, Herb de herkes gibi bir evde yaşıyor. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| But he wants to be left alone. | Ama yalnız kalmak istiyor. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I'm sorry, who are you two again? My brother's a detective. | Pardon ama siz kimdiniz? Abim dedektiftir. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Sir, I'm compiling a list of suspects, and if I could only talk to Happy Herb, | Efendim, şüpheli listesi yapıyorum ve Mutlu Herb ile konuşabilirsem... | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I might be able to solve the Froggy Doo mystery. | ...Froggy Doo olayını çözebilirim. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Well, he won't go back on the air until someone does. | Biri bunu çözene kadar ortaya çıkmayacak. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| But I think you kids should leave this to the professionals. The police are on it. | Ama bu işi profesyonellere bırakmalısınız. Polisler bunu araştırıyor. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Now why don't you go home and enjoy your summer vacation? | Şimdi eve gidip yaz tatilinin tadını çıkarın. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Now if you'll excuse me, I've got some soap to sell. | Müsaadenizle bir programla ilgilenmem gerekiyor. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Come on, let's go. | Haydi gidelim. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Stick and jab. Stick and jab. Stick and jab. Stick and jab. | Vur, kendini koru. Vur, kendini koru. Vur, kendini koru. Vur, kendini koru. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Right hook, left hook, combination. | Sağ kroşe, sol kroşe, kombinasyon. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| You hit hard, Dad, I bet you can beat up anybody. | Çok sert vuruyorsun baba, eminim herkesi yenebilirsin. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Anybody but Liston. He hits harder than any man alive. | Liston hariç herkesi. O herkesten sert vuruyor. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| That's what makes him so tough. | Bu da onu çok güçlü yapıyor. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Hey there, champ. What do you say you and me go a few rounds, huh? | Selam şampiyon. Birkaç rounda ne dersin? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Go get him, Son. Come on. Come on, get him. You can do it. | Haydi hakla onu oğlum haydi, bunu yapabilirsin. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| No, I miss Froggy Doo. | Hayır, Froggy Doo'yu özledim. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| How about you, Einstein? What do you say? | Ya sen Einstein? Sen ne dersin? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I've got better things to do. | Yapacak daha iyi işlerim var. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Hey, I thought I taught you to respect your elders. | Sana büyüklerine saygılı olmayı öğrettiğimi sanıyordum. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Yeah, that's right. If I lipped off to my old man like that, | Evet doğru. Babamla böyle konuşsaydım... | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| he'd tell me to put on the gloves. | ...eldivenleri takmamı söylerdi. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| And if I didn't fight back, well, I got it worse than if I did. | Karşı koymazsam çok daha kötü olurdu. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Well, I don't like boxing. Fighting doesn't solve anything. | Bokstan hoşlanmıyorum. Dövüşmek hiçbir şeyi çözmez. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Hey, Mick. | Hey, Mick. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Well, who we got here? | Bakın kimler gelmiş? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| The guy ain't been here five minutes | Adam buraya geleli beş dakika oldu... | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| and the cops are already messing with him. | ...ama polislerle başı belaya girmiş bile. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I hate to break it to you, buddy, but I think that is your new neighbor. | Bunu söylemekten hoşlanmıyorum dostum... | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Well, I gotta hit the road. | Evet, artık gitmeliyim. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Me, too. Thanks for the beers, Mick. Not so fast. | Ben de. Biralar için sağ ol Mick. Acele etme. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| How do? | Nasılsınız? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Deputy. Jeez, Mick, what'd you do now? | Şerif. Tanrım Mick, yine ne yaptın? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Honey, why don't you come over and meet our new neighbor? | Tatlım, neden gelip yeni komşumuz ile tanışmıyorsun? | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Wayne Dubois. Pleasure, ma'am. | Wayne Dubois. Memnun oldum. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Howdy. Well, hello. | Merhaba. Merhaba. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| This is my boy, Rocky. | Bu benim oğlum Rocky. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Heya, Rocky. How are you? I'm okay. | Selam Rocky. Nasılsın? İyiyim. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| So, you're new in town? My little girl and I, yeah. | Kasabada yeni misin? Evet, küçük kızımla beraber. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Hey, can I get you a lemonade, water? No, thanks. | Limonata ya da su ister misin? Hayır, teşekkürler. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| How about a beer? No, thanks, I'm still on duty. | Biraya ne dersin? Hayır teşekkürler, hâlâ görevdeyim. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I just came by because I noticed we have kids the same age. | Çocuklarımızın aynı yaşta olduğunu fark ettiğim için geldim. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| I know how important it is for kids to have friends, | Çocuklar için arkadaşın önemini bilirim... | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| and my Haley, she's a great girl. | ...ve Haleyim harika bir kızdır. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| She's funny, she's smart. | Eğlenceli ve zekidir. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| She... She's been having a tough time since her mom died. | Annesinin ölümünden sonra zor zamanlar geçirdi. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Sorry about that. Appreciate it. | Buna üzüldüm. Sağ ol. | A Plumm Summer-1 | 2007 | |
| Well, Rocky, why don't you invite her to your birthday party, huh? | Rocky, neden onu doğum günü partine çağırmıyorsun? | A Plumm Summer-1 | 2007 |