Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183643
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Come again? | Ne dedin sen ne dedin? | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
What do you mean by that? | Peki neyi anlatmak istiyorsun, sorabilir miyim? | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
What I mean is, I don't like that kid around | Ufaklığın burada olması hoşuma gitmiyor, onu anlatmak istiyorum. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Gettin' wise, like your niece? | Biliyorum, sen de yeğenin gibi konuşarak onurumu kırıyorsun. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Know what a sub fool is, you sub fool? | Mankafa ne demektir, bilir misin? | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Yes! What then? | Evet! Peki ne demek? | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
It means your language stinks | İğrenç iğrenç konuşmaya başlıyorsun demek! | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
You're getting on my nerves | Bu herif kafamı bozmaya başlıyor. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Yackety yak... | Konuş ha konuş... | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
...that's all you guys can do | ...başka bir şey bildiğin yok. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
It's a goner I'll buy you a new one | Boku yemiş. Ben sana başka bir çanta alırım. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Name it, then... Kid? | Ne istersin? Dana derisi mi? | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Crocodile! | Ya timsah? | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
It's expensive | Pahalı olur. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
but chic | Ama hem sağlam hem şıktır. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Your Aunt is so sweet | Görüyorsun, yengen inceliğin ta kendisidir. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
And him. What's he doin' here? | Ve şu herifin kim olduğunu hâlâ söylemedin bana. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
1 sweet guy. Sweet, my ass | Şeker bir adam. Şeker götüm! | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
I hear her "My ass"! | Götümünü duydum! | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Go on, and don't talk dirty T'ain't me, it's her! | Böyle pis pis şeyler söylemesene! Ben söylemedim ki, o söyledi! | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Squealer! | Laf taşıyıcı! | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Gabriel, you forgot your lipstick | Gabriel, rujunu unutmuşsun! | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Where are you going? Come back here right now! | Nereye gidiyorsun? Çabuk buraya geri dön! | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Come back right away! | Hemen geri gel! | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Help! Help! I don't want to go with that man! | İmdat! İmdat! Bu adamla gitmek istemiyorum! | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
I don't know him! | Tanımıyorum bu adamı! | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
He told me "things..." What? | Bana bir şeyler söyledi! Ne? | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
The kid's running away. I'm taking her home | Yok madam, yok! Bu küçük kız evinden kaçtı. Onu büyüklerine götürüyordum. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Dis gusting! | Alçak herif! | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
What DID he want? Never heard tell of that one | Ne istemiş? | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
I don't get it | Annayamadım. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Know what my husband dreamed up one day? | Kocam bir gün rüyasında ne görmüş biliyor musunuz? | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
We tried to one time... | Bir keresinde dedim ki... | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
No idea where he got that one... | Nerden çıkarmıştı bu işi, bileniniz varsa söylesin? | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Get lost, Jack, I says to my husband... | Kocama dedim ki: İstediğin ne senin? | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Jeez, I've never been so scared | Ömrümde bu kadar korkmamıştım! | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
The kid took off? | Ufaklık tüydü! | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
It was worse than bombs! | Beni sapık biri sandılar! Korktun mu? | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
A factory in smithereens! Paris burning. What a show! | Bir fabrika parça parça dağılmıştı! Paris yanıyordu! | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
CLEARANCE SALE | İhtiyaç fazlası | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Or french fries? Both | Yoksa kızarmış patates mi? Her ikisini de. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Naturally, the Hubby was Pop | Kocası da haliyle babamdı. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
from Paris... a real idiot. But he got her off | ...bir avukatı vardı. Hıyarın tekiydi. Gene de annemi beraat ettirdi. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Everybody cheered Mom | Herkes annemi alkışladı. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Hypocrite! | Ne kadar da iki yüzlüsünüz! | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Come on! Don't pout, I'll tell you the story... | Hadi hadi, surat asmayı bırakın. Öykümü anlatacağım size. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Mom could not stand Pop | Annem babamdan iyice gıcık alıyordu. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
A Sunday in October, | Ekim ayında bir Pazar günü, | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
I had just returned from football... | bir futbol maçından dönüyordum. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Pop was all alone in the house... | Babam evde yapayalnızdı. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
...Just waiting... | Gene de bekliyordu. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
"I'm leaving to buy spaghetti and pork" | "Ben çıkıyorum, spagetti ve domuz kaburgası alacağım!" demişti. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
It's not her fault she's underprivileged | Belki de almış olduğu kötü eğitimden kendisi sorumlu değil. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
What... type of entertainer? | Peki, ne tür bir artiz? | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
With my waist, you see? | Anlarsınız, boyum uzun olduğu için, kahkahadan kırılıyorlar. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Which means, for instance, dumping the garbage | Ne mi yapar? Örneğin çöp döker. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
23 MINUTES LATER | 23 DAKİKA SONRA | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
My plate! What're you thinking? | Olamaz! Evet! | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
And now it's me who's lost | Ama şimdi ben kendim kayboldum. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
I don't even know if I ever had a name | Önceleri bir adım var mıydı, onu da bilmiyorum. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
And how old are you? Search me | Peki yaşınız? Bilmiyorum. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
The metro's still that a way? This way... that way... | Peki metro? Şuradan mı gideceğim? Tamam. Oradan. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
But the metro's on strike! | Yararlı bir bilgi. Özellikle de grev varken. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Paris is coolsville | Gerçekten kıyak şehir. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
I didn't know you dug good talk | Senden beklemeyeceğim kadar güzel bir konuşma. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
A sudden strike of genius | Deha beklenmedik anlarda ortaya çıkar. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Us artists are like that | Biz artizler böyleyizdir. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
The metro | Metro. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Jeez. Makes me dizzy | Hastir. Başım döndü. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
I got a confession eatin' my guts... | İçimi kemiren bir şeyi itiraf etmeliyim. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
A True Confession, Confidential! | Gerçek, güvenilir bir itiraf bu. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Forget my childhood. I was young then | Çocukluğumu unutun. O zamanlar çok gençtim. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Forget my education. I had so little of it | Aldığım eğitimi unutun. Zaten pek bir eğitimim de yok. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
As to my military service; I won't get into it | Askerliğime gelince, o meseleye hiç girmiyorum bile. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
I am loath to boast of it | Övünmek istemem bununla. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
A bachelor since birth, | Bu doğuştan kahpe hayat... | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Up, Down... Down, Up | Çık, in... İn, çık... | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
...Over, Under, In, Out... | ...Yukarı, aşağı, içeri, dışarı... | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
...Such is the life of man until he dies | İnsan bunu öyle çok yineler ki sonunda yok olur gider. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
The Eiffel Tower, the Pantheon... ...all Paris, yet a dream... | Ne kule aldırır buna ne Panthéon. Paris yalnızca bir düştür. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
and all this jazz a dream within a dream | Tüm bu öykü de bir düşlemin düşlemi, bir düşün düşüdür. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
A dream within a dream... | Rüya içinde rüya... | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Plus 10 You don't look it | On daha koy üstüne. Pek de yaşlı göstermiyorsunuz valla. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Are you hormosexual? Me? A Fairy? | Peki siz? Siz eşcinsel misiniz? Tekerleğe benzer bir halim var mı? | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
No, you're a cabbie. You see! | Hayır, şöför olduğunuza göre. Öyleyse görüyorsun. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
I don't see a thing. So, why ain't you married? | Hiçbir şey gördüğüm yok. Söylesenize, neden evlenmediniz? | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Never found the one. Picky, ain'tcha? | Hoşuma giden birini bulamadım. Çok da züppesiniz. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
You've screwy ideas. True. I wonder where I get 'em | Yaşına göre çok tuhaf fikirlerin var. Bak bu doğru. Bunları nereden buluyorum acaba? | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
The Eiffel rusts quicker than the bones in water of death, | ...toprağında yatan ölülerin kemiklerinden daha çabuk çatlıyor... | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
I only know at this exact instant, | ...şu anda ve burada yalnız şunu biliyorum: | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Whatssamatter? You afraid of me? | Kadınlar sizi korkutuyor değil mi? | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Why'd Charles slink off? No reason | Charles neden tüydü? Hiç. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
Reprehensible, my ass | Kınanası götüm! | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
I've had it with you | Ne de olsa Seine'e atamam onu. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
I nearly forgot: Gabriel says hurry with the dress | Nerdeyse unutuyordum! | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
You here? | Sen burda mıydın? | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
What about your green and purple skirt? | Yeşil sarı pilili eteğinizi neden giymeyesiniz? | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
I'm pretty big on you | Ben sizi çok güzel bulurum. | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
The cabbie's engaged? | Hey, taksici, anlaşılan evleniyormuşun ha? | Zazie dans le metro-1 | 1960 | |
What's wrong Mr. Gabriel? | Yanlış olan ne Bay Gabriel? | Zazie dans le metro-1 | 1960 |