Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183818
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
did we not have already in the early 20th century, | Zaten 20.yy'ın başlangıcında, 20.yy'ın ilk kısmında... | Zizek!-1 | 2005 | |
It was called fascism. | Adına faşizm deniyordu. | Zizek!-1 | 2005 | |
Fascism was precisely the first big attempt | Faşizm kesinlikle alternatif bir modernite inşa etme yönündeki ilk büyük çabaydı. | Zizek!-1 | 2005 | |
That is to say, to have the process of modernization, | Başka bir ifadeyle yabancılaşmanın, toplumsal çözülmenin vesaire... | Zizek!-1 | 2005 | |
industrial development etc. | ...bedelini ödemeden endüstriyel gelişme vesaire gibi... | Zizek!-1 | 2005 | |
What should we then oppose to this model? | Bu modele neden karşı çıkmalıyız? | Zizek!-1 | 2005 | |
We should oppose to it the idea that | Buna şundan dolayı karşı çıkmalıyız; Ana fikir kimi antagonizmanın, | Zizek!-1 | 2005 | |
Frankfurt school would have call it "dialectic of enlightenment", | ...Frankfurt Okulu "aydınlanmanın diyalektiği" olarak adlandırır ... | Zizek!-1 | 2005 | |
but the idea being that | ...kapitalist modernite projesine içkin... | Zizek!-1 | 2005 | |
That is to say that all these phenomena that we deploy, | Yani konuşlandırdığımız savaş, şiddet, toplama kampları, yeni köktencilik, | Zizek!-1 | 2005 | |
wars, violences, concentration camps, new fundamentalism, you name it, | ...adını siz koyun, tüm bu fenomenler... | Zizek!-1 | 2005 | |
or as Habermas would have put it, | Ya da Habermas'ın söyleyebileceği gibi... | Zizek!-1 | 2005 | |
a sign of modernity as an unfinished project, | ...modernitenin tamamlanmamış bir proje olmasının bir işareti değildirler. | Zizek!-1 | 2005 | |
but is part of the very project of modernity. | Aksine bizzat modernite projesinin bir parçasıdırlar. | Zizek!-1 | 2005 | |
This is what gets lost. | Kayıp halka budur. | Zizek!-1 | 2005 | |
Which is why I think that | Bunun tarihselci, eleştirel olmak istese de modernitenin antagonistik yönlerini... | Zizek!-1 | 2005 | |
Because it saves unblemished the general notion of modernization. | Çünkü genel modernleşme mefhumunu kusursuz kılıyor. | Zizek!-1 | 2005 | |
What we should insist on is on the contrary, | Söylediğim gibi antagonizmanin tam aksine, | Zizek!-1 | 2005 | |
and, now I'm coming to my point, | Şimdi esas noktaya geliyorum. | Zizek!-1 | 2005 | |
so that the particular species of modernity | Belirli modernite türleri yalnızca kendi evrensel türünün, | Zizek!-1 | 2005 | |
but they are, in a way, reactions to it, | Aynı zamanda bir şekilde onlara dönük bir reaksiyondurlar. | Zizek!-1 | 2005 | |
they fight it. | Onlarla kavga ederler. | Zizek!-1 | 2005 | |
Modernity, as a universal notion, | Evrensel bir mefhum olarak modernlik, belirli bir açmazı, | Zizek!-1 | 2005 | |
names a certain dead lock, a certain antagonism, | ...bir antagonizmayı isimlendirir ve gerçekten varolan... | Zizek!-1 | 2005 | |
Liberal capitalism, as one form of modernity, | Bir modernlik biçimi olarak liberal kapitalizm, | Zizek!-1 | 2005 | |
wants to solve the deadlock of modernity in a certain way, | ...modernliğin açmazını belirli bir şekilde çözmek ister. | Zizek!-1 | 2005 | |
Latin American modernization in a different way. | Latin Amerika modernleşmesi farklı bir şekilde. | Zizek!-1 | 2005 | |
So what's properly dialectical here? | Peki burada bir güzel diyalektik olan nedir? | Zizek!-1 | 2005 | |
It's not that struggle is at the level of the particular content, | Mücadele, evrensel olarak bir bakıma nötr, boş bir konteynır iken, | Zizek!-1 | 2005 | |
while universally it's just some kind of neutral empty container, | ...belirli bir içerik düzeyinde var olan şey değildir. | Zizek!-1 | 2005 | |
so that universal means some encompassing global notion, | Bu yüzden evrensel, kapsayıcı birtakım küresel mefhum anlamına geliyor... | Zizek!-1 | 2005 | |
and then, within this notion, particular forms struggle, | ...ve sonrasında bu mefhum dahilinde liberal modernleşmeye karşı faşist modernleşme... | Zizek!-1 | 2005 | |
like fascist modernization against liberal modernization etc. etc. | ...vesaire gibi belirli mücadele biçimleri var oluyor değildir. | Zizek!-1 | 2005 | |
No! The sight of the struggle is universal antagonism itself. | Hayır! Mücadele görüşünün kendisi evrensel antagonizmadır ve mevcut olan... | Zizek!-1 | 2005 | |
And all particular actually existing modernisms | ...tüm tikel modernizmler sorunu çözmek için... | Zizek!-1 | 2005 | |
So, again, we should remember this that | Yani yine hatırlamamız gereken, | Zizek!-1 | 2005 | |
What has this to do with 'virtual as real'? | Bunun sanal olarak gerçek ile ne ilgisi var? | Zizek!-1 | 2005 | |
Ah, precisely this sight of universality as the sight of antagonism is virtual. | Bu antagonizma görüşü olarak evrensellik görüşü tam olarak sanaldır. | Zizek!-1 | 2005 | |
In the sense that there is no universal modernization. | Şu anlamda: Evrensel modernizasyon yoktur. | Zizek!-1 | 2005 | |
It's just a certain virtual constellation of a certain antagonism. | Yalnızca belirli bir antagonizmanın sanal bir kümelenişidir. | Zizek!-1 | 2005 | |
All that exists... Nominalists are here right. | Varolan her şey... Bu noktada nominalistler haklıdır. | Zizek!-1 | 2005 | |
All that effectively exists are just particular forms of modernization. | Etkin bir şekilde varolan her şey... | Zizek!-1 | 2005 | |
There is no modernity as such. | Kendi başına bir modernite yoktur. | Zizek!-1 | 2005 | |
But in order to grasp the very dynamic of this particular forms, | Ama belirli biçimlerin mutlak dinamiklerini kavramak için, | Zizek!-1 | 2005 | |
one has to refer them to this... their absent cause, | ...onların olmayan nedenlerine, büyük antagonizmaya, | Zizek!-1 | 2005 | |
to the big antagonism, to which they react. | ...tepki verdikleri şeye atıfta bulunmak gerekir. | Zizek!-1 | 2005 | |
So, again, this would have been another example of | Yani bu yine sanal olarak gerçek mefhumun nasıl etkili, | Zizek!-1 | 2005 | |
how the notion of virtual as real is operative, | ...özellikle günümüzün küresel kapitalizmini, somut toplumsal dinamikleri... | Zizek!-1 | 2005 | |
of how it is a necessary notion if we are to grasp the concrete social dynamic, | ...idrak etmemiz için nasıl gerekli olduğunun... | Zizek!-1 | 2005 | |
So the conclusion to be drawn from all this is that | Yani tüm bunlardan çıkarılacak sonuç, gerçek kategorisinin... | Zizek!-1 | 2005 | |
It's not a category of some formless content disturbing order, | Düzeni rahatsız eden... | Zizek!-1 | 2005 | |
it's a pure structural gap. | Katıksız, yapısal bir boşluktur. | Zizek!-1 | 2005 | |
It's an entirely non substantial category. | Bu tam manasıyla elle tutulamayan bir kategoridir. | Zizek!-1 | 2005 | |
If we may put it in these terms, | Eğer şu kavramlarla ifade edersek; bir farktır ama saf bir fark. | Zizek!-1 | 2005 | |
A pure difference in the sense that | Paradoksal olarak, aradaki farktan önceki... | Zizek!-1 | 2005 | |
So it's not simply that we have two terms | Yani elimizde basitçe iki kavram ve bu iki kavram arasındaki fark yoktur. | Zizek!-1 | 2005 | |
Again, how can this be? | Tekrardan, bu nasıl olabilir? | Zizek!-1 | 2005 | |
I know, it's half forgotten today, | Sağ ve sol arasındaki ayrımın, bugün yarı yarıya unutulduğunu, | Zizek!-1 | 2005 | |
The first thing that strikes the eye about this distinction, | Eğer ciddiyetle yaklaşırsak, bu ayrımda göze çarpan ilk şey, | Zizek!-1 | 2005 | |
if we take into account all political forces, we can say: | Eğer tüm siyasi güçleri hesaba katarsak, şöyle diyebiliriz: | Zizek!-1 | 2005 | |
"These are right wing forces, these are left wing forces, | "Bunlar sağ kanat güçleri, bunlar sol kanat güçleri," | Zizek!-1 | 2005 | |
"and then all the intermediate phenomena, | "Ve arada kalan tüm fenomenler, | Zizek!-1 | 2005 | |
It's different. It is that... | Bu farklıdır. | Zizek!-1 | 2005 | |
if you ask a right winger, how is the entire social field structured, | Sağ kanattan birine tüm toplumsal uzamın... | Zizek!-1 | 2005 | |
you will get a totally different answer than if you ask a left winger, | ...sol kanattan ya da ortayolcu birine sorduğunuzda alacağınız cevaptan... | Zizek!-1 | 2005 | |
or, for that matter, if you ask a centrist. | ...tamamen farklı bir yanıt alırsınız. | Zizek!-1 | 2005 | |
To simplify it: a right winger will tell you | Basitleştirerek: sağ kanattan biri en azından geleneksel muhafazakarlar | Zizek!-1 | 2005 | |
that society is an organic, harmonious unity, | ...size toplumun organik, ahenkli bir birlik olduğunu söyleyecektir. | Zizek!-1 | 2005 | |
at least the traditional right winger, | Ve solcu radilkallerin... | Zizek!-1 | 2005 | |
What is anathema for radical conservative is | Radikal muhafazakarlar için anafikir, | Zizek!-1 | 2005 | |
inscribed into the very heart of the social edifice. | ...toplumsal mabedin tam kalbine kazınmış olmasıdır. | Zizek!-1 | 2005 | |
For a left winger, | Sol kanattan biri için mücadele merkezi olarak kabul edilir. | Zizek!-1 | 2005 | |
So, again, the point is that there is no neutral way | Yani yine Sağ ve Sol arasındaki farkı... | Zizek!-1 | 2005 | |
In itself it's a void. | Kendinde bir boşluktur. | Zizek!-1 | 2005 | |
It's just that you can approach it | Yalnızca sağcı ya da solcu bakış açısından... | Zizek!-1 | 2005 | |
And incidentally, for Lacan, it's exactly in the same way | Ve tesadüfen Lacan için cinsel fark da... | Zizek!-1 | 2005 | |
Sexual difference is not a difference between the two species | Cinsel farklılık genel anlamda... | Zizek!-1 | 2005 | |
From the male perspective sexual difference itself | Ama erkeğin perspektifinden cinsel farkın kendisi, | Zizek!-1 | 2005 | |
appears in a different way that from the feminine perspective. | ...feminen perspektiften farklı bir şekilde görünür. | Zizek!-1 | 2005 | |
So, again, difference paradoxically comes first. | Yani yine fark paradoksal bir şekilde daha önce gelmektedir. | Zizek!-1 | 2005 | |
Crucial, philosophically, is this, let's call it pure formalism. | Felsefi olarak mühimdir olan budur. Adına saf biçimcilik dediğimiz şey. | Zizek!-1 | 2005 | |
And against the reproach that we are dealing here | Burada bir tür idealizm ile beraber üstesinden geldiğimiz şu siteme karşıdır: | Zizek!-1 | 2005 | |
Isn't matter in it's positive, inert presence, primordial? | "Madde kendi olumlu, durağan mevcudiyetinde, başlangıçtan beri var değil midir?" | Zizek!-1 | 2005 | |
I think that we should reject this reproach | Bence bu sitemi reddetmeli ve nasıl söyleyeyim, | Zizek!-1 | 2005 | |
Materialism as materialism of the difference. | Farkın materyalizmi olarak materyalizm. | Zizek!-1 | 2005 | |
The minimal feature of materialism being | Materyalizmin minimum özelliği, saf bir farkın varlığıdır. | Zizek!-1 | 2005 | |
That there is a crack, an antagonism in within the order of the One. | Bir'in düzeninde bir antagonizma, bir çatlak vardır. | Zizek!-1 | 2005 | |
That the primordial fact is pure, self difference. | Başlangıçta varolan unsur saftır, kendinde farktır. | Zizek!-1 | 2005 | |
I'm very precise here. | Bu noktada oldukça netim. | Zizek!-1 | 2005 | |
Self difference, and not any kind of this mythological polar opposites, | Kendinde fark. | Zizek!-1 | 2005 | |
feminine masculine, light darkness, yin yang, etc. | ...feminen maskülen, aydınlık karanlık, ying yang vesaire değildir. | Zizek!-1 | 2005 | |
I think that here radical materialism should be | Bence radikal materyalizm, nihai ontolojik olgu olarak... | Zizek!-1 | 2005 | |
From the radical prospect that I'm advocating, | Benim savunduğum radikal görüşe göre, | Zizek!-1 | 2005 | |
Or, to put it in a slightly different way, | Ya da bir parça farklı bir şekilde ortaya koyalım. | Zizek!-1 | 2005 | |
we do not have some primordial polarity, | Feminen maskülen, aydınlık karanlık gibi... | Zizek!-1 | 2005 | |
and then we can play all these New Age, agnostic games | Ve tüm bu New Age oyunları, kendi çağımızı nasıl kazanacağımıza dair... | Zizek!-1 | 2005 | |
of how win our era, we put too much accent on one pole, | ...agnostik oyunları oynayabiliriz. Bir kutbun üzerinde fazlasıyla duruyorsak, | Zizek!-1 | 2005 | |
and we have to reestablish the balance, | ...dengeyi yeniden tesis etmeliyizdir. | Zizek!-1 | 2005 | |
like we are too rational, masculine, | Mesela çok mantıklı ve maskülenizdir. Öyleyse haydi feminenliğe, | Zizek!-1 | 2005 | |
let's put more accent on the feminine, emotional side, whatever... | ...duygusal tarafa vurgu yapalım falan. | Zizek!-1 | 2005 |