Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183847
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
My mother used to tell me... | Annem bana hep şöyle derdi: | Zokkomon-1 | 2011 | |
''You're as strong as you believe you are.'' | "Ne kadar inanırsan, o kadar güçlüsün." | Zokkomon-1 | 2011 | |
You're as strong as you believe you are. | "Ne kadar inanırsan, o kadar güçlüsün." | Zokkomon-1 | 2011 | |
Take this, my love! | Al, tatlım. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Oh... look how greedily he is looking at my baby. | Şuna da bakın, bebeğime nasıl açgözlülükle bakıyor. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Give him a bit... No! No! | Ona da biraz ver. Hayır! Hayır! | Zokkomon-1 | 2011 | |
Give it, my son. Otherwise his evil eye will ruin your appetite. | Ver oğlum. Yoksa senin iştahına nazarı değecek. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Happy birthday, Kunal. | İyi ki doğdun, Kunal. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Arju, catch me if you can! | Arju, yakalayabilirsen yakala beni. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Ghosts live there. | Orada hayaletler yaşıyor. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Stop yelling! Or you'll alert them. There are no such thing as ghosts. | Gürültü yapmayın! Onları uyandıracaksınız. Hayalet diye bir şey yoktur. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Kunal, there are ghosts in there. | Kunal, orada hayaletler var. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Bad things happen to anyone who enters. | Oraya giren herkese kötü şeyler oluyor. | Zokkomon-1 | 2011 | |
lt can't be true. | Bu doğru olamaz. | Zokkomon-1 | 2011 | |
That's why even Pehalwaan Mama is afraid to enter that house. | Annem bile o eve girmeye korkuyor. | Zokkomon-1 | 2011 | |
There are ghosts here. | Orada hayaletler var. | Zokkomon-1 | 2011 | |
My parents said there are no ghosts and they never told lies. | Ailem hayaletlerin olmadığını söylerdi ve onlar asla yalan söylemezdi. | Zokkomon-1 | 2011 | |
There are no ghosts. | Hayaletler yoktur. | Zokkomon-1 | 2011 | |
lf there are no ghosts, l dare you to enter that house! | Eğer hayaletler yoksa, o eve girmeye cesaretin var mı? | Zokkomon-1 | 2011 | |
Come on, if you've got the guts. | Eğer cesaretin varsa, haydi. | Zokkomon-1 | 2011 | |
See, you got scared! l'm not scared of anything. | Gördün mü? Korkuyorsun! Ben hiçbir şeyden korkmam. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Then enter that house. | O zaman gir o eve. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Go. | Haydi, gir. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Actually nobody's forcing you. lf you're scared, forget it. | Seni kimse zorlamıyor. Korkuyorsan, unut gitsin. | Zokkomon-1 | 2011 | |
l'm not a coward. | Ben korkak değilim. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Kunal, stop! | Kunal, dur! | Zokkomon-1 | 2011 | |
You're as strong as you believe you are. | Ne kadar inanırsan, o kadar güçlüsün. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Kunal, run! He's a mad man! | Kunal, kaç! O adam deli. | Zokkomon-1 | 2011 | |
He is dangerous. He makes children disappear. | Çok tehlikeli. Çocukları kaybediyor. | Zokkomon-1 | 2011 | |
He practises black magic. Run Kunal! | Kara büyü yapıyor. Kaç Kunal. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Here you go, Sir! | Buyurun, efendim! | Zokkomon-1 | 2011 | |
Sir, you're looking so handsome... just like a bridegroom. | Efendim, çok yakışıklı görünüyorsunuz. Tıpkı bir damat gibi. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Focus on your work and don't forget! | İşine odaklan ve unutma. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Please excuse me for being late. | Geç kaldığım için beni bağışlayın lütfen. | Zokkomon-1 | 2011 | |
People of that village were so happy that... | Bu köydeki insanlar, onlara... | Zokkomon-1 | 2011 | |
...l was giving them a new school... | ...bir okul verdiğim için o kadar mutlu ki... | Zokkomon-1 | 2011 | |
just not letting me go... raining garlands! | ...beni bırakmıyorlar. Çelenk yağmuru! | Zokkomon-1 | 2011 | |
They told me to plead with you to sanction the grants soon. | Yakında yapılacak bağışlar için size yalvarmamı söylediler bana. | Zokkomon-1 | 2011 | |
l told them how big hearted you all were. | Onlara ne kadar iyi yürekli olduğunuzu söyledim. | Zokkomon-1 | 2011 | |
What will you have tea, coffee, something cold? | Ne alırsınız? Çay, kahve, soğuk bir şey? | Zokkomon-1 | 2011 | |
May l speak to ddddd... Deshrajji, please? | Deshraji'yle konuşabilir miyim, lütfen? | Zokkomon-1 | 2011 | |
Shahrukh! King Khan! Unbelievable! | Shahrukh! Kral Kağan! İnanılmaz! | Zokkomon-1 | 2011 | |
King Khan for the world. But for you... | Dünya için Kral Kağan olabilirim. Fakat senin için... | Zokkomon-1 | 2011 | |
l will always be the middle class boy from Delhi with dreams in his eyes. | ...gözünde hayalleri olan Delhi'deki bir orta sınıf çocuk olacağım. | Zokkomon-1 | 2011 | |
You were the first to see those dreams. | Bu hayalleri ilk sen görmüştün. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Shahrukh, please. Giving me more credit than l deserve! | Shahrukh, lütfen. Bana hak ettiğimden daha fazla değer veriyorsun. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Deshrajji, l rang up to congratulate you. | Deshraji, seni tebrik etmek için aradım. | Zokkomon-1 | 2011 | |
l've come to know you're opening five more schools. | Beş okul daha açıyor olduğunu şimdi öğrendim. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Shahrukh, with your support my dream to open up 5,000 schools | Shahrukh, senin desteğinle, 5.000 okul açma... | Zokkomon-1 | 2011 | |
will surely come true. | ...hayalim kesinlikle gerçekleşecek. | Zokkomon-1 | 2011 | |
ln fact, the Education Officer is sitting right in front of me. | Aslında, Eğitim Görevlisi önümde oturuyor. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Then l have called at the right time. Give him the phone. | O zaman doğru zamanda aradım. Onu telefona ver. | Zokkomon-1 | 2011 | |
He wants to speak to you. | Sizinle konuşmak istiyor. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Shahrukhji, l'm Shyamlal Markanda. l'm a huge fan of yours. | Shahrukhji, ben Shyamlal Markanda. Sizin büyük bir hayranınızım. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Markandaji... | Markandaji. | Zokkomon-1 | 2011 | |
... forget about screen heroes, let's talk about real life heroes. | TV kahramanlarını unutun, gerçek kahramanlar hakkında konuşalım. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Like our Mr. Deshraj. | Bizim Sayın Deshraj gibi. | Zokkomon-1 | 2011 | |
one of the finest educationists in the country. | Ülkedeki en iyi eğitimcilerden biri. | Zokkomon-1 | 2011 | |
He really deserves all your help and support. | Gerçekten, tüm yardım ve desteği hak ediyor. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Yes, Sir... certainly, Sir... Thank you, Sir. | Evet efendim. Kesinlikle efendim. Teşekkürler efendim. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Markandaji, thanks to you, Sir! Goodbye! Khudahaafiz! God bless! | Markandaji, teşekkürler efendim! Hoşçakalın! Tanrı sizi korusun! | Zokkomon-1 | 2011 | |
He has hung up. | Kapattı. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Never forgets what l've done for him. Anyway, let's get down to business. | Onun için yaptıklarımı asla unutmaz. Her neyse, işe geri dönelim. | Zokkomon-1 | 2011 | |
She is... l forgot to introduce to you... | Bayan? Sizi tanıştırmayı unuttum. | Zokkomon-1 | 2011 | |
... she is Choudhary Madam, from the state audit department. | Bayan Choudhary, Devlet Denetim Dairesi'nden. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Sit down, Deshrajji. | Otur, Deshrajji. | Zokkomon-1 | 2011 | |
we have studied your proposal but there is a serious problem. | Teklifinizi okuduk, ama ciddi bir sorun var. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Your accounts show that 6 million rupees are missing. | Hesaplarınız 6 milyon rupinin kaybolduğunu gösteriyor. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Money sanctioned by the government for library, laboratory, benches... | Kütüphane, laboratuvar ve bankalar için hükümet tarafından onaylanan para... | Zokkomon-1 | 2011 | |
... seems to have been diverted to your personal account. | ...şahsi hesabınıza aktarılmış gibi görünüyor. | Zokkomon-1 | 2011 | |
ln fact, l've come here for your .. | Aslında buraya, bir polis soruşturmasından önce... | Zokkomon-1 | 2011 | |
.. explanation before l file a police complaint. | ...sizin bir açıklama yapmanız için geldim. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Can't we do something? There is a plan. | Bir şey yapamaz mıyız? Aslında bir planım var. | Zokkomon-1 | 2011 | |
You know my brother left some money for Kunal? | Kardeşimin, Kunal için bıraktığı paradan haberin var mı? | Zokkomon-1 | 2011 | |
Notjust some money. 7.5 million rupees... | Az para değil. 7,5 milyon rupi. | Zokkomon-1 | 2011 | |
... but he gets the money only when he's 21 . | Fakat o parayı 21 yaşına geldiğinde alacak. | Zokkomon-1 | 2011 | |
But if anything happens to Kunal... | Ama eğer Kunal'a bir şey olursa... | Zokkomon-1 | 2011 | |
...then the money goes to his only relatives. That's us. | ...para, yaşayan tek akrabasına gider. Yani, bize. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Oh, we can't do that. | Bunu yapamayız. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Oh, so we can't do that! | Öyle, bunu yapamayız. | Zokkomon-1 | 2011 | |
lnstead l should rot in jail. Or better still drown in the river... | Onun yerine hapishanede çürürüm. Ya da daha iyisi... | Zokkomon-1 | 2011 | |
... or hang myself. But we can't do that! | bir nehirde boğulur, ya da kendimi asarım. Ama bunu yapamayız. | Zokkomon-1 | 2011 | |
What do l have to do? | Ne yapmam gerekiyor? | Zokkomon-1 | 2011 | |
Would you like a ride? No, Uncle, l am afraid of heights. | Binmek ister miydin? Hayır amca, yüksekten korkuyorum. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Would you like to try this ride? | Buna binmek ister misin? | Zokkomon-1 | 2011 | |
No, Uncle, remember l told you, l am afraid of heights. | Hayır amca, söylemiştim sana, yüksekten korkuyorum. | Zokkomon-1 | 2011 | |
And l told you there is nothing to be afraid of. | Ben de sana korkulacak bir şey olmadığını söyledim. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Would you sit with me? | Benimle oturur musun? | Zokkomon-1 | 2011 | |
Please, Uncle... l am afraid of heights. | Lütfen, amca. Yüksekten korkuyorum. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Don't worry, son. | Korkma, oğlum. | Zokkomon-1 | 2011 | |
We have come all the way here, let's try one ride at least. | Madem bu kadar yolu geldik, en azından binmeyi deneyelim. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Please, Uncle, l feel nauseous. | Lütfen, amca, midem bulanıyor. | Zokkomon-1 | 2011 | |
No, son, we have already purchased the tickets. | Hayır, oğlum, biletleri satın aldık bile. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Opportunities likes these are rare. Sit and enjoy... | Bu gibi fırsatlar nadir gelir. Yaslan ve keyfini çıkart. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Uncle... | Amca! | Zokkomon-1 | 2011 | |
Uncle... Uncle! | Amca! Amca! | Zokkomon-1 | 2011 | |
Uncle... l am not your Uncle! | Amca! Ben amcan değilim. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Uncle... | Amca? | Zokkomon-1 | 2011 | |
Rajrani, tell everyone Kunal died in a train accident. | Rajrani, herkese Kunal'ın bir tren kazasında öldüğünü söyle. | Zokkomon-1 | 2011 | |
Oh God, he was so young... You should have killed me instead. | Allah'ım, o kadar küçüktü ki. Onun yerine ben ölmeliydim. | Zokkomon-1 | 2011 |