Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3616
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
The enemy of my enemy is my friend. | Düşmanımın düşmanı benim dostumdur. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Did your friend tell you he's in bed with Americans? | Arkadaşına sor bakalım o da Amerikalılar ile yatıyor mu? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Why does Hamid want to kill me so badly? | Neden Hamid çok kötü yani beni öldürmek istiyor? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It's more than vengeance. | Bu intikamdan daha başka bir şey. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
He doesn't want the truth to get out | O da benim hükümetimin yaptığı gibi | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
any more than my government does. | gerçeğin ortaya çıkmasını istemiyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Uh huh, what truth? | Uh huh, ne gerçeği? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Al Qaeda took millions of dollars | El Kaide bir Amerikan şirketinden | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
from an American corporation, maybe more than one. | milyonlarca dolar aldı, belki de daha da fazlasını. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You know, female prisoners | Bilirsin, kadın mahkumlar | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
are far more clever than the men... far more. | adamlardan çok daha zekidir, çok daha. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
That's very good. | Bu çok iyi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It's an inventive story. | Yaratıcı bir hikaye. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I was with the unit that captured Abbas. | Abbas'ı yakalayan birimle birlikteydim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I saw something I wasn't supposed to, | Söylememem gereken bir şey gördüm, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
documentation of wired funds | bir Amerikan şirketinden gelen | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
from a U.S. corporation. | bağlantılı fon belgeleri. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You really want to help your cause? | Gerçekten yardım etmek istiyor musun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Abbas is being funded | Abbas'ı finanse eden bir çok kişiyle | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
by the very people you're fighting. | mücadele ediyorsunuz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
And you can prove this? | Kanıtlayabilir misin? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Yes, I can. | Evet, kanıtlayabilirim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Good... good. | Güzel... güzel. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Because if you don't, | Çünkü eğer sen yapamazsan, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'll slit your throat myself. | ben kendim kafanı keseceğim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Who the hell is that? | Bu da kim? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Develerin üstündan kokaini alın. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
|
Oh, my baby. | Oh, bebeğim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
In jail? | Hapiste miydin? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I can't even. | Düşünemiyorum bile. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Is he here? Yes, yes. | Burda mısın? Evet, evet. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
He's in his office working, as usual. | Ofisinde çalışıyor, her zamanki gibi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Harrison's here, Randall. | Harrison burda, Randall. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Your father and I were just talking about you coming home | Baban ve ben bir süreliğine evde kalman hakkında konuşuyorduk | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
for a little while, just until you get settled. | kısa bir süreliğine, bir yere yerleşene kadar. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Yes, you can occupy the backyard. | Evet, arka bahçeyi işgal edebilirsiniz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We could pitch a tent. | Bir çadır kurabiliriz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
He's here, Randall. | O burda, Randall. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Perhaps you could meet him halfway. | Belki de siz ortada buluşabilirsiniz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You wrote an article for New York Magazine | New York Dergisi için üç yıl önce | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
three years ago about military contractors. | askeri müteahhitler hakkında bir makale yazmıştın. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You quoted a Colonel Stephen Glen. | Albay Stephen Glen'den bir alıntı yapmıştın. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I need to talk to him. | Onunla konuşmak istiyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Is this about that soldier again? | Yine şu asker hakkında mı? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Look, something bad happened. | Bak, kötü bir şey oldu. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
There's a cover up. | Orda bir hasır altı etme durumu var. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I just... I just know it. | Ben sadece... ben sadece bunu biliyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
And that's the basis of your story? | Bu hikayenin temeli bu mu? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You just know it? | Sadece bunu mu biliyorsun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Odelle Ballard is alive, | Odelle Ballard yaşıyor, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
and the military is lying about it. | ve ordu bu konuda yalan söylüyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I I want to know why. | Ben nedenini bilmek istiyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You're the only one who can help me. | Bana yardım edebilecek tek kişi sensin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Oh, for God's sakes, Randall. | Oh, Tanrı aşkına, Randall. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Just say yes. | Sadece evet de. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Mrs. Gentry. | Bayan Gentry. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Thank you for coming. | Geldiğiniz için teşekkür ederim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Here, have a seat. | Buraya buyrun. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No? We're good. | Hayır mı? Tamam. oraya operasyon yaptı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
How you holding up? | Nasıl gidiyor? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
When I found out you were in New York, I thought... | New York'ta olduğunuzu öğrendiğimde düşündüm... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What do you want from me, Mr. Decker? | Benden ne istiyorsunuz, Bay Decker? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I know you blame me for what happened to Danny. | Danny'e olanlar için beni suçladığını biliyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
But I want you to know I am doing everything possible | Ama bundan sorumlu olan insanları adalet önüne getirmek için | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
to bring the people responsible for this to justice. | elimden gelen her şeyi yaptığımı, bilmeni istiyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
In order to do that, I need your help. | Bunu yapmak için yardımına ihtiyacım var. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm sorry, I can't. | Üzgünüm, yapamam. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm not allowed. Bye. | Zamanım yok. Hoşçakalın. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What do you mean you can't? Hey. | Yapamam ne demek? Hey. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Have you been instructed not to talk to me? | Benimle konuşmaman için talimat verildi değil mi? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
By who? Societele? | Kim yaptı? Societele mi? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I got a letter from the Air Force | Danny öldürüldükten sonra | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
right after Danny was killed, | Hava kuvvetlerinden bir mektup aldım, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
saying he was being dismissed | görevi kötüye kullanma nedeniyle | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
due to misconduct. | onun görevden alındığını bildiriyordu. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They said I was losing all of Danny's benefits. | Danny'nin haklarının tümünü kaybettiğimi söylediler. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Pension, medical. | Emeklilik, sağlık. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Sophie's got asthma medicine. | Sophie'nin astım tedavisi var. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Societele said they'd take care of us. | Societele bizimle ilgileneceğini söyledi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
All I had to do was sign some papers. | Tek yapmam gereken bazı kağıtları imzalamaktı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
A confidentiality agreement. | Bir gizlilik anlaşması. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Do you have a copy? | Bir kopyası sende var mı? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Can I see it? | Onu görebilir miyim? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I know it's blood money, | Kan parası olduğunu biliyorum, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
but what can I do? | ama ne yapabilirim? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
How are we supposed to live? | Nasıl yaşayacağız? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You did what you needed to do. | Sen yapman gerekeni yaptın. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'll find another way to go after them. | Onların peşinden gitmek için başka bir yol bulacağım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Do right by Danny. | Danny doğrusunu yaptı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Is there something else? | Başka bir şey var mı? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'll get you that agreement. | Sana anlaşmayı getiririm. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Your lying, wasting my time. | Yalancılığınla, benim zamanımı harcıyorsun. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
There is proof. | Hamidi getir. Kanıt yok. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
If you let them kill me, you'll never get it. | Eğer beni öldürmelerine izin verirsen, asla bulamazsın. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What is it? Tell me. | Ne oldu? Söyle bana. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
A flash drive. | Bir flash bellek. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
My companion, a boy. | Arkadaşım, bir çocuk. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
He was holding it for me on the truck. | Kamyonda benim için saklıyordu. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Your men shot him. | Adamınız onu vurdu. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They didn't tell you that? | Sana bunu söylemediler mi? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |