Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 9176
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| It's more than that puts the sperm. | Bu sadece sperm koymaktan çok daha fazlası demek. | Brave New World-1 | 1998 |  |
| A parent chooses to be, sacrifices himself for his son. | Baba çocuğu için kendi hayatından fedakarlık yapmayı seçen... | Brave New World-1 | 1998 | |
| You have no idea of what I say, Right? | Ne dediğim hakkında kesinlikle en ufak bir fikrin yok haksız mıyım? | Brave New World-1 | 1998 | |
| "Anomaly" | Anormallik! | Brave New World-1 | 1998 | |
| Adrenaline Normal. | Adrenalin normal. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Voice sound: 84. | Ses yüksekliği 84'te. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Congratulations . </ i> | Tebrikler. </ i> | Brave New World-1 | 1998 | |
| 're unique. </ i> | Sen özelsin. </ i> | Brave New World-1 | 1998 | |
| No one is more unique than you. </ i> | Hiç kimse senden daha özel değil. </ i> | Brave New World-1 | 1998 | |
| No matter how you look. </ i> | Nasıl göründüğünün bir önemi yok. </ i> | Brave New World-1 | 1998 | |
| Only interior account. </ i> | Sadece içsel bir hesaplaşma. </ i> | Brave New World-1 | 1998 | |
| If you like what you'll have. </ i> | Eğer isterseniz sahip olabilirsiniz. </ i> | Brave New World-1 | 1998 | |
| If you wish ganatelo. </ i> | Bunu kazandın. Bunu hak ettin. </ i> | Brave New World-1 | 1998 | |
| If you like doing take. </ i> | Eğer hoşuna gittiyse niçin sahip olmuyorsun?</ i> | Brave New World-1 | 1998 | |
| Linda Take shopping. | Linda'yı alışverişe götürdüm. | Brave New World-1 | 1998 | |
| This on your holiday soma. | Şu anda soma tatilinde. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Take me as slut. </ i> | Eğer bana sadece sevdiğini... </ i> | Brave New World-1 | 1998 | |
| If you just tell me ...</ i> | ...söyleyeceksen beni bir... </ i> | Brave New World-1 | 1998 | |
| ... you love me. </ i> | ...sürtük olarak kabul et. </ i> | Brave New World-1 | 1998 | |
| I have to go. | Benim gitmem gerekiyor. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Neither do I understand. | İkinizi de anlayamıyorum. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Are not married. | Evli değilsiniz. | Brave New World-1 | 1998 | |
| You say you do not love, but Obviously there is something between you. | Sen onu sevmediğini söylüyorsun ama... | Brave New World-1 | 1998 | |
| We are friends. | Biz arkadaşız. | Brave New World-1 | 1998 | |
| I do not mean that. | Onu kastetmemiştim. | Brave New World-1 | 1998 | |
| You say that love is anything?. | Aşk diye bir şeyin olmadığını mı söylüyorsun? | Brave New World-1 | 1998 | |
| You can love a meal, clothing, or sports ... | Herhangi bir yemeğe, giysilere ya da spora karşı bir aşk duyabilirsin... | Brave New World-1 | 1998 | |
| So it is. | Evet. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Sounds bad focus your emotions just one person. Or not? | Duygularını tek bir insan üzerine odaklamak... | Brave New World-1 | 1998 | |
| If two women love a man, or two men love a woman. | Ya iki kadın bir adama ya da iki adam bir kadına aşık olursa ne olur? | Brave New World-1 | 1998 | |
| Lennin have much, much love to give. | Lenina'nın birçok kişiye verebilecek kadar çok sevgisi var. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Interested. | Yani, sen ilgileniyor musun? | Brave New World-1 | 1998 | |
| Hello. How are you? I'm fine, thanks. | Merhaba. Nasılsınız? Ben iyiyim teşekkürler. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Looking to the wild. | Vahşi için gelmiştim. | Brave New World-1 | 1998 | |
| I do not think that is a good time. | Bunun uygun bir zaman olduğunu zannetmiyorum. | Brave New World-1 | 1998 | |
| I do not know ... I never thought of that. | Bilmiyorum. Gerçekten hiç düşünmemiştim. | Brave New World-1 | 1998 | |
| I think it was fate. | Sanırım, her zaman bir kaderim olduğunu biliyordum. | Brave New World-1 | 1998 | |
| You mean unless genetically predestined? | Demek istediğiniz hatalı bir genetik... | Brave New World-1 | 1998 | |
| Now tell me | Peki şu soruyu cevaplar mısın:... | Brave New World-1 | 1998 | |
| What do you think Girls civilized? | ...Uygar kızlar hakkında ne düşünüyorsun? | Brave New World-1 | 1998 | |
| Make your own destiny. | Kendi kaderini biçimlendir. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Nobody can tell you what you should be. | Kimse sana nasıl olman gerektiğini söyleyemez. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Is information antisocial wild for the citizens of Brave New World. | Bu tür anti sosyal yanlış bilgiler ile vatandaşlarımızın aklını... | Brave New World-1 | 1998 | |
| Conditional people will not understand ... | İnsanlarımızın şartlanmasının, Bay Cooper'ın... | Brave New World-1 | 1998 | |
| That disturb the social order service without a purpose. | Bu hiçbir amca hizmet etmeksizin sosyal düzeni bozar. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Exactly. People enjoy the feeling. | Kesinlikle. İnsanlar heyecanlanmaktan hoşlanır... | Brave New World-1 | 1998 | |
| But get tired quickly, as predict will happen with Mr. Cooper. | ...ancak sizi temin ederim ki çok yakında Bay Cooper'dan sıkılacaklardır. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Bernard Marx is here, to tell us about the wild. | Vahşi'yi araştırmaya başladığımızdan beri... | Brave New World-1 | 1998 | |
| Bernard. Is he a risk to society? | Bernard sence toplum üzerinde bir tehdit oluşturabilir mi? | Brave New World-1 | 1998 | |
| If he will be here, you must have proper conditioning. | Eğer burada bizimle birlikte kalacaksa ona... | Brave New World-1 | 1998 | |
| Can be done. | Yapılabilir. | Brave New World-1 | 1998 | |
| With a rapid and intense program can be made. | Yoğun ve sıkıştırılmış bir programla bu mümkün,... | Brave New World-1 | 1998 | |
| It would ruin an opportunity progress. | ...ve sahip olduğumuz büyük ilerleme şansını batırır. | Brave New World-1 | 1998 | |
| I do not see anyone else raise your hand for the wild remain as is. | Şu an için Vahşi'nin toplumumuzla birlikte yaşamaya... | Brave New World-1 | 1998 | |
| Give people the chance to know, touching the real John Cooper. | İnsanlara gerçek John Cooper'ı bilme ve ona dokunabilme şansını ver. | Brave New World-1 | 1998 | |
| ! Ah John | John! | Brave New World-1 | 1998 | |
| The strong ideas of this man, no doubt, that make him controversial | Bu adamı farkı kılan, hiç tartışmasız, sahip olduğu fikirlerdir. | Brave New World-1 | 1998 | |
| What people want from me? | Bu insanlar benden ne istiyor? | Brave New World-1 | 1998 | |
| They had not met anyone like you. | Daha önce hiç senin gibi birisiyle tanışmadılar. | Brave New World-1 | 1998 | |
| You are a mystery. | Sen gizemlisin. | Brave New World-1 | 1998 | |
| I do not care. I do not want to be an entertainment. | Umurumda değil. Ben onlar için bir eğlence unsuru olmak istemiyorum. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Not what I expected. | Beklediğim bu değildi. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Respect for truth, beauty ... intelligence. | Doğru olana gösterilen saygı, güzellik, zeka... | Brave New World-1 | 1998 | |
| No signs of persuasion or pressure. | Telkin ve baskı ile yıldırılmış insanlar değil. | Brave New World-1 | 1998 | |
| But we have the right idea on happiness. | Ancak görüşümüz mutluluk açısından doğru ve başarılı. | Brave New World-1 | 1998 | |
| I would like you to talk in my class. | Sınıfımda konuşmanı istiyorum. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Yourself. | Kendinle ilgili. | Brave New World-1 | 1998 | |
| It is not exciting. | Seni tanıdığım kadarıyla çok heyecan verici bulacaklarını biliyorum. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Now I go home. | Şimdi eve gitmeliyim. | Brave New World-1 | 1998 | |
| I feel that you avoid falling in love with me. | Bana aşık olmaktan korktuğunu hissediyorum. | Brave New World-1 | 1998 | |
| I did not ... | Hayır. Demek istediğim... | Brave New World-1 | 1998 | |
| Let's go somewhere else. | Haydi daha sakin bir yere gidelim. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Dame historical records border center staff. | Bana vahşi ayrılmış bölgesi Sınır Merkezi'nin geçmiş kişi kayıtlarını göster. | Brave New World-1 | 1998 | |
| In what dates? | Hangi tarih? | Brave New World-1 | 1998 | |
| 24 years ago. | 24 yıl öncesi. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Tomakim </ i> | Ulaşıldı. </ i> | Brave New World-1 | 1998 | |
| I am a Director, security level. | Ben Müdür'üm ve güvenlik seviyem bunun için yeterli. | Brave New World-1 | 1998 | |
| One moment ... | Bir dakika, lütfen. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Soma Bar: Takes a Vacation of reality. </ i> | Soma Bar: Gerçeklikten bir süreliğine tatile çıkın. </ i> | Brave New World-1 | 1998 | |
| Now you tell me how to live my life?. | Şimdi bana hayatımı nasıl yaşamam gerektiğini mi söylüyorsun? | Brave New World-1 | 1998 | |
| I'm just saying that in the civilized world sex is just one activity. | Şunu söylüyorum; uygar toplumda sevişmek... | Brave New World-1 | 1998 | |
| I'm biggie Bernad. | Koca kız Bernard. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Promiscuity obligation citizen. | Herkesle beraber olmaya çalışmak bir vatandaşlık görevidir. | Brave New World-1 | 1998 | |
| I think what your problem is. | Probleminin ne olduğunu biliyorum. | Brave New World-1 | 1998 | |
| I see it is not necessary. | İşte neden sorun çıkardığını... | Brave New World-1 | 1998 | |
| As you are very important to society. | Toplum için çok önemli bir şey yapmak istemez miydin? | Brave New World-1 | 1998 | |
| Would you like to detain a person it does terrible damage? | Topluma büyük zararlar verebilecek bir insanı engellemeyi... | Brave New World-1 | 1998 | |
| Yes?. | Evet. | Brave New World-1 | 1998 | |
| I designed a program conditioning for you. | Sana özel bir şartlandırma programı hazırladım. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Bernard Marx Kill </ i> | Bernard Marx'ı Öldür</ i> | Brave New World-1 | 1998 | |
| Bernard Marx harms society </ i> | Bernard Marx topluma zarar veriyor. </ i> | Brave New World-1 | 1998 | |
| is a monster. </ i> | O bir canavar. </ i> | Brave New World-1 | 1998 | |
| I hate it. </ i> | Ondan nefret et. </ i> | Brave New World-1 | 1998 | |
| Destroy Bernard Marx. </ i> | Bernard Marx'ı yok et. </ i> | Brave New World-1 | 1998 | |
| Bernard Marx is a criminal. </ i> | Bernard Marx bir suçludur. </ i> | Brave New World-1 | 1998 | |
| What? What are your impressions? | Ne düşünüyorsun? İlk izlenimini söyle. | Brave New World-1 | 1998 | |
| This place is a factory. | Burası bir fabrika. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Coinciben children as machines. | İnsanları tıpkı makineler gibi üretmek... | Brave New World-1 | 1998 | |
| Ensure human skills. | İnsanların özelliklerini garanti altına almak için. | Brave New World-1 | 1998 | |
| Eliminate pain and pain of birth. | Doğumun sancılarını ve tehlikelerini ortadan kaldırmak için. | Brave New World-1 | 1998 | |
