Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183224
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
We'll bring you back an egg roll. | Gelirken size Çin böreği getiririz. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Uncle Roman. No no no. No excuses. | Roman amca. Hayır hayır hayır. Bahane yok. Roman amca. Hayır, hayır, mazeret istemem. Roman amca. Hayır hayır hayır. Bahane yok. Roman amca. Hayır hayır hayır. Bahane yok. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
He never came. You slept right through it! | Hiç gelmedi. Gelip geçerken uyuyakaldın! | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
O'Leary's been in New York for an hour! | O'Leary bir saattir New York'da! | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I told you how important this was. | Sana bunun önemini anlatmıştım. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Let me go to New York. | İzin ver New York'a gideyim. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
He'll be dead 15 minutes after I get off the train. | Ben trenden indikten 15 dakika sonra ölmüş olur. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
You know what the Chinese money means? | Çin parasının ne anlama geldiğini biliyorsun? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Stef: All you had to do was kill him. I will. | Tek yapman gereken onu öldürmekti. Yapacağım. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
No no, it's too late. | Hayır, hayır, artık çok geç. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
When Eddie O'Leary gets back from Chinatown, | Eddie O'Leary Çin Mahallesi'nden döndüğünde... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
the Irish are gonna take the... | ...bu şehrin, henüz siyahların... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
tiny piece of this city | ...elinde olmayan ufak bir bölümünü de... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
that the blacks don't already have. | ...İrlandalılar alacaklar. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
And when that happens, the Poles have nothing! | Ve bu gerçekleştiğinde de Polonyalıların artık hiçbir şeyi kalmayacak! | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Thank you! ( hacking, retching ) | Senin sayende! | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Oh God. We've got to do something. | Aman Tanrım. Bir şeyler yapmalıyız. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Not we, Dad. Him. | Biz değil, baba. O. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Just let me go to New York. | Sen sadece New York'a gitmeme izin ver. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
We're not talking about that. You've got a problem, Frank. | Biz bundan bahsetmiyoruz. Senin bir sorunun var, Frank. Biz bundan söz etmiyoruz. Senin bir sorunun var, Frank. Biz bundan bahsetmiyoruz. Senin bir sorunun var, Frank. Biz bundan bahsetmiyoruz. Senin bir sorunun var, Frank. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Stef: Yeah, a substance abuse problem. | Evet, bir madde bağımlılığı sorunu. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Roman: We can't let you do this to the family. | Senin bu aileye bunu yapmana izin veremeyiz.. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
And we can't watch you do it to yourself. | Kendine yapmanı da izleyemeyiz. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I just need a few days to rest. | Sadece birkaç gün dinlenmeye ihtiyacım var. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Stef: Not good enough! Every time we send you out, | Yeterince iyi değil! Seni her işe gönderdiğimizde... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I have to make a call to find out if they're dead. | ...ölüp ölmediklerini anlamak için telefon açmak zorunda kalıyorum. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I can't trust you anymore, Frank! | Sana artık daha fazla güvenemem, Frank! | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Even if you are my nephew. Stef: You let us down. | Yeğenim olmana rağmen hem de. Bizi yarı yolda bıraktın. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I want you to get yourself into a program. | Kendine bir çeki düzen vermeni istiyorum. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Like hell. No, I mean it. | Hem de ne biçim. Ben ciddiyim. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I want you to go to San Francisco. Why? | San Francisco'ya gitmeni istiyorum. Neden? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Because I said so. | Çünkü ben öyle olmasını istiyorum. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Stef: Look, you need to be in a new environment. | Bak, yeni bir çevre edinmeye ihtiyacın var. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
What, they don't have beer there? | Ne yani, orada bira yok mu yoksa? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Frank, we're just trying to facilitate your recovery | Frank, biz sadece kendine gelmene olanak sağlamaya çalışıyoruz... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
All right now, Stef! Put it to rest. | Bu kadarı yeter, Stef! Kes artık. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Now, this is not advice, Frank. This is it. | Aslında, bu bir tavsiye değil, Frank. Böyle olacak. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
You go to San Francisco... | San Francisco'ya gidecek... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
and get into AA | Adsız Alkolikler toplantılarına katılacak... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
and you clean yourself up! | ...ve kendini bundan kurtaracaksın! | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Or you don't work for us anymore. | Yoksa bir daha bizimle çalışamazsın. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
And we can't let you work for anybody else. | Ve senin başka biri için çalışmana da izin veremeyiz. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Even if you are family. | Aileden biri olsan bile. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Come on. We've got streets to plow. | Haydi. Daha kar kürememiz gereken yollar var. Gidelim. Kürenecek caddeler var. Haydi. Daha kar kürememiz gereken yollar var. Haydi. Daha kar kürememiz gereken yollar var. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Frank: Why San Francisco? | Neden San Francisco? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
We can look out for you there. | Sana orada göz kulak olabiliriz. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Roman's got a guy. | Roman bir adam buldu. Roman'ın bir adamı var. Roman bir adam buldu. Roman bir adam buldu. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Hey, you'll be getting away from the snow. | Hem kardan uzaklaşmış olacaksın. Hem bu karlı yerden uzaklaşmış olacaksın. Hem kardan uzaklaşmış olacaksın. Hem kardan uzaklaşmış olacaksın. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I like the snow. | Ben karı severim. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
So do you hate me now | Bunu yaptığım için... Benden nefret ediyor musun? Bunu yaptığım için... Bunu yaptığım için... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
'cause I did this? | ...benden nefret ediyor musun? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Right now, pretty much. | Şu anda epey ediyorum. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
It won't last. | Fazla uzun sürmez. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
So when do you think you'll be back? How the fuck do I know? | Peki sence ne zaman geri dönersin? Ben nereden bileyim? Sence ne zaman geri dönersin? Nereden bileyim? Peki sence ne zaman geri dönersin? Ben nereden bileyim? Peki sence ne zaman geri dönersin? Ben nereden bileyim? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Yesterday's mistake | Dünün hatası | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Has made my life | Hayatımın gidişatını | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
An uphill climb | Yokuşa sürdü | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Now I'm wondering which road | Kaybettiğim zamanı | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Should I take | Geri kazanmak için | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
To make up the wasted time | Şimdi hangi yolu seçsem | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Lonely days and sleepless nights... | Yalnız günler ve uykusuz geceler... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
How much more | Bir insan buna | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Can a man take? | Daha ne kadar dayanır? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Hello! Man: Falenczyk? | Merhaba! Falenczyk mi? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Saint Margaret's, | Saint Margaret'de... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Geary and 28th, | ...Geary ve 28'nci caddelerin köşesinde... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
7:00 p.m. Be there. | ...saat 19:00'da. Orada ol. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Man: Okay, so I just want to let you all know | Pekala, herkes. Pazar gecesi burada... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
that, uh, there is a 12 step progress meeting | ...12 aşamalı bir iyileşme toplantısı... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
here on Sunday night. | ...olduğunu bildirmek isterim. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I encourage you all to attend, | Hepinize katılmanızı tavsiye ederim... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
and uh, if you want to kick in for coffee and doughnuts, | ...ayrıca kahve ve çörek için bağış yapmak isteyen varsa... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
see me after tonight's meeting. | ...bu geceki toplantıdan sonra beni görsün. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Uh, also, if you're parked | Ayrıca eğer arabanızı... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
in the back of the building, | ...binanın arka tarafına park ettiyseniz, | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
uh, you're gonna have to move your car by 9:30. | arabanızı saat 21:30 dan evvel çekmeniz gerekmektedir. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
And, uh, one more thing | Ve sözü Emily'ye geri vermeden önce... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
before I give it back to Emily: | ...son bir şey daha: | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
The Rentals Association is meeting here on Saturday, | Kiracılar Birliği toplantısı cumartesi günü burada yapılıyor. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
so I would encourage you all to be here | Eğer kiralarınızın yükselmesini istemiyorsanız... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
unless you want to see your rent go up. | ...hepinizin toplantıya katılmanızı tavsiye ediyorum. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Thanks, uh, Emily? | Teşekkürler. Emily? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Thanks, Juan. | Teşekkürler, Juan. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
All right. | Pekala. Pekâlâ. Pekala. Pekala. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Anybody new to the meeting or visiting from someplace else? | Aramıza yeni katılan veya başka bir yerden ziyaretimize gelen biri var mı? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I'm Janet and I'm an alcoholic, | İsmim Janet ve ben bir alkoliğim... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
and I just moved up from LA. | ...ve buraya Los Angeles'tan yeni taşındım. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Emily: Hi Janet. All: Hi, Janet. | Merhaba Janet. Merhaba Janet. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Emily: Anyone else? | Başka var mı? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
All right, welcome. | Pekala, hoş geldiniz. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
As I said before, my name is Emily and I'm an alcoholic. | Daha önce de söylediğim gibi, ismim Emily ve ben bir alkoliğim. Daha önce de söylediğim gibi adım Emily ve ben bir alkoliğim. Daha önce de söylediğim gibi, ismim Emily ve ben bir alkoliğim. Daha önce de söylediğim gibi, ismim Emily ve ben bir alkoliğim. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
All: Hi, Emily. | Merhaba Emily. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Last November, I celebrated my 10th birthday. | Geçen Kasım ayında onuncu doğum günümü kutladım. Geçen Kasım 10. doğum günümü kutladım. Geçen Kasım ayında onuncu doğum günümü kutladım. Geçen Kasım ayında onuncu doğum günümü kutladım. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
No drinks, no drugs for 10 years. | İçkisiz, uyuşturucusuz geçen on yıl. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I thought I had it down. | Alt ettiğimi düşünmüştüm. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I got sober when I was 21 | 21 yaşımda ayıldım... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
and I figured at 31 things were different. | ...ve 31 yaşımda artık her şeyin farklı olduğunu düşündüm. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
So I went out and had a drink. | O yüzden dışarı çıktım ve alkol aldım. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Just like that, all grown up. | Öylesine işte, artık yetişkindim. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
And I woke up in the park three days later. | Ve üç gün sonra bir parkta uyandım. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |