Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7484
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Mm. | Kırmızı! | Billions-1 | 2016 | ![]() |
That I am. | Haydi gel, bizi bekliyor. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
That's for you. Axe. | Vakit geldi, ha? Bu senin. Axe. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Okay. l got to g0 | Gitmem lazım. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Starting a capital raise. | Sermaye artırımına başlıyoruz. Kaybetmekten korkuyorum. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
J' Yeah, yeah J' | Lütfen. Old Oaks Yatırım'dan Lenny Bosco. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
...looking at you, that you're ready. | ...hazır olduğunu görebiliyorum. Selam, anne. Selam. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
There's a tip that I need you to bird dog for me. | Benim için takip etmeni istediğim bir duyum aldım. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
What is it? | Başka? | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Criminal behavior perpetrated by Bobby Axelrod. | Bobby Axelrod'un işlediği bir suç. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
A year like that makes you question everything, | Yeterli miktarda tarçın kullanılmalı. Böyle bir yıldan sonra insan her şeyi sorgulamaya başlıyor. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
But when I'm making decisions for you as well as me, | Ama sizin gibi başkaları için çalışırken... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
because I cannot live with losing somebody else's money. | Çünkü başkasının parasını kaybetmiş halde yaşayamam. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
He was supposed to be the major allocator | Egomuzu daha az kullanmaya, öte yandan karşılıklı iş birliğini... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Yes. | Bunun arkasındaki kişiyi biliyoruz. Allah'ın cezası Spyros. Evet. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Is Staley aboard yet? Not yet. | Staley hâlâ kabul etmedi mi? Hayır. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
in early September. | Teklif geldi ama geri çevirdim. Seni haberdar etmeye geldim. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Nobody's gonna give a shit about any of that. | Gösterelim günlerini! | Billions-1 | 2016 | ![]() |
That's gonna eat you from the inside. | İşte bu, seni içten içe rahatsız edecek. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
I'm about to go on the run of a lifetime. | Ben ömür boyu dostluktan yanayım. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
I am aligned. I feel it. | Mükemmel durumdayım. Hissedebiliyorum. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
I shouted out when you called me. | Sadece iyi bakılmalarını istedim. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Wait. You think these cops went to visit their payoff money, | Yani iki polis rüşvet parasını oraya mı götürdü diyorsun? | Billions-1 | 2016 | ![]() |
I'll email you guys what I have. | Neler öğrendiğimi size gönderirim. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Found a few that raised a red flag | Sistemde ihbar kaydı olup, hiç gidilmeyen birkaç... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
IN' | Vay canına. Tebrikler June. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
J' I must confess, I've made a mess of what should be J' | Yağmur gibi yağıyor işte. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
You wouldn't know anything about it, would you? | Bu konuda herhalde bir şey bilmiyorsundur, değil mi? | Billions-1 | 2016 | ![]() |
are not open to interpretation. | ...yoruma açık değildir, kesindir. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
If Rhoades knows about it, | Hepsi dosyadaydı. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
I had a session. | Haberlerim var. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
You needed connection. Few of us don't. | Başın belada. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Should I prepare the materials for her? | Elimdekileri hazırlayayım mı? | Billions-1 | 2016 | ![]() |
It would be best if you continue on with her as is | Şu an yaptığımız gibi onu izlemeye devam etmemiz... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
This is criminal behavior that, if proven, | Yaptıkları, eğer kanıtlanırsa... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
takes away any middle ground between right and wrong | ...olayları doğru yanlış diye değerlendirenlerin... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
I am frankly astonished. This is excellent work. | Bugünü anlat. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
How did we let him go, Bryan? | ...çalışma şartlarına uymayan her şey. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Haven't we, Bryan? | Siktir git diyor. İşte bu! Öyle değil mi, Bryan? | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Good morning. | Hissesini alabileceğim birini bulmalıyız. Günaydın. Şimdi yüksek sesle bunu birilerine okutuyor." | Billions-1 | 2016 | ![]() |
fuck it. | İddia makamı, 211 bin doları bulan... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
your husband, is up my ass again. | ...ve kocanın peşime... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
You got quite a dark side, don't you? | Senin de karanlık bir yönün varmış, değil mi? | Billions-1 | 2016 | ![]() |
when he set up the baths, but... | Aracılardan bankalara, sulh hakimine dek. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
on some deep level, I knew he would. | ...onlar da tazı gibi takibe başladılar. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Polygraph me, motherfucker! | Yalan makinesine bağla, aşağılık herif. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
I have a packet of all those options for you. | Kimmiş bul. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
What? | Haftada kaç gün orada kalıyorsun? 3,5 gün diyorum. Yarı yarıya bölmüş. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
III | Psikolojik yapısı, aşağılanmaya karşı çok olumsuz bir tepki vermeye itiyor. Hepsi bu. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
J' I went home with a waitress J' | ...çünkü sen üçlü tehlikesin... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Here's what makes sense. | Bu işte berabersek, bana bir iyilik yap. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Dangerous for everyone involved. | Tanrım, bu berbattı. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
He's driving us apart. | Bizi ayırıyor... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
having this conversation, | Ne olduğunu biliyorsun. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Oh, oh, oh, oh, I claim it? | Az önce verdin zaten. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
III | Onu barda görmüştüm. Martina Slovis. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Good news, boss. | Onunla Tinder'da mı tanıştın? | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Uh, banking authorities in Vanuatu have revealed | Tanıştığımıza sevindim, Lara. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
I will destroy all copies of it, whether you believe me or not. | ...bunlar bana göre değil. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
I know you trade on inside information | Hayır, sanmıyorum. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
I just need to hear myself say it. | Ellerini hemen direksiyonun üzerine koy! | Billions-1 | 2016 | ![]() |
but not how we thought. | İkisi de harika. ...her pazartesi sahada olabilirsiniz. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Then my part is done for now. | Ben o işlemleri İIk Kule vurulduktan sonra, terör... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
That's right, | İyi akşamlar Wendy. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
You know what it is. | Sevdin mi? Şu ana kadar evet. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
And an ability to help your family, really help them. | Aracım sabaha zararı gidermem gerektiğini söylüyor ama ödeyemem. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Chuck Rhoades. We spoke earlier. | Onun dışında paraya elinizi sürmeyeceksiniz artık. Eğer anlaşmayı kabul etmezseniz... ...bilmediğimiz başka bir benlik var. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
You came at me! | Kapatıyorum. Zili çalıyorlar. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
because you infect the entire world. | ...çünkü bütün dünyayı etkiliyorsun. Haber kaynağı üst makamdaki Gıda ve İlaç Kurumu'nda bir yönetici. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Yes, sir. Is security tight? yes. | Evet, efendim. Güvenlik sıkı mı? Evet. | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
He shouldn't escape. Ok. | Onu kaçırmayalım. Tamam. | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
What happen? What is in bag? | Ne oldu? Çantada ne var? | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
Get the bag out. Bring it out. | Çantayı aç, hadi aç! | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
Keep it here. | Koy şuraya. | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
Open it. | Aç şunu! 1 | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
I'm opening it. 1 | Açıyorum. | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
Do fast! Hold on. | Hızlı olsana! Bekle. | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
Open it! | Açsana! | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
Make your destiny if you can. | Bulabilirsen kendi kısmetini kendin bul. | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
Opportunity won't come knocking again. | Fırsat kapıyı iki kez çalmaz. | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
Be prepared for the struggle. | Mücadeleye hazır ol. | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
Turn the tide of your life. | Hayatını gelgitlere açık tut. | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
Fall in love. | Aşık ol. | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
There is hope and dejection too. | Umut da var umutsuzluk da var. | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
You can find youth all around. | Her yerde gençlik var. | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
Try your luck in love. | Şansını aşkta dene. | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
Oh durjan! | Oh, Durjan! | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
Durjan! | Durjan! | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
Put the gun down. | Hey! İndirin silahlarınızı. | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
I'm happy to meet you after a long time. | Uzun süreden sonra seni tekrar görmek beni mutlu etti. | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
Durjan my brother. Hey! | Durjan, kardeşim. Hey! | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
Put the gun down. He's eccentric. | İndirin silahlarınızı. O kaçık biri. | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
Keep this happiness with you... | Mutluluğun sende kalsın. | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
it will come in use when you become a father. | Baba olunca lazım olacak. | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
We dont have a friendship relation. We have a business relation | Bizim ilişkimiz dostluk ilişkisi değil, bizimkisi sadece iş ilişkisi. | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
vilayati. Yes? | Vilayati. Evet? | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
It has jewellery and diamonds. | İşte mücevher ve elmaslar. | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
Its market value is 50 crore. | Piyasa değeri 500 milyon. | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
You have to sell it. | Bunu satmak zorundasın. | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |
Take your 10 percent commission... | Yüzde 10 komisyonu senin... | Bin Bulaye Baraati-1 | 2011 | ![]() |