Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 307
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
and I think I'm going to be seeing a lot more of her. | ...çok hoş bayana doğum günün kutlu olsun demek istiyorum. ...çok hoş bayana doğum günün kutlu olsun demek istiyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'll go get us some more drinks. | Ben biraz daha içecek getireyim. Ben biraz daha içecek getireyim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Get rid of him. | Kurtul şundan. Kurtul şundan. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It was a one time thing. | Bir seferlik bir şeydi. Bir seferlik bir şeydi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I thought you weren't that kind of girl. | O tarz kızlardan olmadığını düşünüyordum. O tarz kızlardan olmadığını düşünüyordum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I realized it had almost been a year | Seks yaptığımdan beri neredeyse bir yıl geçtiğini fark ettim ve... Seks yaptığımdan beri neredeyse bir yıl geçtiğini fark ettim ve... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I rather not be that kind of girl. | ...o tarz kızlardan olmaya karar verdim. ...o tarz kızlardan olmaya karar verdim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
But I don't want a relationship. | Bir ilişki istemiyorum. Bir ilişki istemiyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hey, I get it. Hit it and quit it. | Anlıyorum, Vur ve kaç. Anlıyorum, Vur ve kaç. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
♪ hit it, don't babysit it ♪ | Vur, oturtma bakıcıyı Vur, oturtma bakıcıyı | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Fine. | Peki. Peki. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
How am I going to make him go away? | Gitmesini nasıl sağlayacağım? Gitmesini nasıl sağlayacağım? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's not going to take a lot | Birini bu partiden ayrılmaya ikna etmek çok şey istemez. Birini bu partiden ayrılmaya ikna etmek çok şey istemez. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'd like to ask everyone to raise their cocktail, | Herkesten kokteyllerin kaldırmasını istiyorum ama ben kaldıramıyorum. Herkesten kokteyllerin kaldırmasını istiyorum ama ben kaldıramıyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So raise your Capri to the sun... | Bu yüzden, Capri'lerimizi... Bu yüzden, Capri'lerimizi... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
For a very special lady who I'm sure I will be seeing more of. | Eminim bundan sonra daha fazla göreceğim, çok özel bir bayan için Sun'layalım. Her dakika beraberdik. Eminim bundan sonra daha fazla göreceğim, çok özel bir bayan için Sun'layalım. Her dakika beraberdik. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Get rid of him. It was a one time thing. | Kurtul şundan. Bir seferlik bir şeydi. Kurtul şundan. Bir seferlik bir şeydi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So was that the worst party you've ever been to? | Bu yaşadığın en kötü parti miydi? Bu yaşadığın en kötü parti miydi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That was the worst party anyone's ever been to. | Bu birinin yaşayabileceği en kötü partiydi. Bu birinin yaşayabileceği en kötü partiydi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So with the webmaster, how was the sex? | Demek site yazılımcıylaydın. Peki seks nasıldı? Demek site yazılımcıylaydın. Peki seks nasıldı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Pretty good. | Oldukça iyiydi. Oldukça iyiydi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
But then he did that thing | Ama sonra beni boğacakmış gibi yapmaya başladı. Ama sonra beni boğacakmış gibi yapmaya başladı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
When did guys start doing that? | Erkekler bunu yapmaya ne zaman başladı? Erkekler bunu yapmaya ne zaman başladı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I don't know, | Bilmem. Bilmem. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
but if I knew that was his thing, | Ama eğer onun olayının bu olduğunu bilseydim partide beni boğmasını isterdim. Ama eğer onun olayının bu olduğunu bilseydim partide beni boğmasını isterdim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I would've asked him to choke me at the party. | ...60 yıl boyunca kafanda tekrar tekrar düşünmekten başka? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
How did you get rid of him? | Nasıl kurtuldun ondan? Nasıl kurtuldun ondan? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What did you say? Did you let him down gently? | Ne söyledin ona? Kibarca gitmesini mi istedin? Ne söyledin ona? Kibarca gitmesini mi istedin? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, I told him to hit the pike. | Hayır, arabasını çekmesini söyledim. Hayır, arabasını çekmesini söyledim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's a one night stand. Guys get that. | Bir gecelik bir ilişkiydi. Erkekler anlar bunu. Bir gecelik bir ilişkiydi. Erkekler anlar bunu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So that's it? He wasn't upset? | Bu kadar mı? Bozulmadı mı? Bu kadar mı? Bozulmadı mı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Guys don't care. | Erkekler umursamaz. Erkekler umursamaz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
One night stands they come, they go. | Bir gecelik ilişki. Gelirler ve giderler. Bir gecelik ilişki. Gelirler ve giderler. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Literally. | Gerçekten. Gerçekten. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
But what if he wants to see me again? | Peki beni yeniden görmek isterse? Peki beni yeniden görmek isterse? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Relax. | Rahatla. Rahatla. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It is not going to come back to haunt you. | Geri dönüp sana dadanacak değil ya. Geri dönüp sana dadanacak değil ya. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Unless you start feeling an itch... | Tabii bir kaşıntı başladığını hissetmiyorsan. Tabii bir kaşıntı başladığını hissetmiyorsan. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Or a kick. | Ya da bir tekme. Ya da bir tekme. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, thanks for dumping him. | Onu başımdan savdığın için teşekkür ederim. Onu başımdan savdığın için teşekkür ederim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And for the... | Ve şey için.. Ve şey için.. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm going to go ahead and call it a party. | İleri gidiceğim ve buna parti diyeceğim. İleri gidiceğim ve buna parti diyeceğim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I knew you wouldn't want me | Kek parasını kullanmamı istemediğini biliyordum. Kek parasını kullanmamı istemediğini biliyordum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and I was broke. | Ve ben de züğürttüm. Ve ben de züğürttüm. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So I guess I am your BFF | Herhalde senin kankan benim. Herhalde senin kankan benim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
your broke friend forever. | Senin sonsuza dek züğürt kankan. Senin sonsuza dek züğürt kankan. O Mentol Slim 100*'lerin sana ait olduğundan haberim yoktu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, it really doesn't matter what you would've done. | Max, yaptıklarının gerçekten bir önemi yok. Max, yaptıklarının gerçekten bir önemi yok. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
The only thing I really wanted for my birthday | Doğum günüm için tek istediğim şey babamı görmekti. Doğum günüm için tek istediğim şey babamı görmekti. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And he's in prison, so that didn't happen. | Ve o şimdi hapishanede, o yüzden bu da gerçekleşmedi. Ve o şimdi hapishanede, o yüzden bu da gerçekleşmedi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I may not be a good BFF, | Belki iyi bir kanka olmayabilirim. Belki iyi bir kanka olmayabilirim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I may not throw a great party, | Belki güzel bir parti düzenlememiş olabilirim. Belki güzel bir parti düzenlememiş olabilirim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
but I do know where to find a free bus to prison. | Ama hapishaneye bedava otobüsü nerede bulacağımızı biliyorum. Ama hapishaneye bedava otobüsü nerede bulacağımızı biliyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hey, everybody. We got a birthday girl onboard. | Selam millet. Arabada bir doğum günü kızımız var. Selam millet. Arabada bir doğum günü kızımız var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Sit yo ass back down! | Otur şu kıçının üzerine! Otur şu kıçının üzerine! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
See? Now we got a party. | Gördün mü? İşte sana parti. Gördün mü? İşte sana parti. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This is nice getting out of the city. | Şehirden uzaklaşmak iyi oldu. Şehirden uzaklaşmak iyi oldu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Kind of reminds me of the ride to the Hamptons. | Hamptons'da atla gezdiğim zamanları hatırlattı. Hamptons'da atla gezdiğim zamanları hatırlattı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yo. | Yo. Yo. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This your first time on the bangbus? | "Vuruş Otobüsüne" ilk kez mi biniyorsunuz? "Vuruş Otobüsüne" ilk kez mi biniyorsunuz? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We call it the bangbus because everybody here gonna get banged. | "Vuruş Otobüsü" diyoruz çünkü buradaki herkes vurduracak. "Vuruş Otobüsü" diyoruz çünkü buradaki herkes vurduracak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And in addition 'cause we're on a bus. | Üstelik bir otobüsteyiz. Üstelik bir otobüsteyiz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hmm, makes sense. | Mantıklı. Mantıklı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hey, I'm Shonda. | Selam, ben Shonda. Selam, ben Shonda. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm Max. This is Caroline. | Ben Max, bu da Caroline. Ben Max, bu da Caroline. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So you're all going for, like, conjugal visits? | Hepiniz "eş ziyaretine" mi gidiyorsunuz yani? Hepiniz "eş ziyaretine" mi gidiyorsunuz yani? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Pretty fancy term for getting | Üç ayaklı bir karyolada düzülmek için güzel bir terim. Üç ayaklı bir karyolada düzülmek için güzel bir terim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Shawshanked. I like her. | Düzülmek. Hoşlandım senden. Düzülmek. Hoşlandım senden. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I like your hair. | Saçlarına bayıldım. Saçlarına bayıldım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Did you just get back from Cancun? | Cancun'dan yeni mi döndün? Cancun'dan yeni mi döndün? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, no. | Hayır, hayır. Hayır, hayır. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I saved up, and I got these done for my man. | Bunları benim adam için yapmıştım ve bozmadım. Bunları benim adam için yapmıştım ve bozmadım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
He says they make me | Beni, American History X filminde, Edward Norton'la tanışan... Beni, American History X filminde, Edward Norton'la tanışan... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
in American History X. | ...Alicia Keys gibi gösterdiğini söylüyor. ...Alicia Keys gibi gösterdiğini söylüyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
How sweet. | Çok tatlı. Çok tatlı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Ah, yo. What's your man in for? | Senin adam neden içeride? Senin adam neden içeride? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
My man's in for possession of a sweet, sweet ass. | Benim adam çok çok tatlı bir kıça sahip olduğu için içeride. Benim adam çok çok tatlı bir kıça sahip olduğu için içeride. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
He makes that joke every time. | Bu espriyi her zaman yapar. Bu espriyi her zaman yapar. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
He's not my man, actually. He's my dad. | Benim adam değil. Babam. Benim adam değil. Babam. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, so you're a freak. | Sen bir ucubesin yani. Sen bir ucubesin yani. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's all right. I don't judge. | Sorun değil. Yargılamıyorum. Sorun değil. Yargılamıyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You see a name tag on me that says "Judy"? | Üzerimde "Judy" yazan bir etiket görüyor musun? Üzerimde "Judy" yazan bir etiket görüyor musun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, look. We just passed a Carvel. | Baksana, biraz önce Carvel'i geçtik. Baksana, biraz önce Carvel'i geçtik. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What's a Carvel? | Carvel nedir? Carvel nedir? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Carvel ice cream. | Carvel dondurmaları. Carvel dondurmaları. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You know, Fudgie the Whale, Cookie Puss. | Bilirsin, Fudgie the Whale*, Cookie Puss* dondurmaları. Bilirsin, Fudgie the Whale*, Cookie Puss* dondurmaları. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Come on, how could you not know Carvel? | Hadi ama nasıl olurda Carvel'i bilmezsin? Hadi ama nasıl olurda Carvel'i bilmezsin? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
They have them everywhere. | Her yerde vardır. Her yerde vardır. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, wait. | Bekle. Bekle. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Is that that white trash ice cream? | Şu beyaz çöp dondurma mı? Şu beyaz çöp dondurma mı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
How dare you! | Bu ne cüret! Bu ne cüret! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It is not white trash. | Beyaz çöp değil. Beyaz çöp değil. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And I wouldn't be so high and mighty. | Ben o kadar yüksekte ve iddialı olmazdım. Ben o kadar yüksekte ve iddialı olmazdım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You're on a free bangbus to a prison. | Hapishaneye giden bedava bir otobüstesin. Hapishaneye giden bedava bir otobüstesin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm sorry. | Kusura bakma. Kusura bakma. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I didn't realize you had such | Dondurma ile bu kadar güçlü duygusal bağın olduğunu fark edemedim. Dondurma ile bu kadar güçlü duygusal bağın olduğunu fark edemedim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
a strong emotional connection to ice cream. | Bir dahaki sefer onu gördüğünde, neden onu öpmüyorsun? Bir dahaki sefer onu gördüğünde, neden onu öpmüyorsun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Not to the ice cream. The ice cream cake. | Dondurma ile değil. Dondurma keki ile. Dondurma ile değil. Dondurma keki ile. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
When I was ten, I asked my mom for a birthday party. | 10 yaşındayken annemden doğum günü partisi istemiştim. 10 yaşındayken annemden doğum günü partisi istemiştim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
She said yes but then flaked out | Tamam dedi sonra uykuya daldı ve insanları çağırmayı unuttu. Tamam dedi sonra uykuya daldı ve insanları çağırmayı unuttu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm starting to understand why | Doğum günü partilerinden neden hoşlanmadığını şimdi anlamaya başlıyorum. Doğum günü partilerinden neden hoşlanmadığını şimdi anlamaya başlıyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 |