Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 151
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Welcome. Thank you. | Hoş geldin. Sağ olun. | 17 Again-1 | 2009 | |
Uh, yes, Mr. Gold. Do you have a question? | Peki, Bay Gold. Sorunuz var mı? | 17 Again-1 | 2009 | |
Your hair is pretty. | Saçınız güzelmiş. | 17 Again-1 | 2009 | |
Ah. Not a question, but thank you. | Bu bir soru değildi ama teşekkürler. | 17 Again-1 | 2009 | |
Would the lady mind if I smelled it? | Koklamamın sakıncası var mı? | 17 Again-1 | 2009 | |
Now is probably a good time to tell you that I don't date students' parents. | Muhtemelen öğrencilerimin velileriyle çıkmadığımı söylemem için iyi bir vakit. | 17 Again-1 | 2009 | |
Well, maybe I should tell you that I never don't not date the principal of my child. | O zaman ben de oğlumun müdireleriyle asla çıkmamazlık etmediğimi söylemeliyim. | 17 Again-1 | 2009 | |
Okay, come on, Dad. Come on, Dad. | Tamam, haydi, baba. Haydi, baba. | 17 Again-1 | 2009 | |
NED: I was about to close! | Ramak kalmıştı. | 17 Again-1 | 2009 | |
MIKE: You have to do it right now? Just calm down. You're a dad. | Bunu şu anda yapmak zorun mıydın? Sadece sakinleş. Sen bir babasın. | 17 Again-1 | 2009 | |
Hi. Oh, my gosh. We're in. You see her undress me with her eyes? | Selam. Aman tanrım. İçerideyiz. Gözleriyle beni nasıl soyduğunu gördün mü? | 17 Again-1 | 2009 | |
I don't think that's what that was. | Onun yaptığının bu olduğunu sanmıyorum. | 17 Again-1 | 2009 | |
Hey. Wow. I don't know how we did it. | Vay canına. Nasıl becerdik aklım almıyor. | 17 Again-1 | 2009 | |
It's Maggie's friends. Watch this. | Bunlar Maggie'nin arkadaşları. Şunu izle. | 17 Again-1 | 2009 | |
Hey, girls, how's it going? JAIME: Do I know you? | Selam, kızlar, nasıl gidiyor? Seni tanıyor muyum? | 17 Again-1 | 2009 | |
What'd you do, mug K Fed? | Ne yaptın, K Fed'i mi soydun? | 17 Again-1 | 2009 | |
Welcome to the bottom of the food chain. | Besin zincirinin son halkasına hoş geldin. | 17 Again-1 | 2009 | |
Hey, look, you always had my back in high school, okay? | Bak, sen lisede hep benim arkamı kollardın, tamam mı? | 17 Again-1 | 2009 | |
So if your spirit guide wants you to be a fake teenager... | Eğer ruh rehberin sahte bir genç olmanı... | 17 Again-1 | 2009 | |
...and me to be your fake dad... | ...ve benim de senin sahte baban olmamı istiyorsa,... | 17 Again-1 | 2009 | |
...the least I can do is make sure that my fake son doesn't look... | ...en azından sahte oğlumun tam bir gerzek gibi... | 17 Again-1 | 2009 | |
...like a total douche. | ...görünmediğine emin olabilmeliyim. | 17 Again-1 | 2009 | |
I don't look like a douche. BOY: What a douche. | Gerzek gibi görünmüyorum. Şu gerzeğe bak. | 17 Again-1 | 2009 | |
We're going shopping. | Alış verişe gidiyoruz. | 17 Again-1 | 2009 | |
Really? Yes, your shirt is bedazzled. | Gerçekten mi? Evet, tişörtün göz kamaştırıyor. | 17 Again-1 | 2009 | |
Bedazzled with rhinestones. | Suni elmaslarıyla göz kamaştırıyor. | 17 Again-1 | 2009 | |
Let's go to school. | Haydi okula gidelim. | 17 Again-1 | 2009 | |
BOY: Hey, yo, check it out. | Şuna bir bak. | 17 Again-1 | 2009 | |
That's just rude. | Çok kabasın. | 17 Again-1 | 2009 | |
What's up, dude? | Derdin ne, ahbap? | 17 Again-1 | 2009 | |
What are you looking at, punk? | Neye bakıyorsun, serseri? | 17 Again-1 | 2009 | |
BOY 1: Watch it. BOY 2: Wake up, douche. | Önüne bak. Uyan, gerzek. | 17 Again-1 | 2009 | |
No phones, no texting. | Telefonda konuşmak yok, mesajlaşmak, çağrı bırakmak yok. | 17 Again-1 | 2009 | |
Settle, people. Settle down. | Yerlerinize, arkadaşlar. Yerlerinize oturun. | 17 Again-1 | 2009 | |
Take the roughhousing outside, class. | Gürültü patırtıyı kesin, sınıf. | 17 Again-1 | 2009 | |
Hello? Where the hell are you? | Alo? Hangi cehennemdesin? | 17 Again-1 | 2009 | |
Oh, cr... | Has... | 17 Again-1 | 2009 | |
The thing. SCARLET: You mean our divorce? | Şu şey. Boşanmamızı mı kast ediyorsun? | 17 Again-1 | 2009 | |
Do you take any of this seriously? | Bunun herhangi bir tarafını ciddiye alıyor musun? | 17 Again-1 | 2009 | |
No, no! Yes, I take this seriously. | Hayır, hayır! Evet, ciddiye alıyorum. | 17 Again-1 | 2009 | |
I had to leave the country very suddenly, uh... | Aniden ülkeden ayrılmam gerekti,... | 17 Again-1 | 2009 | |
...with the Mayan... Inca, I'm with the Incas in Peru. | ...Mayalılarla... İnkalarla, Peru'da İnkalarla birlikteyim. | 17 Again-1 | 2009 | |
[OVER SPEAKERPHONE] We think we might have found the next... | Bir sonraki... | 17 Again-1 | 2009 | |
Are you with a girl? | Bir kızla mı berabersin. | 17 Again-1 | 2009 | |
No, no. It's, uh, a bunch of cheerleaders. | Hayır, hayır. Sadece bir grup amigo kız var. | 17 Again-1 | 2009 | |
So would you consider maybe dating a 10th grader? | Bir 10. sınıfla çıkmayı düşünür müydün? | 17 Again-1 | 2009 | |
I think we could go for full custody. | Bana kalırsa tam velayet için dava açabiliriz. | 17 Again-1 | 2009 | |
No, you can't take my kids away from me. | Hayır, çocuklarımı benden alamazsınız. | 17 Again-1 | 2009 | |
Since when do you care? | Ne zamandan beri umurunda ki? | 17 Again-1 | 2009 | |
MIKE: Look... | Bak... | 17 Again-1 | 2009 | |
...l'm a lot closer to them than you think. | ...onlara senin düşündüğünden çok daha yakınım. | 17 Again-1 | 2009 | |
Let's reschedule, okay? | Haydi tarihi ileri alalım, olur mu? | 17 Again-1 | 2009 | |
Hey, Maggie. | Selam, Maggie. | 17 Again-1 | 2009 | |
Um, why is the new kid waving at me? | Yeni çocuk niye bana el sallıyor? | 17 Again-1 | 2009 | |
SAMANTHA: I don't know. | Bilmem ki. | 17 Again-1 | 2009 | |
But if that boy were an apple... | Ama eğer o oğlan bir elma olsaydı... | 17 Again-1 | 2009 | |
...he'd be a Delicious. | ...kırmızı ve tatlı bir elma olurdu. | 17 Again-1 | 2009 | |
MIKE: Oh, God. | Aman tanrım. | 17 Again-1 | 2009 | |
Gosh, we are all in such great shape. | Tanrım, hepimiz öyle iyi durumdayız ki. | 17 Again-1 | 2009 | |
Oh, jeez. | Aman tanrım. | 17 Again-1 | 2009 | |
Man, you know, I will tell you something. | Adamım, biliyor musun, bir şey diyeceğim. | 17 Again-1 | 2009 | |
In 10 years you're going to have this thing right here... | 10 yıl içerisinde tam orada ne kadar mekik çeksen de... | 17 Again-1 | 2009 | |
...that no amount of crunches will get rid of. And spot reduction, total lie. | ...kurtulamayacağın bu şeye sahip olacaksın. | 17 Again-1 | 2009 | |
You know, l... | Biliyor musunuz, ben... | 17 Again-1 | 2009 | |
Never mind. Give me the ball. | Boş ver. Topu bana ver. | 17 Again-1 | 2009 | |
Fakes right, goes left. | Sağ gösteriyor, soldan gidiyor. | 17 Again-1 | 2009 | |
And signature move. | Ve kendine has hamlesini yapıyor. | 17 Again-1 | 2009 | |
Kid. | Çocuk. | 17 Again-1 | 2009 | |
I'm Coach Murphy. Oh, wow. | Ben Koç Murphy. Vay canına. | 17 Again-1 | 2009 | |
You're still here? What? | Hala burada mısınız? Ne? | 17 Again-1 | 2009 | |
You're a legend. | Siz bir efsanesiniz. | 17 Again-1 | 2009 | |
Yeah. Well, yeah. Twenty years. | Evet. Evet. 20 yıl oldu. | 17 Again-1 | 2009 | |
It's actually my last one. | Aslında bu sene son senem. | 17 Again-1 | 2009 | |
Good hops, kid. Nice handle. | İyi zıplıyorsun, çocuk. Topu iyi kontrol ediyorsun. | 17 Again-1 | 2009 | |
We're looking for a point guard. | Oyun kurucu arıyoruz. | 17 Again-1 | 2009 | |
Why don't you come to tryouts? Okay. | Niye seçmelere gelmiyorsun? Olur. | 17 Again-1 | 2009 | |
I'm done talking to you. Yeah, yeah. | Sana söyleyeceklerim bitti. Tabii, tabii. | 17 Again-1 | 2009 | |
Hey, how's it going? | Selam, nasıl gidiyor? | 17 Again-1 | 2009 | |
MIKE [OVER PHONE]: Things are looking up. | İyi görünüyor. | 17 Again-1 | 2009 | |
Coach Murphy practically put me on the team. | Koç Murphy beni takıma almış sayılır. | 17 Again-1 | 2009 | |
That's not a coincidence. We're on the path. | Bu tesadüf olamaz. Yoldayız. | 17 Again-1 | 2009 | |
That's great. That's super you're finding your destiny and, blah, blah, whatever. | Bu muhteşem. Kaderini falan filan buluyor olman süper, her neyse. | 17 Again-1 | 2009 | |
Here's something. I need you to do something for me. | Bir şey söyleyeceğim. Benim için bir şey yapman gerek. | 17 Again-1 | 2009 | |
I need you to get in trouble. | Başını belaya sokman lazım. | 17 Again-1 | 2009 | |
Not, like, big trouble. | Çok büyük bir belaya değil tabii. | 17 Again-1 | 2009 | |
Just enough trouble so that the principal needs to meet with your father. | Müdürün babanla konuşması gerekeceği kadar bir belaya. | 17 Again-1 | 2009 | |
Yeah, okay, well, we'll see. | Peki, tamam, bakarız. | 17 Again-1 | 2009 | |
Oh! Boom. BOY [OVER COMPUTER]: Ned! | Şah mat, Samir! Şah mat! Ned! Lanet olsun! | 17 Again-1 | 2009 | |
BOY: Uh, can I get a little help in here? | Yardım edebilir misiniz? | 17 Again-1 | 2009 | |
Alex? | Alex? | 17 Again-1 | 2009 | |
How does it...? | Bu nasıl ol... | 17 Again-1 | 2009 | |
Who did this to you? The basketball team. | Bunu sana kim yaptı? Basketbol takımı. | 17 Again-1 | 2009 | |
But why? Why? You're one of them. | Ama neden? Neden? Sen de onlardan birisin. | 17 Again-1 | 2009 | |
You're popular. | Popülersin. | 17 Again-1 | 2009 | |
Uh, look, this is kind of personal, and I don't know you. | Bak, bir bu biraz kişisel ve ben de seni tanımıyorum. | 17 Again-1 | 2009 | |
I'm taped to the toilet. Yeah. | Tuvalete bantlanmış durumdayım. Evet. | 17 Again-1 | 2009 | |
I'm sorry, I'm Mark Gold, uh, your uncle Ned's kid. I just started here. | Özür dilerim, adım Mark Gold, Ned amcanın oğluyum. Bu okula yeni başladım. | 17 Again-1 | 2009 | |
Oh, cool. Cool, yeah. | İyiymiş. İyiymiş, evet. | 17 Again-1 | 2009 | |
Well, I'd shake your hand... | Şey, elini sıkardım ama... | 17 Again-1 | 2009 | |
...but it's taped to my ass. Right. Right. | ...şu an da kıçıma bantlanmış durumda. Doğru. Doğru. | 17 Again-1 | 2009 |