Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 281
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
You just sat on my face. | Az önce tam suratıma oturdun. Az önce tam suratıma oturdun. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Like I haven't done enough for you. | Sanki senin için yeterince şey yapmamışım gibi. Sanki senin için yeterince şey yapmamışım gibi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, hello, are you Tony? | Merhaba, Tony siz misiniz? Merhaba, Tony siz misiniz? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Last time I checked. | En son baktığımda öyleydi. En son baktığımda öyleydi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, jeez. | Oh, olamaz. Oh, olamaz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm Caroline Channing. We spoke on the phone. | Ben Caroline Channing. Telefonda konuşmuştuk. Ben Caroline Channing. Telefonda konuşmuştuk. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And this is Chestnut. | Ve bu da "Kestane". Ve bu da "Kestane". | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, step back. | Max, geride dur. Max, geride dur. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, great. I'll just be over here | Çok güzel. Toddlers ve Tiaras*'ın... Çok güzel. Toddlers ve Tiaras*'ın... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
like the awkward father in the background | ...arka planındaki tuhaf baba figürü gibi... ...arka planındaki tuhaf baba figürü gibi... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
on Toddlers and Tiaras. | ...geride duruyorum. ...geride duruyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, here he is. | İşte, karşınızda. İşte, karşınızda. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And as we discussed, Chestnut is a champion jumper | Ve konuştuğumuz gibi, "Kestane" şampiyon bir atlamacı,... Ve konuştuğumuz gibi, "Kestane" şampiyon bir atlamacı,... erkekçe güzel görünüyorsun. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
his dressage is impeccable, | ...sürücüsüne uyumu kusursuz,... ...sürücüsüne uyumu kusursuz,... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
he's ribboned three times at the Hampton Classic, | Hampton Klasik*'te 3 kere kurdele taktı,... Hampton Klasik*'te 3 kere kurdele taktı,... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and he comes from a historically elite line | ...ve seçkin gösteri atlarının tarihi, üst düzey olan... ...ve seçkin gösteri atlarının tarihi, üst düzey olan... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
of distinguished show horses. | ...cinslerinden geliyor. ...cinslerinden geliyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And he pees like a civil rights fire hose. | Ve sivil hakları savunanlara tutulan yangın hortumu gibi işiyor. Ve sivil hakları savunanlara tutulan yangın hortumu gibi işiyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, step further back. | Max, daha da geride dur. Max, daha da geride dur. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Come on, let's cut to the chase. | Hadi, doğrudan konuya geliyorum. Hadi, doğrudan konuya geliyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
He's nice, brown, he looks sick in leggings, | O güzel, kahverengi, tozlukların içinde iğrenç duruyor,... O güzel, kahverengi, tozlukların içinde iğrenç duruyor,... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and he's free, so take him or leave him. | ...ve özgür, yani, al ya da bırak. ...ve özgür, yani, al ya da bırak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
When'd you say he was a jumper? | Ne zamanlar atlamacı olduğunu söylemiştin? Ne zamanlar atlamacı olduğunu söylemiştin? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
From 2005 to 2010. | 2005'ten 2010'a kadar. 2005'ten 2010'a kadar. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
He was in a class by himself. | Kendi türünde eşsizdir. Kendi türünde eşsizdir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, maybe he was a jumper, | Belki bir atlamacıydı,... Belki bir atlamacıydı,... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
but he isn't anymore. | ...ama artık değil. ...ama artık değil. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, he's a little out of shape. | Biraz fiziğini yitirmiş. Biraz fiziğini yitirmiş. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, you have a gut. | Sen de göbeklisin. Sen de göbeklisin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Whoa! I'm just saying he's seen better days. | Vav! Sadece daha iyi günleri olmuştu diyorum. Vav! Sadece daha iyi günleri olmuştu diyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm just saying your hair is falling out in fistfuls. | Sadece saçların tomar tomar dökülüyor diyorum. Sadece saçların tomar tomar dökülüyor diyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Whoa! Okay, okay. | Vav! Tamam, tamam. Vav! Tamam, tamam. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Let's not get personal, we all want this to work. | Kişiselleştirmeyelim şimdi, hepimiz bunun işe yaramasını istiyoruz. Kişiselleştirmeyelim şimdi, hepimiz bunun işe yaramasını istiyoruz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
He's the one who's getting personal | "Kestane"ye saldırarak... "Kestane"ye saldırarak... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
going after Chestnut like that. | ...bunu kişisel yapan kendisiydi. ...bunu kişisel yapan kendisiydi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Okay, you tell me, | Tamam, sen bana söyle,... Tamam, sen bana söyle,... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
when's the last time he's exercised? | ...en son ne zaman antreman yaptı? ...en son ne zaman antreman yaptı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
When's the last time you exercised? | En son sen ne zaman antreman yaptın? En son sen ne zaman antreman yaptın? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Wow, show business is rough. | Vav, şov dünyası zorluymuş. Vav, şov dünyası zorluymuş. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
All right, it's Tony, right? | Pekala, Tony, değil mi? Pekala, Tony, değil mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
All right, Tony, you'll have to forgive her. | Pekala, Tony, onu affetmek zorundasın. Pekala, Tony, onu affetmek zorundasın. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
She really loves him and wants this to work out. | Atını gerçekten seviyor ve bu işin gerçekleşmesini istiyor. Atını gerçekten seviyor ve bu işin gerçekleşmesini istiyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Bottom line is, even a free horse isn't free. | Sonuç şu ki, bedava bir at bile bedava değildir. Sonuç şu ki, bedava bir at bile bedava değildir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I still have to feed him and take care of him | Hala onu beslemeliyim, ilgilenmeliyim,... Hala onu beslemeliyim, ilgilenmeliyim,... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and truth be told, this horse isn't gonna make me a penny. | ...doğrusunu söylemek gerekirse bu at bana para kazandırmayacak. ...doğrusunu söylemek gerekirse bu at bana para kazandırmayacak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
If my film guy comes in here, he's gonna pick that beauty | Eğer filmci adamım gelirse bunun yerine... Eğer filmci adamım gelirse bunun yerine... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
over this one. | ...şu güzeli seçecek. ...şu güzeli seçecek. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh. | Ov. Ov. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So it's not gonna work out, girls. | Yani bu iş olmayacak, kızlar. Yani bu iş olmayacak, kızlar. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
All right, well, we got other offers, fatty. | Pekala, bize gelen başka teklifler de var, şişko. Pekala, bize gelen başka teklifler de var, şişko. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Come on, let's go. | Hadi gidelim. Hadi gidelim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You know, maybe next time before you let someone | Biliyor musun, belki gelecek sefere birisini,... Biliyor musun, belki gelecek sefere birisini,... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
ride five Miles across Brooklyn in a toxic, Russian, | ...Brooklyn'den buraya, zehirli, Rus malı, kolonyaya batırılmış... ...Brooklyn'den buraya, zehirli, Rus malı, kolonyaya batırılmış... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
cologne soaked rent a fur, | ...kiralık bir kürkle 8 km at sürdürmeden önce, ...kiralık bir kürkle 8 km at sürdürmeden önce, Max, benim için böyle şeyler hazırlaman.. Max, benim için uyuşturucu bulmuş olman çok güzel ama ben almayayım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
even for horses, is ageist and elitist. | ...ve sınıf ayrımcılığı yaptığı konusunda daha açık olursun. ...ve sınıf ayrımcılığı yaptığı konusunda daha açık olursun. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And, yes, we may have seen better days, | Ve, evet, daha iyi günlerimiz olmuştu,... Ve, evet, daha iyi günlerimiz olmuştu,... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
but with hard work, determination and a little luck, | ...fakat sıkı çalışma, kararlılık ve birazcık şansla,... ...fakat sıkı çalışma, kararlılık ve birazcık şansla,... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
one day we'll be back on top. | ...yeniden zirveye çıkacağız. ...yeniden zirveye çıkacağız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yeah, and I'm not impressed by your big star pony over there. | Evet, ve senin şu büyük, yıldız midillinden hiç etkilenmedim. Evet, ve senin şu büyük, yıldız midillinden hiç etkilenmedim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
He's just standing still. | Öylece duruyor. Öylece duruyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You wanna impress me? | Beni etkilemek mi istiyorsun? Beni etkilemek mi istiyorsun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Have him meow and ring the doorbell. | Onu miyavlat ve bir kapı zili çalmasını sağla. Onu miyavlat ve bir kapı zili çalmasını sağla. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Don't take it personally, Chestnut. | Sen üzerine alınma, "Kestane". Sen üzerine alınma, "Kestane". | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Those horses have had work done. | Bu atlar bu işleri çoktan yaptı. Bu atlar bu işleri çoktan yaptı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
maybe you wanna take the cinch sack off before you meet Peach. | Belki Peach ile tanışmadan önce şu at kolanı giysini çıkarmak istersin. Belki Peach ile tanışmadan önce şu at kolanı giysini çıkarmak istersin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No it's snowing again and I'm a penniless beggar. | Hayır, yine kar yağıyor ve ben tek kuruşu olmayan bir dilenciyim. Hayır, yine kar yağıyor ve ben tek kuruşu olmayan bir dilenciyim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I should look like one. | Öyle görünmeliyim. Öyle görünmeliyim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Besides, she'll probably think it's a look. | Ayrıca, büyük ihtimalle bunun bir moda olduğunu filan düşünecektir. Ayrıca, büyük ihtimalle bunun bir moda olduğunu filan düşünecektir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
All right, I know this one on one | Tamam, Peach ile bire bir görüşmenin,... Tamam, Peach ile bire bir görüşmenin,... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
with Peach isn't your ideal scenario, | ...en ideal senaryon olduğunu söyleyem,... ...en ideal senaryon olduğunu söyleyem,... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
but it's what's best for Chestnut | ...ama bu "Kestane"nin iyiliği için... ...ama bu "Kestane"nin iyiliği için... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
so man up and face reality. | ...bu yüzden güçlü ol ve gerçekle yüzleş. ...bu yüzden güçlü ol ve gerçekle yüzleş. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And my friend, Caroline Channing... | Ve arkadaşım, Caroline Channing... Ve arkadaşım, Caroline Channing... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What is it? | Ne var? Ne var? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You might be ready to face reality, | Belki gerçeklerle yüzleşmeye hazırsın,... Belki gerçeklerle yüzleşmeye hazırsın,... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
but are you ready to face reality TV? | ..ama gerçek bir Tv kanalıyla yüzleşmeye hazır mısın? ..ama gerçek bir Tv kanalıyla yüzleşmeye hazır mısın? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
The place is crawling with Peach clones | İçerisi Peach'in klonlarıyla kaynıyor... İçerisi Peach'in klonlarıyla kaynıyor... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and TV cameras ready to meet you. | ...ve Tv kameraları seninle tanışmaya hazır. ...ve Tv kameraları seninle tanışmaya hazır. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
She totally set us up. | Kesinlikle bize kumpas kurdu. Kesinlikle bize kumpas kurdu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Are you kidding me? | Demek istediğim:... Dalga mı geçiyorsun? Demek istediğim:... Dalga mı geçiyorsun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Fabulous, this is awesome, just awesome. | Şahane, bu mükemmel, sadece mükemmel. Şahane, bu mükemmel, sadece mükemmel. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
She's using the Caroline Channing freak show | Çılgın Caroline Channing şovunu... Çılgın Caroline Channing şovunu... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
to get herself on another freak show. | ...başka bir çılgın şova çıkabilmek için kullanıyor. ...başka bir çılgın şova çıkabilmek için kullanıyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
All right, you're right, let's go, you don't have to do this. | Tamam, haklsın, hadi gidelim, bunu yapmak zorunda değilsin. Tamam, haklsın, hadi gidelim, bunu yapmak zorunda değilsin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, if I made Chestnut parade around | Hayır, Eğer "Kestane"yi gösterişli olmaya zorlayıp,... Hayır, Eğer "Kestane"yi gösterişli olmaya zorlayıp,... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and be humiliated in public, | ...toplum içinde küçük düşürdüysem,... ...toplum içinde küçük düşürdüysem,... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
then I have to be willing to do the same. | ...o zaman ben de aynısını yapmak için gönüllü olmalıyım. ...o zaman ben de aynısını yapmak için gönüllü olmalıyım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Here, hold my coat. | İşte, montumu tut. İşte, montumu tut. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You always have those with you? | Bunlar hep yanında mıydı? Bunlar hep yanında mıydı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yes, I'm from Manhattan. | Evet, ben Manhattan'lıyım. Evet, ben Manhattan'lıyım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Okay, thank me for coming. What? | Tamam, geldiğim için teşekkür et. Ne? Tamam, geldiğim için teşekkür et. Ne? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Thank me for coming, that's what people did all the time | Geldiğim için teşekkür et, milyarderken insanlar... Geldiğim için teşekkür et, milyarderken insanlar... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
when I was a billionaire. | ...bana hep böyle davranırdı. ...bana hep böyle davranırdı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Thank you for coming. | Geldiğin için teşekkür ederim. Geldiğin için teşekkür ederim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, thank you for inviting me. | Hayır, beni davet ettiğin için ben teşekkür ederim. Hayır, beni davet ettiğin için ben teşekkür ederim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Wow, that's so cool. | Vav, bu çok havalı. Vav, bu çok havalı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Don't freak out. | Sakın çıldırma. Sakın çıldırma. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm about to get my rich on. | Zenginliğimi ortaya çıkarmak üzereyim. Zenginliğimi ortaya çıkarmak üzereyim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So when we go in there I'll introduce you? | Yani içeri girdiğimizde seni tanıştıracak mıyım? Yani içeri girdiğimizde seni tanıştıracak mıyım? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, you don't have to. | Zorunda değilsin. Zorunda değilsin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 |